portekize üstünlüğümüzü kabul ettirdiğimiz maç olmaktadır an itibari ile. böyle de olmalıydı zaten. şimdi önümüzdeki büyük britanya maçı biraz daha zorlu olacaktır ama o da kesinlikle kazanmamız gereken bir maç. 2'de 2 iyi bir moral kaynağı olabilir.
savunmada maç başından beri, hücumdaysa 2. çeyrekten itibaren çok iyi oynadığımız bir karşılaşmaydı. tabii ki portekiz bizim ayarımızda bir takım asla değil ama yine de moral depolamamıza çok yarayacağını düşünüyorum. enes ve emir her geçen maç daha iyi olmaya başlıyorlar. semih'in yokluğunu fazla hissetmeyeceğiz sanırım. ama gerek maç öncesi gerek maç sonrası açıklamalardan anladığım ve beni son derece rahatsız eden bir durum var ki o da; bizim takımımız şampiyonluğa inanmıyor. olimpiyatlara direkt katılalım bize yeter havalarındalar. artık türk basketbolunun da bir ekol olma yolunda ilerlediğini ve hepimizin şampiyonluk beklediğini farketmeleri gerek. bunu yapabilecek kalitede bir takımız. hatta burada dünya 2.'si sıfatıyla oynadığımız için şu turnuvanın en iyi takımıyız bile desek abartmış olmayız. nedir bu kendine güvensizlik hali anlamıyorum. türkiye basketbolu ve türk halkı artık bir şampiyonluğu hakediyor. bizim hedefimiz olimpiyatlar değil mutlak şampiyonluk olmalı.
ayrıca; ersan bir an önce o alıştığımız haline dönmeli. çok büyük güven sorunu yaşıyor. kendine hiç güvenmiyor ve bu her hareketinden belli oluyor. eskiden her aldığı topu üçlük atmak için kullanmaya çalışan ve çok başarılı olan ersan, nba'deki çok iyi geçmeyen son sezonundan sonra tamamen bunu bırakmış görünüyor. her aldığı topla içeri kat etmeye çalışıyor ve genelde topu kaybediyor. acilen dışarıdan atış denemeye dönmesi gerek. eminim ki attıkça kendine güveni gelecektir ve yine bizim ersan'ımız gibi oynayacaktır.
portekiz gibi takımları görünce eurobasket'in 24 takıma çıkarılması kararının avrupa basketboluna yarar mı zarar mı getireceği konusunda kararsız kalmama neden olan maç.