Fransa Açık yarı final maçı.
Çok heyecanlı bir maçtı. Federer 3. set haricinde çok yüksek bir servis performansı gösterdi, novak enerjisiyle maçtan kopmamaya çalıştı. 2-0 dan 2-1 'e çevirdi fakat federerin 2-0 öne geçtiği 174 maçta hiç kaybetmediğini bilmiyordu. -ben de yeni öğrendim ve ağzım açık kaldı sözlük- djokovic'in federer'e yenildikten sonra başlayan 43 maçlık hükümdarlığı yine federer'in onu yenmesiyle son bulmuştur. Neyse yabancıya gitmedi bari.
djokovic' in federer' i yenmesiyle başlayan 43 maçlık galibiyet serisi, federer' in djokovic' i yenmesiyle son bulmuştur. ben başlatırım, ben bitiririm demiştir federer.
son yıllarda, rolland garros yarı finallerindeki en heyecanlı maç olmaktadır. djokovic inanılmaz bir oyuncu gerçektende. federer' e ise diyecek laf bulamıyorum. ama şöyle bir durum da var ki, djokovic' in yarı finalde federer' le eşleşmesi çok büyük şanssızlık. djokovic' in oyununa federer' den başkası bu kadar rahat karşılık veremezdi muhtemelen.
son olarak, insan değilsin federer.
edit: ayrıca maçın hakemine de iki çift lafım var. o zaman uyarısını yapmayacaktın djokovic' e. demorilazyon açısından çok büyük etkisi oldu. üstüne bir de djokovic' in puan aldıktan sonra hakemle diyaloğa girmesi, zaten federer' in safında olan fransız seyircisini iyice ateşledi. hakem maça biraz da olsa etki etti kanımca.
cuma akşamı evde oturma nedenim. federer kullandığı servislerle kortun anasını ağlatıyor resmen. ama daha hiçbirşey belli değil djokovic, arkandayız senin. fransızlara küsüp oyunu kaybetmek gibi bir mallık yapma bu sezon maç kaybetmeyen sensin. sıçmışım fransızlara cansın sen be! ayrıca novak djokovicin hakeme yaptığı atar çok cooldu. bir de yen kalsın herkes öyle.
edit: derken 2-0 oldu djokovic kendine gel oğlum.
ilk seti alan federer'in, ikinci sette 3-1 önde devam ettiği maç. federer'in bu maçı kazanabileceğine dair hiç umudu olmayan bir federer fanı olarak yavaştan umutlanmaya başladım.