aykut erçetin: galatasaray kalesini koruyamayacak bir kaleci olduğunu yine ispatladı dün gece. geçen sene neyse hala o, ondan önceki sene neyse hala o...
lucas neill: allah' ın galatasray' a bir lütfu. hem akıllı, hem yetenekli. bana kimse top kaptırdı filan demesin. orta saha oyuncularından daha iyi oyun kuruyor. barış kaptıracağına neill kaptırsın topu.
servet çetin: top rakipteyken iyi, top galatasraydayken vasatın altı bile değil * adamın 3 metreye attığı paslarda bile bir yamuk var hep.
sabri sarıoğlu: bu adamı sevsek de sevmesek de artık futbolu bu forma altında bırakacak belli. çok iyi bindirme yapıyor, saçma sapan yere orta kesiyor. 50 metre depar atıyor topu alıyor, salak bir pasla emeğine yazık ediyor vs.
hakan balta: formsuz göründü. bu ülkenin en iyi sol beki ama şu an formsuz
arda turan: takımın en yaratıcı oyuncusuydu dün, zaman zaman harika işler de yaptı ama fazla bencil. tamam on numarasın, kaptansın biraz bencil olmaya hakkın var. elbetteki güveniyorsan şut at vs. ama arada kafanı kaldır lan.
serdar özkan: istekliydi. tıpkı beşiktaş da olduğu gibi son hamleleri yine yapamadı
mehmet batdal: ilk yarı iyiydi, ikinci yarı da oyundan düştü. potansiyeli olan bir oyuncu ama çok eksiği de olduğu bir gerçek. öncleikle daha hareketli olması lazım.
mustafa sarp: diğer iki oyuncu müsvettesine nazaran en olumlu işleri yapandı. hücuma destek verdi, mücadele etti.
pino: boş bir adam olmadığı ortada. topla her buluşmasında heyecan yarattı ama o da serdar gibi son hamlelerde etkisiz göründü.
kewell: neill' in için ne dediysem aynen geçerli kewell içinde.
cana: zaten geç girdi oyuna, pek bir şey söylenemez şimdilik.
ayhan akman-barış özbek: bunlar galatasaray' ın, 4-3-3 oynayan galatasaray' ın orta saha oyuncuları arkadaşlar. yukarıda bazı entrylerde bunların ara pası atmadıklarından bahsedilmiş. ahyan akman 90 dakikada sadece 3 kez atağın yönünü çeviren uzun pas attı. onun dışındaki tüm pasları yanındaki adamaydı. aslında buna da itirazım yok ama bir insan topu yanındaki adama vermek için 10 15 saniye oyalanmaz o topla. barış özbek içinse sadece şunu söylüyorum; sen galatasray forması giyip para kazanıyorsun ya bu işten, inan ben lanet ediyorum okuduğum bölüme, üniversiteme vs. hayatta şans olacak biraz insanda. ne işin var lan senin buralarda bu forma ile? hücumda bir tane olumlu pası yok ikisinin de(ayhan' ın 3 uzun pası hariç), bunun üzerine top da kazanamıyorlar ki galatasaray hızlı hücum edebilsin. ne savunmada rakibi yavaşlatabiliyorlar ne de hücumda top yaptırabiliyorlar galatasaray' a. o bencil diye eleştirilen arda-ben de eleştirdim- gelip topu almasa geriden topun zaten gideceği yok rakip sahaya.
kimse rijkaard' a b.k atmasın. adamın eline verdikleri oyuncular bunlar. hepsini denedi. kewell girsin dediler soktu, pino dediler girdi, cana dediler onu da aldı oyuna ve bu üç oyuncu da sahadayken yedi galatasray 2. golü. burada skor vs. cidden önemli değil. kaldı ki galatasaray fark yapabilecke kadar da pozisyon bulup pozisyon vermedi. önemli olan şu;
4 3 3 oynayan bir takımın stoperi, orta sahadaki 3 oyuncudan da daha yaratıcı, akıllı ve teknikse ya o stoper de bir sorun vardır ya da o orta sahada. ve galatasaray' daki sorunun kimde olduğu çok açık. yaratıcı pası filan da geçtim bari topu hızlı çevirseler o da yeter ama onu da yapamıyorlar.
kallström diyordu birileri ne oldu? rijkaard' dan tek ricam zaten barış' tan ayhan' dan bir halt olmayacağı belli. bari şu cumhur' u, musa' yı, emre çolak' ı filan dene de belki tutar biri.
aykut'un yersiz eleştirildiği maçtır. yenen 2 golde de hata defansındır. ilk golde çaprazdan kullanılacak serbest vuruşun kaleyi cepheden gören adama çıkarılacağı günbegün açıktır, kabak gibi ortadadır. oyun zekası olan adam ceza yayı üzerinde bekler, top çıkarılınca da koşarak kendini topun önüne atar. bu hamleyi bizim oyuncumuz arkadan koşarak yaptığı için top böğrüne çarpıp aykut'u da yanıltarak içeri giriyor.
ikinci goldeyse tamam, aykut tereddütte kaldı, 2 adım ileri 1 adım geri attı ama orda kafayı vuran belgradlıyla yükselen kim var? 2 tane galatasaraylı oyuncu mal gibi bakıyorlar herife. ulan bi kafaya çık, bi rahatsız et. adam çok rahat yükseldi ve koydu kafayı. aykut kalesinde de kalsa bir sikim olmazdı o pozisyonda. yine gol olurdu yani.
mondragon'dan sonra bu takım de sanctis ve leo franco'yu gördü. ne oldu? bunlar çok mu iyiydi? hamburg maçlarından sonra de sanctis'i sikertenler, a.madrid maçlarından sonra franco'yu sikertenler aykut geçsin derken bir anda aykut'a sallamaya başladılar. bu sikimsonik kalecilere 30 maç sabır gösterip aykut'u neden tek maçta harcarsınız ki? adam en büyük hatasını 2002'de galatasaray'a gelmekle yaptı zaten. avrupa'da gelişmeyi seçseydi şimdi 10 milyon euro bonservis bedeli olan türk asıllı bir kaleci olacaktı.
mustafa sarp'ın oyun mentalitesinde büyük gelişme var. artık ileri oynamayı tercih eden bir sarp var karşımızda. umarım bu oyununu sezon sonuna dek sürdürür.
barış'la ayhan bitmiş arkadaş. barış, süper lig'de en fazla kayserispor forması giyebilecek bir oyuncu. ayhan, başarıya doymuş artık.
mehmet batdal, çok yararlı bir transfer. rakip savunmayı çok fazla rahatsız eden bir oyuncu. yeteneklerini rijkaard geliştirebilirse 26 yaşında 5-6 milyona gönderilir.
arda, tek başına takım olmaya çalışıyor. presi ben yapayım, golü ben atayım, şutu ben çekeyim, korneri/serbest vuruşu ben kullanayım derdinde. bundan vazgeçmesi gerekir.
galatasaray'ın mascherano tarzı bir orta saha oyuncusu, gignac tarzı bir forvet ve mathijsen tarzı bir defans alması gerekmektedir.
nihayetinde sonuç kötü olsa da deplasmanda çakar geliriz.
beşiktaş'ın 8 sene önce sarajevo ile inönü'de 2-0 öne geçip de 2-2 berabere kaldığı maça benzeyen maç, hatta aynısı bile denilebilir. beşiktaş o maçtan ders alıp rakibini deplasmandaki rövanş maçında 5-0'la perişan etmişti. darısı bizim halı saha takımının başına...
kalesi, oturdugumuz siteye bile bekcilik yapamicak biri tarafindan korunmaya calisilan galatasaray'imin berabere kaldigi mac..
kimse sans mans demesin bosuna.. gecen sezonun son 7-8 haftasinda bu adam ilk 11 cikti.. iki sene once sezonu (steua bukres maclari) bu adamla actik, elendik.. artik neyin sansindan bahsediliyor bilemiorum.. sans verilecekse eger, ufuk duruyo kenarda.. hic degilse kornerde ne yapacagini bilir..
galatasaray'ın geçen sezondan hiç bir farkının olmadığının göstergesidir bu maç.
-hala 3 ön liberoyla oynuyoruz.
-4-3-3 sistemini oynayabilmek için gerekli olan hem defansif hem de ofansif yönlü orta saha oyuncumuz yok.
-defans aynı hamam aynı tas. duran toplardan gol yeme hastalığı ileri boyutlara ulaşmış durumda.
-oyuncuların maç seçme alışkanlığı geçmemiş olacak ki hala 2-0 dan maç verebiliyoruz.
-allah korusun mehmet batdal'da sakatlanırsa antrenmanda falan forvet oyuncumuz yok (milan baros bizim sağlık ekibiyle biraz zor iyileşir) yönetim de hala ön libero arasın, arayan bulur nasıl olsa.
tur için şunu söyleyebilirim ki ; belki geçeriz belki eleniriz ancak bu mantıkla sahaya çıkmaya devam edersek avrupa ligi hayal. lig için de düşüncelerimi başlamasından 3 hafta sonra söyleyeceğim. şimdi eksileyebilirsiniz rijkaard hayranları.