3 ocak 2017 barbaros şansal ın tutuklanması

entry32 galeri3
    24.
  1. bak yiğidim ben burada hiçbir tarafın avukatlığını yapmıyorum. sadece somut olay üzerinden yorum yaptım. yarın başka bir zümre için yine aynı değer yargılarımla hareket edeceğim ve inan bana hiçbir tarafın sempatizanı değilim. hayalini kurduğun demişsin ama yanılıyorsun azizim zaten bu mesleğin içindeyim. atatürk'ten dem vurmuşsun bazı linkler vermişsin eyvallah. 5186 sayılı 1951 tarihli atatürk'ü koruma kanunu kapsamında bu senin dediklerinde yargılanmalıdır. yalnız şunu unutmayasın ki ilgili kanun da ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır. hukuk benim için şu veya bunun için değil herkes için geçerlidir.
    1 ...
  2. 25.
  3. Zerre üzülmediğim olay.

    Millete hakaret etmek nedir görsün.
    2 ...
  4. 26.
  5. Bokunda boguldugunun kanitidir. Önce parali it tutup hicbir hak hukuka dayanmadan darp edeceksin sonra jet hiziyla tutuklatacaksin.
    1 ...
  6. 27.
  7. bir zamanlar "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" suçundan içeri alınan ve 4 ay pınarhisar cezaevinde haksızca yatan birinin cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede, barbaros şansal'a verilen bu ceza manidardır.

    kişilik olarak sevmediğim biridir, yaptığı konuşmayı da izledim evet, özellikle benim gibi seküler yaşam tarzını benimsemiş ve en azından yılbaşını huzurlu geçirmek için çabalayan kişilere alenen aşağılama içermekteydi.
    fakat sonrasında olanlar öylesine korkunçtu ki (bkz: reina faciası) bu manasız şahsın videosunu unuttum bile. kale bile alınmaması gerektiğini düşünmekteydim hatırlayınca da. ama öyle olmadı. her ne hikmetse kale de alındı hatta bu gereksiz şahsiyet uçaktan inerken etrafındaki karakteri bozuk bir güruh tarafından insanlık onuruna yakışmayacak şekilde linç edildi. yine insanlık adına utanan ben oldum. bizler olduk.
    1 ...
  8. 28.
  9. ceza kanunlarının kişiden kişiye değişerek uygulandığını gösteren bir başka olay.

    bazı yazarların anlamak istemediği, ısrarla da anlatamadığımız hususlar da var
    güzel kardeşim, madem hukukçusun herkesin olması gereken hukuk' un ne olduğunu da az çok bildiğini unutmayacaksın. bizim vatandaşlarımız, dışarıda bir adam diğerine tokat attığında 'bak bu bir suçtur' demiyor. bunun yerine 'neden vurdu? kime vurdu?' gibi hukuktaki 'tahrik' nedenleri ile ilgileniyor. olay kendi kafasındaki değer yargılarına, hukuk tanımayan ilkel benliğine uygun olduğuna,ve bu düşüncesinin toplumun önemli kesimince desteklendiğine emin oluyorsa 'az bile yapmış' diyor. ama o şahit olduğu davranışın suç olduğunu sen ben kadar biliyor emin ol. mesele 'neden o tokadı attı ve kime attı?' önemli olan sadece bu onun için.

    hukukçu olarak bu başlıkta senin görevin sadece 'işte bak suçu budur, cezası budur. yasaya aykırı durum yok' deyip aradan sıvışmak değildir. bunun gibi yüzlerce, binlerce hukuksuzluğun neden cezasız kaldığını, hukukun bireyden bireye değişmesinin büyük facialara yol açacağını, insanların siyasi, dini görüşleri doğrultusunda özel yaşamlarının düzenlenmek zorunda kalmasının bu ülkede sıkça görülerek kanıksanır hale gelmesinin felaketlerini ve en önemlisi devlet denen tüzel kişiliğin bu hususta elindeki kamu gücünü, bir takım kesimlerin sayısal çoğunluğu fazla diye, adil olmayan şekilde kullanmasının nelere yol açabileceğini izah edip, eleştirip, anlatmaktır.

    örneğin senin evine giren hırsıza 3 ay hapis verilip, benim evime giren hırsıza 2 yıl hapis verilip, en üstteki komşunun evine giren hırsıza para cezası veriliyorsa bir sıkıntı var demektir.

    bu durum, hatadan ziyade başı boşluğa dalalet ediyorsa, anayasada belirtilen temel hak ve hürriyetlerden tut genel ve özel kanunlarla koruma altına alınan hak ve özgürlükler kişiden kişiye değişip, siyasi, dini, temsil ettiği topluluğun gücüne göre veya şahsın kimliğine göre şekillenmeye başlamışsa, devletin bu hak ve özgürlükleri korurken izlediği yol açıkça tarafsız değilse barbaros olayındaki gibi bir somut olaya uyan kanun maddelerinin uygulanmasının teknik analizini değil, benzer hatta daha vahim olaylarda bu maddenin neden uygulanmadığını düşüneceksin. yoksa barbaros' un işlediği suçun niteliği az çok biliniyor. insanların eleştirdiği nokta; bundan daha beter suçları işleyenlere bırak yargılanmayı hiç bir işlem dahi yapılmaması, tepki gösterilmemesidir.

    senin yaptığın şey, burada hukukun şeklen uygulanmasına örnek vermek ise, 'ballıbadem sokaktaki hırsıza verilen cezadaki indirim sebeplerinin nedenleri' diye başlık açarsın. herkes faydalanır mesela.

    ama ülkede yılbaşı kutlamalarında bunca tahrike, hakarete rağmen hiç bir yasal işlem yapılmayıp, kutlama yapan masum insanların da taranarak ölmesinin akabinde bir sarhoşun 'bokunda boğul türkiye' diyerek ülkedeki bu olağanüstü olumsuz durumlara tepki vermesinin ölüm-kalım meselesi olarak lanse edilmesinin arkasındaki hukuki çelişkiyi, kamuoyundaki tepkilerdeki orantısızlığı, daha beter insanlara bu tepkinin verilmediğini görmezden gelmen, kanunun alenen herkese göre değişik işlediğini gördüğün halde bu duruma sessiz kalman hukukçu olarak ayıptır.
    2 ...
  10. 29.
  11. 30.
  12. şimdi arkanıza yaslanıp bir düşünün. ülkemizde zaten azıcık siyasi damarı olan çoğu kişi kendi gibi düşünmeyen grupların bokunda boğulmasını söylemiyor mu sizce? illa "bokunda boğul" cümlesini kurmak gerekmiyor, her şeyiyle bokunda boğulmasını, ölmesini, acı çekmesini istiyor ve bunu gayet rahat ifade ediyor. mesela en son reina saldırısında bir sürü yaratık, yılbaşı kutlayanların bokunda boğulmasını istemişti zaten. barbaros şansal iyi demiş diye söylemiyorum ben bunları ama ben hiç sallamadım çünkü herkes birbirinden nefret ettiğini dile getiriyor. üstelik adamın bokunda boğul kısmına kadar olan cümleleri yanlış da değil bana göre.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük