"Hayrünisa Gül meğer 15 yaşında lise öğrenciyken gönül verip evlenmiş Abdullah Gül'le. Bayan Gül 18 Ağustos 1965, Bay Gül ise 29 Ekim 1950 doğumlu, yani aralarında 15 yaş fark var. 19 yaşındaki oğulları Ahmet Emre St.Joseph'i bitirdikten sonra bu yıl Sabancı Üniversitesi'ni kazanmış. Kızları Kübra Bilkent Üniversitesi'nde endüstri mühendisliği okuyor. Babasının tıpatıp kopyası küçük Mehmet Emre ise TED Ankara Koleji 5.sınıf öğrencisi. Bundan sonrasını ilk kez Hayrünisa hanımdan dinleyelim, dinledikçe de şaşıralım."
belki doğru gözükmeyebilir ancak arada fark var , ülkemizin bazı yörelerinde olduğu gibi zorla olan bir durum yok tamamen gönül işi. Abdullah Gül de Hayrünisa hanım da birbirlerini beğenmişler hatta yazıya göre aşık olmuşlar. herhangi bir zorlama ya da töre benzeri bir durum yok. arada insana sıkıntılı gelen konu sadece arada ki yaş farkı elbette ama hayrünisa hanım bugün bile memnun ise ve hala aşığım diyebiliyorsa bence bize laf düşmez. ha iş aile zoru ile olsaydı o zaman elbette iş tamamen değişirdi ancak iş tamamen gönül işi , diyecek söz yok.
ilk olarak hayrunisa hanımın zorla evlendirilmemiş olması, beğenmesi, istemesi. görüldüğü gibi o zamanlar da beri ülkemiz gayet medeni bir haldeymiş. gerçi 18 yaş sıkıntısı var ama eskiden o olaylar çokta önemli değilmiş, bildiğim kadarıyla.
diğer hususta, sayın gül'ün sıradan bir insan olmadığıdır. yani bir işçi ya da köylü değil. lisans eğitimini almış döneme göre kültürlü birisi oluşu. aradaki farkı pekte önemsememiş anlaşılan.
bunu makul görenlerin kız çocuklarını tek tek bulup, 14 yaşında gelip kendilerinden isteyeceğim. bakalım o yaştaki kız çocuklarını 30 yaşındaki adamın koynuna vermek nasıl bir hissiyat uyandıracak kendilerinde.
14 yaşında sokakta oyun oynayan çocuğu al koskoca adamın koynuna sok . sonra da bunun izahını yap . bunun hiçbir insani açıklaması olamaz , 14 yaşında ki çocuk kendi kararlarını alacak olgunluğa erişmemiştir adı üstünde çocuktur . onu isteyen ve akabinde bu işe olur diyen erkeklerin tedavi edilmesi gerek .