sonunda üzerimizdeki kara bulutları yunan yoncası çiğneyerek dağıttığımız maçtır.rıdvan dilmen hocam zaten görüntülü analiz yapmış, neredeyse milyonlarca insan maçı hop oturup hop kalkarak seyretmiş... fazla görüntü kirliliği yapmadan yorumu bağlayalım:''bizim takım el ele bizim takım el ele hep beraber tribüne.''
son zamanlarda görülebilecek, belki de en kötü hakemin yönettiği maç olmuştur. maçın içine etmiştir bu hakem. neredeyse hiçbir ikili mücadeleye izin vermemiş, anında düdüğününe sarılmış, gereksiz kartlarla macı da, tribünleri de germiştir. mümkünse istanbul'da maç yönetmesin, evet.
galatasaray'ın ise, çoğu kişinin görüşünün aksine, çok da kötü oynamadığı maç olmuştur aynı zamanda. pana'nın kendi yarı sahasından çıkmaya niyetli olmadığı, kontratak pozisyon aradığı mücadelede galatasaray, avrupa tecrübesi ve kalite farkıyla zorlanmadan yenmiştir pana'yı.
yalnız, anlam verilemeyen bir şey var ki o çok ilginç. galatasaray'a gelen belki de en potansiyelli yabancılardan biri olan keita'nın, bu elano'un yedeği olarak başlaması olmuştur. nitekim keita oyuna girer girmez, anlam veremememizin haklı gerekçelerini ispatlamıştır.
yunanlıların mustafa isminden ikinci darbeyi yedikleri maçtır... bir fenerbahçeli olarak galatasarayımız gönülden tebrik ediyor, finalde karşılaşmayı ve ezeli rekabeti avrupa arenasına da yansıtabilmemizi diliyorum...
Allah her takıma galatasaray şansı versin dedirten maçtır. nedir bu arkadaş böyle ya? her panathinaikos maçında birine çarpan top gol oluyo. sıkıldık artık yeter ama. elano vurur savunmaya çarpar gol olur, bursadan gelen m.sarp vurur yine savunmaya çarpar gol olur. g*tünüzden bal akıyo!
not: bakalım kaç kişi bu şansı inkar edecek.*
elano'nun elinden geleni yaptığı maçtır. kesinlikle takımda elano'ya karşı bir cephe var. olabildiğince ileri koşular yaptı, top almaya çalıştı ama bir türlü ayağına top gelmedi. takımın kalanı elano'yo kesinlikle istemiyor.
devre arasında uyuyup kaldığım, tam yayın kapanırken uyandığım, bu nedenle sonucunu öğrenmek için internete bakmaya gerek duyduğum maç. böylece ilk kez televizyondan izleme imkanım olan bir galatasaray maçında uyuyup kalmış oluyorum. o derece sıkıcı bir ilk yarı idi.
arda turan'ın saç stili yaptığını gördüğümüz maç. jöle veya türevi bir madde, sivri favori felan. koçum benim. sinem kobal dediler de neyse maçı izledim ama elano'yu bir tek oyundan çıkarken gördüm.
galatasaray'ımın hakeme rağmen kazandığı maç. ne yaparlarsa yapsalar yine yıkamadılar. ofsayt ile rakip takımı adeta erittik pana atakları yandı gitti kül oldu. mehmet topal'ı tebrik ettim. stoper de gerçekten iyi oynadı. karşı karşıya pozisyon da sçktü aldı topu. keita istekliydi aferin. nonda bir şut dışın da pek yoktu. ama tek toplarını beğendim. bu takıma hakikaten bir baros lazım. eski arda'yı özlemiştik nihayet gördük. kewell vasattı. elano bir iki pas dışın da kötüydü. servet bir hata dışın da iyiydi. sabri bindirmelere katıldı ama beceremedi. hakan balta'yı beğendi. leo franco'yu beğendim. mustafa sarp'ın hırsına,mücadelesine bayıldım.
ardanin messimsi sarpinda xavimsi top oynadigi mac. bunlarin yanina birini daha ekleyebilseydik zaten 1-0la degil daha farkli kazanirdik maci. kewell etkisiz kaldi. elano kosuyordu cabaliyordu ama bir turlu istedigi yerlerde topla bulusturulmadi bu cok dikkatimi cekti. cephe alma gibi bir durum mu var anlamis degilim.
ayrica mac icinde emre tilev soyle birsey soyledi:
-rijkaard ve neskeens yer degistirdi.
pek alisik degiliz boyle seylere bizim topraklarda. teknik adam yapar herseyi yardimcilar gostermelik orda olur. 2000 yilindan beri bu hep boyle oldu takimlarimizda. ama bu kavruk adam ve ekibi cok seyleri degistirecekler futbolumuzda. buna ilk gun ne kadar inaniyorsam bugun de o kadar inaniyorum. sahada iyi futbol oynayan bir galatasaray yoktu belki ama disiplinli birseyler yapmak isteyek cabalayan bir takim vardi. tabi bazi oyuncular kapasitesi geregi bundan daha iyisini yapamazlar bu yuzden su takima bir orta saha bir defans sart guzel gunler gormek icin. barosumuzda bomba gibi gelirse ikinci yarida cosariz diyorum.
bir de biri o barisin saclarini kestirsin yoksa gidip ben yolacam. rijkaard bir de futbolcularin imajina el atsin nolur.
galatasaray'ın kazandığı ve sevenlerini mutlu ettiği maçtır. avrupa tecrübesi böyle birşey olsa gerek, orta sınıf bir oyunla kazandı. tebrik ediyorum tüm aslanları. uefa avrupa ligindeki başarılarının ve galibiyetlerinin devamını diliyorum.
Galatasaray'ın avrupa tecrübesiyle kazandığı maç. sahada tatmin edici bir futbol yoktu.
elano, arda, kewell ve nonda'dan oluşan bu kadar hantal ve mücadele edemeyen hücum dörtlüsü olmaz. Bu takıma acilen keita ve baros'un girmesi gerekiyor. Bir transfer yapılmazsa oluşturulabilecek ideal dörtlü : arda, kewell, keita ve baros...
Gökhan zan'ın sakatlığı galatasaray'ın maçı kazanmasına sebep olmuştur. hemen sinirlenme ben de galatasaray taraftarıyım ancak bu bir gerçek. O kazma sakatlanıp oyundan çıkmasaydı eğer golü yiyecektik. Ha kazma diyorum tek kazma o değil malesef ki. En azından mehmet topal bir kaç top kesebildi.
Çok kasmaya gerek yok... Bu defans ve sürekli geri oynayan orta saha hattı ile bir şeyler başarmak gerçekten zor.
elano blumer'e asla kızmıyorum. ilk yarı koştu, çabaladı, mücadele etti. iyi paslar atmaya çalıştı ama adam yalnız kalıyor. Geriden hiç bir şekilde destek gelmiyor. Defans pas özürlü, ön liberolar pas özürlü. Bir de sürekli geri oynama durumu olunca elano, kendisine gelen toplardan fazlasını almaya çalıştı. pres yaptı, koştu. milan baros'un takıma dönüşü ve orta sahaya pas yapmayı bilen bir oyuncu takviyesi olursa eğer elano gerçekten çok iş yapacaktır.
arda turan; uzun zaman sonra ilk defa bu kadar koştun, çabaladın, iyi oynadın. çekemeyenlerin inadına büyük kaptansın...
abdul kader keita; harbiden iyi ki varsın ya. iyi ki oyuna girdin, iyi ki o forma senin üzerinde. sürekli bir şeyler yapma çabası, mücadele, hırs, yetenek ve seni izlemek gerçekten çok zevkli.
ayhan akman; git kardeşim git ya. şu takımın formasını tek saniye giyme. her pozisyonda kıçını rakibe dönüp seni düşürmelerini, hakemin faul vermesini bekleme. defol harbiden lan şu kadar yıldır galatasaray'ı takip ediyorum bu kadar nefret ettiğim, antipati duyduğum tek şahsiyetsin. çirkefsin, beceriksizsin. o forma, arma sana hiç yakışmıyor.
galatasaray'ın kazanması gereken bir maçtı ve kazandık. grubu lider olarak tamamlıyoruz. yenilgisiz yolumuza devam ediyoruz ve elbet bu takım daha iyi olacaktır.*
edit: bunu bile kötüleyen var. ya yunanlılar var alındı, ya da biz koyduk diye çok üzülenler var. içimizdeki yunanlılar yani. beni bağlamaz, biz koymuşuz ya herkesin acısı sevinci kendine.
galatasarayın avrupa kupalarındaki 89.galibiyetini aldığı, arda turanın şov yaptığı bir maç oldu. galatasaray takım halinde çok iyi oynadı diyemem ama lig maçlarından kat ve kat iyiydik. en azından biraz ruh vardı. hırslıydılar. ayhan gene yoktu ki (sonradan oyuna girdi) bu maçtan daha güzeldi.
hücum olarak fena değildik. ama savunma aynı tas aynı hamam. araya atılan her top, araya kaçan her hızlı oyuncu gol tehlikesi yaratmakla birlikte rakip bir şey yapmasa bile galatasaray savunması ve habire ileri çıkan franco kendi başına tehlike yaratıyor.
sonuç olarak avrupa fatihi yine büyük bir galibiyet alıyor ve bizleri sevindiriyor bazılarını da yakıyor!
son olarak taraftara da bir sözüm var. böyle taraftarlık olmaz. hücum edip pozisyon bulurken bile uyutucu tezahurat yapıyorlar. bazen hiç çıt ıkmıyor. sanırsın seyircisiz oynuyoruz. takım geri pas yaptığında tepki göstermiyorlar. ali sami yene giden seyircinin de toparlanması lazım. aynı futbolcular gibi.
mustafa sarp'ın yılın transferi olduğunu gösteren maçtır. elano'nun 48 saatte aldığı parayı bir yılda alabilen ve geldiği günden bu yana yüreğini koyarak oynayan..fazla söze ne hacet.
galatasaray'ın bir tane bile organize atak yapamadan bitirdiği bir başka maçtır. defansla liberolar arasında geçmiş ve bitmiştir.
servet gökhana, gökhan mustafa'ya, mustafa servet'e, servet hakan'a, hakan sabri'ye, sabri mehmet'e.. tek meziyeti koşmak olan insanlarla atletizm takımı kurulur futbol takımı değil.
hala çözemeyen teknik direktörler varsa ipucu vereyim. galatasaray'la maç mı yapacaksınız? sistem falan düşünmeyin. orta sahaya basın, onlar topu size atarlar zaten.
devre arasında müdahale şart.
1. linderoth için "aslında iyi topçu aabi isveç'in kaptanı olmuş adam yeaaa" demekten bıktık. sktirsin gitsin bi hastanede yatsın tesislerde yeterince yattı. onun yerine iyi bir ön libero alınsın. pres yediğinde yandım allah diye topu hemen kaleciye vermeyeninden olsun.
2. defansa yabancı bir stoper alınsın. topu oyuna sokamasa da olur yabancı stoperlerdeki mantalite ve pozisyon bilgisi de yeter.
3. hakan balta'dan kurtulunsun ya da 3-5-2 oynansın ki, sol beke gerek kalmasın.
4. forvet alınsın. şampiyonluğa oynayan takımın sadece iki forveti olmaz. nonda'da sakatlansa.. gerçi ne farkeder topu diğer ceza sahasına kadar paslaşarak götüremiyoruz bile.
5. gökhan zan'a futbolu bırakması için çok iyi bir teklifle gidilsin, gerekirse tehdit edilsin.