3 büyük takım taraftarlarının sosyal sınıfları

entry44 galeri0
    42.
  1. insanların ben kocaelideyim feneri tutuyorum, çemigezekliyim galatasaraylıyım, viyanada sovinyon hüpletiyorum beşiktaşlıyım türevi itirazlarını manasız buluyorum şahsen. kitlelerin, devasa toplulukların da kendine özgü eğilimleri, tavırları var, senin ya da senin çevrendeki herkesin bu eksenin dışında olması, ekseni yok kılmaz. az sosyoloji okuyup öyle yorumlamak lazım.
    0 ...
  2. 41.
  3. artık araştırılamaz olgulardır. 20-25 milyon taraftarı nasıl aynı ekonomik sınıfa koyarsın lan.
    0 ...
  4. 40.
  5. Keskin sınıf farklarının en fazlası futbol takımlarından bile anında anlaşılırken bu tür sosyal tasniflemenin yanlış ve yersiz olduğu da aşikar. Şöyle ki bizi bir arada tutan sayılı nedenlerden biri de futbol olmuşsa bu tutkuların da evrensel olduğundandır. Tıpkı müzik gibi. Ama futbolun endüstrileşmesiyle bu bir arada tutuculuk görevi olan futbol etkisizleşmeye yüz tutmuştur.bugün en zengini de en fakiri de bir araya getiren şey her ne kadar futbolsa o kadar da ayırıcıdır.
    0 ...
  6. 39.
  7. aynı aile içinde baba ve oğul farklı takımı, kardeşler ve yeğenler farklı takımların taraftarı olabiliyor. bizdeki taraftarlık sınıfların üstündedir. Abdullah Kığılı fenerliyken oğlu galatasaraylıdır, Rahmi koç beşiktaşlıdır oğlu fenerlidir, turgay şeren galatasaraylıdır oğlu fenerlidir. trabzonsporunda sadece trabzonda değil ankarada konyada bile taraftarı vardır. bizde rangers-celtic gibi mezhepsel, real-barca gibi etnik, river-boca gibi sosyal ayrılıklar yoktur.
    0 ...
  8. 38.
  9. beşiktaş ve fenerbahçe halkın, galatasaray ise devletin takımıdır.
    1 ...
  10. 37.
  11. değerlendirilemez bir durumdur.çünkü 3 büyük takımın da taraftarının stad içi ve dışı profili hemen hemen aynıdır.

    her ne kadar galatasaray elit bir lise kurumumundan doğmuş olsa da zaman içinde halkın hiç bir aidiyet hakkı verilmemesine rağmen sahiplenmiş olması ayrı bir efsanevi bir konudur. fenerbahçe ve beşiktaş ne kadar halkınsa galatasaray taraftarları da o kadar halktır, halktandır.

    hatta varoş semtlerde, gelir düzeyi nispeten daha düşük bölgelerde galatasaray taraftarları beşiktaş ve fenerbahçe taraftarlarına göre biraz daha fazladır, yoğundur.

    stad içi profillere bakıldığında fenerbahçe ve beşiktaş ın destekçileri daha semtçi ve merkezci yapıya sahiptir.galatasarey tribünü daha karma bir tribündür.

    bu anlamda galatasaray taraftarlarına aristokrat demek yanlıştır. asil olduklaırndan dolayı aristokrat oldukları sanılır, hepsi bu...
    0 ...
  12. 36.
  13. 35.
  14. fenerbahçe : burjuva.

    galatasaray : aristokrat.

    beşiktaş : halk.
    2 ...
  15. 34.
  16. 33.
  17. türkiye'deki taraftarlık durumu, avrupa'dakine benzemez. avrupa'da gördüğü her şeyi, türkiye'ye uyarlama eğilimindeki "şabloncu" kafanın bunu anlaması lazım artık.

    türkiye'de taraftar olmanın sadece üç kriteri vardır.

    1. coğrafya
    2. eş dost
    3. kişisel

    buna göre de; beşiktaş'ın ana taraftar kütlesi, haliyle beşiktaş semtindedir. fener'in ana taraftar kütlesi de anadolu yakasındadır. galatasaray'ın böyle bir coğrafi konumlanması yok. örneğin kadıköy'de oturanların %90'ı fenerliyse, beyoğlu'nda oturanların %90'ı galatasaraylı değil. türkiye'de %90'ı galatasaraylı olan bir yerleşim birimi olduğunu sanmam. olsa da küçük bir köy falandır.

    bu çevre dışında kalan taraftarların mevzilenmesi tamamen kişisel kaynaklıdır. devamında da eş dost muhabbeti gelir. örneğin ben ilkokula başlamadan beşiktaşlıydım. mahalle maçı yaparken büyükler beni beşiktaş takımına koymuşlardı. o günden sonra "beşiktaşlıyım" dedi. ilkokul 1. veya 2. sınıfta aile-akraba çevresindeki galatasaraylıların arasında yalnız kaldığım, onlar sürekli avrupa'da başarılı olurken (89'daki yarı final zamanları), beşiktaş'ın sürekli babayı almasının da katkısıyla; "ben beşiktaşlı değilim arkadaş, vazgeçtim, galatasaraylıyım" deyip sanırım 8 yaşında bonservisimle birlikte galatasaray'a geçtim. çoğumuzun takım tutma hikayesi de böyledir.

    peki türkiye'deki taraftar ayrışmasının, avrupadaki gibi değil de apolitik şekillenmesi neden? buna bir çok entel-dantel arkadaş; "türkiye'de sporun bir apolitikleşme aracı olarak kullanılması" şeklinde yanıtlar veriyor. yani futbol, bir apolitikleştirme aracı olarak kullanıldığı için, taraftarların "siyasileşmemesi" için böyle bir durumun ortaya çıkarıldığını düşünüyorlar.

    halbuki tam tersidir. avrupa'da futbol, politikleşen taraftarın "gazını almak" için kullanılmıştır. örneğin ispanya'da, iç savaşın ardından yenilen azınlıklar, işçiler ve solcular futbola kanalize edilmiş, futboldaki başarılarla "intikam" duygusu yaşamaları sağlanmıştır. real madrid, kralın kulübü de olmasının etkisiyle franco diktasının "temsilcisi" olarak görülmüş; karşısında katalanlar barcelona'yı, solcular atletico madrid'i desteklemişlerdir.

    türkiye'de ise, hem siyaset, hem futbol sürekli avrupa'nın gerisinden gider. bizde kitlelerin siyasallaşması; 50'li yıllara rastlar. o günlerdeyse futbol, halkın hayatında bugünkü kadar önemli bir yer tutmaz. politikleşen kitlelerin "gazını alma" gücüne sahip değildir. yeni yeni emeklemekte, yeni profesyonelleşmektedir. 50'lerde başlayan halkın hızla siyallaşmasının hızına yetişemez futbol. 80'lere kadar da durduralamaz halkın siyasete "müdahelesi". 80'de ise yapılan "ezme" çalışmasında konsept olarak "amerikan konsepti" seçilmiştir. bu da halkın direkt olarak "apolitikleştirilmesi" üzerine kuruludur. amerika'da halk yığınları siyasi konularda "edilgen" tutulur. arada sırada, önemsiz konularda onlara fikirleri sorularak gazları alınır. "yönetime müdahele ediyoruz" hissi uyandırılır. diğer konularda, fazla "siyasileşmeleri" istenmez. türkiye'deki 80 sonrası sistem de budur. futbol, televizyon, eğitim, iş yaşamı ve benzeri bütün araçlar, halkın "siyasetten uzak durması" şeklinde gelişir, geliştirilir.

    avrupa'da ise halk, ortaçağ'ın bitiminden bu yana zaten siyasidir. siyasete müdahale eden, gerekirse olayı "isyana" kadar götüren bir gelenek vardır avrupa'da. onları "siyasetten uzak tutmak" pek mümkün değildir. ancak arada sırada, mevzuyu "büyütmemeleri" için gazlarını alacak araçlar gerekmiştir. futbol da bunlardan biridir.

    bu yüzden bizim memlekette futbola, avrupa'dan bakıldığı gibi bakılmaz. ispanya'da r. madrid sağcıların, barcelona solcuların takımı olabilir. italya'da lazio sağcıların, roma solcuların takımı olabilir. vs. ama türkiye'de taraftar profili böyle şekillenmez. avrupa'daki de geçmişte kalmıştır zaten. futbol avrupa'da, bir "gaz alma şekli" olarak, kitlelerin çok "siyasallaştığı" zamanlarda kullanılmıştır. şimdi böyle bir durum yok. real madrid taraftarı ne kadar sağcı varsa, barcelona'da da aşağı yukarı o kadar vardır. ülkedeki iç savaş döneminden kalma bir sınıflandırmadır bu.
    4 ...
  18. 32.
  19. saçma bir sınıflanmadır, yoktur böyle bi sınıflandırma.
    2 arkadaşım var ikizler, düşünün aynı anne babanın çocukları, aynı evde, aynı çevrede yetişmiş, lisede, üniversitede aynı bölümdeler, dini inanışları, siyasi görüşleri aynı, her bokları aynı, ama birisinin galatasaray kombinesi diğerinin fenerbahçe kombinesi var. neyin sınıflandırmasını yapıyorsunuz? iskoçya ya da ispanya değil burası.
    2 ...
  20. 31.
  21. beşiktaş işçi sınıfının takımıysa kocaelispor somalili mültecilerin takımıdır. bi siktirin gidin ya, beşiktaş'ta oturmasam işçi sınıfı diye yutturacaklar. ortalama kiranın 1500 lira olduğu beşiktaş semti işçi sınıfının semti, adamın anasına küfür eder gibi.

    diğer yalan için bkz. halkın takımı.

    (bkz: halk plaja akın etti vatandaş denize giremiyor)
    2 ...
  22. 31.
  23. tamamen uyduruktan sınıflardır. galatasaraylıyım ama henüz bir avrupalaşmış aristokrat tavrım görülmemiştir.
    1 ...
  24. 30.
  25. beşiktaşlı ergen solcuların beşiktaşı "işçi sınıfının takımı" ilan etmekle yardırdığı sınıflama...

    lan bi gidin, bizim maalle silme işçi, silme fenerli be... ama işçi olduklarından değil, gastamonulu, trakyalı toplanmışlar öyle...
    0 ...
  26. 29.
  27. sadece üç büyük takımın değil bütün türk takımlarının taraftarları orta sınıf işçi, memur ve öğrencidir. takımların yöneticilerinin sosyal sınıfları farklıdır. kimi takımın yöneticisi silah tüccarı, kimisinin yöneticisi kara para aklayıcı, kimisinin yöneticisi de mafya babasıdır.
    0 ...
  28. 28.
  29. Galatasaray - kürt taraftar çoğunlukta (her ne kadar sebebini anlamasam da)

    fenerbahçe - orta sınıf. geçim sıkıntısı çekmeyen,büyük bir çoğunluğu akp'li

    Beşiktaş - işçi sınıfıdır.

    Zenginler futbolla ilgilenmez efendim.
    2 ...
  30. 27.
  31. galatasaray; taraftarı biracı ve sosyaliste yakın; yöneticileri aristokrat para babası
    fenerbahçe; taraftarı tekilacı viskici ve zengin piçi; yöneticileri şikeci kaçakçı
    beşiktaş; taraftarı anarşist orta ve alt sınıf esnaf emekçi; yöneticileri ortaya karışık
    0 ...
  32. 27.
  33. Beşiktaş halkın fenerbahçe aziz'in takımıdır diyeni fenerbahçe'yi tutan halk siksin diyerek kendilerini kendilerine yalanlatabileceğim saçmalıktır. Yer mi lan 25 milyonun altına yatmak?
    3 ...
  34. 26.
  35. beşiktaş halkın takımıdır.
    fenerbahçe aziz'in takımıdır.
    0 ...
  36. 25.
  37. afedersiniz başlık sıçmanın ayrımın bu kadarıdır. zaten yeterince ülkemizde ayrımlar yapılıyor buna da gerek yok sanırsam diye düşünmekteyim. yoksa yanılıyor muyum efendim?
    1 ...
  38. 24.
  39. galatasaray anglo saksonların, fenerbahçe israiloğullarının, beşiktaş zencilerin takımıdır.
    2 ...
  40. 23.
  41. beşiktaş halkın takımıdır. gerisinin bir önemi yoktur.
    2 ...
  42. 22.
  43. galatasaray=ekşi
    fenerbahçe=uludağ
    beşiktaş=incidir.*
    4 ...
  44. 21.
  45. bir zamanlar tribünlerde var olan semt pankartları buna iyi bir örnek teşkil eder. örneğin beşiktaş kapalısında yıllarca "suadiye" pankartı durmuştur. Aynı semtteki fenerbahçeli sayısı da aşikardır.
    "Esenler" pankartı 3 takımın tribününde de yer almıştır.
    Babasıyla aynı takımı tutmayan bir sürü insan var. Aynı ailede sosyal statü farkı mı yaşanıyor?

    3'ü de aynı mahallenin çocukları. Bazen de aynı anne babanın çocukları. yok birbirimizden farkımız pek fazla.
    1 ...
  46. 20.
  47. galatasaray: aşırı zengin zümre
    fenerbahçe: mahalle kabadayıları, lümpen tipler
    beşiktaş: küçük esnaf.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük