30 mart ankara opeth konseri

entry7 galeri0
    1.
  1. 66 ytl lik vip biletimin temizlik yapılırken gereksiz kağıt(!?**!&%) sanılıp atıldığı konser.ümitsizce biletimi aradığım bir saat boyunca 2 yıl yaşlandığım konser.akabinde geçirilen panik atak ve sinir harbinden sonra ailemden ikinci bir vip bilet için para kopardığım konser.ama bütün bunlara değeceğini bildiğim için içimde en ufak bir tereddütün bile olmadığı konser.
    1 ...
  2. 2.
  3. ps:bu yazının gecikmesinin nedeni an itibariyle kendime anca gelebilmemdir.

    tek kelimeyle inanılmazdı...en ön sırada boynumu kopartırcasına kafa sallayarak geçen saatler ve ardından grup elemanlarıyla tanışılması.peter'dan pena almak.elemanlara demomuzu vermek ve mike ile bi süre bu konuda sohbet etmek.akabinde mike'ın gülümseyerek "bunu dinlemek benim için büyük bir keyif olur" demesi.had safhaya çıkan mutluluk ve ego tatmini.imzalatılan biletler,posterler çekilen fotoğraflar...

    bunların yanında:
    1."opeth konser grubu değil abi" diyenlerin diline acı biber sürüldü.
    2.mike'ın mükemmel bir müzisyen olmasının yanında bir komedyen olduğunu da gördük.
    3.sağlık problemleri nedeniyle turneye katılamayan baterist martin lopez'in yerini alan martin axenrot birkaç ufak hata dışında durumu gayet iyi kotardı.
    4."demon of the fall" un çalınmaması üzüntü yaratsa da 2003 rock the nations konserinde izlenilmesi bu üzüntüyü azalttı.
    5.klavyeci per wirberg'in en az bass gitardaki martin mendez kadar "havalı" bi headbang stili olduğunu gördük.

    şimdi müsadenizle dinlenmeye çekiliyorum...
    0 ...
  4. 3.
  5. Kulakları çın çın çınlatan , 3 günlük bir boyun ağrısına sebep olan muhteşem konser.
    0 ...
  6. 4.
  7. ohaaa dedirten bir konser olmuştur. yıllarca beklediğim fırsatı kaçırmayarak gidip, konser dvdlerinden izleyip albümlerden dinlediğim adamlarla 10 metre mesafedeydim. süper bi playlistti zaten çaldıkları. drapery falls'tan sora kafa sallamaktan halim kalmamış olsa da deliverance'de kendimden geçtim. boyun ağrısını saymıyorum tabi! tabii opeth'i damnation'dan ibaret zanneden bir grup insan, mikael konuşurken sürekli bağırıp herifin ne dediğini anlamamamıza sebep olan arka taraftaki seyirciler konserin eksi yanlarıydı. istanbuldaki gibi demon of the fall çalsınlar isterdim tabi ama o seyirci bunu hakketmedi kesinlikle, en azından bu saydığım kitle. onun dışında bu grubun canlı performans grubu olmadığını iddaa edenlere de çatır çutur giren bir konser olmuştur bu konser. gönül isterdi ki o kadar kafa sallamanın arasında bi yavaş parça daha olsaydı(to bid you farewell,hope leaves gibi) tadından yenmezdi diyorum. inşallah yine gelirler.
    1 ...
  8. 5.
  9. Demın of dı fağğlll!!! Diye defalarca bağırmama rağmen Mikael ve tayfasının beni bu şaheseri dinlemekten mahrum bıraktığı konserdi. Saklıkent'in ses sistemi düşünülmezse çok başarılı geçti. Mikael bir frontman nasıl olur, seyirciyle nasıl dialoğa girilir hepsini gösterdi. Sağolsunlar, yine bekleriz...
    0 ...
  10. 6.
  11. en önde kafa sallarken boyundan yukarısını peter in ayaklarına bıraktığımız opeth konseri. konser sonrasında backstage e girip opeth ile tanışmamız ise hayal gibiydi. bilimum tebrikten sonra unadorned cd sini vermemiz ise isveç'li büyüklerden sadece dark tranquillity nin unadorned cd sini henüz edinmemiş listesinde kalmasını sağladı.
    0 ...
  12. 7.
  13. axe ın bagetini aldığım mikail in kıza penayı vermesinden sonra ay lav yu tuuuu diye bağırmamın karşılığı olarak sorry man im not gay diye karşılık aldığım en önde tam taşak hizasına gelen kick kolonları sayesinde 2 gün çükümü hissetmediğim ve ne yazık ki demon of the fall çalınmayan ama yine de orta sıralardaki damnation tayfası dışında çok da sağlam bir seyirci ile birlikte gerçekleşen mükemmel konser. darısı 20 haziranın başına.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük