ben de yavaş yavaş fatih terim'in duruma ayak uyduramadığını düşünmeye başladım. Geçen seneki colin kazım'ı, baroş'u,riera'yı kesen, elmanderi, emre'yi, semih'i futbola kazandıran, gerekeni hiç beklemeden anında yerine getiren teknik direktörümüzü özledim. Bu melo,hamit,amrabat tutkusu, yekta'nın hala hakettiği noktaya gelmemesi canımı sıkıyor. Amrabat iyi oyuncu yanlış anlaşılmasın ama arkasında terim'in sonsuz desteği de var. O sıkıntı değil ama yarım sezondur melo ve hamit'in form tutmasını bekliyoruz. Form dediğin 3-4 maçta tutulur bu neymiş arkadaş ya. Rica ediyorum formayı eskiden olduğu gibi hakeden alsın. Melo konusunda ise allah'a şükrediyorum. Bu oyuncuyla 3-4 yıllık ağır bir sözleşme bize çok zarar verirdi. Verilmiş sadakamız varmış.
meşhur kırmızı kart+penaltı paketi gs lehine yürürlüğe girmezse gs'nin maç kazanamayacağı iddialarının bir kez daha haklı çıktığı maç olmuştur.
bu arada engin baytar'ın maç içindeki hareketlerini görünce 11 maç'ın fazla olduğunu düşünenlerin bu görüşlerini bir kez daha gözden geçirmeleri gerektiği de açıktır.
galatasaray sezon başından beri kötü oynamaktadır.geçen sezonki f-tipi şampiyonluk ve bu sezon başında rakibi fenerbahçenin dağınık görüntüsü galatasaraylıları yanıltmıştır.
g.saray yapması gereken transferleri yapamamıştır.fenerbahçenin kötü görüntüsüne aldanıp bu sezon zorlanmadan şampiyon oluruz hissine kapılmıştır.
sonuç olarak antep'in stoperi,kayseri'nin sol açığı,trabzon'un forvetleri yerine çok daha kaliteli transferler yapmış olsaydı şimdiye çoktan en yakın rakibine 8-10 puan fark atmış ve şu kolay ş.ligi grubunda da belki liderlik mücadelesi veriyor olabilirdi.
o yüzden bir kulüp elbette yarıştığı rakibinide kollayacaktır ama önce kendi işine bakmak zorunda.çıtayı rakibinin konumuna göre belirlersen kendini kandırırsın.
Galatasarayin sanki sezona yeni baslayan yeni kurulmus bir takim gibi oynamaya devam ettigi mactir, takimin en onemli 3 oyuncusundan burak, umut ve selcuk kac yildir birbirlerini taniyorlar, ayni takimlarda oynuyorlar lakin birbirlerinden bir o kadar bi haberler, ebue sanki galatasaraydaki ilk macini oynuyor bu kadar alakasiz yerlere orta yapilmaz ki kardesim. Size tavsiyem galatasaray maclarini staddan izleyin ne kadar berbat bir oyun oynadigini goreceksiniz. Son fb-gencler macini da stad da izledim fenerbahce bu gs'yi paramparca eder oynadiklari futbol daglar kadar farkli.
fatih hocanın zamanında oyuncu değiştirmemesi ve melo nun agresifliğine seyirci kalması yüzünden 2 puan kaybedilen maç. Olay çok basitti: maç 1-1 gelince melo yekta değişikliği yapacaktı. And içerim ki kalan 15 dakkada bu maçı alırdık. Ben melo nun kırmızı yiyeceğini maç izlediğim arkadaşlara söyledim. ben bile bu adamın takımı yakacağını gördüm fatih hoca sen nereye bakıyorsun! 3 haftadır Bu kadar basit puanlar kaybedilmez ki el insaf artık. Ha bir de Dany kendi kalesine gol atmaya devam etmekte, aferin gol kralı olur bu gidişle. Bu adam hala gs nin 2 stoperinden biri ya lan sikmişim böyle işi!
takımın bünyesinde gözlemlenen sistemsizliği tekrardan sergileten maçtır. takımın kadro kalitesi malum, fizik kondisyon tüm bireylerde istenilen seviyede olmasa da teknik ekibin beklentilerinden uzakta olmadığı kesin. galatasaray futbol takımının konsantrasyonu yayamadığı gerçeği ile birlikte değerlendirmek gerekirse, çok sık rastlanan takım kimyası gerçeği var şu anda. burak yılmaz sprinter özelliklerini geliştirdiğinden bu yana performans vermeye başladı ancak takımın besleyicileri buna uygun hareket edecek tarzda değil keza rakiplerin de senelerdir sergiledikleri anlayış da etkili bu noktada. su topunda çakılı olarak tabir edilen özellik istemini ne burak ne umut yapabilecek kapasitede değiller ve ikisini bir arada oynatma ısrarı devam etmekte. hemen hemen her maç kanat ortalarında aynı eksende kalan 2 forvet göze çarpıyor biri diğerinin koşusunu yapacak özellikte değil bariz olarak. selçuk inan, manisa yükselişinden beri herkesin görüşü farklıdır ancak bana göre defansif yönde bir idarecidir. top dağıtımı konusunda zafiyeti takımın hareketsizliği de eklenince üst noktalara çıkmaktadır. semih kaya için de parantez açmak gerekir, sakatlık ve kimi şanssızlıklar yaşamazsa eğer çıtası yüksek kulüplerde forma giyeceğini düşünüyorum.
iki pas yapamayıp ahı gitmiş vahı kalmış gaziantepten puanı zar zor kapan bunun acısını da hakemden çıkartan galatasaraylı arkadaşları görmemize vesile olan maç. Adamların 3gün sonra son 14 yılın en önemli maçı var. Gelip tirbünleri dolduralım portekize öyle uğurlayalım demiyor bu arkadaşlar tribünler bomboş, takım zerre top oynamıyor, o çok kızdıkları hakemin en ufak faul pozisyonunda etrafını 5 kişi sarmalarına da ses etmiyorlar, meloya verilen kartı eleştirirken sarı kartı olan engin baytarın rakibin bileğine basmasına rağmen ikinci sarıyı görmemesini de sallamıyorlar, neymiş hakem. hakem tabi aq. hakem.
yine, yeniden rakip tek atak ve göte başa çarpıp kaleye giden bir gol seyrettiğimiz maçtır.
bu yıl hem ligte hem de şampiyonlar ligi'nde böyle kaç puan kaybettik ben sayamadım.
takım olarak iyi oynadık ancak ileride sıkıntı var, öyle zamanlar oldu ki herkes birbirine bırakıyor topu, kimse şut çekmiyor, ceza sahasında bile hâlâ pas yapma derdinde oluyor oyuncular. burak yılmaz'ın kaçırdığı goller ve ezdiği toplar çok fazlaydı ayrıca.
oyunun üstünlüğü tamamen bizdeydi ama futbol basit bir oyun, gol atamazsan hiçbir işe yaramıyor oynadığın oyun. bugün bu maç 4-0 bitse kimse neden 4-0 bitti bu maç demezdi, diyemezdi çünkü oyun ortadaydı.
son olarak...
haftalardır karı gibi ağlayıp, kendi futbolcusu bedava penaltı kazanınca sus pus olan beşiktaşlılara...
aziz'in çocuklarına...
fatih terim'i göndermeyi düşünüp, bugün hamit'i ıslıklayan galatasaraylılara...
Melo'nun ikinci sarısı neden verilmiştir hala çözemedim, buna sarı veriyorsan sahada kimse kalmaz herhalde.
Bir sözümde lig tv'ye Galatasarayın her maçında her ağız hareketini gösteren bu yayıncı kuruluşun diğer maçlarda günün defans oyuncusu muhabeti yapması ilginçtir.
Burada yazanlara gelince, en azından bir teknik direktörümüz var ki her basın toplantısına "3 temmuz süreci" diye başlamıyor...