gerçek bir hikayeden alınmadır. 24 ağustos 2011 tarihinde, teravih vakti yaşanmıştır. parkta oynamakta olan 75.hükümetin kurucusu ve 18.cumhurbaşkanı olacak olan oğlum * ile aramızda yaşanmış, parkta geçen, kaykay merdivenlerini tırmanış esnasında bir diyalog.
-baba biz hangi ülkedeyiz biliyomusun ?
-hangi ülke oğlum
-feneybahçe
-olur mu oğlum biz bikere galatasaraylıyız. hem o ülke değil ki
-işte galatasaraylıyız da..
-türkiye oğlum türkiyedeyiz biz
-ha işte ben de ülkücüyüm zaten, kum oynuyom dayımla.
bozkurt falan da yapıyor elleriyle. oyncak hayvanları bozkurtuyla tehdit ediyor.
el edid: terbiyesizleşmeye başlayan yazar kardeşlerime iki notum var. birincisi diyalog aynen böyle yaşanmıştır. ikincisi çocuğuma siyaset anlatacak kadar bağnaz görüşlerim olamaz. üçüncüsü, oğlumun kafasını bozmayın, kreş başkanı olmuş, haberini aldım. kreşi toplar, kapınıza gelirler ona göre ha!*
baba ben 3 yaşındayım, ülkücüyüm. 5 yaşında takım elbise giyer, 7 yaşında ilk okul reisi olurum. 10 yaşında ocağa gider, 15 oldum mu herkesi döverim.
+oğlum ne diyorsun sen?
sayıalara dikkatini çekerim baba.
+ne sayısı lan?
3+5+7+10+15=40 yapar. anladın sen onu.