fenerbahçe yi yenilsede tebrik etmek lazım. çıktılar mücadele ettiler ama golü bulamadılar. golü eğer fenerbahçe bulsaydı maç farka bile giderdi. aykut kocaman ın özer hurmacı ya umut bağlaması da düşündürücü bir neden. yedek kulübesinde dia gibi bir silahın dururken özer hurmacı nın oyuna girmesi fenerbahçe nin sonunu hazırlamıştır. yine de yürekten oynayan bir iki futbolcu için fenerbahçe yi kutluyorum.
ilk golü fenerbahçe bulsa beşiktaş dağılabilirdi, gol olana kadar da maç ortadaydı. ama gol yedikten sonraki fenerbahçe için:
(bkz: sikerim böyle fenerbahçe yi)
galibiyetten ötürü beşiktaşlıları tebrik ediyorum. ancak anlamadığım arena da eline verdiğimiz takımın taraftarları neden "soktuk, çıkardık, koyduk" diye dolaşıyor ortalıkta. birde "en büyük eğlence fenerbahçe" diyen taşak çorbası içmiş ılıklar var ulan arena da götünüze baka baka santra da sevinen fenerbahçeliler eğlendi sizinle. bırakın bu işleri kadıköy de görüşelim.
beşiktaş'ı kutlarız efendim. hakettiler, kazandılar. fener kötü başlamadı maça ama sonra ne olduysa, kontrol kaybedildi. aşırı derece pas hataları oldu. biz hocadan hücuma yönelik bir hamle beklerken, önce emre'yi alarak sıçtı, sonra da özer'i alarak sıvadı. biz caner'i beklerken adamın yaptıklarına bak. neyse efendim. iyi bir avantaj yakalanacaktı, olmadı. bu maçı kazansaydık trabzon'da kaybetme lüksümüz olabilirdi ama o şansıda yitirdik.
maçı izlerken fenerbahçede galatasarayın puan kaybından kaynaklanan bir gevşeme, isteksizlik vardı sanki.
sezon başından bu yana izlediğim en kötü fenerbahçe maçlarından biriydi.
bazen zora gelmeden iyi oyun olmuyor demekki.
bu takım bunu hep yapıyor.
eminim ki önümüzdeki trabzonspor maçını alacağız, ve kadıköydeki maçı final maçı yapıp şampiyonluğu galatasaraya teslim edeceğiz.
bugün fenerbahçe bildiğimiz gibi oynadı ancak bu sefer şanslı değildi. bakın şanssızdı demiyorum. beşiktaşında hakkını vermek lazım söylentilere aldırmadılar çıkıp aslan gibi mücadele ettiler.
az önce 1-0 biten belkide bir taraf için şampiyonluğun kaybedildiği maç oldu. bu maçtan çıkarılacak ders ise özer'i türk futbolundan uzak tutmamız gerektiği sonucuna varılan maçtır.
bu maç sonunda herkes seviniyor, bir tek fenerbahçeliler hariç. şimdi o üzülenler gelcek diycek ki; bakın biz tekiz, sadece kendi galibiyetimize seviniyoruz, mağlubiyetimize üzülüyoruz, biz en büyüğüz vs. vs. peki o lafları ettikten sonra hiç düşünürler mi; "acaba neden bu kadar sevilmiyoruz, neden herkes bize karşı ?"
bu durumu şöyle özetleyebiliriz; fenerbahçe hariç tüm takımlar birbirlerinin emeklerine, kulübüne, taraftarına yani kısacası her şeyine saygılı ama dışarda, saha içine yansımıyor. anlayana...
beşiktaş'ın hakederek kazandığı maçtır. ki onların da ikinci yarı sadece 2 pozisyonu var. ama bizimkilerin kaleye gidecek mecali yoktu, oyun olarak sadece suni ve yavaş top çevirme vardı o kadar. kaleye bir tane şut atmadık. demek ki haketmedik arkadaş. bugün kötü olan takım sonraki 2 maçta da iyi olur.
olur mu? olur tabi. her maç kendi içinde başkadır.
6/6 ile çıktığımız yolda 6 da 5 yaparak şampiyon oluruz. olamazsak sikimiz sağolsun der mücadeleyi yapan oyuncularımızı kutlarız.
ikinci yari besiktas'in fenerbahce'yi sahadan sildigi mac olmustur. fenerbahce ileriye dönük ne yapacagini bilmedigi ve defansta bolca bos alan birakmasiyla besiktas tarihi farki kacirmistir. fenerbahce'ye sampiyonluk yolunda basarilar diliyorum.
gs taraftari da entry silmelere baslasin. terbiyesizlikte zaten sınır yok degil mi dallamalar. tiyatroymus, satilmismis... ya ben neyse bisey demiyorum....