beşiktaş taraftarının özellikle ikinci yarıda inanılmaz olduğu maç. bilmiyorum belki de ilk defa gittiğim için inönü'ye bu kadar etkiledi beni. ama sanki bu sefer biraz farklıydı. öyle ki genelde pek tezahürat yapmayan, oturarak maçını izleyen vip ve numaralı tribünün tamamı ikinci yarıda ayaktaydı ve tezahürat yapıyordu. milan baros'un da dediği gibi: ben dünyada hiç bir yerde böyle taraftar görmedim.
çarşı nın taraftarlık dersi verdiği maçtır.
1-kaç yıl maça gittim deplasmana gittim bi kere bile maçtan erken çıkmadım.
2-ultraslan umarımki anlamıştır ilk önce takıma destek verilir sonra taşşak geçilir.
3-beşiktaşın abartısız +5 atabileceği maçtır bobo yerine almeida oynasaydı.
4-her şeye rağmen eski ateşini kaybetmiş taraftarı dün canlandırdınız ya size sonsuz teşekkürler galatasaraylılar.
(bkz: ne olur çıkmayın biraz taşşak geçelim)
(bkz: akıllı ol çarşı her yerde)
taraftarın ateşlenmesinde alen markaryan ın tribünde olmasının da etkisi olduğu maçtır. derbilerde genellikle maçı izlemenin heyecanıyla gerçek performansını yansıtamayan beşiktaş kapalısı bu maçta oyunla çok ilgilenmediği ve 2-0 öne olmanın rahatlığında olduğu için sadece tezahüratlara odaklanmıştır. yine de, genel performans ile karşılaştırıldığında beşiktaş taraftarının vasatın biraz üstünde performans sergilediği maçtır.
kadro kalitesi bakımından ligde bulunduğu yeri hiç hak etmeyen bir takımla, sonuna kadar hak eden başka bir takımın maçıdır. isim verip rencide etmek istemiyorum.