evin en küçüğü annenin gözbebeğidir. ne o annesinden, ne de annesi ondan ayrılmayı asla düşünemez, bile. annesi elini hiç bir işe sürdürmez, kıyamaz ona. hem o ne bilir ki. o daha küçük.
işte en küçük kardeş olmanın böyle etkileri vardır. tamam herkes büyür ama en küçüklük hep sabit kalır. büyükler ise 10 yaşında da 30 yaşında da hep büyük olmak zorundadır. bu duyguyu hayat boyu hiç tadamazlar.
her çocuk için geçerlidir bu. türk aile yapısının özelliğini seveyim. üstelik 30 değil 35-40 da olsanız, çoluk çocuğa da karışmış olsanız, erkek ya da kız evlat için farketmez.. anne babalarınızın biriciği olmaya, evin küçük çocuğu olmaya devam edersiniz ve bu belki farkedersiniz belki etmezsiniz ama yaşam sevinci katar, mutluluk verir, gençlik verir insana. ömre ömür katar.