bu gün dtcf'de olay çıkmasına sebep olan gün. birkaç aşırı milliyetçi ses sistemini dtcf'nin bahçesine kurmuş gösteri yapacakken sol görüşlü öğrencilerle aralarında taşlı sopalı kavga çıkmıştır. (bkz: http://www.haberturk.com/...cat=200&dt=2007/05/03)
yüreklerimizdeki Türkçülük ateşinin giderek daha da büyüdüğü şu son günlerde tüm kandaşlarımızın coşkuyla kutlaması gerektiğine inandığım kutsal gün.
--alinti--
Nihal Atsız, Nejdet Sançar, Orhan Şaik Gökyay, Zeki Velidi Togan, Hüseyin Namık Orkun gibi Türk milliyetçilerinin yargılandığı davanın 3 Mayıs 1944 tarihinde yapılan duruşma gününde büyük gösteri yapılmış, daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü - Bayramı adını almıştır.
Nihal Atsız; devletin ülküsünün Türkçülük ve dönemin Başbakanı Saraçoğlu'nunda Türkçü olduğu gibi bir inanç içindedir. Buna karşılık devletin her tarafına komünist kadroların yerleştirilmekte olduğu sanrısı içindedir. Dönemin başbakanı ve devlet yetkililerini uyarmak için Atsız; devrin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na Orhun Dergisi'nde 1 Mart 1944'te ve gene bir ay sonra 1 Nisan 1944'te olmak üzere iki açık mektup kaleme alır, Başbakan'a şikayet ve uyarıda bulunur. Şikayet edilenlerin içinde -daha sonra Bulgaristan'a kaçarken katledilen- Sabahattin Ali de vardır.
Devrin Milli eğitim bakanı Hasan Ali Yücel ile o günlerin Ulus gazetesi başyazarı Falih Rıfkı Atay'ın teşviki ile Sabahattin Ali tarafından Atsız mahkemeye verilir.
26 Nisan 1944'te Ankara'da başlayan ilk mahkeme, dönemin üniversite gençliği tarafından hınca hınç doldurulur. Bu yoğun kalabalık ve tezahurat karşısında Mahkeme heyetinin içeriye pencerelerden girebildiği söylenir.
Nihal Atsız Mahkeme Heyetine;
"Sabahattin Ali'den sorulsun, hıyanetini ispat edelim mi? Buna razı mı?" diye sorar. Sabahattin Ali ise buna cevap vermeye tenezzül etmemiştir.
Mahkeme 3 Mayıs 1944'e ertelenir.O tarihte bir grup insan Nihal Atsız'a destek amacıyla gerek Ulus adliyesi önünde gerek çevrede toplanarak şiddet içeren gösterilerde bulunurlar.
"3 Mayıs" günü bu olayın ardından bazı çevrelerde Türkçülük günü olarak kutlanmaya başlanır.
"türkçüler günü olan 3 mayıs (1944) büsbütün ayrı bir düşüncenin sonucudur. iç düşman olan, kılık değiştirerek milletin içine giren ve hükümetin gafletinden yararlanan komünizme karşı türkçü gençlerin bir uyarma yürüyüşüdür."