şimdi bu judd "the emo" trump snooker literatürüne "naughty" yani "yaramaz" gibi bir kavram kazandırmaya çalışıyor. tweetlerinde bile sürekli bir naughtylikten bahsediyor. tamam, ama o top bir gün sana götünü döner sevgili judd. dünkü finalde 1-2 örnek dışıdna sürekli senden yana olan top bir gün götünü döner sana. işte o zaman görürüm ben senin yaramazlığını.
adam ronnie "the rocket" sullivan'la antreman yapıyor. onun veliahtı da bir nevi. ama az otur da abinin maçlarını bi izle değil mi. açık oynamak, anti kahraman olmak, öyle senin yaptığın gibi "gördüm mü vururum abi" demekle olmuyor. hayır yeteneklerine diyecek yok, dünya şampiyonasında izlediğimde ben de büyük bir taraftarındım. hatta o şikeci higgins piçini yenseydin vallaha havalara fırlayacaktım. ama az sakin canım kardeşim. öyle dan dun oynanmaz o oyun.
hadi finalden bahsetmişken allen'dan da söz edeyim. dün spiker de söyledi, yukarıda yorum yazan arkadaşlar da katılmışlar. bundan sonra allen'ı finallerde görebilirmişiz. yahu bırakın bu işleri. kapasitesi belli adamın. yani masaya gelirken bi selby gibi, bi robertson gibi güven vermiyor. anca arada birilerini zorlar o kadar.
önemli not: twitter hesabım yok ama bu trump'ın hesabını ara ara okurum. tamam, snooker konusunda eleştiri falan yaparız da, sen önce o adının altında yazan "part time snooker player, full time international playboi" (evet, playboi) yazısını kaldır. it.