collin kazim'in jay jay okocha kivaminda oynadigi, fb'nin beklenildiginden daha iyi bir performans gösterdigi ve de her ne kadar kötü oynamamis olmasina ragmen insanin gözlerinin saha icerisinde selcuk'un marco aurelio'yu aradigi mac olmustur.
fenerbahçenin kadıköy deki yenilmezliğini sürdürdüğü maçtır tabiki bundan sonraki rakipler karşısında ne yapacağı çok daha önemli bu daha başlangıç fakat geleceğe umut ile bakmamızı sağlayacak olan maçtır.
geçen sezonun oturmuş takımına göre en dikkat çeken değişiklik guiza ve semih'in çift santrfor ve alex'in orta sahanın ortasında daha defansına yakın oynaması olmuştur ki bu özellikle güçlü takımlara karşı feneri zor durumda bırakabilir. güçlü bir ortasahanın önünde alex ve onun önünde tek forvet geçen sezon avrupa maçlarında çok etkili olmuştu halbuki.
yeni sistemle birlikte takımda kaybeden adamın alex de souza olduğunu gördüğümüz maç.
maç için yorumsa tek cümleyle fenerbahçe'nin taşak geçtiği maçtır, ancak bu taşak geçme olayını "fenerbahçe bu sene şiir gibi futbol oynar" pozisyonuna çekemeyiz.
maçın iyileri bağlamında kazım zaten zirveye koydu kendisini, kanat organizasyonları da iyiydi takımın ancak kabul etmemiz gereken bir durum var, mtk halı saha takımından farksız bir takım görüntüsündeydi. inanılmaz pas hataları, inanılmaz garip çalım yemeler acemiler mangasıydı, fenerbahçe bunu iyi kullanarak maçı kazandı ancak iddia ediyorum, ligimizdeki küme düşmemek için oynayacak olan takımlar bile bu denli basit pas hataları yapmazlar, bu denli rahat kanatları boş bırakmazlar, bu denli basit çalımları 10 kere üst üste yemezler. halı saha takımınızdan daha zayıf bir takım olur da paso pas hataları yapar siz de onların bu kötülüğünü fark edip işin şov kısmına kaçarsınız ya hani, 2-3 topçuyu geçip vurmak istersiniz, estetik oynamaya çalışırsınız nasıl olsa "lan yürüyerek yeneriz bunları" mantığı hakimdir o anda, işte aynen öyle bir maçtı. bu bağlamda bazı arkadaşların "b.ok atmış lan" demesine aldırmadan diyorum ki, 4 senedir oynadığı 4-4-1-1 sisteminden klasik 4-4-2'ye geçmek fenerbahçe için çok da iyi bir tercih olmayacak.
kazım'ı çıkarsanız takımdan takımda hem koşup hem de attığı çalımlarla rakibi bozacak adam kalmıyor gibi. hele ki, oyunu iki tarafa da oynayabilen bir ön libero alınmazsa işleri zor. son 20 dakikaya kadar her ne kadar fenerbahçe yığılsa da rakip kaleye, goller uzaktan şutlarla geldi üstelik selçuk'un şutu daha doğrusu plasesi rakibe çarpıp girdi. nihayetinde gol goldür ancak, eğer ki, yine bu sistemde yani 4-4-2 sisteminde emre'yi de oynatacaksa mecburen ya alex ya selçuk kesilecek, selçuk kesilirse fenerbahçe göbeğinden geçen her top edu-lugano ikilisinin o yaptıkları basit sakarlıklarla ağlarla buluşan atağa dönüşür, ha alex kesilecekse ortaya farklı problemler çıkacak, alex oynayacaksa, 4-4-2 sisteminde yapamıyor, kaleye uzak kaldığından o beğendiğimiz alex olamıyor üstelik alex-selçuk oynayacaksa emre'nin bu kadar büyük maliyeti iyi mi olacak?
fenerbahçe herhangi bir 3. lig takımı ile hazırlık maçı oynarmış gibiydi, galibiyete saygı duyuyorum ancak ben hiçbir ön eleme maçında bu kadar dağınık, bu kadar pas hatası yapan, dan-dun oynayan bir rakip görmedim. eğer ki, fenerbahçe bu maça aldanırsa, bir sonraki tur acı bir tecrübe olur.
sonuç itibari ile yeni sistemde fenerbahçe'nin hüsrana uğrayacağını düşünmekteyim, güiza-semih ikilisi belki muhteşem bir hücum kuvveti gibi görünmekte ancak, her zamanki yerinden 30 metre geride oynayan alex bu oyunculara servis yapamayacak dahası bu oyuncuların hazırlayacakları pozisyonlardan gol bulamayacak.
fenerbahçe'de oyun kurucunun roberto carlos olduğu maçtır. alex ise pek bir varlık gösterememiştir.
aragones ise fenerbahçe'yi ispanya milli takımı gibi oynatmaya çalışıyor. geçen sene brezilya taktiği, bu sene ispanya taktiği, başımız döndü lan!
uykuya dalıp uyandığımda saat zaten 9 u bir kaç dk geçmişti.hemen trt sağ üst köşede maçın skorunu görünce üstümü giyinip kahveye yetişme maratonu yaptım.onun için 81 dk lık bir yorum yapacağım.
bu 81 dk da gözüme batan en önemli detay fenerbahce nin hiç pozisyon vermemiş olmasıdır.semih in kafasına çarpıp giden frikik dışında rakip takımın şutu yok.geçen sene hemen hemen her maçta gol yiyen bir takım için güzel gelişme.
ikinci en önemli detay fenerbahce nin alex+çift forveti rahatlıkla oynayabilmesidir.alex,uğur,selçuk,guiza,semih paslaşmalarıyla (kazım saymıyorum o tek oynadı) rakibi top peşinde koşturmak yordu.mtk türkiye liginde 6.sıradan sonraki takımlara eş güçte olduğu için geçtiğimiz senelerde olduğu gibi küme düşmeye aday takımlara puan dağıtmada sona erecek.(burda hemen rıdvan dilmen soruları araya giriyor.büyük takımlara karşı bu taktik uygun olur mu,fb derbi şampiyonu olabilir mi,geçen sene ki gs gibi mi olacak yoksa. türkiye de mutluluk avrupa hüsran bunu da zaman gösterecek).ziconun gitmesine çok karşı çıkmıştım ama bu sene bambaşka bir fenerbahce izleyeceğiz.
Roberto Carlos'un tek bir ikili mücadeleye girmediği, adam geçmeye çalışmadığı, depar atabilecekken depar atmadığı maçtır. Al gülüm ver gülüme bağlamış olarak 90 dakka sahada durmuştur.
Ayrıca mevcut sistemde açıkça görülmüştür ki Güiza ile Semih'in yer değiştirmesi gerekmektedir. Güiza sırtı dönük pek oynayamamaktadır. ama hızlı ve çalım atabilen bir yapısı vardır. Pas alışverişinde de bulunmakta ve sağa sola kaçmakta, dikine oynayabilmektedir. Semih ise bunları yapamayıp tam tersi sırtı dönük oynayabilmekte ve ilk 2 maçtan* gördüğüm kadarıyla golü güiza'dan daha iyi koklamaktadır. Bu sebeple semih'in oynadığı mevkiide guiza, güiza'nın mevkiisinde de semih oynarsa takım çok daha verimli hucuma çıkacaktır kanaatimce.
fenerbahçe'nin gayet rahat bi oyunla kazandığı maçtır. ama ne çok iyi ne de kötü diyebiliriz fenerbahçe için zira karşıda pek de zorlayıcı bi rakip bulamamıştır. [mahalle takımı deniyo mtk için. o takım türkcell süper(!) liginde ilk 6'ya oynamazsa ben de futbol değil sutopu izliyorum!]
yani pek de abartılmaması ama fark olmadı diye de dövünülmemesi gereken maçtır. ilk ciddi sınav ve ben fenerbahçe'nin 4-4-2 değil de yine 4-4-1-1 oynayacağını düşünüyorum ki öyle olması kuvvetle muhtemeldir. zira aragones semih'i forvet arkası gibi oynatarak aslında nasıl bi şablonla oynayacağını da bizlere göstermiştir. [şablon ne lan?] emre girdikten sonra alex de souza forvet arkasına yani asıl oynayacağı mevkiye geçmiştir.
[yani: volkan- edu- lugano- carlos- gökhan- colin- emre- yeni önlibero ?- uğur boral- alex- güiza]
yalnız şöyle de bişey var sahada kim oynarsa oynasın kulübede her an gülleyi kafalarına indirebilecek bi adam olduğunun farkındalar. herkes pür dikkat, adam gibi oynamaya çalışıyo. kimse cıvıtmıyo daha doğrusu yeltenemiyo bile. herkes pek bi istekli ve azimli geldi bana belki ilk maç olduğu içindir. emre belözoğlu eğer böyle oynamaya devam ederse çok iyi işler yapabilir en azından yurt sınırlarında.
colin kazım richards'ı yazmaya gerek yok. ikinci yarıda, sağ çizgide çalım yememek için kendisinden 3,5 metre geride duran rakip oyuncu herşeyi anlattı zaten. süperdi tek kelimeyle. gene direğe gömdü topu. olsun artık ilerki maçlarda inşallah.
kısaca fenerin iyi ve rahat oynayarak kazandığı ama yine de çift tarafı da oynayabilen bi önliberoya ihtiyaç duyduğunu gördüğümüz maçtır.
fenerbahçe'nin kazanırken zorlanmadığı ön eleme maçı.
rakip tabi ki fenerbahçe'nin 3-4 gömlek düşüktü ama klasik süper lig takımlarından da farklı değildi. bugünkü görüntü anadolu takımlarına karşı bu sistemle fenerbahçe'nin zorlanmayacağını gösteriyor. çift forvetli sistem bir çok maç kullanılacak gibi. hayırlısı.
volkan, edu ve lugano'ya pek iş düşmese de konsantrasyonları iyiydi. roberto fazla kasmadan oynadı, güzel de bir gol attı. az kilo verse daha iyi olur. gökhan iyiydi ama fazla çalım denedi sanki. daha iyi olacaktır. selçuk da iyi göründü ama bunda rakibin zayıf olmasının payı var. ne kadar iyi oynasa hatta gol atsa da avrupa'da selçuk'la oynamak intihar bana göre. inter ve sevilla maçlarını hatırlıyoruz. kaliteli bir ön libero şart.
alex yeni sistemde daha geride top aldı ve geriden oyun kurdu. bu şekilde oynamaya devam ederse istatistikleri mutlak düşecektir ama oynadığı futbolun kalitesinde hiç bir düşme yok. uğur boral'ı iyi bulmadım. yine savruk gözüktü. gürhan bu kadar iyi gelirken dikkat etmesi lazım. o formayı kaptırabilir. uğur'un forması için taliplerden diğeri de emre belözoğlu. oynadığı 15 dakikada top kaybı yapmadan çok iyi gözüktü. emre ve alex'i ekstra bir şey yapmadan düz paslaşırken görmek bile zevk verdi. çok faydalı olacaktır. maç sonrası tribünlere çağrılması da iyi olmuş.
semih tutuktu ama gösterdi ki ölüsü bile kezman'dan iyidir. bu sistemde daha geride oynuyor ve paslaşmada rol alırken cesza sahasında etkili olamıyor. daha iyi olacaktır. guiza çok hırslı, çok da pozisyona girdi ama gol atamadı. hatta semih özellikle ona attırmaya çalıştı ama olmadı. arkadaşlarına alıştıkça gollerini sıralayacaktır. ayrıca onun da ölüsü kezman'dan iyidir diye düşünüyorum.
colin kazım richards denilen hayvan bu geceki performansıyla ayrı bir paragrafı haketmiştir. hakkındaki görüşlerimi (#3583615) nolu entryde belirtmiştim zaten. gözümde tek eksiği tek top oynaması gereken durumlarda topu ayağında tutmasıydı. aragones'le birlikte bu sorunu günden güne aşacağını düşünüyorum. müthiş deparları, driplingleri, adam eksiltmesi, bilek hareketleri, ortaları, şutları tek kelimeyle mükemmeldi bu akşam.**üstüne geriye gelerek oyunun kurulmasına da yardım etti. deivid ve burak'ın işi gerçekten çok zor bu çocuk varken. yönetim arkadaşın sözleşmesini ilk fırsat bulduğunda uzatsa iyi olur. böyle bir yetenek bedavaya kaptırılmamalı.
kısaca aragones'in fenerbahçe'si iyi göründü. geçen seneye göre en büyük fark takımın daha çok koşması ve pas trafiğinin daha çok rakip yarı sahada gerçekleşmesi. kaliteli bir ön libero ile geçen seneki avrupa rüyası kaldığı yerden devam edebilir. bekleyip göreceğiz.
fenerbahçenin 9 net pozisyon bulmasına rağmen sadece 2 gol atabildiği, baştan sona üstün oynadığı maçtır. böyle giderse bu sezon şampiyonlar liginde iş yapr bu takım inşallah.
