galatasaray ve fenerbahce'nin de bu sene iç sahada puan kaybetmelerinin imkansız oldugunu bi kez daha gösteren mücadele. iki yeseler üç atıcaklar, üç yeseler dört. hevesinizi deplasmanlara saklayın kara kartallar. *
manisa'nın nizami golü ofsayt diye güme gitti ama bir şey farketmeyecekti.
fenerbahçe uzatmalarda maçı bırakmış, altı manisalı futbolcu kendi aralarında paslaşıyor, aralarında bir fenerli futbolcu var. ve ferhat denen garip bu tek fenerli futbolcuya topu verip rakibine atak şansı veriyor.
sayısal üstünlük para etmiyor, zeka düzeyi olarak rakipten düşük bir takımsan.
gokhan gonul un yoklugu cok kotu etkiledi feneri. 2 pas yapamayan orta saha cildirtti bugun beni ama bazen kotu oynarken de kazanmasini bilmeli. hele hele 10 kisi kalmisken kazanmak.... gozlerimiz ankarada olacak.
maç 1-1 ve fenerbahçe 10 kişiyken, 92. dakikada ve şükrü saracoğlu stadında artistik pas çalışması yapmaya kalkan manisaspor'un topu kaptırıp yediği golle 2-1 kaybettiği maçtır.
o artisliği 100 senedir deneyenlere takılmış kapaklardan hiç mi ibret almazsın be manisa, rahmetli dememiş miydi o formayla dalga geçilmez diye?
bir galatasaraylı olarak objektif değerlendirdiğimde fenerbahçe'nin iki golünün de temiz olduğunu, manisa'nın net gollük bir atağının yanlış bayrakla kesildiğini, penaltı itirazlarının yersiz olduğunu, sarı ve kırmızı kartların yerinde kullanıldığını düşündüğüm maç. yine tarafsız gözle bakarsak maçın hakkının beraberlik olduğunu düşünüyorum. önce manisa forvetlerinin, son dakikada da kalecisinin kazmalığı üç puanı fenere hediye etmelerine neden oldu. sezer ve ufuk'a karşı sergiledikleri tutumun ceremesini çektiler resmen.
-fenerbahçe'nin euro 2008'deki türkiye profilini bile aştığı,
bir maç olmuştur.
güiza'nın golü hakeme kapak oldu? bu nasıl bir deli saçmasıdır lan? emre'ye kırmızıdan öte bir kart rengi olsa daha önceki maçlarda 886 kez gösterilmesi gerekiyordu, babaanneden fenerli olan oyuncunuzun en sonunda hakettiğini bulması sizi rahatsız mı etti?
sen bekir'in manisalı oyuncunun ceza sahası içerisinde iki ayağına da vurmasından bahsetsene azıcık, merzifon yöresinde "penaltı" diyorlar ona.
neyse efendim, fubolda şans faktörü önemli evet ama bokunu çıkarmamak lazım. bu futbolla anca dıdısının dıdısı, aman rıdvan dilmen devam etsin buradan sonra, itin götüne sokacaktır zaten. şimdi biz bunları yazıyoruz ya, direk "holigan", "at gözlüklü", "taraflı" falan olmuşuzdur, şeker şeyler.
emre belözoğlu'nun doktora ihtiyacı olduğunu gösteren maç. acilen fenerbahçe spor kulübü emre'ye bu konuda uzman bir psikiyatrist bulmalı. bir adam bu kadar mimli olmasına rağmen hala daha böyle ısrarla kırmızı aranıyorsa, ya takımı satıyordur ya da dediğimiz gibi psikiyatristliktir.
bu ne hışım arkadaş? ali kıran mısın baş kesen misin? *
neyse,
fenerbahçe kazandı ama en hasta ve subjektif türünden fenerli bünye olarak bile diyebilirim ki, hak etmedik. manisa'nın bir penaltısını yedi kalfa. kötü hakem. 4'te 4 yaptık bu iyi.
maniaspor'a gelince; 1 puanı hatta belki de 3 puanı fazlasıyla hak etmişlerdi.
şu milli maçlar arası ilaç oldu. tam trend aşağı dönüş sinyali verirken, biraz toparlanır kadıköy temsilcisi.
mehmet topuz'un düşürüldüğü pozisyona penaltı diyen fenerbahçeli yazarların bence izlemediği maçtır. eğer o pozisyon penaltıysa tanrı bana abdurahim albayrak ile galatasaray maçı izleme cezası versin; o derece.
cristian oliveira baroni nin türkiye nin en kötü ön liberolarından biri olduğunu yeniden gördüğümüz karşılaşma. ikinci golde topu kaptı takımı hücuma kaldırdı bik bik demeye gerek yok zira o topu baroni çalmadı ferhat kaptırdı.
maç golsüz eşitlikle devam ederken volkan'ın 90'a giden topu çelmesi ve 1-1 iken yine uzaktan çekilen şutu aynı çeviklik ve kıvraklıkla kurtarması fenerbahçe için, bu maçta dönüm noktası olmuştur.
eski volkan olsa iki pozisyonda da top nasıl olsa dışarı gidiyor der, topa yandan bir bakış atmayı kafi görür ve sonuçta fenerbahçe 2 gol daha yerdi. allah'tan volkan eski volkan değil *.
semih şentürk yine ipten aldı fakat guiza'nın katkısı da bu maç için azımsanamaz.
maçın görüntüsü ise yine 90+4'de geldi. fakat bu görüntü semih'in golü değil, aziz yıldırım'ın gol sevinciydi. eminim ki statta değil de evinde izleseydi çok daha farklı sevinecekti. zaten çok daha farklı sevinmek için hemen tribünü terk etti. *
4'te 4...
cogu fenerbahce taraftarinin aksine, takimimin kotu oyununa ragmen benim yine de memnun oldugum karsilasmadir. taktiksel analize girmeden fenerbahce futbol takiminin "futbol 90 dakikadir" felsefesini tekrardan hatirladigini gostermistir. aragones'in fenerbahce'si beraberlik golunu yedikten sonra buyuk ihtimal bir gol daha yer, maci maglup tamamlardi. fakat daum, koch ve ayhan tumani aldiklari enkazdan kisa bir surede 'kazanan takim' yaratma yolunda onemli bir yol katetmisler.
maçtan önce zaten çok diri ve mücadeleci bir manisa spor'un fenerbahçe'yi beklediği bilinmekteydi zaten ligimizde bu gibi mücadele ve kolay kazanılmayan veya kaybedilmeyen maçlar olmadan heyecanlı bir lig oldu diyemeyiz sayet bu maçta ilk yarıda bir çok pozisyonda fenerbahçe'in öne geçmesi haliyden zaten farklı bir skor ile biticekti ve tipik bir maç olucağı için pek konuşulmucaktı ama öyle olmadı oyunun hakkı beraberlik denilebilcekken bazen futbolda tecrübe etken edebiliyor son dakika zaten kalende o pozisyonu veriyorsan mücadele ettiğin 90+2 dakikaya yazık etmiş olursun aynen bugün olduğu gibi , ayrıca hakem'e gelince her iki tarafa yanlış düdükler çalması gözden kaçmadı hakem hataları her hafta olduğu için skora bu denli etki edicek bir yönetim olmadı maç her iki tarafında lehine bitebilirdi fenerbahçe yenilseydi bu sefer fenerbahçe hakemden sikayet edicekti bu yüzden hakem ile fenerbahçe kazandı densede yenilseydi de hakem yüzünden olucağı yorumları hazırdı çoktan .