bana bu ülkede tamamen tesadüfler sayesinde yaşadığımızı gösteren haber.
gerçekten inanlımaz bir olay, neredeyse bütün türkiyeyi baştan başa katediyorsun, önüne çıkan insanları mütemadiyen öldürüyorsun. bu olayda jandarmayada suç bulmakta güçlük çekiyorum. çünkü adamlar psikopat belli, öldürmeyi kafaya koymuşlar, önceden cinayetleri falan var, polisi jandarmayı son ana kadar nasıl atlatacaklar biliyorlar. benim anlamadığım bu suçların şimdi cezası ne olacak. müebbet hapis verseler bile bu adamlar 8-10 yıl sonra rahşan affı tarzı bir afla dışarı salıverilecekler. sonra ne olacak ? iş güç bulabilecekler mi ? hayır. yine en iyi ihtimalle hırsızlık falan yapacaklar*. ama bu adamlar cinayete meyilli, millet zevk için top oynar, bunlar adam vuruyor. tamam, bu adamları topluma kazandırmaya falan çalışmalıyız ama her şeyin bir sınırı olmalı, insan hakları diyerekten insanlıktan çıkmış şahısları korumaya çalışmaktan vaz geçmeliyiz. caydırıcı cezalar koymalı ve onları uygulamalıyız. bu adamlar suç işlemeyi artık kendilerine huy edinmişlerse,şunu unutmamalıyız; can çıkar, huy çıkmaz. *
kanımı donduran haber *
dün haberlerde gördüğüm de yok lan dedim kendi kendime. sonra gerçekten olabileceğine kanaat getirdim. ölen adamın tek şansızlığı, arkadaşını bir tek o gece ziyaret etmesi. yani kaderin bize ne zaman ne yapacağı belli değil. hiç ölmeyecekmiş gibi planlar yaparken, bir kanı bozuk sapığın kurşnuyla ölebilirsin. ama, sırf onunla da değil. yolda yürürken kafana tuğla da düşebilir. (yıllar önce bir büyük elçinin emekli olup, türkiyeye geldikten sonra başına gelmişti. zaten başka bir yerine gelse ölmezdi). beni korkutan bu sapıklar olmadı. yakalanınca da rahatlamadım. hayatımızın bir ipin ucunda olması beni sarstı. ölmekten korkmam ama, yarım bırakmaktan korkuyorum. belki de o sebeple bir çoğuyla yakınlaşmaktan sakınıyor, sahte arkadaşlıklar kuruyorum. başım sıkıştığında arayamayacağım.
bu haber nefret uyandırdı ama, çok değil. kendimi sorgulamamı sağladı. işin ilginç tarafı çok da rahatsız olmadım kendimden. böyle yaşamayı seçtiğime göre, rahatsız olmam kendimi sevmeme engeldi. ama öğrendiğim, kişi kendini sevmezse yaşamasının bir anlamı yok. bu kadar mücadele boşuna...
bu haberi de ileride lazım olur diye beynimin bir köşesine atıp, dost(!) muhabbetlerinde malzeme olarak kullanacağım.
peki ya sırf ben mi, yoksa hepimiz mi?
bu kişilerden nefret edenler, kendi başlarına da gelmesinden korktukları için mi nefret ettiler? mesela hizbullahçı olsalar ve ölenler yahudi, ermeni olsa... pkk lı olsalar, ölenler türk olsa... yahudi olsalar, ölenler müslüman olsa...
neden yok, zevk için diye bağırmış birisi yakalandıktan sonra.
öldürenlerin öz geçmişleri de çok parlak:
-Katil zanlısı Mehmet K. nın 14 yaşında cinayet işlediği ve 1999 yılında çıkan ve Rahşan affı olarak bilinen Şartlı Salıverme Yasası ndan yararlanarak cezaevinden çıktığı ortaya çıktı. Mehmet K. evli ve 2 ile 4 yaşında iki çocuğu var.
17 yaşında hırsızlıktan cezaevine giren diğer katil zanlısı Yiğit B. nin ise adam yaralamak, gasp ve uyuşturucu hap ticareti başta olmak üzere 35 ayrı suçtan sabıkası bulunuyor.-*
yani anlayacağınız oh biz iyi kurtulmuşuz. ya, allah göstermesin bizim evimizin önüne, iş yerimize, mahallemize gelseydi, ulan kır direksiyonu alanya ya deseydi, belki de ben ölmüştüm şimdi. oh yakalanmışlar da kurtulmuşuz cümleten, allah a şükürler olsun. ama bir daha düşünün bu bayram yedi aile acı içinde, sadece yedi aile mi? üç beş adamını çıkartacakları için bir meclis dolusu kanı bozuk el kaldırdı bu af yasası için... sonra...
sonra binlerce aile perişan oldu, cinayetler, tecavüzler... hıh bunlar iyi yanılmış meğerse. çoğu topluma hiçbir zaman ayak uyduramayacak, maalesef toplumun da kendilerini kabul edemeyeceği suçlular çayıra davar salınır gibi salındı. e tabi çoban olamayacak adamların o yüce meclise girmesi vesile oldu buna.
yani anlayacağınız oh biz kurtulmuşuz. ama sadece birinden. ya dışarıdaki binlercesi!?
sadece Alanya daki pezevenklerin, uyuşturucu satıcılarının, turizmcilerin!!! Çoğu yararlanmış bu yasadan.
Ya şimdi ben evimde nasıl rahat uyuyacağım? Karşı komşum* uyuşturucuyu çekip çekip dalsa benim evime, kim kurtaracak beni, kim verecek bunu cezasın, kim hatırlar ki o zaman bu olayı...ha manşetler de hazır ama zevk için öldürdüm.***