kadro kalitesi bakımından ligde bulunduğu yeri hiç hak etmeyen bir takımla, sonuna kadar hak eden başka bir takımın maçıdır. isim verip rencide etmek istemiyorum.
taraftarın ateşlenmesinde alen markaryan ın tribünde olmasının da etkisi olduğu maçtır. derbilerde genellikle maçı izlemenin heyecanıyla gerçek performansını yansıtamayan beşiktaş kapalısı bu maçta oyunla çok ilgilenmediği ve 2-0 öne olmanın rahatlığında olduğu için sadece tezahüratlara odaklanmıştır. yine de, genel performans ile karşılaştırıldığında beşiktaş taraftarının vasatın biraz üstünde performans sergilediği maçtır.
çarşı nın taraftarlık dersi verdiği maçtır.
1-kaç yıl maça gittim deplasmana gittim bi kere bile maçtan erken çıkmadım.
2-ultraslan umarımki anlamıştır ilk önce takıma destek verilir sonra taşşak geçilir.
3-beşiktaşın abartısız +5 atabileceği maçtır bobo yerine almeida oynasaydı.
4-her şeye rağmen eski ateşini kaybetmiş taraftarı dün canlandırdınız ya size sonsuz teşekkürler galatasaraylılar.
(bkz: ne olur çıkmayın biraz taşşak geçelim)
(bkz: akıllı ol çarşı her yerde)
beşiktaş taraftarının özellikle ikinci yarıda inanılmaz olduğu maç. bilmiyorum belki de ilk defa gittiğim için inönü'ye bu kadar etkiledi beni. ama sanki bu sefer biraz farklıydı. öyle ki genelde pek tezahürat yapmayan, oturarak maçını izleyen vip ve numaralı tribünün tamamı ikinci yarıda ayaktaydı ve tezahürat yapıyordu. milan baros'un da dediği gibi: ben dünyada hiç bir yerde böyle taraftar görmedim.
bazı taraftarların ilgilenmiyormuş görüntüsü verip, küçümsemeye çalıştıkları maçtır. örnek verecek olursak; (#11585763). hayır yani madem küçük senin için, madem önemsiz, yorum yapmanı gerektirecek bir durum da yoktur ki. niye kendini bu kasma? kendini nimetten sayman niye?
sözlükte ne kadar aşağılık ve pislik yazarların olduğunu gösteren maç olmuştur. size ne lan bir maç oynandı ve bitti ama hala burada taraftarlara ve takımlara hakaret eden yazarlar var.
örnek:(#11585763)
gençleri de oyuna aldığı icin tayfur'u takdir ettiğim, bir an kayserispor'la maç yapıyoruz sandığım, arda'nın sahayı enleyerek şut çekmesiyle kendime geldiğim maçtır. bobo ve fernandez saç baş yoldurtmuş, simao ve toraman alkışı haketmiştir.
stadı dolduran malların, "ulan biz bu hallere düşecek adammıydık. fenerbahçe her sene ya şampiyon oluyor ya da bizim takımların şerefsizlikleriyle şampiyonluklarını zar zor engelliyoruz." gibi düşüncelere dalmadan seyrettikleri maçtır.
bir ay sonra bağdat caddesindeki kutlamaları seyrederken bu maçın ne kadar sikko olduğunu anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak.
beşiktaşlıların coştuğu maç. hayır niye bu sevinç anlamıyorum.
birincisi; beşiktaş kim?
ikincisi; galatasaray kim?
Oynamalarına bile gerek yok ama oynadılar olsun.. Yendiniz de adam mı oldunuz? Adam mı yendiniz de seviniyorsunuz?
gurbet ellerde kafami guzelledikten sonra guzellemeye devam ederken izledigim kartalimin macidir. cila gibi gelmistir bu kafanin ustune. simdi moscow never sleeps..seviyoruz ulan karakartali...
ulan bizim sayemizde ligte kaldiniz daha halen konusuyorsunuz. daha halen fenerbahceye laf atmaya yüzü olan galatasaraylilarin var oldugunu gösteren mac. Not: fenerbahceliyim
hafta sonu keyif veren bi maç izleme amacıyla galatasaraylı arkadaşımla ekran karşısına geçtiğim derbimsi. hayır anlamıyorum kaybedecek hiçbirşeyi olmayan gs neden mustafa sarp ile başlar. hadi başladın ben bile görüyorum abi neden 2. yarının başında sarp ın yerine uzaktan şut atan tek adamın pino yu sokmazsın oyuna. yeniliyosun bari keyif ver. güzelim cumartesi akşamımı siktin attın.