ts'un attığı golü upload eden bir facebook bjk sayfası adminine ''ulan ne diye koyuyorsunuz bu golü buraya amuğa goyim'' diye ayar verildiğine şahit olduğum,maçın sonucunu taa gece öğrendiğim hiç umrumda olmayan bi maç.
goldeki pozisyonun aynısı 3 kere oldu maçta. ilk 2si beşitaş lehineydi ve önce direkten döndü, sonra yakından dışarı çıktı. üçüncü şans trabzonspor'a geçti ve öyle değil böyle yapılır dediler.
öncelikle bu girim çoğu gerçekleri göremeyen beşiktaşlılar tarafından eksilenecektir.
bir kere hakem beşiktaş alehine karar verdi diyene kıçımla gülerim.maçın başından sonuna kadar hakem artık kasten midir bilemem ama *hep trabzonspor alehine kararlar verdi.net 5-6 tane sarı kartlık pozisyon vardı.trabzonspor alehine fauller verdi.hatta bazı yorumcular çaktırmadan bu konuya değindiler.evet burağın faulünden sonra olan gole gelince faul değildi.ama sonuçta beşiktaş ta öyle bir sürü faul kullandı ve atamadı.ayrıca trabzonsporda burak denen bir tane şerefsiz mi desem ne desem bir futbolcu var.hem bir işe yaramaz hem ileri yaklaşınca kendini yere atar.sonra gerçekten tekme yeyince hakem vermez
tanım: gerek medya gerek halk tarafından bir yuvarlak içerisine alınanan üç büyüklerden olan beşiktaşın, bir anadolu takımıyla karşılaşmasıdır.
ayrıca trabzonsporun hem hakemleri hem de beşiktaşı yendiği maçtır.
Fenerbahçeli bir sözlük yazarın çüke takılmadığı titledır. Galeri bölümüne bir foto eklemiş yalnız kimse yeni görseller ekleyip görseli düşürme çabasında değildir. Beşiktaşlı ve Trabzonsporlu yazarların kutlanasıca sakinliğine mekan eylemiştir.
yenilen tarafın her zaman bir bahanesi vardır tezini maç sonrası demeçlerle kanıtlamış, trabzon'un hak ederek kazandığı maçtır.
hayır ligde her olumsuz sonuca avrupa kupalarını bahane edecekseniz bu sene çok kasmayın kendinizi seneye kendi liginizde kalır paşalar gibi oynarsınız.
beşiktaş ın trabzonspor a 1-0 yenildiği karşılaşmadır. renklilerin "trabzon bu aga! 2. sınıf avrupa takımı değil!" nidaları nedendir anlaşılmıyor. görende kendi takımları dünyanin en büyük klüplerine elenmiş sanacak. ah siz ezikler yokmusunuz siz. başkasının organıyla gerdeğe girmemeyi ne zaman öğreneceksiniz..
edit: trabzonspor u tebrik ediyorum iyi mücadele ettiler kondisyonları yorgun beşiktaş karşısında öne çıktı. fakat hakeme birşey diyeceğim. kuddusi müftüoğlu dün gece rahat uyudun mu? eğer rahat uyuduysan ben senin haysiyetinden şüphe ederim.
trabzonsporumuzun kazandığı maçtır. her iki taraf için de hatalı kararlar vardı elbette. maçın ilk yarısında da maç birçok kez durmuş olmasına rağmen ilk yarıda 1, ikinci yarıda 5 uzatma dakikası verilmesi son derece düşündürücüdür. yok serbest vuruştu yok değildi konusunu tartışmaya gerek yok, her iki taraf ta net gol pozisyonları kaçırdığı için.
ağlayan beşiktaşlıları gösteren maçtır. gidin şimdi fener-bjk maçının ilk yarım saatine bakın bakalım kaç kişi sarı kart görmeliydi beşiktaş'tan! sonra konuşun! adamlar sizi yendi bırakın hakeme bok atmayı yeter daaa! her maç lehte ya da aleyhte olan bir durum bu. haa bu kuddusi'yi destekliyorum anlamında algılanmasın, hakemlerimiz derbilerde ortalığın amına koyuyor her zaman. arkadan bileğe darbe, tekme, müdahale sarı olmalı direkt ama yok bizde önce uyarı. çünkü sonra adamı atacak ya ona göre hesap yapıyorlar.
(bkz: kolpa çarşı)
yorgun beşiktaşın trabzonun sert ve diri futboluna yanıt verememesi sonucu kaybettiği maçtır.
hakem her iki takım açısından da kötü bir maç sergilemiştir. türk hakemlerinin derbilerdeki kart cimriliğini anlayabilmiş değilim, kendilerini bir premier lig maçı yönetir edasına sokmaları, fakat o liglerde milletin çatır çatur topa sert olduklarını anlamayıp, bizim futbolcuların aynı tekneden ekmek yiyen arkadaşlarının aşil tendonlarına, diz yan bağlarına, kaval ve elmacık kemiklerine yaptıkları kasti müdahelelere bırakın kartı faul bile çalmamaları, sanırım bir kaç futbolcumuzun futbolculuğunun bitmesi ile tartışılacak. hakemin barajları ayarlamasındaki standart bile hangi tarafın galibiyetinin onu çok yıpratmayacağını düşündüğünün göstergesidir. burak yılmazın ofsayt pozisyonu bir yan hakem hatasıdır, hakemin kendi aleyhlerine hata olarak bunu gösteren arkadaşlar, yan hakemin değil orta hakemin tartışıldığını bir anlasınlar lütfen. maçın son dakikasındaki serbest vuruşta barajı 6 mt.'ye ayarlatan, ayrıca yine son dakikalarda nobrenin kafasına tekmesini göstererek en azından ceza sahası içinden bir çift vuruş hakkı doğuracak pozisyonları görmezden gelen, 5 dakika uzattığı maçı 7 dakka oynatan ama bu 7 dakika'da sakatlıklarla, tartışmalarla sadece 2 dakika futbol oynatabilen hakem orta hakemdi ve yetersizdi.
burak yılmaz'ın beşiktaştan gitmiş olmasına bu maç sonrası bir kez daha sevindim. futbolculuğunun üzerine hiç bir şey koyamasa da, karektersizliği her gün aşama kaydediyor. taraftarımızı bu bağlamda kutlamak istiyorum ki bu herife daha beşiktaş forması giyerken gerekli tepkiyi koymuştur. helal olsun bize.
trabzonsporu tebrik ederim. maçı trabzonsporun alması süpriz değildir fakat bu hakemin kötü yönetimi ile olmuştur denilemez. yine de hakemin kötü olmadığını savunmak subjektiflik olur. saygılarımla...
ligin dengesini sağlayan maçtır. ev sahibi iyi (rakibibe göre daha iyi) oynayarak kazanmıştır. sonucu oraya buraya bağlamak yanlıştır. iki derbiden 6 puan çıkarmış bir trabzonspor ve iki derbiden 1'er puan çıkarmış fener ve beşiktaş var ortada. buna karşın hiç derbi oynamamış bir galatasaray. enteresan evet, lig yeni başladı.
not: bursaspor'u unutmadım, onlarda iyi başladılar ve gayet iyi de gidiyorlar. bu yıl işleri daha zor ama. ve şu an için liderler. şampiyonlar ligi evresinde sıkıntıya düşecekler bu belli. sonrasını bilemem.
neden bu kadar konuşulduğunu anlamadığım maç. ulan yenildik işte. üzülmüyorum da her maçı kazanamayız ki. rakibin iyi top oynadığı bir maçta yenilmemiz üzmez gerçek taraftarı. kötü oynayan rakibe yenilsek; üzülürüz, kızarız. helal olsun trabzonspora. biz de haftaya kaldığımız yerden devam ederiz. konu kilit. *
sanal alemde okuduğum yorumlarla beni baya bir şaşırtmış bir maç olmuştur. hakem kötüydü tamam da yenilgiyi hakeme bağlamak da herhalde benim en son ortaokul yıllarında pazartesi günleri arkadaş ortamında göt olmamak için takımımı savunurken kullandığım argümanlardı. egemen'i eline çarpan topa penaltı demek zaten senin ne kadar taraflı yorum yaptığını gösteriyor.
bunları geçip asıl maça geliyorum. trabzonspor beklediğimden kötüydü ve aslında bu maçı gerçek anlamda hak ettiğimize de inanmıyorum. golden sonra iyi pozisyonlar bulsak da o duran topta mustafa yumlu sahneye çıkmasaydı, kaleciyle karşı karşıya tek bir pozisyon bulamazdık. oyuncular anlamında eleştirirsek engin baytar hala aynı bencilliğinde. burak yılmaz desen çabalıyor ama yetenekleri kısıtlı. yattara'nın sağı solu belli değil, saman alevi gibi. günündeyse çok güzel oynar, değilse varlık bile gösteremez. bu yüzden takım hakkında aklımda çok sorular var. en azından egemen, serkan gibi mücadeleci oyuncularımız var da defans anlamında çok sıkıntı çekmiyoruz.* ama şunu da söyleyim, trabzonspor'un bu oyunu beni mutlu etmedi.
beşiktaş özellikle bu yıl benim çok saygı duyduğum bir kulüp. zaten yorgun gelecekleri tahmin ediyordum. bu anlamda q7 de sakat olunca bjk için çok zorlu bir maç oldu. biraz şanslı olsalar 3 puan bile alabilirlerdi* ama trabzon deplesmanında 3 puan bırakmak çok da kötü değil bence. bjk'i bu uzun lig maratonunda hala şampiyon olarak görüyorum ancak nobre'den vazgeçme zamanları geldi bence. bobo'ya yazık oluyor.
trabzonspor ne olursa olsun çok zor bir maçta 3 puana kavuştu. tüm oyuncuları gönülden kutluyorum. ayrıca şenol güneş'in de alanzinho sevdasını bıraktığını görmek hayli sevindirici. bir de tartışmanın trabzonspor sen büyük değilsin, tek büyük beşiktaştır'a getirmek de çok küçük düşürücü. futbolda karşılıklı saygı bence bu tür şeylerden çok daha önemli. 30 yıl önce 5-6 kere şampiyon olmanın hesabını yapmak geçmişte yaşamaya benziyor. hani konu eski şampiyonluklar kulüp tarihi olsa tamam da bir lig maçından sonra bu konunun açılması pek bir gereksiz.
trabzonun söke söke aldığı maçtır.
her yenilgiden sonra sağa sola saldıran zerzevatları anlamaya ciddi anlamda takatimiz kalmadı.
lan bu trabzon bizede 3 tane gömdü adam gibi çıkıp tebrik ettik.
Bu kadar hazımsız yorumlara gıcık taraftar edasıyla yaklaşmama sebep olan maç.
Ahan buyrun bakın:
"31 Mayıs 1976 Bir hafta önce ilk şampiyonluğunu ilan eden Trabzonspor, son hafta Beşiktaş ile sahasında 1-1 berabere kalarak tur atıyor. Ve bakın iki ekip ne için seviniyor. Buyrun, dostlarınızla doya doya paylaşın."
Tamam anladık, hakemden dertlisiniz... de çamurun da bir sınırı var beyler.
Hakem hakem dediniz, penaltı dediğiniz pozisyonda Egemen'in kolunun durumunu idrak edemeyen yorum fakirleri mi var aramızda?
Ya da Burak'ın daha ilk dakikalarda girdiği pozisyondaki yanlış ofsayt kararını çözemeyenler ?
Engin'in yediği tekmelerin hesabını tutamayanlar?
3-4 defa yerle bir edilen, sonunda dayanamayarak dışarı alınmasını isteyen Serkan'a "yattı" diyebilecek dar bakışlılar?
güçsüzlüğünün öfkesini sağdan soldan çıkaran Guti'yi fark etmeyenler?
konuşuyorsunuz da... maçı nasıl izlediniz acaba..
2 pozisyonu var Beşiktaş'ın.
Biri Trabzonsporlu oyuncunun muhteşem kafa vuruşu ile direkten dönen top.
Diğeri Trabzonsporlu kalecinin muhteşem hatasıyla sahaya dönen topun çizgiden çıkışı.
Trabzonspor dik mi oynadı eğri mi bilinmez de sorarlar adama sen ne oynadın da konuşuyorsun arkadaş?
Ligin en rezalet hakemlerinden biri maçı karşılıklı hatalarıyla baltalamıştır, gerçek.
Fakat bunda lehine olanların - hatta olmayanların bile- ardına sığınıp çamur atmayla değişmez gerçek canlar.
golden önceki faulü konuşanlar, Burak'ın ofsaytını da konuşsunlar madem. Ses yok... Niye?
Trabzonspor sahada yakıştığı gibi oynadı. Yakışan skoru aldı.
Beşiktaş kaybetti.
Siz de, hocanız Schuster de bunu kabul edecek.
Yok öyle "siz anlamazsınız" geyikleri yapmalar.
Sen yokken Trabzonspor vardı Schuster efendi.
Daha birkaç hafta önce senin rakibin wienden 3-4 gömlek üstün Liverpool'la kullanabileceği durumda olan yalnızca 14 oyuncusu ile 8 gün içinde iki kere oynadı karşındaki takım, hem de o iki maç arasında kalkıp Fenerbahçe'yi de yendi. Neyi anlatıyorsun hocam?
Tamam, bizim de burnumuz büyüktür ama sen burun büyüklüğünü yanlış yorumlamışsın...
Böyle olmaz...
Mağlubiyeti de sindirmek ve olgunluğu öğrenmek gerek.
Edit: bir tanesin majurani. 161. entryi girmişsin başlığa... mesaj mesaj üstüne Ya Rab!
bir kez daha gördük ki, beşiktaş'a karşı ayakta dimdik durarak oynayacak bir takım yok ligimizde. şampiyonluğun en güçlü adaylarından ikisi, kendi evlerinde yatarak maç götürmeye, 1-0'a yatmaya çalıştılar. fenerbahçe götü kurtaramadı, trabzon sağlam yattı. tebrik ediyoruz.
3 gün önce avrupa maçı oynamış olan beşiktaşımın, yerde yatmak yerine dimdik futbolunu oynamaya çalışması da ayrıca takdir edilesi bir durumdu.
her zaman söylediğim gibi, zorunuza mı gidiyor? (bkz: boru)
normal bir şekilde trabzonspor'un galibiyetiyle sonuçlanmış maçtır. 2 haftadır kazanamayan ve bu maça bilenen bir takımın, bu kadar da hırslı oynadıktan sonra kazanmaması garip olurdu zaten.
zaten trabzonspor'un oyun düzeni, pozitif futbol oynamaya çalışan her takımı darmadağın edebilecek şekilde. trabzonspor çok iyi pres yapan, ayağa da çok güzel top oynayan, olabildiğince yaldır yaldır saldırmayı hedefleyen bir takım. bunu yaptıkları zaman da ciddi şekilde rakibe nefes aldırmıyorlar.
o yüzden trabzonspor yok hakemle kazandı, yok bilmemneydi demenin alemi yok. hakeden maçı aldı.
haa kuddusi müftüoğlu mu? tek kelimeyle rezaletti. bu adamdan türkiye'de herkes şikayetçi. demek ki bu adam kötü niyetli. o yüzden arkasında daha fazlasını aramayacaksın.
trabzonspor'un golünden önce faul yokmuşmuş. gayet profesyonelce kazanılmış bir fauldür o pozisyon. burak yılmaz geçebilirdi isteseydi evet, ama faul almak için rakibinin üstüne gitti ve de aldı. gerisini de sen düşüneceksin ondan sonra.
birisinin schuster'e, bobo'nun 5 nobre ayarında olduğunu hatırlatması lazım. amatörken bile sağ bek oynamamış olan ibrahim üzülmez, hilbert'ten daha güzel oynardı sağ bekte. madem yabancı kontenjanından dolayı bobo yedek, al sana bobo için kontenjan.
beşiktaş'ın quaresma'nın yokluğunda başka hücum planlarının olması lazım. tek bir adamın eline bu kadar bakılmaz. yarın bir gün transfer olacak tekrar başka bir kulübe, o zaman ne yapacaksınız?
trabzonspor bu maçı farklı almadıysa hücum oyuncularının ucuz kahramanlık sevdasındandır. şenol güneş gerekeni yapacaktır diye düşünüyorum.
teofilo için ise bizimle birlikte maçı izleyen italyan arkadaşımızın "futbolcudan çok uyuşturucu satıcısı gibi" yorumuna katılıyorum. umarım hareketinin cezasını alır.
ibrahim toraman abarttı diyenler olabilir. ülkemizde daha ufak darbelerden 25 takla atarak düşmüş adamlar var hatırlatırım.
zaten bence teofilo ilk hamlede kırmızı kart görmeliydi, neticede gördü. kamera kayıtlarından millete 3-4 maç ceza yağdıran disiplin kurulunun ciddi şekilde bu adama iyi bir ceza vermesi lazımdır. ha ibrahim mi? satış başarısızdı ama amacına ulaştı neticede. ben hoşlanmıyorum kendini yere atan adamlardan hiçbir şekilde. ama bu müdahaleye de atsın istediği kadar, kim ne diyecek?