islamın matematiksel şartlarına uymayan bir nişandır. zira kurala göre kızın yaşı en az erkeğin yaşının yarısının 7 fazlası olabilirmiş... yani kız>(erkek/2)+7 şeklinde olmalıdır. (bkz: bu ne lan)
madde 1. ben çocuğum. onsekiz yaşına kadar bir çocuk olarak vazgeçilmez haklara sahibim.
madde 28. eğitimimi eksiksiz yapabilmem için desteklenir ve korunurum.
madde 32. ben çocuğum. büyükler gibi bir işte çalışamam. ben okula gider ve oynarım. eğer çalışmak zorunda kalırsam yapacağım iş eğitimime engel olmamalı, sağlığımı bozmamalı, bende zararlı alışkanlıklar yaratmamalıdır. (şahsi kanaatimce sözleşmede böyle bir maddenin evlenmeye değil sadece çalışmaya yönelik olarak düzenlenmiş olması, sözleşmeyi vücuda getirenlerin 15 yaşında yapılacak bir evlililiği akıllarına bile getirmemiş olmalarındandır. burada lafzi değil amaca yönelik yorum yapalım lütfen. çocukların eğitimine engel olmayalım. "hayırlı bir iş" için bile olsa.)
*
bizim medeni kanunumuzda da "küçük" sıfatı ancak "ergin" olunca kalkar ki erginlik yani rüşt yaşı da malumunuz, 18'dir.
eski medeni kanunumuzda evlenme yaşı ailenin özel izni ile 15'e inebiliyordu, o zamanlar kanunkoyucu teyze ve amcalarımız 15 yaşında bir "kız çocuğunun" 30 yaşında kocaman bir "adamla" evlenmesinde ailenin onayı olduğu müddetçe pek beis görmüyormuş, bu onun ayıbı.
şimdiki kanunumuzun 15 yaş tutumu ise, kişinin bu yaşta ancak mahkeme kararı ile ergin kılınabileceğidir.
fakat ergin kılınmış olsa bile evlenip evlenemeyeceği doktrinde tartışılmış olup, evlenmek için 18 yaş şartını arayan hocalarımız ağırlıktadır ama bu konuda yargıtay kararı araştırması yapmayıp ezbere konuştuğumdan emsal karar veremeyeceğim.
ha olayda bir de kızı (eski kanun döneminde) 14 yaşında nişanlayıp 15'ine bastığının 3. günü adamın kucağına atmak da varsa, aman aman... bu nasıl bir hırstır, nasıl bir eşya verir gibi kız verme, eşya alır gibi kız almaktır... bıraksaydınız, kızcağız üzerinden atlayacağı ipleri yanına alsaydı bari... yok. koy bohçasına 3 nevresim 2 yorgan, hadi yallah koca kucağına...
*
gelelim bu küçük olma meselesinin ceza hukuku boyutuna.
kanunumuz, 15 yaşındaki çocuğu cezai fiillere karşı da korumuştur tabii ki.
eski ceza kanunumuz cinsel ilişkide rıza arama yaş sınırı olarak 18'i getirmişti.
bu hükmün arkasındaki fikir çok açıktır. "18 yaşın altındaki bir çocuğun bu konuda kendi iradesi olamaz ve ona yönelik her eylem suçtur" demek istemiştir kanunkoyucumuz.
şimdiki ise, rıza sınırı olarak 15'i esas alır. bu konu kanaatimce ciddi olarak tartışılması gereken bir konudur,
*
lakin kızımızın babasının onayı ve nikah memurunun huzurunda denecek; denmediği takdirde evden bir kızılcık sopası yenmesi kuvvetle muhtemel bir "evet" tüm sorunu çözüvermiştir işte.
*
bu kadar kolay.
--spoiler--