Türkiye'nin milletten ümmete dönüştürülmesi, bölünmesi ve bu ümmetçi - bölücü - işbirlikçi zihniyetin, kendilerinden olmayanları sosyal yaşamda, iş yaşamında ve hatta ülkede barındırmak istemediklerinin apaçık bildirilmesidir. Zaten uygulamada yıkmak için çırpındıkları cumhuriyet devrimlerini, yasa yoluyla tamamen etkisiz hale getirmeyi amaçlamaktadırlar.
Andımız'ın kaldırılmasıyla ilgili bugün bir türbanlı kişinin döktüğü incileri sizle paylaşmak istiyorum izninizle.
Eskişehir'de, Andımız'ın okutulduğu bir okulun yanından geçen türbanlı kişi aynen şöyle diyor;
'' Hani kaldırmışlardı bunu! Yine okuyorlar o...pu çocukları! ''
Yurdunuza, kurucunuza, ulusunuza, ekmek yediğiniz ülkeye ne kininiz varmış be!
Ha şimdi bu kadınla tartışmaya girsen, sen nefret suçu işlemiş sayılırsın. 1-3 yıl arası hapis cezası yersin.
kürtçe eğitimin özele hak görmekle kimlerin hizmetkarı olduklarını belli etmişlerdir.* nefret suçu kanunu ağırlaştırmaktaki amaçta muhalif sesi bastırmaktır. yarın öbür gün biri hükümeti eleştirildiği zaman olay çarpıtılıp nefret suçu adı altında mahkemelik olacaktır. oysaki sürekli muhalefeti hedef gösteren ve nefret tohumları yayan başta rte dir. mahkemelik olması gereken ilk başta kendisidir. hayat ne ironik mk.
ant zorla okutuluyormuş gereksizmiş ee 8 senelik eğitim öğretim de zorunlu o da gereksiz o zaman zorunlu olduğu için. paket diye açıkladıkları şeylerde gene halkı birkaç konunun üstüne yoğunlaştırıp gündemi meşgul etme gayreti içerisindeler bu belli oldu. türban serbestliği olduğu için herkes paketi iyi diye görüyor ama yok öyle bi şey. bunlar daha ufaktan başlama. önce küçük küçük maddeleri önüne getiriyor ki sen itiraz edeme diye. zaten adam aklından türk milleti kelimesini silmiş. ağzından türk milleti diye tek bir kelime çıkmadı. türk kelimesinin geçtiği tek yer türk ceza kanunuyla ilgili yapılacak olan değişiklikten bahsederken. il, ilçe, köy adları değişecekmiş kürtlere yönelik bir uygulama olduğu apaçık belli. ee o zaman madem serbest rum köyü de çıkagelir bizim köyün adı bu olsun, bilmem ne ilçesi çıkagelir bizim ilçenin adı bu olsun bi bakmışsın başka vatan topraklarındaki isimler gibi oluvermiş. noldu andımıza niye kaldırıldı? kürtler istemediği için. ee bizde kürtleri istemiyoruz o zaman kürtleri kaldırsınlar nerde eşitlik? sırf müslüman diye kürtleri koruyor ama kürtlerin hep zararı dokundu. noldu osmanlıya? araplara koca halifelik işlemedi de sırtımızdan vurdular. türk'lere başka müslümanların hiçbir faydası hacı. tek fayda kendimizde. atalarımız boşuna türk'ün türk'ten başka dostu yoktur diye boşuna dememişler varmış bi bildikleri ama bizde hala bilmeyen var. türk halkı gözünü aç bu ufaktan başlayan bölücü faaliyetlere göz yumma. burası türk vatanı. türk kelimesini ağzına almayan adamdan hayır gelmez!!
gün gelecek demokratikleşme adına Andımız'ı kaldıracaklar. türküm demek ayıpken, türbanlılar kamuda cirit atıcak.
ben demiştim , sf14 (1994)
aziz nesin.
edit: benim yazdığım entry bu başlıkta değildi lan?
öncelikle bazı andaval olan sözlük yazarlarına bir hatırlatma yapayım..
Andımız zaten ortaokulda okuyanlar için kaldırılmış fakat ilkokulda okuyan öğrenciler için uygulama devam ediyordu.. bugün itibarı ile tamamen ortadan kaldırılmış oldu.
daha öncede kaldırılan bi'şey yani.. b*k atacaksınız ya bari bilinde öyle b*k atın.. rezil olmayın..
Gelelim asıl mevzuya..
3 Kasım 2002, 22 Temmuz 2007 ve 12 Haziran 2011 'de oyumu akp den yana kullanan biri olarak ilk defa beni, açıkladığı bu paket ile zerre tatmin etmemiş ve sukut-ı hayale uğratmıştır. Sebebi ise;
Bilindiği üzere başta başbakan yardımcıları beşir atalay ve hüseyin çelik o.ü birçok bakan ve milletvekili paket için ''çok sürpriz içerikleri olan bir paket ya da her kesimi kapsıyor'' şeklinde ifade etmişti...
Hatta iki gün önce Başbakanın kendi ağzından bir açıklaması şöyle idi ''Yorum yapıyorlar. isabet ettikleri de oluyor tabi, isabet ettiremedikleri çok şey var. Yapacağımız açıklama birçok kesimi şaşırtabilir. Bu paket 11 yıllık sürecin devamı olacak. Asla bir son olmayacak. Bu matematik değildir''.
Şu söylemlerden yola çıkarak insan ister istemez '' N'oluyoruz lan? müthiş bi'şey sanırım'' gibi insanda merak uyandıran, daha önce hiç gündeme gelmemiş, olağan dışı konuları içeriyor zanneder..
Fakat paketi içeren olaylar daha çok sıradan ve olması gerekenler.. elbette güzel şeyler var. Bunlar; başörtüsü ya da seçim barajı gibi..
Ben n'apayım Manastır arazisi iadesinin süryanilere verilmesini, n'apayım seçimlerde partilerin istediği dilde propaganda yapmasını..
Bunlar mı yani birleştirici unsurlar? başbakanımızın birçok kesimi şaşırtabilir dediği paket bunları mı içeriyor? Şahsen ben askerlik, sağlık, teknoloji, ekonomi ya da işsizliği içeren bir paket olmasını temenni ediyordum ama dediğim gibi tam bir hayal kırıklığı..
özetle; partisine oy verdiğim bir birey olarak, haksıza haksız ya da olmamışa olmamış demeyi bilmemiz lazım... bunu bir kaza olarak nitelendiriyor, seçim öncesi daha dikkatli olmalarını umuyorum..
Türk, Doğru ve Çalışkan olmaktan imtina edenler tabi ki ANDIMIZ'ı kaldırır. Şimdi bu kansızlara, kansız demek benim demokratik hakkım mı? pakette bu da var mı?
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden itibaren ilk kez alevilerle devlet kademesinde dialog kuruldu, alevi çalıştayı yapıldı, bakanlar alevi derneklerine gitti, alevi dedelerine maaş bağlanması söz konusu oldu, yok sayılan alevilik ders kitaplarına girdi, cemevleri ibadethane statüsü kazanmak üzere.
Peki haberleri dinlediniz mi? ntv'de Spiker şöyle diyor;
'Hükümetin alevi açılımına alevilerden sert cevap geldi.'
Alevi dernek başkanlarıyla telefonla bağlantı yapılıyor, sözler zehir zemberek...
Demokratikleşme paketi de budur. Sen bu açlara bir parça ekmek verirsen bunlar biftek için anana söver. Biftek verirsen yanında ayran için avradına söver.
Güçlü devlet böyle sormaz, barış eli uzatmaz, zeytin dalıyla gitmez. Güçlü devlet, hakkı adama köpeğin önüne kemik atar gibi atar, al zıkkımlan köpek der, o da binlerce teşekkür eder. Bu böyledir, deveye diken, insana s.ken yaraşır.
bdp'lilerin pek bir sevindiği pakettir. lakin tayyip'in ortaya attığı üç seçim sistemi alternatifinden ikisi kendilerini de bitiriyor ama adamlar olayı pek anlamadı sanırım. bu sistem bildiğin 80 milyonluk ülkeyi iki partiye bölmektir. böyle çağdışı bir uygulamanın demokrasi adında taşıyan bir paketle gelmesi komedidir.
nefret suçları ise fiyasko. bu kanun kapsamında ceza alan adam gitsin avrupa mahkemelerine kol gibi soksun tazminatını yasayı çıkartanlara. avrupa bu nefret suçlarıyla 45'den bu yana uğraşıyor fakat henüz sonuç alamadı alamaz da. avrupanın yapamadığını siyasal islamcılar iki dandik kanunla yaparsa bir şey diyemem tabi. ayrımcılıkla mücadele zaten her avrupa ülkesinde var, ama sonuçları çok hüzünlü.
daraltilmis bölge seçim sistemini, %10 barajli sistemden daha demokratik sunma gayretinde olan ve halkı hepten mal yerine koyan bir adamin (kendisi başbakanmış) açıkladığı paket.
nerdeyse tamamının pkknin öne sürdüğü şartlar olmasina ragmen bdp tarafından da yetersiz bulunan ve elestirilen pakettir aynı zamanda.
içinden geneli ilgilendiren birşey çıkmadığı gibi yine %50 için hazırlanmış olan güzelliklerle dolu pakettir. sanırsın yeni kurulmuş bir partinin atacağı ilk demokrasi adımı ama sen 11 yıl sonra hala demokrasi paketimiz var taze çıktı diyebiliyorsan otur ağla. bu arada 'ne mutlu türküm diyene'.
neye göre demokrasi, kime göre demokrasi?..şizofren bir diktatörün iki dudağı arasından çıkmış safsatalar. tek amaç kemalizmi bitirmek. alıştıra alıştıra... bu paketlerin daha arkası gelecektir. geçiniz!
beni göt etmeyi başarmış pakettir. akp'nin ciddi değişiklikler yapabileceğine hiçbir zaman inanmamıştım. doğrusunu söylemek gerekirse bu paketin "önemli" kısımlarının yürürlüğe gireceğini de düşünmüyorum. epey göz boyama gibi duruyor. eğer seçim barajı %5'e iner, 7 yaşındaki çocuklara zorla okutulan andımız kalkar, kamuda baş örtüsü serbest hale gelirse, gerçekten demokratikleşme paketi olur. çok mu iyi olur? hayır. ama iyi olur. tebrik ediyorum şimdilik. bekleyip göreceğiz.
--spoiler--
SEÇiM SiSTEMi:
Öncelikle seçim sistemini değiştirmek için önemli bir adım atıyor tartışmaya açıyoruz. Mevcut sistemi, özellikle 12 Eylül ardından her zaman tartışma konusu olduğunu biliyoruz. Hemen tüm siyasi partiler de sistemin değişmesi gerektiğini ifade ettiler. Mevcut seçim sistemi yüzde 10 barajı AK Parti'nin getirdiği bir sistem değildir. Bunu bilenlerimiz var, bilmeyenlerimiz var. Biz 2002 seçimlerine girerken bu sistem uygulanıyordu. Yüzde 10 barajı vardı. Partimizi kurarken mevcut sistemin katılımcılıktan uzak olduğunu biz de ifade etmiştik. Geçen yıl da seçim sistemini değiştireceğimizi ortaya koymuştuk.
Tüm öneri tavsiye eleştirileri gözden geçirdik. Bir adım atıyoruz. Yeni seçim sisteminin nasıl olması gerektiği konusunda biz üç farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz. Yüzde 10 barajıyla devam edebiliriz. iki, barajı yüzde 5e çekip, beşli gruplandırmayla daraltılmış bölge seçim sistemi. Üçüncü olarak da ülke barajını tamamen kaldırarak, dar bölge seçim sistemini getirebiliriz.
SiYASi PARTiLERE DEVLET YARDIMININ KAPSAMI GENiŞLiYOR:
Siyasi haklar konusunda ikinci düzenlemeye siyasi partilere devlet yardımı kapsamını genişletiyoruz. Devlet yardımı için yüzde 7 olan mevcut oranı, yüzde 3e çekiyoruz. Yani seçime katılan partilerde yüzde 3 oy alanlara da devlet yardımı yapılacaktır. Bu değişimin rekabetin daha adil hale gelmesine neden olacağına inanıyoruz.
Siyasi partilerin teşkilatlanmalarına da kolaylık getiriyoruz. 20. Maddeyi değiştirip, ilçede teşkilatlanmak için beldede teşkilat kurma şartını kaldırıyoruz.
SiYASi PARTiLERDE EŞ GENELBAŞKANLIK:
Bir başka düzenlemeyle, siyasi partilerde eş genel başkanlığın önünü açıyoruz. ilgili yasa maddesini değiştirmeyi uygun gördük. Seçim kanunun 15. Maddesine ek yapıyor, iki kişiden fazla olmamak kaydı ile eş genel başkanlık sistemini getiriyoruz.
SiYASi PARTiLERE ÜYELiKTE ENGEL KALKIYOR:
Bir başka yasal düzenlemeyle, siyasi partilere üyelikte engelleri kaldırıyoruz. 11. Maddedeki değişiklikle, üye olmayı daraltan bazı engelleri ortadan kaldırıyoruz.
FARKLI DiL VE LEHÇELERDE PROPAGANDA:
Yine siyasi partiler kanunundan yapacağımız değişiklikle, farklı dil ve lehçelerde propaganda imkanı getiriyoruz. Türkçenin yanında farklı dillerin kullanabilmesini mümkün hale getiriyoruz. Ön seçimlerde de getiriyoruz. Kısıtlayıcı hükmü kaldırıyor, ön seçimlerde de farklı dille propaganda imkanını sağlıyoruz.
NEFRET SUÇUNA AĞIR CEZA:
Yeni süreçte nefret ayrımcılık yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili ırkı rengi cinsiyeti engelliliği siyasi düşüncesi dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak. Kişinin belli haklarını kullanmasını engelleyenleri ceza kapsamına alıyoruz. Bu sebeple işlenen suçun cezasını bir yıldan üç yıla kadar artırıyoruz.
AYRIMCILIKLA MÜCADELE VE EŞiTLiK KURULU:
Türkiyede hiç kimse dilinden ırkından milletinden renginden inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak. Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kurulu kuruyoruz.
YAŞAM TARZINA SAYGI TCK iLE GÜVENCE ALTINA ALINACAK:
Yaşam tarzına saygıyı TCK ile güvence altına alıyoruz. Dini inancının gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesini de ceza kapsamına alıyoruz. Dini ibadet ve ayinlerin bireysel olarak engellenmesini bu kapsama alıyoruz. Bir kimsenin inanç düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz.
KLAVYELERE ÖZGÜRLÜK:
TCKda belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz. Yani Q,X ve W harfleri klavyelerde kullanılabilecek.
GÖSTERi YÜRÜYÜŞLERi KANUNUNDA DEĞiŞiKLiK:
2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununda önemli değişiklikler yapıyoruz. Mülki amir, ilgili STKların görüşlerini almak suretiyle nihai kararını verecek. Sürelerini de uzatıyoruz. Açık yerlerde güneşin batışından bir saat sonraya kadar süren toplantılar, güneş batmadan dağılınacak şekilde, kapalı yerlerde saat 24:00e kadar yapacak. Hükümet komiseri uygulamasına son veriyoruz. Artık düzenleme kurulları tarafından yerine getirilecek. Kurul, toplantının amacına çıktığını gördüğü durumda dağılma kararı alacak ve durumu kolluk amirine bildirecek, gösteri ve yürüyüş kanuna aykırı hale gelirse, gösterinin sona erdiğini ifade edecek. Düzenleme kurulu bunu yerine getirmezse, o mahallin en büyük mülki amiri kararı verecektir.
ÖZEL OKULLARDA FARKLI DiL VE LEHÇELERDE EĞiTiM HAKKI:
Bir başkası eğitimle ilgili. Yapacağımız yasal değişikliklerle, özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Özel kurs imkanını getirmiştik. Daha sonra ise üniversitelerde açılmasını sağlamıştır. Okullarda seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık. Şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz. 2923 sayılı kanun ile düzenlenmiştir, bu kanuna yapacağımız ek ile farklı dil ve lehçelerde özel eğitim kurumu açılabilecek. Dil ve lehçeler bakanlar kurulunda tespit edilecek. Bu okullarda belli dersler Türkçe okutulacaktır.
KÖY iSiMLERiNDEKi YASAL ENGEL KALKIYOR:
Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz. Köy isimlerinin değiştirilmesi içişleri Bakanlığımızca olacak. il ve ilçe isimlerinin değiştirilmesi için yasal düzenleme gerekiyor, bu tip taleplerde burada değerlendirecektir.
NEVŞEHiR ÜNiVERSiTESi'NiN iSMi DEĞiŞiYOR:
Nevşehir Üniversitemizin ismini Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştiriyoruz.
KiŞiLERiN ÖZEL BiLGiLERiNE GÜVENCE:
Getireceğimiz bir başka yenilik. Kişisel verilerin korunması hakkında. Yasal güvence getiriyoruz. 12 Eylül 2010daki anayasa değişikliğiyle güvence getirmiştik. Şimdi uygulama için taslağı hazır olan kanunu meclisimize gönderiyoruz. Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak.
YARDIM TOPLAMADAKi KISITLAMA KALKIYOR:
Yardım toplamadaki kısıtlamaları kaldırıyoruz. Yardım toplama konusunda sınırlama altına alınmıştı. Kurban derisi fitre ve zekat konusunda THKya yetki verilmişti. Aslında anayasa aykırı bir durum oluşturulmuştu. Şimdi yasal olarak da bu yanlış uygulamaya son veriyoruz. Vatandaşımız yardımını istediği yere verebilecek. Şu ana kadar açıkladığımız reformlar yasal düzenleme gerektiriyor. Fakat paketimiz bundan ibaret değil. ikinci kısımda idari düzenleme gerektiren reformlar bulunuyor.
KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBEST:
Kılık kıyafet yönetmeliğini değiştirerek kamu kurumlarında baş örtüü yasağını kaldırıyoruz. Ayrımcılık içeriyordu. Kadın çalışanların giyimleri üzerindeki ayrımcı ihlalleri kaldırıyoruz. Resmi elbise giymek zorunda olan TSK mensupları, yargıda hakim ve savcıları bunun dışında tutuyoruz.
iLKOKULLARDAKi AND KALKIYOR:
ilkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyoruz. Geçen yıl orta okullarda bu uygulamayı kaldırmıştık. Şimdi de ilk okullarda kaldırıyoruz.
MOR GABRiEL MANASTIRI'NIN ARAZiSi iADE EDiLiYOR:
Mor Gabriel Manastırının arazisi iade ediliyor. Böylece bir haksızlığı gideriyor Süryani vatandaşlarımıza önemli bir haklarını teslim ediyoruz. Şu anda 250den fazla iade yaptık.
ROMAN DiL VE KÜLTÜR ENSTiTÜSÜ KURULUYOR:
Roman Dil ve Kültür Enstitüsü kuruyoruz. Karşılaştıkları sorunlarla araştırmalar yapmak amacıyla bir ilimiz üniversitesi bünyesinde enstitü kuracağız. Adımlar atıyoruz bu amaçla 2009 yılında Türkiyede ilk kez gerçekleştirdiğimiz roman çalıştayı sonrası çalışmaları hızlandırıyoruz. Özellikle barınma noktasında çok önemli bir adım attık, TOKi eliyle Roman konutları yaptık. Bu inşaatlar devam ediyor. Projeler hazırlanıyor.
Demokratikleşme paketimiz işte bu paketlerden oluşuyor. En kapsamlı reform sürecini başlatıyoruz. Yeni hedeflere ilerlemeye devam edeceğiz. Açıkladığımız reform paketinin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.
--spoiler--
iyiye doğru yol aldığımızın işareti olan pakettir. bazı kesimlerin tepkisini çekmesi doğaldır. onlarca yıllık bazı tabuları yıkan paket olmuştur. dünyayı verseniz ay neden benim değil diye hır çıkaracakları ise zaten memnun etmek mümkün değildir. pakete gelince:
1- siyasi partiler ile ilgili olan kısım zaten yıllarca yapılması beklenen değişikliklerdir. sadece bdp'ye göz kırpan eşbaşkan düzenlemesi olmuştur bu zamana kadar konuşulmayan.
2- seçim sisteminde 3. seçenek olarak sunulan ve aslında tam manasıyla demokratik seçim olan öneri ne iktidar tarafından ne de muhalefet tarafından onay görecektir. çünkü parti liderlerinin ağırlığını azaltan bir seçim sistemidir. doğal olarak hem akpartiye yarayan hem de seçim barajını düşüren 2. seçenek uygulanacaktır.
3- "düşman" olarak bildiğimiz ermenilerin, rumların bile okulları varken; ingilizce, fransızca, almanca eğitim veren liseler varken kendi vatandaşımız olan kürtlerin, lazların, çerkezlerin kendi dillerinde eğitim verememesi anlaşılamaz bir durumdu. geç kalınmış bir karardı hoş iktidara gelme nedeni baş örtüsü serbestliği olan partinin bunu ancak iktidarının 11. yılında gerçekleştirebiliyor olması ise aslında bu işi ne kadar çabuk yaptığının göstergesidir.
4- köy isimlerinin geri verilmesi hususu ise zamanın hükümetinin türkçe, kürtçe, lazca beğenmediği isimleri değiştirmesi saçmaydı. fiiliyatta halk zaten eski isimleri kullanıyordu.
kısacası aslında çok köklü değişiklikler olmasa da atılan adım ciddidir. milletimize hayırlı olsun...
80-90 yıllık tabuların bir kısmını yıkmış pakettir. inşallah ilerleyen dönemlerde de devamı gelecektir. kamuda başörtüsü serbestisi yıllardır gereken bir şeydi ve bugüne nasip oldu.
andımız gibi dr. reşit galip'in dikta ettiği ve türk olmayan çocuklara da okutturulan andımızın kalkması iyi oldu. her şeye kendi çerçevemizden bakmaktan ziyade genel olarak düşünmek lazım. eğer biz, laz, çerkes, kürt veya başka bir ırka mensup olsaydık andımızı okumak hoşumuza gider miydi? başka milletten biri varlığını niye türk varlığına armağan etsin ki? burası türkiye mecbur okuyacak tarzına bir yaklaşımın zaten paket açıklanmadan önce, kürtçü, boş, göt kılı, koyun tarzı söylemlerini çokça okuduk buradan. o yüzden tartışmaya girmek gereksiz. herkeste biraz hoşgörü olması gerekiyor.
yerleşim yerlerine eski adlarının geri verilmesi de, kuvvetle muhtemel orada yaşayan insanları mutlu edecektir. zaten talep hakkı da onların olmasının gerekir. oturduğumuz yerden, oranın tarihi ve kültürü ile yoğrulmuş kişilerin taleplerini eleştirmek en naif ifade ile haksızlık olur.
seçim barajı için 3 farklı seçenek sunulması, % 3 oranında oy almış bir partinin devlet yardımından faydalanması gibi unsurlar ise muhalefeti güçlendirmek ve çeşitlendirmek adına olumlu bir yaklaşım.
anadilde eğitimin özel okullar aracılığı ile sunulması, her ne kadar maddi durumu kötü olan vatandaşların faydalanmasını engelleyecek olsa da, en azında bu yönde bir çalışma yapılması açısından olumlu hareket.
Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kurulu ve kişinin, dili, ırkı, milliyeti, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, felsefi inancı, dini veya mezhebi nedeniyle işlenen belirli suçların cezasının artırılması ise insanların temel hak ve özgürlüklerinin teminatı konumunda.
sonuç olarak, demokratikleşme açısından önemli bir adımdır bu paket. inşallah devamı da gelir ve ülkemizdeki farklı dil, din ve ırktan insanlar bir arada mutlu mesut yaşamaya başlarlar.
