yapılan bir araştırmaya göre insanlar yaşlandıkça beyinleri küçülüyormuş.
yaşlılık dediğimiz süreç biyolojinin doğal bir süreci. herkes bir gün yaşlanacak. biyolojiye göre bir şey varsa bunun bir faydası olmalı.
doğada sürü halinde yaşayan hayvanlara baktığımızda,bir avcı sürüye yaklaştığında sürüde ki gençlerin bazı yaşlıları koruduğu görülür.halbuki bırak yaşlıyı avcıya kaç canını kurtar. öyle değil mi?
sadece güçlü olan hayatta kalacak sanıyoruz ya işte durum öyle bildiğiniz gibi değil.
yaşlıyı korumaya çalışıyorlar çünkü,sürü bir yere göç edeceği zaman o yaşlıların bir kısmı uzun uzun bir yere bakıyorlar. sürünün gençleri o yaşlıların baktığı yöne gidiyorlar. çünkü onlar yemin,suyun ve şartların iyi olduğu yeri tecrübeleri sayesinde biliyorlar.
çünkü ortada bir yaşanmışlık var.
insan türüne gelince;
yeni bilgiler öğrenebilme,hızlı işlem yapabilme becerisi yaşlılarda zayıflar iken,parça parça bilgileri birleştirip onlardan büyük anlamlar çıkarabilme ve doğruyu yanlışı daha net görebilme anlamındaki bilgelik artıyor.
işte bu yetenek yaşanmışlıkla gelişiyor. öyle kitaptan okuyarak diplomayla olacak bir şey değil.
beynin böyle bir özelliği var.siz yaşamı yüksek çözünürlükle yaşadıkça bilge bir yaşlılık geliyor.bu yüzden yaşlılarla beraber yaşayan toplumlar daha büyük avantajlar taşıyor.
hatta ne diyor bir hadiste:
'' Beli bükülmüş ihtiyarlarınız olmasaydı, belalar üzerinize sel gibi dökülecekti.''
bana kalırsa, yaşlıları sözlükten kovmaya çalışacağınıza onların tecrübelerinden istifade etmeyi deneyin derim.
sözüm ona inci sözlük gibi ergen yuvasına mı dönsün istiyorsunuz burası? bence onlar her zaman yanımızda bulunması gereken abi/ablalar. olgunluk çağındalar sonuçta, elbet faydalı olur. iyi ki varsınız.