3 haziran 2011 belçika türkiye maçı

entry211 galeri3
    176.
  1. --spoiler--
    sarbi'nin milli maçta yaptığı ortaları gören drogba, chelsea ile 15 yıllık sözleşme imzaladı.
    --spoiler--
    5 ...
  2. 177.
  3. guus hiddink'in resmen futbolculara berabere bitirin dediği maçtır.milli takım ileri bi kez gitti o da gol oldu.hiddink yatsın kalksın da o penaltının gol olmayışına dua etsin.
    0 ...
  4. 178.
  5. bu belçika da çok yeteneksizmiş canım. en az beş tane gol atmaları gereken maçtı.
    hiddink senin yaptığın hocalığın ben...

    volkan
    sabri, serdar, servet, caner(ismail)
    ----s. inan
    emre, m. ekici, arda
    burak, semih

    ulan bu çok mu zor bir iş ya. chelsea, lütfen al şu teknik traktörü.
    1 ...
  6. 179.
  7. belçika'nın en iyi 3 oyuncusu diyebileceğimiz futbolcusu yokken beraberliğe sevinmek acizlik olur. gerçi bunu bir tek biz taraftarlar hissediyoruz galiba. futbolcular hallerinden gayet memnun göründüler.

    belçika'dan 1 maçımızın eksik olmasına bu kadar da güvenmemek lazım.
    0 ...
  8. 180.
  9. sanki gruplardan çıkmayı turnuvaya gitmeyi garantilemiş gibi oynayan gevşek bir takım görüntüsü verdi. sıkıcı bir maçtı. tek sevdiğim yanı mehmet ekici nin güzel performansıydı kısa süre oynamasına rağmen. ayrıca guus mehmet topal ı nihayet oynattı.
    1 ...
  10. 181.
  11. gol dışında pozisyonumuzun olmadığı maç .

    sistem olmadan oynuyoruz arkadaş takımda bir düzen yok , sadece bireysel yeteneği iyi olan oyunculara mahkum oynuyoruz . bu kafa devam ederse euro 2012 ' yi de evde tatsız tutsuz izleyeceğiz .
    0 ...
  12. 182.
  13. ben böyle aptalca ,sıkıcı bi milli maç görmedim .tek kelimeyle fiyasko.
    2 ...
  14. 183.
  15. maçın özeti olarak;

    milli takımımız bu gece "45 alsam yeter" düşüncesindeki liseli gibiydi.
    7 ...
  16. 184.
  17. küçükken direk olunan mahalle maçı gibiydi, volkan ın son dakikalardaki uçuşu güzeldi.
    0 ...
  18. 185.
  19. dallamalık yapıp da finallere gideceğiz sanmayın. bu kafa ile tuvalete gidemez üzerinize sıçarsınız, diye akıl verilesi durum.
    0 ...
  20. 186.
  21. Guus Hiddink'in oyuncu değişikliği gibi bir hakkını unuttuğu maçtır. maçı özetleyen iki cümle ise rıdvan dilmen'den gelmiştir. birincisi "belçika bize bizden daha çok değer veriyor. ikincisi ise ikinci yarı belçika atağı sırasında söylediği "siktir lan" sözüdür.*
    1 ...
  22. 187.
  23. milli takımımızın, daha doğrusu hiddink denen dolma parmaklı al yanaklı abimizin sıçıp sıvadığı maçtır efendim.

    80. dk ya kadar oyuncu değiştirmemesini, oyuna müdahale edememesini siktir ettim. o oyuncu seçimleri nedir abi yaa? tamam nuri, hamit, gökhan gibi as futbolcular yok ama bu kadar da saçma tercihler yapılmaz ki.

    ispanya ligi gibi üst düzey bir ligde as oynayan topalı kulübede oturtup, selçuk şahin kazmasını oynatmak nedir allasen? illa türkiye liginden birini oynatacaksan topuzu bari oynat orada.

    burak ve kazım ı son ana kadar oynatması da gayet mantıksızdı.

    arda, emre, volkan ve oyuna girdikten sonra biraz hareketlilik katan mehmet ekici haricinde dökülen bir milli takım izledik.

    bu takım avrupa şampiyonasında rezil olur, demedi demeyin efendiler!
    1 ...
  24. 188.
  25. nuri şahin, emre belözoğlu, mehmet ekici, selçuk inan gibi mükemmel bir orta sahası olan bir milli takımın almanya'ya bile kafa tutması lazımdı.
    kanatlara arda ve tuncay'ın girmesi işleri daha da güzele getirir. veya sabri'nin ortaları pek iyi olmasa da rakibin bek oyuncusunu yormaya yeter bile.
    belçika maçında semih'in ilk on bir'de oynaması daha mantıklı gibi geldi bana. 50 veya 60 dakika oyunda kalması belki golü daha net bulmamıza neden olabilirdi. kazım'ın sonradan girmesi daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. defansta serdar keşimal veya servet çetin veya mehmet topal. emre güngör zor iş. gökhan töre'de yavaş yavaş alıştırılmalı. yani kazanılmalı. beklere gelince bu takımın sağ beki tartışmasız gökhan gönül'dür. sol beki ise ismail köybaşı olabilir. çağlar ile ikisi gidebilir. ama kesinlikle sol beki hakan balta olmaz. bu arada cenk tosun mutlaka denenmeli. mesela bir terslik olmaz ise cenk tosun ve gökhan töre deplasmanda oynayacağımız avusturya maçında denenmeli.
    1 ...
  26. 189.
  27. hiddinkin resmen, "bırakın beni chelseaye gideyim" dediği maçtır.
    0 ...
  28. 190.
  29. selçuk şahin'in çizgiden çıkarttığı topla 1 (bir) puan aldığımız maçtır.
    ayrıca aylar önce fenerbahçeliler için yazmıştım.(#10938971)
    galatasaray'dan futbolcu alınmasına takılan arkadaşlar'a:
    belki çağlar tercihi sorgulanabilir, ama ibrahim üzülmez sonrası modern kanat savunmacısı temposuna (tempo diyorum yetenek değil) sahip bir sol bekimiz olmadı zaten. (hoş bugün selçuk'u beğenmeyenler o zaman da ibrahim üzülmez'i beğenmiyorlardı)ne yani? arda, servet, sabri oynamasa mıydı? kazım sahanın en çok çalışan ismi, ne istiyorsunuz anlamıyorum ki...
    valencia'da oynuyor diye kıymete binen mehmet topal sevdası da çok komik... sanki bilmediğimiz bir adam; sanırsın 25 yaşında vieira....
    edit: 11 arda ile oynasak ne güzel olur insanları rahatça eksileyebilir sorun değil.
    2 ...
  30. 191.
  31. maç genelinde oyun olarak rezalet oynadık demek yanlış olmaz. bir türlü vazgeçemediğimiz aptal 4-3-3 ısrarının türk futboluna tamamen ters olduğunu ve hücumda üretkenliği bırak, defansif olarak sıkıntı yarattığını halen teknik kadronun algılamamış olmasını neye bağlayacağımı bilemiyorum. bu takımın en son başarılı futbol oynadığı sistem bir nevi zico'nun fenerbahçe'ye oynattığı topla gelen sistemdir. dörtlü defans, bir ön stoper, topla ileri çıkabilen bir ön libero, soldan yaldır yaldır kaleye gidebilen bir oyuncu, ortada santrafora destek verebilen yaratıcı bir oyuncu ve sağdan içeri katederek sağ bek gökhan gönül'ün hücuma katılmasını sağlayan bir oyuncu.

    neyse kısa kesiyorum. ligimizde ve avrupada oynayan milli takım oyuncularımızın hemen hemen hepsi bu sisteme adapte olabilecek adaptasyon kabiliyetine sahipler. bu nedenle tek bir sistemde ve belli bir oyuncu kadrosunda ısrar etmekte fayda var. biz yanlış sistemde ısrar edip, alakasız bir oyuncu kadrosu yapıyoruz sürekli. bunu da tartışmaya kalksak sabaha kadar bilgisayar başında yazmam gerekir o yüzden onu da geçtim.

    neyse isim isim değerlendirelim:

    volkan demirel çok iyi bir maç çıkarttı. yaldır yaldır gelen rakibe geçit vermedi. golde zaten pek yapabileceği bir şey yoktu. belki öncesinde topu daha düzgün uzaklaştırabilirdi ama neticede topu takım arkadşına kazandırmıştı, ona bir şey diyemem.

    çağlar birinci korkunç başladı maça. golden önce hatayı yapınca biz gol atana kadar da toparlanamadı. sonra biraz toparlandı ama hani çok şahane oynadığını söyleyemiyorum. ismail köybaşı varken oynaması lüzumsuzdur. gönül ister ki hasan ali kaldırım'a forma verilsin, 10 yıl boyunca taşısın ama işte giydiği forma engel oluyor tahminen.

    sabri reyiz maç genelinde çok istekli ve ısrarlıydı. sürekli onun kanadından atak yemiş gibi görünebiliriz ama bu da önünde adam gibi savunmaya destek olan bir kanat oyuncusunun olmamasından kaynaklandı kesinlikle.

    servet çetin iyi hoş ama bi de topu dan dun vurmayı bıraksa çok hoş olacak.

    serdar kesimal'ı ayrı bir gözle izledim. hamleleri başarılı, topu oyuna sokuşu ise genel türk stoperine oranla çok çok daha iyi. fenerbahçe'de yobo'nun bonservisi alınamadığı takdirde direk forma bulup, uzun bir süre formayı kimseye bırakmayacağı kanaatindeyim.

    selçuk şahin kendisi hakkında atıp tutanlara inat oynadı sanki. temiz top oynadı, maç boyunca ayakta kalan birkaç oyuncudan biriydi.

    emre belözoğlu orta sahada hem defansif hem de ofansif görevini eksiksiz yaptı. maç boyunca konsantrasyonunu hiç kaybetmedi, ve gerekli yerlerde sorumluluk aldı.

    selçuk inan ikinci yarının başlangıcından oyundan çıkana kadar oyunda yoktu. daha erken çıkmalıydı bence oyundan. performansının yanındaki gustavo colman sayesinde arttığını düşünüyordum, bakalım beni haklı çıkaracak mı ilerleyen maçlarda.

    burak yılmaz topsuz oyunda kendisini trabzonsporda arkasında oynayan oyuncular sayesinde çok geliştirmiş evet, ancak karşısındaki savunma oyuncularını itip kakarak geçemeyince veya oyuncular koştuğu toplara onunla birlikte koşunca aynı etkiyi gösteremedi. ceza sahasına daha çok ikinci adam olarak girmesi gerekiyordu, bir kez girdi gol oldu. oyundan çok erken düştü o da ve daha erken değişmesi gerekiyordu.

    kazım kazım tahmin ediyorum antremanlarda bizim göremediğimiz süper güçlerden falan yararlanıyor ki her hoca kendisine forma şansı veriyor. rıdvan dilmen kendisini çok beğenmiş olabilir ama ben kazım'ın asla bir santrafor olmadığını ve olamayacağını düşünüyorum. hele ki semih şentürk ve cenk tosun gibi sırtı dönük oynamayı bilen oyuncularımız varken kendisinde neden ısrar edildiğini anlamadım.

    arda turan sakatlanıp çıkana kadar takımın en iyisiydi. yaptırdığı penaltı tamamen hücum oyuncusunun müdahale dengesizliğinden kaynaklandı. belçikalı oyuncu da iyi sattı zaten hafif olan müdahaleyi. ama arda'nın topu alıp gidişi, yaptığı asist, oyunu aklıyla oynaması 10 numara gerçekten. umarım kendi akıl sağlığı için yurt dışına gidip orda futbol hayatını sürdürür çünkü iyi bir arda milli takıma her zaman faydalı olacaktır.

    mehmet topal oynadığı kulüp ve mevki itibariyle kendisine haksızlı edildiğini düşünebilir ve buna da hakkı vardır. ben olsam ondan 90 dakika yararlanmaya çalışırdım. ancak selçuk şahin'in gösterdiği performans itibariyle bugün öyle bir serzenişte bulunmuyorum. ama benim gözümde her şart altında bu takımın ön liberolarından birisi olmalıdır.

    mehmet ekici'yi sahada kaldığı kısa süre içerisinde çok beğendim. top tekniği ve saha görüşü çok iyi. keşke daha uzun süre sahada olsaydı ve faydalanabilseydik kendisinden. takımı hızlı bir şekilde atağa kaldırabilen oyunculara ihtiyacımız olduğu anda kenarda dakikalarca beklemiş olması ise yazıktır tamamen.

    semih şentürk maç kadrosunda bulunan forvetler arasında benim bildiğim kadarıyla tek santrafordu. ilerde top tutmak gerekiyorsa, takımı ileri çıkartıp yerden pas organizasyonuna gidilecekse, duran toplarda karambol yaratılacaksa semih sahada olmalıdır. biz belki bunları yapmayı istemedik bugün, bilemiyorum. ama bu yine de semih'in de daha erken oyuna girmiş olması gerektiğini değiştirmez.

    son olarak teknik ekip. oyuna müdahale konusunda inanılmaz bir gevşeklikleri vardı. rıdvan dilmen çok doğru söyledi tv başında milyonlar ne zaman gol yicez diye soruyor kendisine diye. guus hiddink anladığım kadarıyla şu anda yaptığı işi çok ciddiye almıyor. açıkçası teknik direktörlük ve oyuncu seçimi kapsamında da oğuz çetin'i güvenilir bulmuyorum. normal şartlarda devam eden turnuvaların ortasında teknik ekip değişikliğinden yana değilim. ancak milli takımımıza yeni bir nefes getirecekse ve gençlerin takıma monte edilmesi konusunda atılımı artıracaksa bunun yapılmasını desteklerim.

    neticede oynadığımız oyuna bir puan şahanedir.

    edit: hakem tam bir orospu çocuğuydu, böyleleri yatıp kalkıp türkiye ligindeki hakemlere şükretme sebebidir.
    5 ...
  32. 192.
  33. belçika ile oynayacağımız maçlarda benim aklıma ilk gelen sonuç beraberlik olur. iki iki bekliyordum bir bir bitti. oyuncularımız harika, taraftarımız muhteşem ama hiddink siktirsin gitsin, amk hollanda lalesi. başlarım onun kariyerine. bu takım türk milli takımı ve en iyi savunma hücumdur anlayışı olmazsa biter gider, oynayamaz. herkes anladı işten anlamayan federasyon anlamadı bu gerçeği.
    sonuca gelirsek alınan puan iyi ama biz fakirin tavuğu değiliz tek yumurta yetmez.
    1 ...
  34. 193.
  35. bizim milletin kaba etiyle maç seyrettiğini gösteren karşılaşma.

    selçuk inan iyi oynadı diyen arkadaşlar espiri yapıyor herhalde.

    burak yılmaz golde iyi yere geldi ve golünü attı. maça sağda başladı. orda etkisiz kalınca arda ile yer değiştirdi. sonra da solda kaldı genelde. bir etkisi görülmedi. tuncay gelip keser, kendi bile laf edemez.

    çağlar zaten baştan maçın fiyaskosunu yaptı. adam kendi takımında forma yüzü göremiyor. onun suçu da değil ne işi var kadroda.

    kazım ikinci yarı oyundan düştü. sallandığı açıkca görülüyordu. arda sakatlanmasa maçın sonunu göremeyecekti.

    semih sahada dolanıp durdu diyene de kafa atasım var. adam 84'de oyuna giriyor ve tüm takım gerideyken ilerde tek kalıyor. ne yapmasını bekliyorsunuz tsubasa mı olsun?

    selçuk şahin son zamanlarda fenerbahçe'de oynadığından çok daha iyi bir milli takım performansı gösteriyor. bu onun fenerbahçe'de sırıttığı gerçeğini değiştirmez. gelen teknik direktörler oynatıyor diye de iyi oyuncu olunmuyor. daha iyi oynayan olmayınca el mahkum oynuyor. belki de adam hep aynı oynuyor ama milli takım sallandığı için fenerbahçe'de ki gibi diğerlerinden aşağıda görünmüyor. adam ara pas atıyor yahu. fenerbahçe'de 3 metreye pas atarken yaptığı pas hatalarını her maç say say bitmez.
    0 ...
  36. 194.
  37. galatasaray sözlükte captano abimizin maç yorumu;

    --spoiler--
    belçika – türkiye : 1-1

    grup ikinciliği için rakibimize deplasmana gittik, bir maç eksiğiyle bir puan gerideydik. hala öyle. iyi bir şey mi, kağıt üstünde evet, eksik maçımızı kazanmamız koşuluyla.

    maç başlamadan bi sigara içeyim dedim ki golü yemişiz. çağlar çok kolay pozisyonda ıskalamış, devamı gol olmuş. çağlar beni büyük hayal kırıklığına uğrattı bu sezon. gerçi sakatlandı ama yine de olmadı. galatasaray takımı kötü olunca bireysel başarısızlık çok daha fazla göze batıyor tabii.

    neyse, golden sonra bir türlü toparlanamadı takım. alıştığımız şekilde sert ve kararlı bir tepki bekledik ki, olmadı. belçika hani eski spikerler derdi ya dalga dalga üstümüze geldi. orta sahaya geçirdiğimiz topları bir türlü forvete geçiremedik. bunda forvette dönerek oynamanın ve safkan santrafor (ırkçı mıyım, yarışçı mıyım acaba) olmamasının payı büyüktü.
    yorumcu rıdvan bu sıralarda “kendimize gelmemiz lazım” gibi bir şey söyledi. yapma be rıdvan, bizim kendimize gelmemiz için pozisyon bulmamız lazım, her zaman böyle olmuştur. türklerin oynadığı halı saha maçında bile geçerlidir bu. biz futbolu sanki masa tenisi gibi oynuyoruz nitekim. moral çok önemli. bulduğumuz bir pozsiyon bizi kendimize getirirken verdiğimiz her pozisyon bizi bitirir. çok şükür belçika ataklarında pozisyon vermedik.

    güzel soru. mutlaka bu yazıyı okuyan biri sormuştur nasılsa. iyi de pozisyona durup dururken giremeyiz ki, önce kendimize gelmeli, pas yapmalı değil miyiz? değiliz. bir arda çıkar, adamı avuta çıkarır işi bitirir. ondan sonra başlarız pas yapmaya, kendimize güvenip rakiplerin arasına dalmaya. öyle olmadı mı, defalarca ve defalarca bunu yaşamadık mı, artık bu dejavuyu geçti yahu.

    fakat arda naaptı be abi öyle, vay anasını. adamı yatırması tamam da (alıştık artık), bekledi bekledi biri gelsin de golü attırayım diye. utanmasa “gelsinize lan” diye bağıracaktı. allahı var burak ön direğe şahane bir alex koşusu yaptı (rıdvan söylemedi böyle bir şey gibi geldi, halbuki böyle fırsatları kaçırmazdı), ayak içiyle golü attı. zaten gelmeseydi, arda rakibe falan çarptırıp golü attıracaktı.

    golden sonra birinci devrenin hakimi bizdik. bol pas yaptık. gel gör ki, doğru dürüst rakip kaleye gidemedik. bunda savunma kanatlarının ileri çıkmamalarının etkisi büyüktü tabii ki. ya öyle talimat almışlar ya da çıkamıyorlardı. bence komutan hiddink'in talimatı vardı. belçika'nın kanat hücumcuları hem hızlı hem de savunmalarından destek alıyorlar.
    bir de dikkatimi çeken şey, belçikalıların orta kesme konusundaki yetenekleri. tamamı çok iyi orta kesiyor, özel bir eğitim alıyor olmalılar. duran toplardan bahsetmiyorum. bizim milli içkimiz rakıysa milli gol yeme özelliğimiz duran top zaten. oyun devam ederken, top durmazken de çok iyi orta kesiyor belçikalılar. aklıma çocukluğumda mahalledeki orta-kafa-gol mevzusu geldi. ben ortayı keserdim bizim arkadaşlar kafayla bakkalın kepenkle kapatılmış kapısından oluşan kaleye gol yapardı. üst kattakiler çok kızardı be hocam. belçikalılarda kepengi indirilmiş dükkan kalesine orta kesmiyor ya.

    devre bitti 1-1. hiddink'in planı tutmuştu. ikinci devre başladığında gördük ki, orta sahamızdaki selçuk inan oyundan düştü. arda için saklandı, dinlendi sahneye çıkar dedim ama meğer replikleri bitmiş, ikinci devre hiç oyunda gözükmedi aynı inan gibi. selçuk şahin'i maç boyu göremedik zaten, sadece volkan'ın boşa çıktığı kornerde kaleye giden topu kornere attı. haksızlık etmek istemem, tv'den izleyince farkedememiş olabilirim, belki top olmayan alanlarda çok başarılı kapatmalar yapmıştır. olamaz mı, olabilir. ama belçika üstümüze gelirken 3. stoper olarak oynamaya başladı. hiddink hiç demedi mi “abicim ileri çık, daha önde bas” diye acaba, yoksa dedi de şahin mi dinlemedi.

    birinci devre rakip savunmayı hırpalayan burak-kazım ikilisi de top alamayınca ikinci devre oyundan düştüler.
    tam burada söylemem gereken bir şey var. aynı tip iki adamın ne işi var abi forvette. çift santrafor oynamıyorsun, arda ile birlikte üçlü forvet oynuyorsun. arda, nev-i şahsına münhasır bir adam, diğerleri niye aynı tip. hamit yok, eyvallah ama başka bir şey yapman gerekmez mi? ben hiç izlemedim belçikayı, ama görüldü ki, sert, güçlü, atletik ve hızlı bir takım. çok kolay bir şekilde üstlerine gidemeyeceğiz belli. burak ve kazım'dan birinden vazgeçip semih'i koysaydın santrafora. semih, topu ileride tutar, forvetin play makerlığını arda ile bölüşebilirdi. topu ileride tutabilecek iki adamın olursa orta sahanı daha öne çıkarabilirsin, emre'ye, inan'a şut atma fırsatları doğar. üstüne üstlük semih golcü de. bu hiddink işi bilmiyor, yerinde gözüm yok ama söyleyin maçlardan önce veya en azından devre aralarında beni arasın, böyle olmaz. para falan da istemem, zaten yapacağım havayla hiddink'ten fazla kazanırım.

    milli maçlarda bireysel etkiler çok ön plana çıkar, özellikle bizim gibi bir futbol ekolüne sahip olmayan ülkelerde. bu yüzden öne çıkanlardan bahsetmek gerek.
    volkan : bizim takımın en iyisiydi.
    emre : oyundan hiç düşmedi. arda, inan düştükten, şahin geriye çekildikten sonra orta sahada tek kaldı, çok iyi işler yaptı.
    sabri : o da oyundan hiç düşmedi, hep konsantreydi. takımın ileri gidemediği dakikalarda top taşıyarak takımı ileri taşımaya çalıştı.
    arda : bir hareket yapıp işi bitiren adamların artık günümüzde nadir bulunan örneklerinden. tercihinin böyle olduğunu sanmam, kondisyonu yetmedi. sıkı bir sezon başı kampıyla çok yol kat eder.
    burak : enerji ve gücünü ve hatta terinin, kanının son damlasına kadar mücadele ediyor. aynı tipte oldukları, kafaları aynı şekilde çalıştığı için bir çok kez kazım'la pişti oldular.

    yukarılarda bir yerde inceden çaktık ama hiddink'e özel paragraf açmazsak olmaz. belki de milli takımda son maçına çıktı. chelsea'ye gideceği söyleniyor. ayrılırsa “türk futbolcuların fundamentali çok zayıf” açıklaması yapabilir, normaldir ve doğrudur aynı zamanda. eğer bu olursa ve ben açıklamayı yaparken yanında olmazsam birisi hocaya söyleyebilir mi, “biz zaten bunu biliyoruz be abi”.
    buradan nereye geleceğim, hagi'ye. hagi hoca falan 2değildi, teknik direktörlük yeteneği yoktu, yanlış kadro çıkarıyordu falan filan. e babalar hiddik'i ne yapıcaz o zaman. adam çağlar'ı oynattı yahu. bütün sezon belki de iki elin parmakları kadar bile maça çıkmamış çağlar'ı oynattı, neredeyse bütün sezonu ilk onbir oynamış ismail'i oynatmadı. savunmaya bak, ligi tarihinde ilk defa eksi averajla bitirmiş galatasaraydan üç oyuncu var, beş adamın üçü, volkan'la birlikte. ha istediği puanı aldı, alkışlayalım o zaman. kötü gidişatı değiştirmek için 1001 çeşit varyete yapan hagi kötü, ikinci devre sürünen takıma müdahale etmeyen hiddink iyi. aferin size.
    ama hiddink, kore, avustralya, rusya, chelsea. evet !

    milli maç ta bitti. ne yapıcaz şimdi, ne yazıcaz. hafta sonu başka milli maçlar var, izleyebilirsem onları yazayım bari. basketbol maçları da var ama hiç çakmadığım için http://www.boyalialan.com 'dan okumayı tercih ediyorum.
    --spoiler--
    0 ...
  38. 195.
  39. sabrinin maçı ipten aldığı aşikar. yaptığı ataklar takımı tarafından hep boşa çıkarılsa da gol olan pozisyonda ardaya attığı pas harikaydı.
    0 ...
  40. 196.
  41. fenerbahçe nin şampiyon olduğu dönemlerde milli takımda gözle görülür düşüşünü hep beraber izlediğimiz karşılaşma..
    0 ...
  42. 197.
  43. oynadığımız bu kalitesiz ve isteksiz futbolu emin olun hiç bir avrupa ülkesi oynamamaktadır. futbol dediğimiz gol pozisyonudur ataktır, bizler ise ancak paralel pas yapalım saatlerce defansımızda, önü boş olan oyuncularımız bile bir adım ileriye gitmek yerine geriye pası tercih etmekteler. ataklarımıza dikkat edin belçika 7 kişiyle yarı sahamıza hücumda iken bizim ataklarımıza 2 kişi maksimum 3 kişi katılıyor. orta saha desen korkak bir şekilde defanımızın içine gömülmüş ne zaman basacakları ne zaman rakibi rahatsız edecekleri belli değil... acilen bir devrim gerekli türk futboluna; bu taraftar artık kalitesiz futbol izlemek istemiyor...
    1 ...
  44. 198.
  45. türkiye milli takımını sallamayan, fırsatını bulduğu anda başka bir takımla anlaşacak guus hiddink e, milli formayı hak etmeyen oyuncuları milli takıma davet eden oğuz çetin e rağmen alınan 1 puanın başarı sayılması gereken karşılaşmadır.
    serdar aziz, ozan ipek gibi milli takım formasını dibine kadar hak eden adamları kadroya almamaya devam edin siz!
    0 ...
  46. 199.
  47. artık türk futbolunun ne kalitesi ne izlenebilirlik durumu kalmıştır yok artık futbol falan türkiye'de, gidin seda sayan, mehmet ali erbil falan izleyin.
    0 ...
  48. 200.
  49. dünkü maça dair anlaşılamayan tek şey, arda'nın yaptığı resital ve çıkardığı nefis asistin golle sonuçlanması sonrası donup kalması.

    yok iddaa'da belçika'ya oynadığını da sanmıyorum ama niye öyle donup kaldı o çocuk? belki sitemdi birilerine, bilemiyorum.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük