milano'nun acı acı koyduğu, can yaktığı, ağlattığı, inlettiği, yalvarttığı, fenerbahçe'nin çığlıklar içinde kaldığı, feryadı figan ettiği maç olmuştur.
fenerbahçenin hem ruhsuz hem basketbol kurallarını bilmeden çıktığı ve yenildiği maçtır.
yazıklar olsun diyorum fenere inşallah galatasaray olimpiakosu yener.
öncelikle fenerbahçeli arkadaşlara şunu söyleyim. bu sadece bir maç, ne ilk hezimetti ne de son hezimet olacak. basketbol takımları sahaya çıktıkları sürece bu tür sonuçlar hep var olacak.
maç ile ilgili olarak çok bir şey söyleyemeyeceğim. zira sadece ilk yarısını izledim ve basketbol olarak hoşuma gitmediği için ikinciyi izlemedim. zaten ilk yarıda da klasik fener görüntüsü vardı.
her ne kadar bir basketbolsever olarak nevan'a ben de kızsam da. bu sonuç aslında tamamı ile nevan'ın suçu değil. bu adam bir oyuncuyu olduğundan daha iyi yapacak bir öğretmen değil. olmuş hali ile çalışan bir coach. e kusura bakmasın ama ben bile kıt basketbol bilgimle bunu bilirken yönetim nasıl bilmiyordu? e madem bunu biliyordun, gist gibi bir adamı neden aldın. adam atletik, ama o kadar. adamın basketbol bilgisi yemin ediyorum benden fazla değil. maçta bir blok koyar iki güzel smaç yapar ama işte o kadar. ne ayakları üzerinde durabilir, ne zıplayacağı zamanı kestirebilir ne de yardıma nasıl ne zaman geleceğini bilir. euroleague de oynayan bir adama bunları baştan coachu mu anlatacak?
emir gerçekten çok yetenekli bir basketbolcu. allah vergisi yeteneğe sahip. oyunu çok iyi okuyor. ama topu bu kadar yere vurması çok ama çok yanlış. topu yere daha az vurarak oynasa bildiğin hiadyet türkoğlu bu adam! vs vs.
kadro doğru değil, bu kadronun başındaki adam hiç doğru değil. ama gene de umut ediyorum ki fenerbahçe gelecekte bu hatalarından ders çıkaracaktır. bir galatasaray taraftarı olarak, fenerbahçe'nin geldiği nokta beni gururlandırıyor. son sekize kalamadığı için hayal kırıklığına uğradık evet. ama artık fenerden beklentimiz bu. son sekiz, daha aşağısı değil.
maçla ilgili son bir not. fener gene ruhsuzdu. bu zaten bu sezonun genel görüntüsü idi. ama yenildiği rakip, kötü ve fenerin çok çok altında bir rakip değildi. basketbolu bilerek oynayan adamlardan kurulu bir kadroya yenildi.
"Bu kadar kötü olunamaz. EA7 son 2 maç ekmeğine yağ sürmüş. Geçen maç efsane oynamışsın ama hala kıpırdama yok. Bu ne yahu? Yazık vallahi." diye yorumladığım maç.
yazıklar olsun yüzlerce binlerce yazıklar olsun. bi takım çeyrek finale bu kadar yakınken nasıl böyle iğrenç bir oyun sergiler. önce o taşıdığınız formanın hakkını verin. allahım biz milyonlar ekran başında çıldırıyoruz, bunlar götüyle başıyla top oynuyo. siz dalgamı geçiyosunuz bizle!
takımdaki masör ayhan abi dışındakileri toptan gönderin adam gibi yeni takım kurun. sene başındaki gereksiz yapılan transferlerin anlaşılması için illa elenmemiz mi lazım ha?
hala çok sinirliyim final-four istanbulda olacakken sizin böyle ruhsuzca, arsızca oynayışınız çok utanç verici! defolun gidin!
milano'nun yenmesi kötü oldu. hiçbir iddiası bulunmayan bir takımın fenerbahçe'yi yenip elenmesine sebep olması demek, birilerinin milano'ya teşvik primi vermesi gerek. yargı süreci uzar.
fenerbahçe ülker hiç bu kadar kötü olmamıştı. o rukiç gist vidmar lan olum bize bi iyilik yapın defolun gidin yönetim yapmıyor siz yapın. ulan spahia sana ne diyeyim bilmiyorum ki seni koç yapanın. yuh bu takım bitmiş gitmiş küfür etmek istiyorum.
pilimizin bittiği maç. çok hasta bir basketbol takipçisi değilim, ahkam da kesemem ama bu takımda bu sene bir eksik vardı, o da sürekli söylediğim "amatör-paniklemeler" şeklinde vuku buldu. bir de takım savunması mirsat olmadan bildiğin yufka abicim!
geçen haftaki takımla bu takımın aynı takım olduğuna inanmak imkansız. potaya ulaşmayan toplar, pas hataları, hatalı yürümeler... hangisini diyelim. şuradan çeyrek final gider mi ya hem de iddiası kalmamış bir takıma karşı... ayıptır günahtır ya bu kadar ruhsuz oynanmazdı ki...
2 takımla çeyrek finallere kalma umudumuzun şimdilik teke düştüğünü gösteren maç. fenerbahçe'nin son maç nasıl bu kadar keyifsiz ve umutsuz oynadığını anlayamıyorum. sanki hiç inanarak gelmemişler gibi. yenebileceklerini düşünmemişler. geçen hafta daha güçlü bir takıma karşı kazanıp şansını devam ettiren bir takımın son maçta nasıl böyle oynayabildiğini aklım almıyor.
fenerbahçe ülker'in ne bulunduğu yeri ne de daha ilerisini haketmediğini gördüğümüz maç. gruptan çıkma ihtimali kalmayan amaçsız bir takıma karşı bu kadar konsantresiz, bu kadar dikkatsiz, taktiksiz oyun oynanmaz. gerçi geçen yılki kadro ile başarılı olamayan bir antrenörden bu kadro ile bişeyler yapması beklenemezdi.
üçüncü çeyrekte fenerbahçe ülker'in sayılarının neredeyse tamamını faul çizgisinden bulduğu maç.
çok kötü hücum ediyoruz ve takım doğru düzgün savunma yapmıyor.
panathinaikos'un önce olduğunu bilmiyor sanırım bizim takım...
üçüncü çeyrekte 4 hatalı yürüme yapan, bu çeyreğe kadar 12 top kaybı yapan takım nasıl kazanacak? bilemiyorum..
umarım son çeyrek dirençli bir savunma yapar, 3 hücumdan boş döndürür ve elimiz boş dönmeyiz bu hücumlardan.
fenerbahçe ülker'in berbat savunması sayesinde milano'nun üçlük rekoruna koştuğu maç olmaktadır. üst üste hatalı yürüme yapan, dış atışlarda zayıf, pota altında felaket olan bu takımın hala top 8 şansı olması büyük olay...