30 yaş bunalımı

entry14 galeri0
    14.
  1. 17 yaşımdan beri çoğunluğu ağır işler olmak üzere çalıştım ve hala çalışıyorum. yaşım 33. iş güç stresinden, yaşam zorluğundan, sırtıma binen ailevi yüklerden bunalıma girmeye bile vaktim olmadı.

    belki de girdim çıktım, bilemiyorum.
    1 ...
  2. 13.
  3. Az kaldı geliyorum ben de.
    Önceden yer ayırtılıyo mu.
    Yok yok tamam seve seve geliyo.
    Yirmili yaşlardan biliyom.
    3 ...
  4. 12.
  5. bu bunalıma 27 yaşımda girdim ben.
    zira 30 yaşım için hayal ettiğim hiçbir şey olmayacaktı, görebiliyordum. evet, olmadı da.
    ancak geçen o 3 yılda, bambaşka hayallerim oldu. daha gerçekçi, daha ayakları yere basan hayaller.

    şimdi 31 yaşındayım. ne kadar güzelmiş bu yaşlar, ne kadar güzel şeyler bekliyor beni. bunalım yok, heyecan var sadece.
    6 ...
  6. 11.
  7. aslında hiçbir yaşta bunalım olmaz, şayet paran varsa..

    Şu an 30 yaşında ülke ülke gezip, parayı dert etmeyen hiç kimse bunalıma girmiyor.

    Hayat mücadelesinin getirisi olan bunalımdır.
    3 ...
  8. 10.
  9. (bkz: orta yaş bunalımı)
    Biyolojik saatiniz yaşlanmanın ilk adımlarını atar ama duygularınız yaşanmamışlıkların hatırına inkar eder. Sizde arada kalıp harcanırsınız.
    2 ...
  10. 9.
  11. Yılların geçmesine rağmen hala bilinç altında bulunan bunalımdır. Nick almaya kadar yolu vardır.

    insanı o kadar ele geçirir ki bazen usandırır, mide bulandırır, ağlatır, nefes keser ama yine de öldürmez. Çünkü bunu aşmak için hayatın devam ettiğini gösteren belirtiler vardır. Sırf o belirtiler için de olsa bu durumdan kurtulmak farz olmuştur..
    12 ...
  12. 8.
  13. 7.
  14. insan nasıl kendine anlatırki yaşlılığını, şimdi normal yürürken yaşlanınca koşamıyacağını bilmek varken ve daha dün gibi yirmiyi anarken..
    herkese renkli günler
    2 ...
  15. 6.
  16. yaşın 27'lere 28'lere gelmesiyle ramak kalan bunalımdır.
    hele bir de elde avuçta bir birikimin, kendi kurduğun bir ailen, sürekliliği olan bir işin ve düzenli bir kazancın yoksa daha bir bunaltan bunalımdır.
    amaaaaan boşverci bi yapınız varsa muhafaza ediniz. zira 30'dan sonra pek mümkün olmayacaktır. belki de olacaktır. bilemedim şimdi.
    evet evet o klişeyle sonlandırıyorum.
    (bkz: olamaz mı olabilir)
    4 ...
  17. 5.
  18. sabah yataktan kalkarsın hatta tam olarak kalkamazsın belin tutulmuştur çünkü içinden "ulan bu fazla kiloları vermem lazım" dersin yerde akşamdan kirliliğe atmaya üşendiğin çorapların vardır onları alır kirliye atar yavaş yavaş yürürsün evin salonuna doğru,
    hava bulutludur böyle yağdı yağacak zaten kararmış olan için iyice kararır koltukta bir süre oturursun sessizce canın bir şey yapmak istemiyordur ama işe gitmen lazımdır sallana sallana giyinmeye gidersin eşine bakarsın, sonra da beşikteki oğluna hayatının akış yönüne bakıyorsundur aynı zamanda sessizliğini bozmadan çıkarsın evden, gidip emektarı çalıştırırsın karşı apartmandan 20 yaşında bir zibidi çıkar bmw z4'e biner basar gider bir süre arkasından bakıp düşünürsün "nerde yanlış yaptım acaba" sonra gaza basıp çalıştığın yere gidersin iş yerindeki simitçiye dönüp "dayı ver bir simit" dersin simit elinde ağır adımlarla çalıştığın bölüme doğru yürürsün koltuğuna oturup simidini yerken internetten gazetelere bakarsın biraz sonrasında işlere gömersin kafanı öyle böyle derken öğle yemeği saati gelir işe geldiğin yavaşlıkta yemekhaneye inersin yemektede canın kimseyle konuşmak istemez bitirdikten sonra iş yerinin önünde 1-2 sigara içersin içerde içmek yasaktır çünkü orada işyerinden selamın olan bir kaç kişiden biri ile laflarsın yavaş yavaş çalıştığın bölüme gidersin biraz internette gazeteler sonra yine işe gömülme vaktidir mesai bitimine kadar çok ilgilenmezsin dış dünyayla arada beyninin kıvrımlarında eski şarkılardan bir kaçı çalınır bir kaç eski fotoğraf geçer gözünün önünden gün biter emektara atlayıp evin yoluna düşersin yolda bakkaldan iki ekmek almayı unutmadan tabi,
    eve gidersin oğlunla oynarsın biraz eşinle gün üzerine muhabbet faslı internet'e bakiim azcık vb. saat 11:30 olur balkonda son bir yat geber sigarasından sonra "ben yatıyorum" şeklindeki bir seslenme ile yatağın yolu tutulur yatağın üzerinde sessizce oturursun bir süre, tam yatacakken ayağındaki çorapları kirliye atmadığın aklına gelir ve her akşam ki klasik söz beyninde yankılanır "aman sabah atarım ne olacak"...
    4 ...
  19. 4.
  20. 30 yaşın, bunalımdan çok olgunluğun maksimum seviyeye ulaşması..bazı bünyeler bunu bunalım olarak görmekte o ayrı mesele tabi..
    1 ...
  21. 3.
  22. -eskisi gibi uykusuzluğa tahammül yoktur 20 li yaşlarda barlarda sabahlayıp okulun yolunu tutarken, 30 lu yaşlarda ertesi gün mesai bitmek bilmez.arkadaşlarla sabahlara kadar geçirilen vakitler artık yerini evime gidiyim dinleniyime bırakır.

    -göbek bölgesinde yağlanma başlamıştır saçlar açılmış yaşlanma sendromları başlamıştır.

    -çevrendeki insanlar sırayla evlenirler bi kısmı çocuk yapar görüştüğün kişi sayısı azalır bu işler size uzak görünür ama hayatın kuralı bumu? aslında diye bir taraftanda kafayı yersiniz. (evlenip çocuğa karışınca da sorunlar tam düzelmez.)

    -hatun bulma konusunda ideal yaştır aslında 23-35 yaş aralığı çok geniş bi skala olsada o enerji tam bulunmaz çünkü üniversite geniş kız çevresi yerini iş yerine bırakır ki mühendisler için durum vahim ötesidir.

    -askerliği yapıp iyi bir işe girilmişse; öss sonrası ikinci büyük sınav verildiği için kısmen psikolojik sorunlardan kurtulunmuştur lakin üniversite yaşantısı daima özlenir bidaha dünyaya gelinirse eskişehirde okuma hayalleri kurulur.

    -sonuçta hayatın devam ettiği gerçeği bi şekilde kabul görür ve her yaşın güzelliğini yaşamak gerektiği sonucuna varılır.
    1 ...
  23. 2.
  24. aslında insanın kendi kendine yarattığı, anlamsız bir bunalımdır. 30 yaştan bahsediyoruz. hayatımızın en güzel yaşı. gençliği ve olgunluğu beraber yaşadığımız yaş.

    hayatla kavga 30 yaşında başlamaz. hayatta kavga hep vardır. doğduğun an, hatta can bulduğun an hayatla kavgaya başlamışsındır demektir. 0 ya da 30 ya da 70. hiçbir şey farketmiyor. yeni bir yolu katettim diyorsun, başka yollar çıkıyor önüne. ölene kadar hep böyledir.

    hani diyor ya mfö;

    tam varıyorum ki hedefe
    bir yenisi başlıyor
    bu oyun hep aynı değişmiyor.

    aslında insan hedefine varabiliyorsa mutlu olmalı. diğer hedeflere, vardığı hedeflerin motivesi ile hazırlanmalı. evet, kolay değil. hele ki böyle bir dünyada motive olabilmek, hayatla kavga edebilmek hiç kolay değil. ama yinede insan hayata küsmemeli. çünkü dünya, hayata küsenlerin yüzünden bu hale geldi. küsenlerin ve akabinde umursamayanların yüzünden..

    bugünümü, yarınımı ve gelecek yaşlarımı sabırsızlıkla bekliyorum.
    1 ...
  25. 1.
  26. 30 yaşındaki insanın hayatla kavgası başlamış olacağı için bu kavgalar neticesinde bunalımlara girmesi de olağan olacaktır. hal böyle olunca da bunalıncak birçok şeye sahipken yaşa bunalmak akıllarına bile gelmeyecektir. gelecekse de geç kalacak bunalım olcaktır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük