40 yaş sonrasıyla iyice zihne çöken 40' lı yaş sendromunun yanında esamesi okunmayacak sendrom. 20' li, 30' lu yaşlarda bir şeyler başardıysan başardın, aksi takdirde tek isteğin kaçıp gitmek ve huzur bulmak oluyor.
29 dan sonra bu daha bir ağır basan bir sendromdur. Kariyer planlarını yapmanın son evresidir. 35 ten sonra hayatının nasıl şekilleneceğine bu yaşta karar verirsin. Evlenip çoluk çocuğa mı karışmak yoksa bekar takılıp gezip tozmak mı. Evet o yaştayım.
30 da 35 de hayatın en güzel döneminin başladığı yaşlar. Ne istediğinizi, ne istemediğinizi bildiğiniz, daha kolay "hayır" diyebildiginiz, az ve öz insanla sağlam ilişkiler kurup fazlalıkları ayıkladıgınız, kalbinizin kırılmasına eskisi gibi göz yummayıp insanları hayatınıza o ölçüde dahil etmeyi bildiğiniz bir dönem ikisi de. Sendrom falan yok, yeni güzel günler var.
bu aralar beni oldukça bunaltan sendrom. kırk yaşının güzelliği de bu sendromun sonucu galiba. geçmişin boşluğuna geleceğin belirsizliğine kapılıp gidiyorsunuz. ölümü düşünmeye başlıyorsunuz sonra yavaş yavaş. inanıyorsanız, yandık maffolduk diye düşünüp ölüm korkusu sarıyor yavaş yavaş. bak yavaş diyorum öyle 60li yaşlar gibi değil. temel atıyorsunuz. inanmıyorsanız, 'hiç' olacam demeye başlıyorsunuz ve bir boşluğa savrulmaya doğru itiliyorsunuz. sanırım bunlar bir on yıl sürecek gibi. arkasından tüm yüklerinizden arınıp 40lı yaşlara adım atacaksınız. işte kırklı yaşların güzelliği de buradan geliyor.
başka dertleri olmayan orta grubun sahip olduğu sendrom. o yaş grubunda olmama rağmen ne sendromu amına koyyim. benim dertlerim sendromun ırzına geçer diyorum.
sendrom ne oğlum.
bunlar gavur icadı
biz müslümanız
rabb'imiz ne kadar ömür verirse o kadar yaşayacağız
aslolan adam gibi yaşayıp
adam gibi gitmek
yoksa her yaşta yapacak işimiz var.
ebu eyyub el ensari istanbul fethine geldiğinde 80 yaşındaydı.
bize düşen kul olmak.
olmayan sendromdur. sadece artık daha olgunsun, ayakları yere basan bir bireysin ve sağlam durmak zorundasın bu hayatta. zira anne baba yaşlanmışlar tabiri caizse bir ayakları çukurda kardeşler desen evlenmiş kendi dünyalarına çekilmişler. haliyle yalnızsın. evliysen eşin varsa çocuğun senin hayatın, evli değilsen kimsen yok. bunu en iyi anladığın zamandır aslında 30 yaş. artık laylaylom hayatın sana pek faydalı olmayacağını anladığın yaştır 30.
31,5 yaşındaki bekar adamın tecrübelerini dinlediniz.
"meheeheheheeh" şeklinde gülerek 4 senedir içerisinde bulunduğum sendromdur. yok öyle bir şey yok. var diyenler de kendilerine meşgale bulsunlar hayatın her senesi ayrı güzel bunalıma buhrana girmeye gerek yok.
gayet güzel sendromdur , ben aslında böyle biriymişim yeni fark ettim dersiniz ,daha sakin,daha düşünceli,daha güzel veya yakışıklı ,daha daha daha olarak gider bu çünkü gelişirsiniz .
güzeldir 30 yaş .
henüz 4-5 sene daha olmasına rağmen şimdiden hissettiğim sendromdur. hayat bir şekilde akıp gidecek ondan korkmuyorum da. ama eğer 30 yaşımda da hayal ettiklerimi gerçekleştiremezsem işte o kötü olurdu. bence insanlar sağlıklı olduktan sonra 30'lu yaşlarında da gayet 20'lerinde gibi gösterebilir. 20, 30, şu bu sorun değil de beni esas üzen hayal ettiklerimi ve istediklerimi gerçekleştirememek olurdu.
biraz can sıksa da hayat muhasebesi açısından güzel bir sendromdur.
genetiği değişen gıda ürünleri ve çağımızın vebası "stres" hesaba katıldığında 60 yaş ortalama insan ömrü olma yolunda. iş bu sebepten 30 yaş demek yolun yarısı demek. cahit sıtkı' nın şiiri değişen dünyaya ayak uydurmalı.
özetle yaklaşık 1 yıl sonra yörüngesine gireceğim bu sendromun bünyedeki tahribatları ne olacak merak konusu.