birilerinin sizi evli olarak görmek istediği yaştır.
birileri kim? evlenmek isteyen kim? evliler boşanıyor. birileri bekarları evlendirmek istiyor. evliler yine boşanıyor. aman allahım korkunç !
erkekseniz, otuzunuzda saçınız uzun,tipiniz biraz düzgün, bekarsanız ve gelecek vaat eden bir mesleğiniz varsa yaşıt kızlarınız için potansiyel koca adayısınızdır, ya da gözde bekar.
(bkz: sor bir ben evlenmek istiyor muyum diye)
güçlü olmamız gereken yaştır. niye mi:
bir insan,
-20 sinde yakışıklı
-30 unda güçlü
-40 ında zengin
-50 sinde tecrübeli
olamazsa hayatında hiçbir zaman yakışıklı, güçlü, zengin, tecrübeli olamaz diye bir laf vardır da ondan.
yaşın onlar basamağında 3 rakamının ilk görüldüğü yaştır. psikolojisi berbattır. 20 yaşına girdiğiniz gün gelir aklınıza ve aradan 10 koca yılın nasıl geçtiğini düşünürsünüz ama anlam veremezsiniz.
gördünmü bak 30 oldum.
nasıl olunması gerekir bir şey diyemicem ama ben otuzumu yaşıyorum. ne kadar istemesemde o kadar büyümedim ben. sanki daha dün gibiydi benden yaşça büyük arkadaşlarımla gezmelere gittiğimizde hep yaşımı büyük söylerdim. şimdi ise tam tersi hep yaşımı küçük söylerim. çok karmaşık bir duygudur otuz olmak.
(bkz: düşündükçe koyar adama)
kimin uydurduğu bilinmez, birçoklarına göre hayatınızda ev, iş, evlilik ve çocuk gibi öğeleri çoktan bir araya getirmiş olmanız gereken yaştır.
insan çok mutlu olsada dertsiz tasasız bu yaştan sonra sırf çevresi öyle düşünüyor diye kendi kendisine sormaya başlar " ben bu zamana kadar ne nane yedim hayatım da " şeklinde.
halbuki farkı yoktur yirmisekiz yaşından veya otuzbeş yaşından, otuz yaşın!
ayrıca güzel bir söz vardır " insanlar yaşadıkça yaşlandıklarını zannederler oysa hiç yaşamadıkça yaşlanırlar" lütfen efendim.