--spoiler--
"bu dünyayı mistisizm ve zorbalıktan kurtarıp parlak bir geleceğe taşıyacağız" bitiriş cümlesi ile, amacını net bir şekilde belli etmiş olan, bir uygarlığa bok atmanın bu kadar kolay olabileceğini gösteren, film boyunca o şovenist sahneler, replikler ve hareketlerin sonucunda aslında filme en tepeden bakılabildiğinde hiç bir bok anlatmadığı görülen bir gösteridir. çıktığımda, harcadığım zamana yazık olmuş dediğim, yazmayı gerektirecek ve değecek başka bir şey bulamadığım film.
--spoiler--
tarafsızlık kaygısı gütmeyen, sapkın ruhlu kişiliklerin fantezilerini sergiledikleri, cüneyt arkın'a rahmet okutan * body salonu kaçkınlarının oynadığı film.
biz ne yaparsak mubahtır mantığı ve vahşet sahneleri filme hakimdir. oryantalist bakış açısının tipik tezahürüdür ayrıca.
barbar hollywood çarklarının propagandasıyla zenci yapılabilecek kadar yanlış anlaşılmaları amaçlandığı için iran halkına derin üzüntülerimi bildiririm.
cüneyt arkın yapınca saçmalık deyip dalga geçiyoruz elin amerikalısı yapınca sinemaya koşa koşa gidiyoruz.
filmde görsel olarak tek bir hata bulamadım ama senaryo kocaman gediklerle dolu her ne kadar bir çizgi roman uyarlamasıda olsa eğer bir sinema filmi çekiyorsanız tarihsel gerçeklere bağlı kalmanız gerekmektedir.
1962 yılında çekilen The 300 Spartans teknoloji olarak 45 sene geri olmasına rağmen kurgu ve senaryo olarak hem daha iyi hemde tarafsız.
çizgi romandan uyarlama değil, uydurma olmuş. baştan sona bir video klip havası, bir bilgisayar oyunu estetiği hakim. senaryo zaten yok. hamaset almış başını yürümüş. karakterler kas yığınından ibaret, içleri boş. beğenip beğenmeme meselesi bir tarafa bırakılırsa, iyi film olup olmadığından çok, bir sinema filmi olup olmadığı tartışılabilir en fazla. ancak bunun da fazla bir anlamı yok. bunlar kimsenin umurunda değil.
yapımcı gişe hasılatından sarhoş, izleyici ise bilet parasının derdinden herhalde apayrı anlamlandırma çabalarına giriyor. sinemada gerçeklik tartışılıyor. tarih yeniden canlanıyor. film hakkındaki değerlendirmeler, doğu-batı meselesine kadar gidiyor. gerçekte bilinç seviyesi bu olsa, duyarlılık bu kadar yerleşmiş olsa böyle filmler hiç olmaz oysa. bu kadar kolay-rahat bir zemin bulamaz en azından.
malzemeyi doğru değerlendirmek ve artık türü-konusu ne olursa olsun bütün amerikan filmlerine bulaştırılmış "mesaj"ları çok da önemsememek gerekiyor galiba. propaganda denilen-psikolojik savaş denilen şey, bu boktan örneğinde görülenden daha ciddi şeylerdir her halükarda.
Kesinlikle Tarihi objektif gözle yansıtmak için yapılmış bir belgesel film değil, böyle bir iddiası da yok.Yönetmen Zack Synder'ın Frank Miller'ın çizgi romanından direkt filme dönüştürdüğü görsel aksiyon ve sinema şöleni,muhteşem bir film mutlaka izleyin arkadaşlar,zaten baktığınız zaman film çok abartılı sahnelerle süslü;kültürel ya da siyasi bir amacı olamayacak kadar vahşi sahneler mevcut yahu :)
zaman gectikce etkilerinin daha da yogunlastigini dusundugum film. bir ogrencinin derste "spartans!!" diye bagirmasina sebebiyet vermek suretiyle beni hayrete dusurmustur. tamam iyi gaz veriyor da bu kadarini da beklemiyordum.
tarihteki termofil savaşı'nın baz alındığı, frank miller'in resimli romanından sinemaya aktarılmış amerikan filmi.
filmin fragmanını izleyip, yorumları dinlemeden sinema salonuna koştuğum fakat 93 dakika sonunda hayal kırıklığına uğradığım yapıt.
sparta askerleri hamama gider gibi zırhsız, tedbirsiz bir şekilde sayıları 250.000 ile 300.000 arasında olan persleri karşılamaya gidiyor.*
pers kralını maymuna çevirmişler ayrıca savaştaki fillerin içinin hava doldurulmuş puflar olduğunu düşündüren uçuruma sürükleme sahnesi de baya etkileyiciydi.*
filmin konusu yok tamam da efektlerde de atlanmayacak detayları atlamışlar.
biz bile daha iyi bir savaş filmi çekeriz bunlardan.ayrıca filmin sonunda perslerin spartalıları yerle bir ettiğini bir pragraf olarak filmin sonunda verselerdi biraz daha objektif görünebilirdi film.
--spoiler--
Savaş arifesinde bir Trakya yerlisi Pers okçularının sayısını anlatmak için, Perslerin attığı okların güneşin yüzünü örttüğünü söylemiştir. Diekenes ise buna yanıt olarak gülmüş ve şöyle cevap vermiştir: "Öyleyse biz de gölgede savaşırız"
--spoiler--
Bugün Termofil'de iki anıt kalmıştır. Sonradan yapılan anıtta Kral Leonidas'ın kendisinden silahlarını isteyen Serhas'a söylediği sözler yazılıdır:"MOLON LABE" - "GEL VE KENDiN AL" ikincisinde ise Şair Simonidesin sözleri vardır. Bu sözler tüm savaş yazıtlarının en ünlülerindendir: "Git, Spartalılar'a söyle, buradan geçen yabancı, burada, kanunlarına itaat eden bizler, yatıyoruz."
hali hazırda abartılı olan bir destanın (ki destanlar-efsaneler zaten abartlı anlatımlardır) daha da abartılarak beyaz perdeye aktarılması olmuş. sahne maskeleriyle savaşan persli askerler, dönme kılıklı bir pers imparatoru, zırhsız savaşan sadece ince bir pelerinle er meydanında destan yazan spartalılar vs. sadece filmi komik duruma düşürmüş, yazık. aslında bir efsane izleyeceğimi bilerek gittiğim ve çok şey beklediğim bu film tamamen hayal kırıklığıydı. *
Baştan sona animasyon ve bilgisayar programlarıyla yapılmış, film denilmeyecek bir kurgu. Keza animasyonlarda berbat. Kesilip biçilen adamın kanları yere düşer düşmez kaybolması gerçekcilikten ne kadar uzak olduğunun bir göstergesi. iki saat süren bir seyir sonrası bir kaç diyalog hariç berbat denilecek bir yapıt.
neden iranın bu kadar üzerine alındığını anlayamadığım filmdir. şekilsel şeylerin dışında filmde medeni, mantıklı ve güçlü olan taraf persler, savaşa susamış, elçileri öldüren, yolsuzluğa boğulmuş olan yunanlılardır. filmin son repliğinin dışında da propaganda vari bir şey filmde göze çarpmıyor. pers imparatorunun alınmış kaşlarına biraz fazla takınılmış zannedersem...
harika bir film, baştan sona heyecanlı, görsel öğeler zengin, üslup akıcı.
film 300 spartalının hücum etmesiyle başlıyor, keza ilk çarpışma sahnesinde galip geliyorlar, filmin 26, 55, 71 ve 82. dakikalarında üst üste aldıkları mağlubiyetlerle film 11 türk'ün 300 spartalıyı kılıçtan geçirmesiyle sona eriyor. son olarak saruman hobbit'lere sesleniyor ve 300 hobbit türk takımını istemeyerek de olsa alkışlıyor. çok kanlı bir film, tekrarı olacak mı bilmiyorum, atv verir ama.
bazı arkadaşların anlattığı bölümü izlemedim, ben şimdilik vietnamı b.k etmiş amerika'nın holivudunun çevirdiği 57. vietnam kahramanlık filmini analiz etmekle meşgulum.
o değil de, nasıl koydu tümer..
edit : lan buralar hep spartalı galiba, kışt len, go to hell for dinner, iğrenç insanlar..*
kötü denemeyecek film. çünkü çok çok kötü, beter, zaman kaybı.
filmin genel kurgusundaki muazzam boşlukları * ve gereksiz onlarca sahneyi bir kenara bıraktım, bir kere filmin bir hikayesi yok. anlattığı, ortaya koyduğu hiçbir şey yok. onu da geçtim, bildiğimiz, gerekli gereksiz her sahneye cinsellik ve şiddet sokan gerizekalı hollywood sinemasının hem de başarısız bir örneğidir bu film. bir allahın kulu da kalkıp bana söylesin, kral ve kraliçenin sevişmesini izledik tamam, amenna, sonuçta kralın da insani ihtiyaçları olacağına vurgu yapılmış. peki, bu sevişme anının her pozisyonunu kare kare slayt gösterisi şeklinde önümüze getirilmesi nedir allah aşkına? film zaten sadece buradan bile, asıl amacının tamamen kolpa olduğunu gösteriyor. bir de kahin saçmalığı var ki, hiç değinmiyorum bile.
ha, film çizgi romandan uyarlamadır, o yüzden herhangi bir tarihi gerçeği saptırma gibi bir işlev taşımamaktadır. orada hemfikiriz. ama, uyarlama olduğu tekrar gözönüne alınırsa, pers kralının son derece efemine * gösterilmesinde, neredeyse tüm perslilerin zenci olarak resmedilmesinde ve sürekli yunan medeniyeti ekseninde batı medeniyetinin yüceltilip pers medeniyetini ekseninde doğunun hakir görülmesinde, sizi bilmem ama ben artniyet ararım. bu bildiğin ayrımcılıktır, adaletsizliktir.
ben gittim, yaptım öyle bir hata, aman diyim siz yapmayın. ya da yapın, paranıza ve zamanınıza acımıyorsanız.
hicbir lojistik destege ihtiyac duymadan savasa gitme yetisine sahip yenilgiyi baştan kabul etmiş ,yakısıklı bir olumun peşinden 4 nala kosan cesur ,cesur oldukları kadarda aptal 300 tane body salonlarından kacmıs yada secilmis kişiler.
şimdi aslında böyle tartışmalara girmekten eksireyetle çekiniyorum ama, hakikaten tutamıyorum bazen kendimi.. bu filmi hala, o tarihi olayların bir çevrimi olarak gören laftan anlamaz (evet bir parça.. neyse lan yazmıyorum. silinmesin entry şimdi durduk yere..) insanlar mevcut.. elli kere yazıldı, film frank miller`in resimli romanından sinemaya uyarlandı diye.. ama yok, hala yok amerika nın irana girmek için vik vik vik, yok pers hükümdarı şöyle gösterilmiş aslında diğilmiş, yok aslında sayılar çok abartılıymış bıdı bıdı bıdı.. lan bu film film! bir holivud filmi hatta! belgesel değil işte.. ne biçim bir kafa var ki, anlayamıyorsunuz.. ya filmi beğenmezsin, efektleri hoşuna gitmez, oyunculuklar sıçık dersin, yönetimler boktan dersin, bunlara tamam. (gerçi bunlara tamam değil ya pek, şimdi ben anlatsam da anlamayıp çemkirenler olacak. üzerinde durmaya değmez fazla.) yani filme "kötü" demek, hatta bunu da geçtim resmen bok atmak, sıçıp sıvamak için daha haklı nedenler bulunabilirdi diye düşünüyorum.. bu filmi neden bu kadar savunma ihtiyacı hissettim? hasılattan pay verecekler? ya ben sadece, düşünme yetisinden bu kadar yoksun insanların olabileceğine ihtimal vermezdim de.. oluyormuş demek, onu gördüm yani..
silinmesin tanımı: frank miller in resimli romanından sinemaya aktarılmış, 2007 yapımı bir "film!" dir..
sadece eğlencelik bir film olarak izlenmesi gereken, üzerine dayanarak filmden tarihsel bilgi edinilmemesi lazım olan bir yapım. efektler, sahneler, ses, ikide bir havada uçuşan kan partikülleri güzel ama dedim ya o kadar. mesela tarihte askeri oligarşik bir yönetime sahip sparta'nın ağzından habire demokrasi ve özgürlük laflarının çıkması ironik. atina sitesi olsa kabülüm. yine, persler'e ve atinalılar'a ibne göndermesi yapılıyor. ama sparta'da da eşcinsellik oldukça yaygın. sonra en azından perslerin savaş kıyafetleri gerçekçi olabilirdi ; filme de bir zeval vermezdi. sanki orta dünyada sauoron'un emrindeki paralı asker insanların giydiği kıyafetlerin aynısı. yine spartalılar da herhalde vücutları daha iyi sergilensin diye yerli yersiz her yerde donla savaşıyor. benim bildiğim donla savaşıp da başarılı olan bir süperman var. halbuki onların da romalıların da benzer şekilde giydikleri savaş kostümleri var. kısaca çizgi romanın iyi bir seyirlik eğlencesi. öyle imdb de olduğu gibi en iyi yüz film arasına girmesi abartı ve diğer başyapıtlara saygısızlık.
tamamen dijital olarak çekilen, filmin amerikan yapımı olmasından dolayı çokça amerikan esprisi barındıran, bazı sahneleriyle yüzüklerin efendisi ni çağırıştıran, bazı sahneleriyle ise iranlılar a fazlaca yüklenen, insanı gaza getiren, spartalılar ın savaş tekniklerine hayran bırakan, bir çizgi roman uyarlamasına göre tarih hakkında çaktırmadan bilgi veren, savaş filmlerinden hoşlananların kesinlikle izlemesi gereken film.
filmin ilk yarısında "nasıl bir filme geldik lan biz" diye düşünmeme sebep olan film. özellikle pers kralının gelip sparta kralının arkasında masaj pozisyonu aldığı sahnede bütün sinema olaraktan yarılmamıza sebep olmuştur. ***. Bütün bunların dışında görsel olarak çok zengin olmayan bol kanlı, kavgalı, dövüşlü, az biraz sıkış, arka planın hep bi fotoğraf gibi durduğu, boş vakitte zaman öldürmek maksadıyla gidilinebilecek film.
film veya fragmanlar disinda degisik bisiler soylemek gerekirse yunancada triakosia diye okunur. ayrica uckuyular-karsiyaka iskele hattinin otobus numarasidir, irakta bir gunde olen insan sayisidir.