bence maçın kopma noktası ilker yasin in drogba ile ilgili olarak " takımda ciddi bir uyum sorunu var, zaten önceki haftaki maçta ballack la tartıştığı için tüm stadca protesto edilmişti, chelsea'daki miadı doluyor, büyük ihtimalle sene sonunda italya ya da ispanya'da oynayacak " sözü olmuştur. adamın bu lafının üzerinden 3-5 dakika geçmeden drogba finale giden yolun ilk golünü atmıştır. tabii bir de son golü.
liverpool un eline geçirdiği fırsatları değerlendirememesinden, chelsea nin turu aldığı maç olmuştur. yine de chelsea nin anası ağlamıştır uzatma dakikalarını hesaba katmazsak. liverpool gibi bir tarih mabedinin chelsea gibi bir dün boktun bugün koktun takıma elenmesi hepimizi üzmüştür. ayrıca sir alex ferguson un da finaldeki rakiplerinin chelsea olmasına biraz sevindiğini sanıyorum.
dediğim gibi (#3340570) olan maçtır. 3-2 bitmiştir, chelsea finaldedir, liverpool geri dönmüştür, prisoner ise ayaklarını yine kasaya uzatarak sözlükte turlamaya devam etmektedir.
sunucu emre tilev'in ilker yasin'e özenip fantastik bir cumle kurmasına vesile olmuş şampiyonlar ligi yarı final karşılaşması:
-emre tilev :"her türlü golsüz beraberlikler chelsea'nin işine yarıyor!"
-fdngnr: her türlü derken?
emre tilev'in bi' pozisyonda gerrard'a 3 kere üst üste lampard dediği karşılaşma. yahu onca maç izledik, şu spiker ve yorumcular hakkında tek kelime yazmadım ama artık yuh lan! biri futbolcuları tanımaz, durmadan sallar, yorumcu koltuğunda oturan şahıs hem sallar hem de kurduğu cümleleri tamamlayamaz.
bu mudur star'ın spor servisi? yok mu adam akıllı insanlar. ertem şener'i bile özledim. hatta fatih terim ya da ömer üründül'ün yorumcu olmasına bile sesim çıkmaz. en azından sürekli bildiğimiz şeyleri zırvalaralar.
benitez'in niye babel'i oynatmadığını çözemediğim maç. attığı golden dolayı değil maç boyunca ağzımdaydı babel ismi golü atınca benitez'e atmış gibi sevindim. kuyt bir halt yemedi ilk maçın hatrına durdu heralde sahada. gerçi bir ara çıkmış olabilir görmedim. skörtıl da raichu ile değişince maç chelsea'ye kaydı. zira hyypia uzatmalarda yaptığı penaltıyla maçı veren isim olmuştur. ilk golde de hatası vardır. skörtıl da 2 maçta da oyunda kaldığı sürede iyi bir performans gösterip "nerden bulur bu adamlar böyle oyuncuları" dedirtmiştir.
riise ise ilk golde drogba taa orta sahadan* gelirken yakınındaki topa öyle yavaş hareket etmiştir ki gole şaşırmıştır millet önce sonradan çakmıştır. ilk maçın gol ayaklarından* bu maçta ta yapacağını yapmıştır.
drogba eski günlerinden bir kesit sunmuş içeriye girmiş çıkmış 2 gol atmıştır. sevinci de güzeldi. bir de benayoun'a bir koymuştur ki öhöm yazık oldu benayoun'a.
zevkli bir maç oldu sahaya futbol oynamak için çıkan 2 takımın maçıydı. güzelce oynadılar, maçı kardeş kardeş bitirdiler. benitez efendinin koltuğu sallanır artık bakalım ne olur.
chelsea kalecisi petr cech, skor 3-1'ken babel'in 30 metrelik beklenmedik şutunda yağmurun da etkisiyle kayganlaşan topu ağlarında görünce baya enteresan bir hal aldı maç. bir an aklıma 120. dakikada 3-3 olan ve bayern'in mucize bir şekilde tur atladığı o dramatik getafe maçı geldi. amma velakin bu sefer mucize olmadı ve beklediğim gibi chelsea finale yükseldi. dün ve bugün oldukça güzel maçlar izledik. ama yalvarıyorum şu ilker yasin finalde olmasın artık, iyi sabrettik 2 gündür ama cidden yeter...
edit: şu kuyt denen sarı pipili yeteneksiz dallamanın liverpool'da ne işi var anlamakta güçlük çekiyorum. çoğu maçta tek olumlu hareketi yok, tipi zaten sinir ötesi, paso koşmakla da bitmiyor bu iş. bu maçta da sevimli hayalet görevini başarıyla yerine getirmiştir.
ilker yasin'in chelsea'li nicolas anelka'dan "pazarlaması iyi" diye bahsederek sadece futboldan değil alım satım işlerinden de annadığını gösterdiği maç.
frank lampard'ın golü attıktan sonra gözyaşlarını tutamadığı maç. hafta içinde vefat eden annesine ithafen attı sanırım. bizi de duygulandırdı.. helal olsun.