yaşadığım en garip günlerden biriydi.metrolar durmuş elektrikler gitmiş telefonlar çekmiyordu. havada acayip bir yağamama durumu ve sonrası yağmur idi.
sayın savcı rehin alınmış bana kalırsa memlekette ciddi kaos vardı. fiyaskonunda fiyaskosu bir gündü.
allah ailesine sabır versin.
üzücü sonuçlanan kötü gün.
sözde sıkı korunan, güvenliğin üst düzeyde olduğu bir yerde, koca adliye binasına ellerini kollarını sallayarak giren 2 kişi nasıl oluyor da savcıyı rehin alabiliyor?
Birçok soru işaretiyle üstü kapanacak, unutulacak olan çok üzücü olaydır.
Savcının 7 aylık çalışmalarının sonucunda çok fazlaya bilgiye ulaşmış olmasından dolayı, bu bilgilerin açığa çıkmasını ve çıkmamasını isteyenler tarafından düzenliğine dair farklı iddialar bulunmakta. Elektrik kesintisini, seçim öncesi gövde gösterisini, iç güvenlik yasasını, yapılması planlanan nükleer santrali bu olayla bütünleştiren insanlar da mevcut.
Başta da dediğim gibi birçok soru işaretinin olduğu ve bu soruların cevaplarını, işin aslını öğrenemeyeceğimizi hepimiz biliyoruz herhalde. Örgüt üyelerinin adliyeye nasıl silah ve bayraklarla girdiği ki bu konuyla alakalı birçok açıklama avukatların zan altında bırakılmış olmasını -adamlar adliyeye girerken hemşire kıyafeti giyecek değiller-, pazarlık aşamasında, verilen sürenin örgüt üyeleri tarafından uzatılmasına ve pazarlığın kabul edildiğinin söylenmesine rağmen neden savcıyı vurmaya kalkıştığını, söz konusu operasyonun neden silah sesi gelene kadar başlatılmadığını, savcının üzerinden çıkan mermilerin polis mermisi olup olmadığını öğrenemeyeceğimiz gibi. Her ne kadar kurşunların örgüt üyelerine ait silahtan çıkmış olduğu söylense de kurşunlardan biri bile polislere ait silahın kurşunu olsa bu şekilde açıklanmayacaktır.
"Çok başarılı bir operasyon", "yaşasın kahraman polis" naraları atanlar, 3 insanın ölümüyle sonuçlanan bir operasyondan bahsediyorlar. Bu olayı, yapılanları asla tasvip etmiyorum tabii ki. Bildiğim ve inandığım tek şey hükümetin ve başındakilerin kendilerini tehdit eden her türlü olayı ve kişiyi ezmek, yok etmek için her yolu seçebileceği. bu masum bir insanın hayatı dahi olsa.
edit: savcının otopsisi yapılmış. rapora göre sadece 2 kurşun örgüt üyelerine aitmiş. geriye kalıyor 3 kurşun.. bunu açıklamaları bile şaşırtıcı açıkçası.
kızıl tugayların ve dehekepece'nin ideolojilerinin aynı olması ise pek tabi tesadüf değil. sosyalistler pek bir severler böyle sesli gürültülü infazları.
aslında bu alevi kimliği üzerinden örgütlenen örgüt de kendince tutarlı. çünkü pkk şu an devletin masasında mı, evet, pkk'yı o masaya oturtan ne, hükümetin de çokca dillendirdiği 40.000 can(35.000'i kürd). yani pratik olarak dhkp-c'nin pkk'dan farkı daha az insan öldürmesi, haliyle daha az korku salması. onlar da üzerinden prim yapacakları 14 yaşındaki minik bir gangsterin davasını buldular ve bu davayı türk halkını sindirmek, korkutmak ve gövde gösterisi yapmak için kullandılar.
ama yaptıkları estirdikleri terör emin olun sadece adliye sarayı ile kısıtlı değil: bugün bu alevici-kürtçü örgütlerin hegemonyasındaki üniversitelerde tgblisinden, ülkücüsüne tüm karşıt gruplar ölümle tehdit ediliyor. bunların öğrenci şefleri akademisyenlerin odasında çay kahve içerken 'karşıt gruplar' okuluna gelemiyor. hükümet herşeyi olduğu gibi bunu da izliyor.
şu başlığın altında bile 'chp-akp' isimleri geçiyor, midem bulanıyor.
herşeyden önce mesai bitiminde evine gidip çocuklarıyla birlikte olmayı bekleyen bir baba öldürüldü,
adalet terazisi, kamusal iddia makamı öldürüldü,
gözlerindeki korku benim içime işlemişken, empati yapın, sizin babanızın fotoğrafı olsa, bir ömür gözünüzün önünden gider mi o kare?
bu ülke zamanında
adalet diye yüzünde maske ile dolaşanlar, aşırı görüşler, izbe yerlerde ideoloji kahramanlıkları yapan, vicdanı/merhameti olmayan insanlar, devrimcilik oynayan zavallılardan onların bu motivasyonundan çok çekmiştir...
emekçi bir ailenin çocuğu, büyük çaba/gayret ile bulunduğu makamı sonuna dek hakeden, güzel adam, mekanın cennet'in en güzel köşesi olur umarım.
fransadaki charlie saldırısı gibi bir hükümet tezgahıdır.
dört füze attırmayı düşünen adamdan ne beklenir.
vahim olan türk milletinin bir türlü noluyo lan burda devletin haysiyetini siktiniz deyip meclise bir halk ihtilali yapacak basiretten çok uzak olması.
bir vatan evladı daha şehit oldu. bu eylem ne berkin elvanı ne de şehit savcımızı geri getirecek.
beyni yıkanmış iki aptalın eylemi bundan sonra ki yaşanacak olan süreci çok daha zorlu geçmesine neden olacak, yarın öbür gün berkin elvan için protesto gösterisi yapmaya çalışanlara devletin tavrı çok daha sert olacak. hele ki bir savcının şehit edilmesine yol açtığından halkın diğer yarısı bu sert müdahaleleri meşru görecek.
adalet için bu eylemi gerçekleştirdiğini söyleyenler ve bu kafada yaşayanlara tek sorum olacak.
Bu eylem kutuplara ayrılmış milletimizi biraz daha ayırmaktan başka ne işe yaradı?
bazılarının ciddi manada saçmalamasına yol açan olay.
neymiş, gezicilere terörist yaftası yapıştırmak için yapılmış. amına koyayım, onlar zaten terörist. gözümüzle gördük olan biteni. ne derece kansız orospu çocuğu olduklarına bizzat şahit olduk. milletin buna şüphesi mi var ki?
ne diyor tuvaletleri tıkansa bile akp'den bilecek ruh hastası arkadaşlarımız, "silahla nasıl içeri girdi bunlar!!! tiyatroooo!!!!!!!". vay aq, nasıl düşünmüşler lan bunu? ama piç nereden bilsin ki avukatların aranmadığını. belli ki ya bir avukat yardımcı oldu bunlara ya da avukat kimliğiyle girdiler. bunu açıklamaya gerek bile yok. bir şekilde silah içeriye sokulabilir ve sokulmuş. buradan direk mit'e ulaşmak lsd kafası ister. yani bu kafaya göre sıkı korunan yerlere yapılan saldırılar istihbaratın işidir. https://galeri.uludagsozluk.com/r/755455/+
zaten bu ülkede her bi siki akp yaptırıyor. taksim'de polise molotof atan orospu çocuğu da mit, mobese kameralarını tek tek indiren piç de mit, polis arabalarını deviren de mit, okmeydanı'nda berkini anmak için toplanıp polisle çatışan, mahalleye zarar verenler de mit, "zulüm 1453'te başladı" yazanlar da mit, bu devletin cumhurbaşkanına, onun eşine, kızına salyalar saça saça küfredenler de mit, polis karakoluna saldıran da mit, chp'yi karıştıran da mit... türkiye'deki bütün terör eylemlerinin arkasında mit var. aslında muhalefet çok ılımlı ve her şey tiyatro. siktir oradan.
bu aptallar kendi taraflarından biri terör eylemine giriştiğinde olayı başkalarına itelemeye kalkışırlar hep. tüm olay bundan ibaret. neyse, bozmayayım da dezenformasyonla karışık birkaç komplo teorisi daha okuyayım. zevkli oluyor.
dhkp-c'ye bağlı dev-genc militanlarının üstlendiği saldırıdır. adilyenin içinde savcı mehmet selim kiraz, dev-sol silahlı terör örgütü tarafından rehin alınmış ve 6 saat süren bekleyişin ardından teröristlerce öldürülmüştür.
31 Mart 2015 türkiye'de bir milat olacak, demedi demeyin.
adliyenin içine silahla girip, cumhuriyet savcısı rehin alınıyor. bunun solculukla, sağcılıkla alakası yok. öncelikle bunu kavramak lazım. ancak asıl sorgulanması gereken nokta, o çok övündüğünüz avrupanın en büyük adalet sarayının içinde senin cumhuriyet savcın rehin alınıyor. sen koruyamıyorsun. operasyon yapıyorsun, savcı ölüyor.
sonuç olarak 6 saat süren operasyonun bilançosu:
-rehine öldü. (savcı öldü)
-teröristler öldürüldü.
-içerde bomba patladı.
fakat hükümet "operasyon başarılı geçti" diyor. rehine kurtarma durumunda, rehinenin öldüğü bir operasyon nasıl başarılı olabiliyor? bunu açıklayın önce.
rehine kurtarma operasyonlarındaki başarı kriteri nedir?
call of duty'de bile rehine kurtarma operasyonunda rehine ölürse mission failed oluyor lan yeniden başlıyoruz bölüme.
keşke bölüm sonu canavarı ölseydi savcı yerine!
verilen süre dolduktan ve silah sesleri geldikten sonra içeri girilmek suretiyle eylemci olduğu iddia edilen kişiler öldürülüyorsa ben burada özellikle "iki" toplamda "üç" kişinin susturulduğunu anlarım arkadaş...
eğer avukatlar sahteyse içeriye nasıl girdiler.
çağlayan adliyesinde 2011 yılın başlatılan barokart uygulamasıyla avukatlar kartlarını girişteki turnikeden okutarak girmekteydiler.
Durum böyleyse bu sahte avukatların içeriye girmesi bende şüphelere yol açmıştır. derin devlet operasyonu mu yoksa devlet içindede anlaşmalı kişiler mi var, dhkp-c nin de devlet içinde bu kadar güçlü ve adamı olduğunu da sanmıyorum.
Adliyeye silahlarla, posterlerle girilip savcinin odasi basilacak.. daha sonra kafasina silah dayayip fotograf cektirilecek, internete verilecek falan filan... bunlar olurken her zaman alinann guvenlik onlemlerinden bir haber olunacak..
Daha sonra hepsi öldürülecek, başarılı operasyon denip polis alkislancak..
Biz de bunu guzelce yicez.
Ne guzel plan o öyle..
Savcı ölduruluyor ulkede, bunu alkislayan kesim var ki akillara zarar zaten.
Bakalim akepe cocuklarindan daha ne gibi numaralar göreceğiz. Hastahane falan havaya ucurursalar sasirmam..
arkadaşım, bak otur anlayarak oku bu yazdıklarımı, mantık çerçevesinde ilerleyeceğim.
"bu işi akp'ye vurmayın, hee mit yaptı" salak salak yorum yapan adamlar özellikle siz okuyun.
bak kardeşim adalet sarayı dediğinde akan sular durur. devletin baş kalesidir o saray. ölen öldü, rehin alınan alındı, adamlar içeri girdi, operasyon yapıldı vs. bu işleri geç bunlar işin yüzeyi. sen madem o kadar bilinçlisin amına kodumunun salağı, neden sormuyorsun; "ulan bu adamlar bayraklarla, şapkalarla içeri nasıl girdi?" "profesyonel olmayan iki tane adam koskoca savcıyı rehin alıp hemde makamında nasıl bayraklarla, posterlerle nasıl alı koydu?"
sorsana lan bunları amına kodumunun çocuğu. bir tek sen mi akıllısın da millete paranoya yakıştırması yapıyorsun ha dangalak?
ulan 2015'teyiz pezevenk evinin önü dahi mobeselerle kameralarla dolu, koca adalet sarayı kamerasız mı korunuyor sanıyorsun. göstersinler lan o zaman adamların nasıl içeri girdiklerini, benim gibi sıradan vatandaş düşünüyor da, koca koca siyasetçiler mi düşenemiyor bunu ha? ifşa etsinler olm kimin hatası kimin nesi?
hadi diyeceksin ki o tomurcuk beyninle, elektrikler kesikti, kameralar nasıl kayıtta değildi? ulan jeneratör diye teknoloji var, adalet sarayına koymayacaksın da nereye koyacaksın? haydi diyelim böyle bir hata var. ulan pezevenk elektrikler gitti, sistem çöktü, sen orada güvenlik görevlisi olarak üst baş aramadan nasıl içeri alıyorsun? haydi hakim kılığında girdi, ulan o kadar bayrağı, posteri , şapkayı neresine soktu bu adam ? kim olm oranın amiri, sorumlusu? çıkarsınlar ifşa etsinler amına koyim bu herifin suçu, aptalca davrandı desinler.
yayın yasağı nedir ulan? kimden neyi saklıyorsun?
sonra diyorlar ki akp ye nasıl bağlıyorsunuz? e pezevenk bu kadar soru işareti varken, kime bağlayacaz götümüze mi bağlayalım?
Bu tiyatroya gerçekten inanan var mı merak ediyorum. Çağlayan adalet sarayının nasıl korunduğunu bilmeyen yoktur. Bu adamlar elini kolunu sallayıp, kale gibi korunan bir yere giriyor ve beşinci katta bulunan savcıyı rehin alıyor. Ve fotoğraf paylaşılıyor. (Fotoda adamın eli tetikte bile değil) bu savcı saatlerce o adamların yanında kalıyor ve başına bir şey gelmiyor. Ne hikmetse polisler operasyon yapmaya başlayınca, operasyon sırasında savcı vuruluyor. Bu kadar rezillik olmaz... Bir işide yüzünüze bulaştırmayın be. Birde "savcı vuruldu, öyle girdik" yalanı var. Kim olduğu belli kişiler tarafından klasik bir tiyatrodur.
Bu olaylardan sonra hala HDP ve benzeri terörist partilerini destekleyenler siktirsin gitsin bu ülkeden. Yaşadığım şehirde bu lavukların bi grupları var sykp diye. Çıkın yine bu şehirde bi yürüş yapın bakalım adamı napıyoruz. Bu şehirden yarından tezi yok silineceksiniz ve inşallah en kısa sürede bu ülkedende.