bahtsızlığın nirvanasıdır. daha da bahtsız olanı ise, 30 yaşında olup, bir yıl aralıksız çalıştıktan sonra tatile çıkacağınız sırada suçiçeği çıkarmaktır. şu an içinde bulunduğum durumdur. evde kaşına kaşına oturtur adamı. süper tatildir.
her sabah ayna karşısında yeni çıkan lezyonlar aranır, eskiler kabuklanmaya başlamışsa mutlu olunur. kendinizi toplumdan tecrit ettiğiniz hastalık sürecinde en büyük eğlencelerden biridir.
5. günün sonunda yeni döküntülerin çıkmadığı fark edilerek evde ufak çaplı mutluluk seli yaratmıştır. düşman başına hastalıktır. hele ki yaşınızda eşek kalmadıysa.
tam bir haftanın sonunda neredeyse bütün döküntüler kabuklanmış, bir kısmı da dökülmüştür artık. hastalığın son demleri yaşanmaktadır.
benim hastalığımda deri dışı komplikasyonlar olmadı. ama yetişkin çağda suçiçeği geçirenlerin bu konularda hassas olması gerek. akciğer tutulumu, karaciğer enzimlerinde yükselme, kanın hücresel elemanlarında düşme, şiddetli orta kulak iltihabı gibi deri dışı bulgular da görülebilir. o yüzden su çiçeği geçirildiğinde bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına görünmekte fayda var.