artık sözlüğü bırakmaları gereken yazarlardır. sakalları var diye dinleneceklerini düşünüyorlarsa yanılıyorlar. ben şahsen sözlükteki 17-18 yaşındaki arkadaşların nasihatlerini dinleyerek buralara kadar geldim. bunun dışında şu sıralar ise pek değerli filozof aleyna tilki önderliğinde yolumu aydınlatıyorum.
aslandır kaplandır hepsi. hani parka gidince kuduran çocuklar olur ya başlarında büyük bekler sağa sola saldırıp kolunu bacağını kırmasın diye. bu da aynı hesap işte biz bir gitsek sözlüğü bozarsınız komple *
Şundan üç beş sene sonra su başlığa bakıp benim gibi baskalari da var yaşasın, hem bak otuz için genç bile diyorlar ehehe diye sevinecek olmak;
Adım adım otuza gidiyor olmak ve hala kendini çocuk gibi hissetmek.
Bugün iki buçuk yaşındaki yegenime beni ne kadar seviyorsun dedim öğretmişler ''coooooook çok çok coooooookkk'' yaptı
Lan dedim içimden bunu ben yapiyorum sen nereden biliyorsun it.
Sonra aydınlandim normal olan onun yapması 23 yaşındaki adamın yapması değil aq.
Sözlük ben otuza gelince beni de o kadar yaşlı değiliz be ruhumuz genç diye avutur musun?
sözlüğün tıfılize birliklerini harekete geçiren yazarlardır. 30 yaşını geçenin yaşlı olunduğu dönem bundan bir 25-30 sene öncesi dönemdir pek sevgili tıfılboylar. ömür uzadı yaşam kalitesi öncekine göre yükseldi. eskiden büyük güç kullanıp bizi yıpratan işleri şimdi makinelere yaptırıyoruz. artık uzun bir gençlik evresi ve ondan sonra gelen yine uzun bir olgunluk evresi var.
1950'ler ve 1960'ların filmlerine bir bakın ne demek istediğimi anlarsınız. hatta daha rahat anlamanız ve siz o tembel bedenlerinizi yormayın diye kendim örnek vereyim. ilk james bond filmi olan dr no'da oynayan sean connery'e bir bakın bakalım.
şimdiki algınıza göre kaç gösteriyor bu adam? muhtemelen 40-45 civarı. ama çekildiği tarihte sean connery 32 yaşında.
ömür uzuyor ve geç yaşlanıyoruz. yarın bir gün hiç anlamadan siz de 30 yaşlarınızı göreceksiniz. size tavsiyem bol kitap okuyup bol film izlemeniz. ama plaza kadınlarının okuduğu sulu romantik kitapları değil daha dolu kitapları okuyun. hakeza filmler için de aynısı geçerli.
tabii siz şimdi böyle boş şeylerle uğraşmayıp ne yapacaksınız? gidip sözlükte 25 adet fake hesap açıp kendi entrylerinize şuku vereceksiniz. kendi nickaltınıza diğer fake hesaplarınızla güzellemeler döşeneceksiniz. nickaltı kavgalarıyla kendinize yeni "dostlar" edinip üstüne bir de bunları koyun gibi güdebildiğinizi fark edip kendinizi dünyanın sırrını çözmüş zannedeceksiniz.
ah be guzucuklar ah be tıfılize birlikler, siz bu kafayla umarım çok yaşamazsınız.