3 uzatmaya gerek yok kısaca istanbul zirvesi

entry114 galeri0
    113.
  1. kacirdigim gelemedigim ilk zirve...
    0 ...
  2. 112.
  3. güzel olacağını tahmin ederek gittiğim ve fazla duramadan eve kaçmak zorunda kaldığım zirvedir.* kaldığım süre boyunca ortalıktaki gerginliğe*, kırık garson olayına şahit olduğum, muhabbete pek dahil olamasam da muhabbet edenlerin muhabbetine son derece hoşnut bir şekilde tanık olduğum zirvedir ayrıca. daha fazla kalıp da koyulaşan sohbetin içinde bulunmayı çok isterdim oysa ki. en azından mekteb-i sultaniyenin önünden geçerekten tophaneye yürümek bile yeterdi. * ha bir de saipsiz in şakasının akibetini merak etmekteyim hala, ayrıntıları öğrenmeye çalışacağım.

    organizatörlere teşekkür eder, isyanımı dile getirmek isterim; bir dahaki zirveyi sınav dönemine denk getirdiğiniz anda kaybedersiniz beni ona göre. *
    (bkz: #7164402)

    evet evet kaldım o dersten, ciddiyim.
    0 ...
  4. 111.
  5. tüm emeği geçenlere teşekkür ettiğimiz zirve olmuştur. eski dostları görmek yenileri tanımak güzeldi. arayı uzatmamak ümidiyle.
    1 ...
  6. 110.
  7. öncesinde kuzen ve kardeş insanlarını toplayaraktan mekana daldığımız... akabinde uludağ sözlük zirvesinde ilk kez gördüğümüz bir tanışığımızı feci halde, ilk kez tanıştığımız yazarları da kısmen şakaladığımız sonrasında kapı önü muhabbeti ile içeriden, dışarıya taştığımız, bir gece klübünde fear of the dark eşliğinde pervane ve şeytan boynuzu yaptığımız(boynuza takılanlar oldu ama benim şeytanım böyle arkadaş. ki dio babanın öğrettiği budur bize.), nihayetinde kandili gene tophane'de söndürdüğümüz bir zirve olmuştur. hem de taksim'den, tophane'ye mekteb-i sultaniye'nin önünden adımlama ritüelini de gerçekleştirerek...

    sonuç itibari ile; ben bile böylesine yorgun ve vakit sıkıntıları içindeyken bu kadar çok eğlendiysem, eğlenemeyenlerin, eğlenme yeteneğinden şüphe ederim... tophanede biraz içim geçmiş(uyudum lan işte), birkaç dakika kaçırdım muhabbeti ama sonrasında birkaç adımla telafi etmeye çalıştık.

    olmayacak dualarin amincisi ve brell ise bu zirvenin son neferleri oldular.

    ilgili şaka konusunda da zirveden bir gün önce ortaya çıkmış olup, bu şekilde de kimi söylentileri beyhude eylemektedir. aksi takdirde amaç dikkat çekmek olsa önceden planlanır ve şahsımın da haberi olurdu. en azından şahsım açısından bu gerçeklik bilinmektedir.

    başta cok kastim 29 karakter rumuza nickli yazar olmak üzere emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkürler...
    3 ...
  8. 109.
  9. erkekler çok konuşuyor, etrafa bakıp kız kesiyorlardı. herkes sıkılmış gözüküyordu. sıkıcıydı ama itiraf edemiyorlardı. organizatörlerden 29 harfli olan şirin biriydi. ne biçim zirve bu mekan cok kötü sözlerime haklısın dedi, belki sarhoşum diye başından savdı. iyi ki katılmadan katılmışım bu zirveye. wc önünde beklettiğim arkadaşlardan özür dilerim. ayrıca bahçedeki masada oturan ama siteyle alakası olmayan 3 kişilik grubun muhabbeti hayet(hayli, gayet) eğlenceliydi.
    1 ...
  10. 108.
  11. heyt be ne geceydi denilesi zirve. herkes grand tuvalet hazır bulundu rezerv masalarında.düşünülmesin ki clup da bar da akış kopuş yaptık, gayet ciddi kokteyl havasında bi organizasyondu.fekat bayan yazarların azınlıkta olması feminen damarlarımı kabarttı ister istemez.bi dahaki sefere tam katılım bekliyorum hemcinslerimden.
    1 ...
  12. 107.
  13. biriniz de çıkarıp bahşiş vermedi, insan mısınız lan?...

    zirveler güzel organizasyonlardır, güzel olmalarının yanında, çok zor organizasyonlardır, bunu en iyi, o işin ceremesini çeken, organizatör, fedakar ve cefakar yazarlar bilir.

    söze organizatörlerden başlamamın sebebi, bu zirve dahil, bugüne dek yapılmış zirvelerin geneli hakkında, daha önce de belirtmeye çalıştığım birkaç * eksikliği, yeniden dile getirmek isteyişim.
    -hani yanlış anlayan falan olursa diye, en başından özür diliyorum kendilerinden-

    *çocuk yuvası ziyareti
    *huzurevi ziyareti
    *halı saha zirvesi
    *x yapıyruz zirvesi

    vs.. gibi, bünyesinde ekstradan bir etkinlik barındırmayan ve temelinde, tanışmak, kaynaşmak olan zirvelerde, muhakkak sağlanması gerektiğine inandığım bazı şartlar var, nedir bu şartlar?

    anlatayım;

    *zirve mekanının, sadece yazarlara tahsis edilmesi. (kapatılması, ayrılması, kiralanması vs..)

    yani sözlük zirvelerinde, etraftan tuhaf tuhaf bakan insanların olması, ister istemez, psikolojik olarak etkiliyor, 'kim ulan bunlar?' diye bakan suratlar, nedense bir gerginlik yaratıyor yazarlar üzerinde, bunu hesap ederek, biz bize olmak adına, sadece yazarların ve yazar misafirlerinin girebileceği şekilde mekanlar ayarlanmalı diye düşünüyorum.

    *sohbeti ve huzuru bozmayacak, insancıl 'müzik'.

    takdir edersiniz ki, tanışmak için konuşmak, kouşmak için de birbirini duyabilmek gerekir.
    bangır bangır, kafa siken ve acilen, bir sigara bahanesiyle mekanı terk etme hissi uyandıran müzik kirliliği, zirveleri anlamsızlaştıran, tadını ve eğlencesini en çok kaçıran şeydir diye düşünüyorum, ulan adam yanıbaşımda, elimi uzatsam dokunacağım ama ne dediğini bile duyamıyorum, reva mıdır bu?

    *herkesin herkesle konuşabileceği bir ortamın sağlanması.

    gidiyorsun zirveye, bakıyorsun ki, 2 kişi bir köşede, 3 kişi bir başka köşede, bir grup içerde, bir grup dışarda takılıyor, yani genellikle birbirini önceden tanıyanlar, farkına varmadan koyu bir sohbete dalıp, yeni gelmiş ve kimseyi tanımayan kişileri unutuyorlar.
    öyle bir ortam sağlanmalı ki, herkes birbiriyle bir şekilde konuşabilmeli * zira herkes yırtık olmayabilir, kimileri de utangaçtır, çekingendir, düşünmek lazım.

    *zirvenin herkeste bir anısı olabilmesi adına herhangi şeyler yapılması.

    hayır sadece fotoğraf çekmekten bahsetmiyorum, zirvelerin herkesçe tatlı bir anı olarak hatırlanabilmesi için, bir şeyler yapılmalı diyorum.
    mesela hep birlikte uzun eşek oynanmalı, okeye dönülmeli, formalar çıkartılıp değiştirilmeli -farazi konuşuyorum- yani birlikte yapılan bir şey olmalı o zirvede ki, insanlar hep hatırlasın., amaan işte gittik geldik demesinler.

    ben özellikle bu son maddeyle alakalı, nacizane elimden geleni yapmaya çalışıyorum her zaman, istiyorum ki, zirveler, sadece gürültülü bir ortamda, kimsenin kimseyi anlamadığı, curcunalı bir kalabalık olmaktan çıksın, içinde güzel atraksiyonlar olan ve her zaman hatırlayacağımız birer eğlenceye dönüşsün.

    3 uzatmaya gerek yok kisaca istanbul zirvesi'nde de, sevgili organizatörlerimiz poisonx ve cok kastim 29 karakter rumuza'nın da büyük yardımlarıyla yine bir atraksiyon yapmaya çabaladık.

    daha önce ankara'da bir iftar zirvesinde de yaptığımız gibi, 'kırık garson' tiplemesiyle, zirveye gelen insanları, sinirlendirdik, kızdırdık, güldürdük, eğlendirdik, basit bir şakalamaca da diyebilirsiniz ama en azından güzel bir anı olarak kaldı.

    aslına bakarsanız, daha iyi organize olabilseydik, çok daha güzel birkaç şaka vardı aklımızda * ama bir dahaki sefere inşallah. *

    bu şaka mevzusunda birilerinin aklına yanlış şeyler gelmiş diye duydum, saipsiz ilgi çekmek için, nick altı yapmak için abuk subuk işler yapıyormuş muş muş...

    evet megalomanın tekiyim, beni tanıyanlar bilir!
    hatta o polis ekibi şakasını yapsaydık, bütün polisleri de ben oynayacaktım zaten, içimde bir okan bayülgen yatıyor!

    sözlükte de hiç kimseyi tanımadığım, hiç kimse tarafından da tanınmadığım ve eğer nick altımda bir sürü entry olursa bana şehrin anahtarı verileceği için böyle yollara başvuruyorum, yoksa kesinlikle 4 saat boyunca garsonluk yapmazdım!

    ve benim bu kötü huyumu bilen organizatörler, benden başka kimsenin fikirlerine asla değer vermezler, ben ne dersem onu yaparız, her şey benim için!

    ayrıca 'koduğumun andavalları' isimli kürdilihicazkar eseri de çok severim.

    neyse çok uzadı, güzel zirveydi işte, güldük eğlendik ve evlere dağıldık, akabinde sevişenler oldu mu bilmiyorum.

    bundan sonraki zirvelerde olmasını, nacizane talep ettiğim şeyler, bu ve bundan önceki zirvelerin çok berbat olduğu anlamına gelmiyor, sadece daha iyi olabilmesi için kendi düşüncelerimi dile getirdim, lütfen hiçbir organizatör arkadaşım yanlış anlamasın, hepsinin kulak memesinden öper, zirvede olmadık şeyler yapmak suretiyle, sinirlerini gerim gerim gerdiğim, kısacası şakaladığım herkesten bir daha özür diler, cümlenize saygılarımı sunarım.

    -ordan 5 bira içilmiş, 4 bira parası verilmiş, ne ayak?
    33 ...
  14. 106.
  15. Benim, zirvenin olduğundan daha bugün haberim oldu. Yoksa katılmak isterdim tabi ki. Neyse artık kısmetse seneye.. Ya da, artık ne zaman yapılacaksa yeni zirve.
    2 ...
  16. 105.
  17. katım katım katıldığım bir zirve daha. iyiydi, hoştu. organizeytıra tebrik, alayina isyan.
    2 ...
  18. 104.
  19. iş seyahati sebebiyle katılamadığım zirve
    bir sonrakini sabırsızlıkla bekliyorum.
    0 ...
  20. 103.
  21. bütün yazarları kenardan sessizce izledim ve takip ettim. bir kişi de çıkıp birader sen kimsin ne kesiyorsun bizi diyemedi.
    1 ...
  22. 102.
  23. kuzenlerimin 'kızıım bu karda buzda gidilir mii ben yolda kaldım bak donarsın yollarda aklını başına al' sözlerine kanıp son 2 gün kala vazcaydığım, ama son gün arkadaşım tarafından, 'yollar vızır vızır lan, yemişler seni' sözüyle resmen boğazımın tıkandığı zirvedir. sonrasında kuzenlerimin ' valla burda yollar hep kapalıydı' laflarının aslının, sokaklarındaki yolu kastetmiş olmalarını anladım.

    resmen içimde kaldı. herkes eğlenmiş lan. gidemedim.
    3 ...
  24. 101.
  25. koca mekanda uludağ sözlük adına yapılmış şarkının çalındığı ve sözlükten olmayanların * ''bu ne lan'' tarzı bakışlarına maruz kalınmış zirvedir aynı zamanda.*
    3 ...
  26. 100.
  27. bere, eldiven, atkı, mont vb. full teçhizat gidip, organizatörü tarzan gibi görünce gecenin bir vakti. yaşlanmışız ulan demiştim ben de kendime. meğer ondanmış oh be!*
    5 ...
  28. 99.
  29. organizatörün zirve mekanında montunu kaybettiği zirvedir.

    (bkz: zirve mekanınlar canım ceketim kaldi)
    3 ...
  30. 98.
  31. mekan küçüklüğünden dolayı bölünmeler yaşansa da ortalamanın üzerinde bir zirveydi. benim gibi xxl bünye bile sığdı mekan iyiydi yani. güldük, eğlendik, sanat konuştuk. 29 karakter'in soyunmasını bekledik aç, aç diye ama açmadı üzüldük. bol bol pöykürdük, höykürdük falan.*
    5 ...
  32. 97.
  33. yedinci nesli temsilen katıldığım; poisonx vs saipsiz kapışmasında ilk araya girme eylemine imza attığım, ancak ikisinde de şöyle sağlam kafa koyma potansiyeli olmadığını görünce aradan çekilip, biramı içmeye devam ettiğim, alkol ve uykusuzluk nedeni ile kimsenin nickini hatırlamadığım güzel insanların katıldığı, güzel zirve. ayrıca sayemde yaş ve bira tüketimi ortalaması yükselmiştir.**
    1 ...
  34. 96.
  35. yasak sebebiyle dışarıya çıktığımız son seferden sonra geriye döndüğümüzde müzik eşliğinde kıvırta kıvırta üst kata çıkıp, bambaşka bir grubun merak dolu bakışlarıyla karşılaştığımız zirvedir.
    *
    söylenmesi unutulmuş edit: ne kadar organizasyona laf edilse de, maksat yazarlarla buluşmaktı. buluştuk hasret giderdik, tanıştık. organizatörlere teşekkür etmek gerek.
    5 ...
  36. 95.
  37. yorumlara bakıyorum da organizasyon bozukluğu almış başını gitmiş. bir de sözlüğün rahibe teresaları nasıl katılmışlar hayret valla, dünya tersine dönecek.
    5 ...
  38. 94.
  39. bazı sebeblerden ötürü sonuna kadar kalamadığım zirve. mekan biraz küçüktü fakat çok büyük olmasından iyiydi. güldük, eğlendik, sanat konuştuk * , küçük bir takışmaya sahne olduk *. kendi halimizde eğlendik işte. öylesine bir zirveydi. seneye görüşmek üzere *
    2 ...
  40. 93.
  41. geç katılmış bulunduğum, içeridekiler ve dışarıdakiler olarak ikiye bölünmüş, ama yine de muhabbetin dibine vurulmuş zirvedir. yayında ve yapımda emeği geçen herkesin eline ağzına yüzüne gözüne sağlık. iyi eğlendik.
    3 ...
  42. 92.
  43. oturduğum andan itibaren sürekli kırık kırık sorular soran bi garsona saipti mekan. sorduğu sorulardan bir kaç örnek versem siz de anlarsınız ne kadar kırık olduğunu.

    - bu uludağ sözlük yukarda mı ya? kar falan var mı? üşürsünüz.
    + ya evet kar var. soğuk bayağı. (iç ses: ne diyo lan bu? ahah)

    herhalde bir sözlük yazarıdır ve buradakileri işletmeye çalışıyordur diye düşünüyordum ilk başlarda. yalnız herkes o kadar iyi organize olmuştu ki bir türlü emin olamıyordum. kime sorsam tanımıyoruz deli galba falan diyorlardı.

    hala daha bizimle kafa bulduğunu sandığım sözde garsonla biraz da ben kafa bulayım dedim.

    - yaş sınırı var mı?
    + merak etme sen girebilirsin. yaş sınırı falan yok. mesela ben 14 yaşımdayım ve yazabiliyorum.
    - nasıl giriliyor buraya? anlatsana ya.
    + ya işte bu sözlük aslında bi bina. kapısı falan var. giriyorsun. herkesin bi odası var.
    - yapma yav (gayet şaşkın bi ifadeyle)
    + ya aynen öyle.
    - ee şurdaki arkadaş bana internetten giriyorsun dedi.
    + yahu tamam önce internetten girip başvuru yapıyorsun. sonra onlar onaylarlarsa seni arayıp çağırıyorlar. *
    - ee sonra noluyo? internetten girmiyor muyuz?
    + işte bizim hepimizin orada odaları var. odalarda da bilgisayarlar. biz yazı yazalım diye çağırıyorlar zaten ya bizi.

    bi süre yanımdan giden garson, biraz sonra şuranın adresini yazsana bana diye tekrar geldi yanıma. hala içimde taşak geçildiğime dair bir inanç olduğu için ben de dalga geçmeye devam ediyorum ve bir kağıt kalem isteyip sözlüğün adresini yazıyorum. eskiler bilir ama yeniler için bir daha yazayım adresi buraya.

    "şinasi plaza, armutlu sokak no:121 karaköy/istanbul"

    - saat kaçta açılıyor burası?
    + normal iş gibi ya işte 8:30-17:30
    - pazar günleri de açık mı?
    + açık açık merak etme. sen adresi bul yeter.

    bu konuşmaların üzerine organizatör poisonx geliyor mekana. onunla konuşmaya başlayana kadar ben hala garsonun bir yazar olduğunu ve bizlere şaka yapıldığını düşünüyordum. poisonx "ben daha önce de geldim buraya biraz kırıktır şu garson. ayrıca önceden bi husumetimiz var taktı bana" gibi laflar edince tüm kuşkularım silinmiş oldu.

    o andan itibaren ortam git gide geriliyordu. poisonx ile garson birbirlerine dik dik bakıyor kavga çıkarmak için yer arıyorlardı ki olan oldu bir şekilde birbirlerine girdiler.

    garsonla birlikte mekanın arka tarafına çıkan poisonx'in peşinden bir ben gittim.bu duruma aldırış etmeyen on küsür erkek vardı mekanda, onlara çemkirdim bi de ayırsanıza şunları ben gidiyorum peşlerinden diye. (lanet olsun rezillik diz boyu)

    onlar içerde birbirine girmişken ben aşağı inmiş mekanın sahibine bağırıyordum.

    - ne biçim elemanlarınız var kardeşim müşterilere saldırıyorlar. yukarda olay çıktı gelin alın şu adamı!!
    + ne oldu yahu?
    - yahu kavga çıktı diyorum. biz müşteriyiz bize böyle davranma hakkınız yok!
    + tamam siz çıkın geliyoruz.
    - (içses: sizin ağzınıza ediim ben!)

    poisonx ve garsonu ayırınca garson aşağı inerken bana da gider yaptı.

    - seninle de görüşcez! yalanmış hep plaza mlaza öğrendim ben
    + lan yürü git allah'ın kırığı ne görüşcem lan senle? (sinirler had safhada)
    - ne kandırıyorsun beni? bina mina yokmuş anlattı o arkadaş bana
    + ulan kırık kırık konuşuyorsun deli etme adamı!!

    aşağı inen garsondan kurtulduğumuzu düşünürken tam geri geldi. poisonx ile birbirlerine yine pis pis bakarken bu sefer "senle çıkışta görüşcez ovlum!" diye tehditler savurmaya başladı. bi yandan da bana senle de görüşcez demeye başladı. ulan allahın kırığının ne yapacağı da belli olmaz çıkışta peşime falan takılır diye bi yandan hafiften tırsmaya da başlamadım değil hani.

    her ne kadar gelmemesi için ısrar etsem de manyak garsonun bir şey yapabilme ihtimalini düşünen poisonx benimle karaköy iskelesine gelmek istedi. tam mekandan çıkıp 50 mt kadar aşağı yürümüştük ki arkadan koşarak bir şeyin geldiğini fark ettim. o anki tek düşüncem "hasktir lan" oldu açıkçası.

    ben o anın şokuna girmişken birbirine sarılmış gülmekten kırılan iki manyağı görünce mal mal kalmıştım orda.

    o şaşkınlıkla ben de bir iki vururum diye düşünürken her şeyin bir şaka olduğunu açıkladıkları an ikisine de birer tane vurmak istemedim değil hani (ehehe)

    iskeleye inene kadar, hatta eve gelene kadar "nasıl yedim lan ben bunu"dan ziyade "oha amma güzel organize oldular lan hiç çaktırmadılar" diye düşündüm durdum.

    ulan ilk zirvemdi allahsızlar bu kadar gerilir miydi bi insan?

    şakayı hazırlayan poisonx'e, saipsiz'e, her ne kadar etraftaki müşterilere aldırmadan onlara çemkirsem de bozuntuya vermeyen diğer çalışanlara ve eski sözlük yazarlarına oha diyorum.

    kısaca bana hayatımın şakasının yapıldığı zirvedir. (hemen havalanmayın. daha önce hiç bu kadar sağlam organize bi şaka yapılmadığı için de olabilir bittabiki bu. hehe.)
    46 ...
  44. 91.
  45. 8 bira, 2 tabak çerez, 2 yarım kokoreç, 2 ayran, 1 kavurmalı kaşarlı, 1 atom ile kolesterol ve kalorinin tarihini yeniden yazdığım, ömrü hayatımda katıldığım en keyifli zirve idi.* o değilde tavla maçı ne oldu yav? tophane bölümünde biraz sızmışım ayıptır söylemesi.
    6 ...
  46. 90.
  47. daha bağrından yeni kopupta gelinmiş, dumanı üstünde tüten zirve. herkesleri görmek güzeldi.
    (bkz: hayat çok garip pendik kadıköy falan)
    4 ...
  48. 89.
  49. eğer bira gerçekten 7 lira ise ve hala devam ediyorsa katılımcılarını ancak 4545 e boş mesaj gönderilerek yapılacak kampanya ile mekandan çıkarabileceğimiz zirvedir.
    17 ...
© 2025 uludağ sözlük