fenerbahçeli futbolcular maçı kaybetmek için ellerinden geleni yapmış, skorun futbolla değil de bir parça beyin ve beceri ile yakalanabildiğini göstermişlerdir, biraz da şans tabi.
maç sırasında acılan pankartın da etkisiyle silkinip kendine gelen tüm Türk futbolseverler feneri desteklemiş ancak kız alexin hem etkisiz oyunu ve de kacırdıgı penaltıyla macı celta kazanmıstır.celta vigo bir ispanyol takımı ve fener hakikaten ezdi denebilir bu takımı.ancak tümör tepin bile oynasa alexin yerinde kesinlikle macı fener alırdı.gustavo lopez uguru cok yıprattı.60'lı dakikalarda eğer özat sakat olmasa maca girer ve fener en azından beraberlikle ayrılabilirdi maçtan.ilk kez fenerin yenilgisine üzülüyor bu bünye.
kalecilerin maçı olmuştur. celta vigo fenerbahçenin dişine göre bir rakipti, yenmeliydi.
ama celta vigo'nun kalecisi ve direkler izin vermedi. kaçan penaltıya üzülmenin alemi yok, dürüst olmak gerekirse penaltı penaltı değildi. herşey bitmiş değil. hayırlısı...
(#930782) entrym'de belirttiğim gibi canobbio'nun maçın yıldızı olduğu maçtır. ayrıca gabriel tamas'ın mücadelesi de beğenilmiştir. fenerbahçe'ye gelecek olursak maçın genelinde rakibine bariz bir üstünlük kurmuş fakat pozisyonları değerlendirememiştir. sonuç itibariyle yazık olmuştur. bir söz de diego lugano adlı şahsiyete; hakem böyle bir kasabı 90 dakika nasıl sahada tuttu, anlamak mümkün değil. ileride fenerbahçe'nin başına çok kötü işler açabilecek bir adam.
bu futbol begeniliyorsa vay halimizedir, ust tura cıkmak tamamen sans eseridir. Fenerbahce boyle korkak oynamaya devam ederse ne zevkli bir mac ne de kazanılan bir maç elde edecektir. Fenerbahce'nin kendine bu mactan sonra ceki düzen vermeli ve fenerbahce gibi oynaması beklenmektedir.
hani bazı maclar vardırya gol olmadı mı olmaz atamayana atarlar işte öle bir mac birde ugur boral ın salaklıgı, kacan penaltı falan filan... ama bir şey görülmeye basladı fener dogru yolda iyi top oynuyor ve frankurt u da bir aksilik olmazsa yenecektir...ugur boral dahil( her ne kadar gol onun yüzünden geldiysede) kezman hariç fenerbahce adına herkes iyi oynamıstır...
celta vigolularin yaptiklarini deportivo la coruna ile olan cekismeleriyle dusunmek gerekir. ha evet, buna ragmen yaptiklari terbiyesizlikten de otedir.
açılan çirkin emelli pankart ve fenerbahçe' nin güzel futbolunun damga vurduğu maçtır. fenerbahçe türkiye için oynamıştır, yenilmiştir ancak rakibini sallamıştır, övgüyü haketmektedir. avrupadaki yoluna devam etmemesi için sebep yoktur. bu maç kazadır ve kazalar olabilir ancak fenerbahçe frankfurt' a kadıköy' ü dar edip turu geçecektir, buraya yazılmaktadır.
açılan freedom for kurdistan pankartından sonra kan beynime sıçradı ve ilk defa fenerbahçe'yi destekledim, yunan takımına karşı oynasa bile rakibini tutarım diyordum ama o pankart bazı şeyleri daha iyi hissetmemi sağladı, anlayarak olmuyor çünkü, anlaşılmıyor, hissetmek gerek.
çok iyi bir futbol vardı sahada, fenerbahçe futbol adına her şeyi yaptı ama olmadı. ulan kimi tutsam aşağı çekiyorum, ne oluyor anlamadım gitti.
beşiktaşımın galibiyetinden sonra bugün de fener'den iyi bir haber almak amacıyla kuruldum tv karşısına. aslında istediğimi de aldım, zira daha önce fenerbahçenin palermo ve celta vigomaçlarındaki gibi üstün oynadığı, beraberliğe değil, içeride deplasmanda sürekli galibiyeti kovaladığı başka bir avrupa maçı hatırlamıyorum. ancak türk takımlarındaki klasik alışkanlıklar nüksetti ve kale önüne kadar gelip son vuruşlardaki hüsranımız iyi giden bir geceyi kötü bitirdi.
sonuç itibariyle fener'in iyi yolda olduğunu söyleyebiliriz, kısa aralıklarla oynanan lig ve avrupa maçlarında üstün performans göstermek büyük takım olmanın öncelikli şartlarından biridir. bunu da en son 7-8 sene önce galatasarayda görmüştük.
olayın başka bir yönü ise ülke puanıydı tabi. gerçi fener puan kazandırmadı ama çekiştiğimiz ülkeler olan belçika, bulgaristan,isviçre gibi ülkelerin takımlarının da kötü sonuçlar alıp uefadan elendikleri ya da elenme ihtimallerinin yüksek olması nedeniyle bu maçın sonucu türkiye'nin ülkeler sıralamasındaki yerinde fazla değişikliğe yol açmadı. *
sinirimin hala geçmediği karşılaşma. böyle şansın da, böyle futbolcuların da, böyle teknik kadronun da, böyle yönetimin de.... o barajdan topu geçiren kimse ona bazı laflar hazırladım ve içimden tekrarlıyorum.
atamayana atarlar sözünün kanıtı olan karşılaşma. ayrıca, radyo uludağ dan penaltıyı kaçıran ve hiçbir varlık gösteremeyenalex de souza başta olmak üzere, gaza gelip saçmalayan uğur boral a, hemşehrisini oyuna almaktan başka iş yapmayanzico ya ve en son da yüz yılın takımını böyle rezil bir hale getiren yönetimeismail yk danallah belanı versin şarkısını istiyorum, çalarsanız sevinirim. iyi yayınlar..
maçın başında ortada olan maç celta vigo nun bir iki cılız atağıyla celta lehine esse de maçın kırılma dakikası olan 11. dakikadaki tuncay a nerden geldiği kimin attığı bilinemeyen bir pasla kazanılan penaltı sonrası fenerbahçe lehine dönmüştü. fenerbahçe de o güne kadar * penaltı kaçırmayan alexin penaltıyı kaçırmasıyla herşey gözümüze sokulmaya başlamıştı zaten. alex in bu maçta oynamaya niyeti yoktu zaten maç sonunda kadar da bunu en iyi şekilde gösterdi saolsun. maçta en çok gayret eden herkes ayrılabilecek volkan lugano aurelio ve kezman dı zico nun bazı şeyleri geç görmesi ya da görememesi maçı bize kaybettirmiştir. 5 atılacak takımdan 1 gol yenerek geri dönülmüştür. alex e selam eder nickimi de kendilerine paketle adrese teslim yollamayı bir borç bilirim..
Uğur Boral'ın, kazanmaya niyeti olmayan Celta Vigo'ya zorla hediye ettiği maç olmuştur. Alex ise silik futboluyla yine kimseyi şaşırtmamış ve üstüne bir de penaltı kaçırarak takımına yazık etmiştir.
tek kelimeyle söylemek gerekirse içimi acıtan maç. kaçan penaltı, direkten dönen iki top saçma sapan şekilde verilen ofsayt kararı ve buna mukabil uğur boral denen zibidinin çalım sevdası ve herkesin bakışları arasında ağlara giden gol. ne denir ki. adeta tek kale oynadık. rakibi boğduk. iyi oynadık ama kazanamadık türünde saçma sapan bir sarmal işte. şerefli mağlubiyetler zincirinin ne yazık ki son halkası. yarabbim sen aklıma mukayet ol. eee noldu bir avrupa haftası daha bitti. şimdi huşu içinde yiyebiliriz birbirimizi. pazar günü sövebiliriz gururla birbirimize. afferin bize. bu arada kürdistan için özgürlük isteyenlere de bir tribün aforizması ile veda edim.
kaçan 1 adet penaltı, 2 tane direkten dönen top, 3-5 tane offside gerekçesiyle haksızca kesilen atak, verilmeyen (bundan emin ediğim) 1 adet kırmızı kart ve 1 adet çalım delisi uğur boral'la bitebileceği en iyi sonuçla biten maç.