ikinci yarı ibb'lilerin yerden kalkmayacağı karşılaşma.
buna alıştık zaten.
futbol oynama. balına bir gol at. sonra üstüne yatmak için ölümüne çirkeflik yap.
en çok da bize tutuyor balları amk.
beşiktaşın yenildiği, ibb denen ne idüğü belirsiz garip takımın bütün sezonu beşiktaşı bir kez daha yenerek kurtardığı maç. artık ölseler de gam yemezler. beşiktaş bence lig için kasmasın bu lig başkalarının ligi. avrupa'da ilerlemeye
baksın, oynayanların liginde oynasın. yenilirsek de rakip bizden daha güçlü olduğu için bizi yensin. neyse geçmiş
olsun..
garip ama beşiktaş'ın hücum anlamında bi savunma oyuncusunun eksikliğini hissettiği maç. o da hilbert. ekrem dağ nerdeyse ayağı gelen bütün topları yedi. hakemse kötü. yanlış anlaşılmasın kırmızı kart doğru. onun dışında konuşuyorum. zaten fırat aydınus'u hiçbir zaman sevmemişimdir. o bir cüneyt çakır iki. neyse, nobrenin yerine manuel fernandez yada ernst'in, almedia'nın yerine bobo'nun girmesi gerek. yinede döndürmesi zor bi maç tabii ki şu haliyle.
ibb'nin laneti "büyük takımlar" nezdinde devam ettiğini gösteren maç. yok günahım kadar sevmem beşiktaş'ı ve skordan da gayet memnunum ama bu nedir arkadaş. nasıl bir takımsın sen. ibb'nin de dahil olduğu sadece şampiyon olan takımlardan oluşan bir lig kurulsa sanırım açık ara lider bitirir bu takım. bravo abdullah hocaya.
ulan hangi hafta ibb ile maç yapsak kendimi hazırlıyorum yenilgiye.