Nihayet rahat rahat maç izlemeye başlayabildik, ancak dikkatimi çeken Avusturya takımında da Türk takımı olan Beşiktaş'ta da 3'er tane Türk futbolcusu sahadaydı.
futbol da kendi yarattığı pozisyonu kaçırdı diye bir bahane yoktur.
konuya buradan girmek istedim.
dün maçta holosko'nun en az 3 tane cillop gibi gollük pozisyonları piç etmesinin hiçbir bahanesi olamaz.
bobo o golü atmasaydı, istanbula çok zor gelirdi veya bundan sonra bırakın ilk 11'i ilk 18'e zor girerdi.
neyse kazasız belasız beşiktaş'ımın galibiyetiyle sonuçlanan maç.
haa bu arada, geçen derbide fenerbahçe'li arkadaşlar kaçırdığımız golleri atsaydık 5-1 biterdi falan diye zırvalıyorlardı,
aynı şeyi bu maç için de holosko kaçırmasaydı şu skorda biterdi diye yazanlar var,
futbol'da ''sa'' ve ''se'' sonuçları yoktur bunu da hatırlatmak da fayda var, neyse ki kazandık dolu dizgin geliyoruz trabzon'a.
kaymak gibi takımları karşısında bulup sıradan geçiren beşiktaş'ın son kurbanının rapid wien olduğu maçtır. bakalım ligde ileriki haftalarda ne olacak.
tabi bir de gruptan çıkabilirlerse avrupa ligi'nin üst turlarında...
maç öncesi herkes beşiktaş'ın galibiyetini öngörüyordu zaten. beşiktaş rapid'le kıyaslanmayacak kalitede bir takım. maçin ikinci yarısının ilk çeyreği haricinde neredeyse maçın tamamına hakimdi. buraya kadar her şey güzel.
maçı tribünde izlemiş biri olarak ifade etmek durumundayım. halen insani değerlerden uzağız, hangi mantıkla maytapları, yaktığınız meşaleleri avusturyalıların üzerine fırlatırsınız be arkadaş. böyle bi angutluk yapıp tüm tribünleri türklere karşı küfrettirmeye ne hakkınız var? hadi onu da geçtim tribündeki çocukların korkudan nasıl sağa sola koşuşturduklarını da mı görmüyorsunuz? avusturyalı taraftarların bu taşkınlığa hiçbir şekilde cevap vermediğini de söylemeliyim. bi ara avusturyalı bir meslektaşımla göz göze geldim, endişe dolu gözlerle bize bakıyordu.
evet korkuyorlardı 47 bin avusturyalının bulunduğu staddaki 5 bin beşiktaş taraftarından. çünkü ne yaptıklarını bilmeyen, sağa sola zarar vermekle göğsü kabaran bununla gurur duyan bir taraftar kitlesinden bahsediyorum.
avrupalı hayranlığı ya da savunuculuğu falan yapmıyorum ama takımını 90 dakika destekleyen ve bırakın bir dakikayı bir saniye bile susmadan takımını destekleyen rapid taraftarından öğreneceğimiz çok şey olmalı.
holosko nasıl birşeysin sen öyle ya insan asist yapmaya çalışır belli gol atma oranın çok düşük 4 vuruştan birisini gole çevirebildin hemde hepsi kaleci ile karşı karşıya pozisyonlar.
stoper mevkii'ne iyi bir oyuncu alınırsa gerçekten tam anlamıyla takım olacağını gördüğümüz maçtır beşiktaş'ın, sevindiğim ama daha farklı olmadığı için biraz buruk sevindiğim maçtır, lakin varsın öyle olsun zamanla bernd schuster farklı kazanmayı da öğreticektir bu takıma.
ayrıca quresma'nın sakatlanmasına sevinen genç fatmagül'lerin başiktaşın kazanmasıyla rahatsızlıklarını had safhaya çıkardığı maçtır.
beşiktaşımız futbol olarak doyurucu ve zevkli bir müsabaka izlettirmesine rağmen, oynanan futbolun netice olarak karşılığı asla bu olmamalıydı. 1-2 lik neticeye bırakın sevinmeyi üzüldüğümü tüm samimiyetimle söyleyeceğim bir karşılaşma oldu. en az kadıköyde fenerbahçe beraberliğine üzüldüğüm kadar üzüldüğüm maç. her şeye rağmen tebrikler beşiktaş.
edit: eksi verenler sözüm size tamam amk dünyayı fethettiniz rapid wien'i yendiniz artık sizi kimse durduramaz. avrupa ligi açık ara sizin bu yıl çünkü rapid wien'i yendiniz.
"Efenim biz bu sahada Hamburg'u 3-0 yendik, beşiktaş'a da aynı tarifeyi uygularız" diyen avusturyalı genç oğlanların gazını alabildiysek ne mutlu bizlere.
Holosko, Allah seni de vurduğun o top gibi etsin inşallah; bu kadar bencil oynanır mı lan?!
kötüsü q7mizin sakatlanmış olmasıdır.umarım ciddi değildir.iyisi beşiktaşımın quaresmasız da harika bir futbol oynamasıdır.holoskoya gelince , şu zamana kadar beşiktaşa çok katkısı oldu.bikaç pozisyonu gole çeviremedi varsın çeviremesin.canı sağolsun.
beşiktaş'ın sonuna kadar hakettiği ve kazandığı maç. ayrıca zevkli geçmiştir. tabi tek bir ayrıntı hariç; holosko.
lan üç kere kaleciyle karşı karşıya kalıp üçünde de nasıl atamaz bir insan? sıradan bir insan olsa bile en azından bir tanesi atar be. saç baş yoldurdun resmen. rahat rahat izleyeceğimiz maçı diken üstünde izledik. kaleci elinden kaçırmasa gol de atamayacaktın. yuh sana!
beşiktaş'ın dominant futbol oynama alışkanlığını avrupa deplasman maçlarında da devam ettirdiği maç. holosko'nun kaçırdığı pozisyonlarda bobo olsaydı maç çok farklı da bitebilirdi. ayrıca yardımcı hakemler çok kötüydü özellikle ofsayt kararlarında.
kıssadan hisse: beşiktaş artık böyle oynuyor. büyük takım olduğunu hatırladı. inönü, deplasman hatta avrupa hiç farketmiyor, kendi futbolunu oynuyor, kazanma alşkanlığı ediniyor. güzel günler göreceğiz güneşli günler!