Dünün en çok beğenilen entry lerini okurken (bkz: callofcu) nickli yazar arkadaşın yazisina denk geldim. Basarılı bir macera olmuş. Hissettiklerini çok iyi anladım zira benim başıma gelen durum çok daha vahimdi.
gençtim. 15 yaşındaydım. Dante gibi ortasındaydım ergenliğin. 31 dünyasına yeni katılmış rezil bir liseliydim. Günlerden cuma. Akşam yemeğinde anneme babam bir yemeğe katılacaklar. Ben evde tek kalıcam. Bunun anlamını erkek yazarlarımız zaten iyi bilirler. Hanımlardan özür dileyerek söylüyorum "31 gecesi" dir o gece. Hayvanız evet.
o zamanlar internet büyük lüks olduğundan porno falan da yok. Yokluk içinde, tamamen hayal gücümüzü kullandığımız günlerdi. Bide mtv, kral tv falan vardı. Onu da evde kimse yokken şeyedebiliyoduk. O zamanlar da popçu hatunların azıttığı dönem. Nez'dir gülşen'dir falan bildiğiniz erotik klipler yapıyolar. Onlara asılıyoruz. Yarebbim abazalığa bak.
Neyse bizimkiler çıktıı. Televizyonun karşısında Günah pozisyonunu aldım. Klip bekliyorum. O sıralar da aptal bi kız grubu vardı venüs diye. Nari nari neyna ninay gibi abuk subuk bi şarkıya oldukça seksi bi klip yapmışlar. Evet google dan baktım şarkının tam adı (bkz: nari nari neyna).
detay vermiyim. Işe koyuldum, bizim oğlan dellenmeye başladı. Iyice odaklandım. Bi tıkırtı duydum ama kapı kilidi sesi olamıycak kadar azdı ses. Tam gaz devam ediyorum. Eşofmanla boxer ı da dizimin altına kadar sıvamışım..
-narinam narinam narinam ahaa.
Şarkı devam ediyor.
Işıklar kapalı.
kapının yanında bir karaltı gördüm. Dakikada 200 git gel yapan elim tak diye dondu kaldı. Hala tutuyorum. Daha dikkatli baktım kapıya.
lanet olsun bi kafa o. Bir kafa ve bana bakıyor.
korkudan altıma sıçtığım için hareket edemiyorum. Elim hala orda..
ikimiz de birbirimize bakıyoruz. Büyük bi suskunluk var. Tek ses o aptal karıların aptal şarkısı.
-nari nari neyna ninay, nari nari neyna ninay..
Sessizliği bozan benim titrek sesim oldu.
-baba??
+osbir mi çekiyon len ? Puu allah cezanı vermesin.
-ya baba bi git tamam.
+hani ders çalışcaktın?
-ya git bi allah allah bi git şurdan.
Neyse gitti. Topladım donu eşofmanı. Televizyonu kapattım. Sustu amk karıları.
-ne var baba ya sen yapmadın mı sanki?
+bişey demedim oğlum tamam.
-niye sessiz sessiz giriyon içeri? Hem sen niye geldin?
+kravatımı unutmuşum da onu almaya geldim. Gidiyom ben hadi.
-anneme bişey söyleme.
+yok oglum manyak mısın?
-söz ver.
+tamam söz. Sende bi daha dikkatli ol.
-ben dikkatliyim de sen eve hırsız gibi girdin napayım?
...
Sadece o gün değil belki iki hafta bişey yapamadım. Paranoyakça şeyler yapmaya başladım. E amk herifi ne bok yemeye sessiz sessiz eve giriyon. Hadi girdin beni de gördün. Görmezden gel amk dimi?
Neyse aradan bi ay falan geçti normale döndüm. Unuttuk olayı biz. Hiç yaşanmamış saydık.
universiteyi kazandım. 4 sene falan sonra olayın üstünden. Ispartaya kayida gidiyoruz ailecek. Ben arkada oturuyom. Radyo kanalı arıyo annem önde. Arada parca parca sesler geliyo.
-(cazırtı cuzurtu) narinam narinam narinam...
Anında dikiz aynasına baktım. Amk babam da bana baktı o an. Ikimiz de gözlerimizi kaçırdık. Sustuk.
babanız dindar bir yobazsa başınız derde girebilir, günlerce yüz yüze gelmek istemeyebilirsiniz ama babanız modern ve çağdaş bir insansa, sizi anlayışla karşılayacaktır.
zira sex yapma ve mastürbasyon yapmak modern, çağdaş bir bireyin en temel hakkıdır.
iyi ki arabistan da değil de laik çağdaş atatürk türkiyesinde yaşıyoruz. düşünsenize mastürbasyon yaparken yakalanan gencin penisinin kesildiğini. ıyy çok yobazca.
babayı ozbir çekerken yakalamak kadar yaralayıcı olmayan durumdur.
ancak türk babalar oğluşlarının pipisinde patoloji olmamasından memnuniyet duyar, bir "ohh!" çeker. bu anlamda, bir baba oğlunun ozbirdeki muvaffakiyetine tanık olmaktan rahatsız olmayacaktır ekseriyetle.
ekseriyetle diyorum, keza az sayılmayacak bir tür baba tipi oğlunun çükünü kesmeye kadar götürebilir bu enstantaneyi.
çok kötü bir durumdur ama babanız anlayışlıysa görmemezlikten gelerek durumu kurtarabilirdir. sonuçta 31 çekmek kötü bir şey değildir. zamanında o da çekmiştir, söyletmesindir.
benim yakalanma hikayem çok ama çok sinir bozucuydu. üstelik benim yakalandığımda durumu kurtarma olanağım hiç yoktu. salonda gece yarısı uydu açılmış ve televizyonda kırmızı noktalı bir kanal vasıtasıyla malafat sıvazlanmaya başlanmıştı. üzerinden çok geçmedi ki salonu dışarıdan gören balkonun ışığı yandı ve babam balkona çıktı. o sırada içeriyi görmemesi imkansızdı. ben ise hemen kumandayla uyduyu kapatıp, üstümü başımı toparladım. sadece bu panik havası bile aslında ne yaptığımı anlamaya yeterdi ancak babam çok büyük ihtimal görmemezliğe gelmiş ve benim gururumu kırmak istememişti. oysa salonla balkon arasında bir cam ve ince tülden başka hiçbir şey yoktu. içerisini balkondan naklen yayın gibi görebilirdin ama babamın bu görmemezlikten gelme hareketi beni incitmemek içindi, yoksa çok büyük ihtimal görmüştü.
ertesi sabah hele durumun anlaşılmamasına imkan kalmadığını görmüştüm. o olaydan sonra etrafı toparlarken peçeteyi koltuğun altına düşürmüştüm. o peçeteyi de salonu süpüren annem bulmuş: bu ne allah aşkına! sümüklü mendillerinizi bile sizin yerden ben mi toplayacağım diyerek ev ahalisine duyurmuştu sağolsun. babam bunu da duymuştu ama bir şey dememişti. yoksa babam yerlerde kirli çamaşırların, mendillerin olmasına, pespayeliklere sinirlenen titiz biriydi.
diyeceğim odur ki babaya yakalanmak belki de en kötü yakalanmalardan biridir. insanı derin bir utanç içerisine sokabilir ama babanız anlayışlı biriyse ve belli bir yaşa gelmiş erkek çocuğunun ihtiyaçlarının neler olabileceğini az çok tahmin edebilecek ve doğal karşılayabilecek birikimdeyse çok da sorun olmayacaktır. yoksa belki de geçmişte çok yakalanmışızdır ama babalarımız bunu yüzümüze vurmamıştır. yoksa babalar genelde oda kapılarını da birden açan, çocuklarının kilitli kapılar ardında az çok neler yapabileceğini bilen insanlardır.