fenerbahçe'nin en yakın takipçisi galatasaray ile puan farkını yediye çıkardığı maçtır. maça gelirsek; her iki takımda kontrollü bir şekilde başlamış, daha önce oynanan derbilerin çoğunun aksine, teknik adamlar sürpriz bir kadro çıkarmamıştır. iki takımında saha içindeki dizilişi birbirinin aynısı şeklinde olmuştur. fenerbahçe, galatasaray derbilerinde ki şansını bir kez daha göstermiş gol pozisyonu olmayan iki pozisyonda golü bulmuştur. 2-0'lık skorla birlikte galatasaray bir anda oyundan düşmesine rağmen, fenerbahçe atak geliştirmede sıkıntı yaşamıştır ve ilk yarı bu skorla bitmiştir. ilk yarıda her iki takım içinde; şu oyuncu göze battı çok iyi oynadı denebilecek bir oyuncu olmamıştır. ikinci yarıya eric gerets, sabri sarıoğlu ve necati ateş değişiklikleri ile başlamış ve oyunu rakip yarı alana gömmüştür. bu baskı sonuç vermiş ve fark bire inmiştir. bu dakikadan sonra fenerbahçe savunmasının bütün topları gelişi güzel savurması rakibin sürekli olarak üzerine gelmesini sağlamıştır. fakat galatasaray beraberlik şansını bir çok kez yakalamasına rağmen, volkan demirel'i geçememiştir. teknik adamlara gelirsek maça başlangıç olarak bir hataları yoktur. fakat zico 3 gün önce uefa kupası maçı oynayan takımla sahaya çıkmasına rağmen 82.dakikaya kadar oyuncu değiştirmeyerek büyük bir hata yapmış ve ikinci yarı deniz barış'ı savunmaya iyice yaklaştırarak ayhan akman ve junichi inamoto'ya rahat oyun kurma şansı tanımıştır. eric gerets ise devre arası adeta bir el freni gibi oynayan hasan şaş ve sasa iliç'i çıkartarak doğru bir hamlede bulunmuştur. fakat cihan haspolatlı'ya 90 dakika tahammül etmesi büyük bir hatadır. kalecilerden volkan demirel takımı adına sahanın en iyisi olarak görünürken, mondragon her ne kadar yapacağı pek fazla bir şey olmasa da, kaleyi tutan iki şutun da gol olmasına engel olamamıştır. ayrıca galatasaray'da sabri sarıoğlu oyuna getirdiği dinamizm ve sürekli golü düşünmesi ile takımı adına sahanın en iyisi olmuştur. hakem selçuk dereli için de bir şey söylemek gerekirse; genelde oyuna hakim olmuş fakat diego lugano'nun mondragon'a yaptığı harekette ikinci sarı kartı çıkaramamış ve 83.dakikada ceza sahası içinde önder turacı'nın elle müdahelesine penaltıyı verememiştir. özetle ev sahibi takım oyun olarak üç puanı haketmese de üç puan almış ve şampiyonluk yarışında büyük bir avantaj yakalamıştır.
galatasaray'ın oynayıp da fenerbahçe'nin kazandığı maçtır. dakikalarca edilen küfür de artık "saraçoğlu'nda küfür yok" diyenlerin çenesini kapatır umarım.
(#945051)
ben bu zihniyeti anlamıyorum arkadaş.
çimlere gömülmek eğer 2-1 yenilmekse birisi bana 6 kasımda 6-0 yenilen galatasarayın ne olduğunu söylesin.
şampiyonluğa oynayan, takımını büyük bir kulüp olarak gören bu taraftar yenildiğinde nasıl feneri çime gömdük diye sevinebilir ki. demekki 2-1 lik bir mağlubiyet bu takım için bir sevinç kaynağı. ulan yenildik ama fark yemedik 4 de 6 da olabilirdi diye mi düşünüyorlar bilmiyorum ki..
bizim sevincimiz galatasarayı büyük bir takım olarak gördüğümüzden, ve de bunu bir derbi olarak kabul ettiğimizden dolayı yendiğimiz içindir. ama mademki siz kendinizi okadar da büyük olarak görmüyorsunuz, tek farklı yenilgilerde siz bizden daha çok seviniyorsunuz, e bizde ozaman sevinmeyiz. allah sizlere galatasarayın küme düşmesini göstermesin diyerekten selamlarımı yolluyorum. **
zorunlu edit:
yukarıda bkz verdiğim entry silinmiş; * şuna benzer şeyler yazılıydı:
"feneri çimlere gömdüğümüz maç, bunlar uefa da da hiç bişey yapamaz eziiik fenerbahçeee
ayrıca madem okadar emindiniz yeneceğinizden neden köpekler gibi sevindiniz maç bitince"
bir fenerbahçe cumhuriyeti insanı olarak daha önceki maçlarda olduğu gibi farklı kazan(a)mamıza çok ama çok sevindiğim karşılaşmadır. sebebi de şudur ki biz 6 tane attık ligi, o sene 6. bitirdik beşiktaş şampiyon oldu. 4 tane attık meşum denizlispor (?) maçı sonunda şampiyonluğu galatasaray'a teslim ettik. fenerbahçem galatasaray'a fark attığı hiçbir sezon şampiyon olamamıştır. ne mutlu ki 2-1 kazandık ve ayaklarımız yere basıyor. 100. yılda beni mutlu eden diğer bir olay da galatasaray'ın kadıköyde gol attığını gördüm. gerçekten uzun zamandan beri ilk defa fenerbahçe-galatasaray maçının bir derby olduğuna inandım. ne o lan ne vursak giriyordu eskiden. bu hızla 150 yıl sonra berabere kalabilirler bizimle. dediğim gibi güzel bir derby heyecanı yaşattı bizlere şakacısaray. bunun içinde kendilerine şükranlarımı sunarım. adnan polat'a da elemantary seviyesinde bir soru ile selam ederim.
fenerbahçe'nin ilk yarıda kezman'ın topa vuramayıp alex'e yaptığı asistle ve yine kezman'ın şutunun ergün'e carpması ile kazandığı iki şans golu ile kazandığı müsabaka.
galatasaray ise cihan'a rağmen, ikinci yarıda sabri'nin ateşlemesi ile fenerbahçeyi sahadan silmiştir.fenerbaçe taraftarı ise ikinci yarı galatasaray'ın oyunu ile sessizliğe bürünmüş kadıköy cim bom sesleri ile inlemiştir.
bazı kötü olaylar olmasına rağmen ilk yarısı ikinci yarısıyla seyrine doyum olmayan bir derbi olmuştur. kazanana kaybedene teşekkürü bir borç bilir şişe atanları atanlara iade eder, futbolu şiddet küfür olarak algılayan futbolcuları da huzurunuzda kınıyorum.. *
Futbol açısından ortada geçen ve Fenerbahçe'nin biraz da şansının yardımıyla kazandığı maçtır. Ayrıca ikinci yarının sonlarına doğru Necati'nin kafa şutunu Volkan çıkarmamış, Necati berbat bir yere vurmuştur, nitekim her kaleci üzerine gelen topu çıkarır, en güzel kafa şutu genellikle yerde bir kez sekerek köşeye doğru süzülendir.
Tribün açısından kınanacak olaylar olmuştur ama Galatasaraylıların bu yüzden bağırıp çağırması anlaşılır şey değildir. Çünkü ne ekersen onu biçeceksindir.. Geçen sezon bin bir dümen çevirip, bjk ile bir olup, ittifaklar kurarak alt ettiğin bir takımın taraftarları elbette seni hoş karşılamayacaktır.
Öte yandan: Alex de Souza, geçen sezonun son Fenerbahçe maçında her pozisyon sonrası yerde yatan Denizlispor kalecisinden, her atakta sahaya konfeti yağdıran Denizlispor taraftarlarından ve yine geçen sezonki malum maçta gole giden atağı durdurup geriye doğru pas veren Sergen kişisinden asla daha karaktersiz değildir. *
cihan adlı dünyanın en yeteneksiz futbolcusuyla hasan şaş adlı dünyanın en agresif en zararlı futbolcusunun galibiyeti fenerbahçeye hediye ettiği maçtır. alex in karakteride ayrıca bir kez daha gözler önüne serilmiştir bu maçta, ya da karaktersizliği mi demeliydik.
son yıllardaki fenerbahçe-galatasaray derbilerinden oldukça farklı bir derbi olmuştur kendileri.
öncelikle, maçı iki ayrı yarı olarak incelemek mümkündür. ilk yarısı tamamen ortada geçen maçta, uğur boral'ın şahsi gayreti ile soldan taşıdığı topa kezman'ın dokunamaması ve alex'in boş kaleye topu yuvarlaması ile 1-0 öne geçen fenerbahçe, iki dakika sonra da bir şans golü ile 2-0'ı yakaladı. bundan sonra, ilk yarının kalan bölümü, galatasaray'ın ard arda gelen iki golden sonra afallaması ve fenerbahçe'nin oyunun kontrolünü eline alması ile geçti.
ikinci yarı ise, maç tamamen başka bir görüntü çizdi. sabri'yi sağ kanada alıp, fenerbahçe'nin zayıf tarafı olan sol kanada yüklenen galatasaray maçın kontrolünü eline aldığı gibi, ard arda pozisyonlar bulmaya başladı ve maçın yıldızı sabri sarıoğlu'nun şutundan seken topta ümit karan'ın kafasından gol geldi. maçın bundan sonraki bölümü de, fenerbahçe yarı sahasında geçti. fenerbahçe ayağa oynayarak top tutmaya çalışırken, galatasaray yine iki kanadı kullanarak sürekli ortalarla gol aradı. en önemli pozisyonda ise, necati ateş'in kafasını volkan çıkardı. kısaca; maçın ikinci yarısının iki yıldızı vardı; biri sabri sarıoğlu diğeri de volkan demirel. *
maçla ilgili en tartışılan konu önder turacı'nın ceza sahası içinde topa elle müdahele ettiği pozisyondu, ki kanımca burada hakem görmediği için penaltıyı veremedi.
not: maçın asıl yıldızı yine centilmen fenerbahçe taraftarı idi. gerek eric gerets'in yarılan alnı, gerekse mondragon'un kulağının dibinde patlayan ses bombası bunu gözler önüne serdi.
yasa fenerbahce!!! evet yine gs macı yine bir galibiyet! aslında normal bir skor ama yine de insan seviniyor işte...
kendine geliyor! iş yorgunlugunu uykusuzlugu hepsini, bir de üstüne bir de bir bira ve tabiki uludag sozluk! neyse mac kritigine fazla girmeye gerk yok ama yine de biraz kurcalarsak gs de fena oynamamıstır hatta zaman zaman tırstıgımız da olmustur. buda normal derbi macları cekişmeli gecer ve her zaman 6 veya 4 atacak halimiz yokya...sonucta gs ye 7 , bjk ye de 8 puan taktık ve artık önümüz acık. sıra da avrupa var!!!
edit:basketbolda da aynı sey olmus... ne mutlu fenerbahceliyim diyene derim ben!
1 haftadır "ge-li-yo-ruz, ha geldik ha geleceğiz vallahi billahi geldik" diyerek bik bik bik öten galatasaray camiası ve taraftar gruplarına yine selam çakılan karşılaşmadır. evet geldiler ve geldikleri gibi gittiler.
keşke song değilde cihan haspolatlızehirlenseydi dediğim karşılaşmadır. alex futbolcu değildir, fenerbahçelilerde en az benim kadar bu adamdan tiksinmişlerdir. ama halı sahalarda iyi iş yapar allah için.
(#874671)
galatasaray' ın iyi oynadığı, fenerbahçe' nin kazandığı maçtır. ilk yarı fenerbahçe yarım saat artı gollerde kendini gösterirken, galatasaray kondüsyon artısını yansıtmıştır ve 90 dakika olmasa da mücadeleyi bırakmamıştır. sonucu fenerbahçe' ye yarayan ancak objektif bir fenerbahçelinin gelecek görmeyeceği mücadeledir. milyon dolarlar harcanarak kurulan fenerbahçe kadrosu iyi oynamamıştır ama kazanmıştır. tebrikler. yine de ligi etkilemeyecek bir maçtır, gelecek açısından.
selçuk dereli' nin objektif olamadığı ve kasti faul yapan uğur ve deniz' i kaçırıp, galatasaray' a ardarda 3 sarı kart çıkardığı maçtır. yardımcı hakem de boş durmamış ve fenerbahçeli futbolcunun ayağıyla bozduğu ve ümit karan' ın gole gittiği pozisyonu ofsaytla kesmiştir.
fenerbahçe tribünlerinin, gerets' e ve mondragon' a attığı yabancı maddeler yetmezmiş gibi, uyarmaya gelen kendi futbolcusuna da yabancı madde attığı maçtır. sami yen' de yabancı madde atıldığında demediğini bırakmayan medya, yarın bu olayı yazacak mı merak içerisindeyim.
alex'in sahaya yatarak kendinden nefret ettirtiği maçtır madem oynayanıyosun git sahanın dışına vurma kafanı yerlere lazımdır reklamda oynarsın (bkz: stad yan gelip yatma yeri değildir)
herkesin sonucu önceden kestirebildiği bir maç olmasına rağmen galatasaray ın belki de deplasmanda galibiyete bu kadar çok yaklaştığı nadir maçlardan biridir. ikinci yarı fenerbahçe hiçbir etkinlik gösteremediği gibi 45 dakika taraftarına eziyet çektirmiştir. tümer hariç oyuncu değiştirmeyen zico nun aklından geçenleri anlamak imkansız. gardı düşmüş bir şekilde aval aval dolanan fenerbahçe ye yine de yenilen galatasaray suçu kendinde aramalıdır. alex de souza yaptığı çirkefliklerle fenerliler dahil herkesi bezdirmiştir. lakin kendini yere attığı bir pozisyonda kafasını yere çarparak sakatlandı ve cezasını buldu.
sonuç olarak en kötü döneminde bile, galatasaray ı yenen bir takım için tarih tekerrür etmiştir.*