bugün

gün itibariyle haberlerden öğrendiğim engelliler günü.*
efendim gösteriyorlar işte engelli fuarları falan filan. bir bakıyorsun abuk sabuk bir işi kırk saatte yapan ve tabii aşırı pahalı aletler ballandıra ballandıra anlatılıyor.

anlamıyorum. biz şimdi engelli değilsek hiç olmayacağımız anlamına mı geliyor? ne o zaman bu özgüven.

ya da tutan elimizin, ayağımızın şükrünü nasıl ediyoruz?

ediyor muyuz?

koduğumun yollarına bakıyorum. hangisi engelliler için yapılmış.ulan bir gün biz tekerlekli sandalyeyle bir yere gitmeye çalışsak isyan ederiz muhtemelen. işin kötü tarafı da o yolları, kaldırımları, merdivenleri kendi rahatlığımız için yapmışız yani hiç yapmasak onlar daha rahat edeceklerdi muhtemelen.

ülkede 7 milyona yakın engelli var diyorlar.

yalan!

nüfus kaç 73 milyon mu?

ülkede 66 milyon engelli var hepsi de* zihinsel...
bir çiçekle bahar gelmez derler ya. yurdun genel halidir. sadece engelliler değil, her şey günlüktür bizde, babalar günü, analar günü, danalar günü, bu böyle gider. o gün yada o hafta süresince saçma ve yapmacık törenler alır başını gider. her sene tekrarlanan şiirler, her sene okunan yazılar, oynanan piyesler. tam bir dejavu hep aynı sahne. sonra ne oluyor efendim. kutlamış oluyoruz o günü. tamamen şekilci içi boş , özü yok bir şekilde. bu gün herkes hayıflanır engellilere ama yine onların rahat edebileceği otobüsler, yollar,tuvaletler, okullar yada aklınıza daha neler geliyorsa.bunlar için ne devlet nede biz maalesef bir adım atmıyoruz.
(bkz: 3 aralık 2011 doğuş ankara konseri)
doğum günümle aynı gün olması manidar olsa gerek.
'aslında,engelli diye tabir edilen insan topluluğunun hayat hakkında daha umutlu sorun çözücü bir tavırla yaklaştığını görürüz.biz onları engelli diye tabir ederiz fakat asıl engel bizlerin kafasında değil midir?onları ötekileştiren bizler değil miyiz?'dedirten gündür.
abimin doğum günü hep üzülmüşümdür ona talihsiz şakalara maruz kalır sürekli.
engelli vatandaşlarımızın sorunlarının gündeme gelip, çözüm için uygulamaya konulmayan projelerin üretildiği gün. dün taksim metrosunda engelli bir vatandaşımızın tekerlekli sandalyeyle asansöre binmeye çalışması gerçekten üzdü beni. tekerlekli sandalyeyle asansöre ya geri geri girecekti ya da asansöre düz girip ineceğinde geri geri inecekti ve bu işlemler için asansörün kapısının kapanış süresi çok kısaydı. birilerinin bu sorunları görüp çözüm üretmesi gerekmiyor mu veya birileri engelli bir vatandaşın normal bir vatandaştan daha uzun bir sürede asansöre bineceğini düşünemiyor mu?
bugün bulunduğumuz anlamlı gündür. hani derler ya engellileri düşünelim onları topluma kazandıralım falan diye lafta kalmasın denilmesi gereken günlerde biri de bugündür.
en azında inşa edilen yapıları engellileri de düşünerek yapmak gerekli bence.
not: bence bugün için onlar için yapılması gereken bir etkinlik bowling oynamak-oynatmak olabilir. gerçekten çok manidar olacaktır.
bütün amerikalıların bu gününü tüm samimiyetimle kutluyorum.
hepimizin potansiyel bir engelli adayı olduğunu unutmamamız gerektiğini bize hatırlatan gündür.

"Siz hiç tekerlekli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi?
Siz hiç konuşmayıp şarkılar söylemek istediniz mi?"

https://www.facebook.com/...11&type=3&theater
'onunla ilk tanıştığımda bana küçük bir ayrıntı olduğunu yürüyemediğini söylemişti. ona hiç inanmadım. o benim için bana koşan tek insandı.' diye düşündüğüm bir insanın hoş bir gerçeği olmayan gün.
cümleten kutlu olsun !
dünya engellenenler günü olarak değiştirilmesinin daha samimi bir tavır olacağını düşündüğüm önemli gün zira ülkemde dört buçuk milyon engelli vatandaşımla birlikte yaşıyorum ve bu vatandaşlarımın neredeyse dört milyon dörtyüzbininin eve mahkum edildiğinin farkındayım.
evlerine mahkumlar çünkü devletim yasalarına rağmen bu kardeşlerimi engellemeye devam ediyor.
evlerine mahkumlar çünkü milletim örf ve ananelerine rağmen, dininin emir ve hükümlerine rağmen bu kardeşlerine sırt çeviriyor.
engelleri kaldıracak olanlar bizleriz yani sağlam engelleri yaratanlar.
engelli olarak küçümsediğimiz kardeşlerimizin ne zihinleri ne ruhları ne de inanılmaz güçlü fiziksel varlıkları hiçbir engel tanımıyor.
Engelli asansörüne üşüşen sapasağlam gençlerin, engelli otoparkına araba bırakanların... 3 Aralık Dünya engelliler günü kutlu olsun...
Yılmaz Özdil
engelli olsaydım, varolmasını istemezdim diye düşündüğüm gün.
canım babacığımı mutlu edeyim bugün. allah ölümlerden sakınsın.
#EngellerKalksınEngellilerRahatYaşasın

https://www.youtube.com/w...mbedded&v=Eco-s5pHeJg
evimde şampanya patlatarak engellilere parti vereceğim gün. tüm engelliler davetli.
yalnız evim 22. katta ve asansör yok. ahahaha. hatta sitenin kaldırımları çok yüksek ve rampa da yok.
Hepimiz bir engelli adayıyız unutmayalım istediğim ama 4 aralık tarihinde çoğumuz tarafından unutulacak gündür.
Türkiye nüfusunun yüzde 12,3’ünün, dünya nüfusunun ise yüzde 15'inin, yani yaklaşık bir milyar insanın engelli olduğunu ve ‘dünyanın en büyük azınlığını’ oluşturduğunu biliyor muydunuz?

Türkiye nüfusunun yüzde 12,3’ünü oluşturan engellilerin;

1: Mimari Sorunlar (erişebilirlik, kaldırımların uygun olmayışı, merdivenler, rampalar v.b gibi.)

2: işsizlik (sakatlığı dolayısıyla kendine uygun bir iş bulamayan bu nedenle ekonomik yoksunluk içinde bulunmak.)

3: Ayrımcılık (sakatlığı nedeniyle toplumda kendine yer bulamama ötekileştirme durumu.) gibi ciddi sorunlarla mücadele ettiğinin farkında mısınız?

link
yanlızca sol gazetesi'nin manşetinde yer alan gün: http://galeri.uludagsozlu...a-engelliler-gunu-355984/

ve türkiye'de engelliler ve karşı karşıya olunan gerçeklerle ilgili ek bilgiler:
http://galeri.uludagsozlu...ik-dunya-engelliler-gunu/
Bu gün ''Dünya Engelliler Günü'' isminde engelli var ama asıl engelli olanlar bizleriz, belki gözleri görmüyor belki ayakları tutmuyor belki bizi duyamıyorlar ama hayata bizden daha olumlu bakıyorlar, onun için bir engelli gördüğünüzde ona gülmeyin yardım edin bu dünyada kimin ne olucağı belli olmaz... Biraz duyarlı olmakla hiçbirşey kaybetmeyiz.
yeme, içme, uyuma kadar o kadar çok şeye bağımlıyız ki onlardan sadece birisini yapamamak bile diğerlerinin tadını bozuyor.

dünya engelliler günü kutlu olsun.
"Engellileri adam yerine koyduk, iş verdik" diyenlerin yönettiği ülkede ne kadar olabilirse, kutlu olsun.
--spoiler--
Siz hiç tekerlikli sandalyede oturup koşmayı denediniz mi?
-Siz hiç gözlerinizi bağlayıp sevdiklerinizi görmeyi denediniz mi?
-Siz hiç kollarınızı bağlayıp birinin size yemek yedirmesini, su içirmesini beklediniz mi?
-Siz hiç konuşmayıp şarkılar söylemek istediniz mi?
-Siz hiç kordonda martıların sesini dinlemek istediniz mi?
-Siz ''zihinsel engelli'' yerine ''gerizekalı'' ya da ''deli'' demeyi mi tercih ediyorsunuz?
-Siz hiç engelli bir yakınınıza, arkadaşınıza baktınız, ilgilendiniz, ona yardımcı oldunuz mu?
-Siz hiç küçük bir çocuğu tekerlekli sandalyesinden kucaklayarak alıp belediye otobüsüne bindirniz mi?

3 Aralık Dünya Engelliler gününüz kutlu olsun!
--spoiler--