maalesef yaşanacak olandır. umut yok hiç içimde... onca yolsuzluk, rüşvet, küfür, yalan, dolan ortaya çıksa da , biz götümüzü yırtsak da değişmez.
yine uyanacağız,
yine rte kürsüde olacak,
yine halka seslenecek, -yine halkı kandıracak-,
yine mağduru oynayacak,
yine "bizi yıkamadılar" naraları atacak,
dolar yine yükselecek,
euro yine rekor kıracak,
benzine yine zam gelecek,
bunlara rağmen ekonomimiz en büyük ekonomi yalanları dolaşacak,
sigara ve alkolden alınan vergiler yine katlanarak artacak,
işsizlik yine yükselecek,
kadınlar yine öldürülecek,
tecavüze uğradıklarında sığınacakları bir polis dahi kalmayacak,
adaletine sığındıkları devletin büyükleri yine o kadını suçlayacak,
çiftçi yine yiyecek ekmek bulamayacak,
ülkeyi bölmek için, vatanın askerine kurşun sıkanlar yine davul zurnayla karşılanacak,
terörist başı dediğimiz orospu çocuğu yine "sayın" olacak ve hatta barış elçiliği yapacak,
en doğal hakkı hak aramak olan gençler sırf haklarını arıyorlar diye terörist ilan edilecek,
ayrıştırmalar, aşağılamalar, bir kesimi yok saymalar artarak devam edecek,
ülkede bütün bunlar olurken basın yine gerçekleri yayınlayamayacak,
bilal zar zor sıfırladığı paraların yenisini nasıl sıfırlasam diye düşünecek, sümeyye olayı toparlayacak...
ve berkin, ve ali ismail, ve ethem, ve abdullah, ve mehmet, ve medeni, ve ahmet, ve hasan ferit, ve mustafa...
yine kemikleri sızlayacak...
olan yine annelere olacak... hiç uğruna yitilen evlatların acısı, biz evimizde hayıflanırken, anaların yüreklerini bir kez daha dağlayacak...
maalesef hiçbir şey değişmeyecek.
31 mart sabahı uyandığımız türkiye sadece biraz daha umutsuz ve biraz daha kaybolmuş olacak.
maalesef, türkiye artık yaşanmaz bir hal alacak...