gittim izledim maçı yerinde. yorgunluktan gebermek üzereydim, yattım uyudum. entry sabaha kaldı.
öncelikle benim gibi samsunlu bir taraftar için, ilk kez ali sami yen' gelmenin zevki ve yaşattığı duygular tartışılamayacak derecede güzeldi. stada attığım ilk adımdan beri sanki rüyada gibiydim.
ha, girdim, buldum kendime bir yer, eyvallah. stadyumdaki atmosfer, bunu ilk kez yaşayan bendeniz bruww için olağanüstüydü. ama düşününce, takım hala aynı takım. ha, tamam eksiklerimiz var. elano yok, cana yok falan. ama insan orta alanda hala sarp - barış - ayhan üçlüsünü görünce sinirden çıldırıyor ister istemez. e haklı olmamak da elde değil hani. birisi pozitif iş yapsa, diğerleri sıçıp sıvıyor, sonra üçü de kötü oynuyor oluyor. bu üçlü de dün hata tespit edemediğim sarp'dı mesela. ama diğer ikili hala aynı tas aynı hamam. aslında sadece o ikili değil, takım genel olarak öyle.
onun dışında defans çizgimiz fena değil gibi, ama servet'in yaptığı hatalar da bariz. çok adam kaçırdı, topa basması gereken yerlerde bir anlık tereddütle adam kaçırdı. hem de defalarca. bu şekilde başımıza çok dert olacak yine bu adam. balta yine orta seviye bir oyunla sahadaydı. ondan da daha fazlasını beklemiyoruz zaten. aynı şekilde sabri de. her ne kadar yine saç baş yoldurtsa da fena sayılmazdı o da. neill'ın hatasını göremedim, gören varsa bildirsin. seviyorum ama bu oğlanı.
ileri bakacak olursak... mehmet'in daha çok gelişmeye ihtiyacı var. en büyük eksikliği orta pozisyonların yer alamaması. çok kötü yer tutuyor ve bunun hiç farkında değil. bir an önce kafa toplarına çalıştırmaları gerekiyor bu oğlanı. ayağına zaten top indiremiyorlar ortadaki üçlü, geriye kalan tek işlevi olan kafa toplarında da çok tecrübesiz. çalışmak zorunda bunlara. arda yine takımın en iyisiydi. koştu pres yaptı, attı. serdar bir şeyler yapmaya çalışıyor, iyi güzel, ama nereye kadar. sürekli işini zora sokmaya çalışıyor, zora sokmak için zorluyor bile denebilir. akıllanması lazım.
pino'yu gördük, keita tipi bir oyuncuydu. zaten fazlasını da beklemiyordum ondan, tam beklediğim tipte bir oyuncu çıktı. cana geldi sonradan ama, var mıydı yok muydu belli değil.
kaleci... acil bir kaleciye ihtiyacımız olduğu ortada. yabancı kontenjanımız olmalı, ama ne rijkaard ne de neeskens, kaleci sorunumuzun farkında değil gibi. umarım öyle bir şey söz konusu bile değildir.
harry kewell'ın oynamasına cidden sevindim. bu kadar sempatik bir futbolcu olamaz. devre arasında stad, harry... harry kewell! diye inlerken dönüp alkış tutturdu. seviyor bu adam burada olmayı, taraftarın gözdesi olmayı falan. aman sakın gitme. bir de gol atsaydın da daddy cool'u dinletseydin bize tam olacaktı.
ve maçın da benim açımdan sonuç dışındaki tek kötü yanı nevizade geceleri'nin söylenmemesiydi. ulan ne kadar umutluydum halbuki söylenecek diye. keşke söylenseydi. bir daha da ne zaman gelirim, kim bilir. olur da ayağımız kayar, kolumuz döner falan da uefa yarı finaline kalırsak, gelirim sanırım arena'ya.
maçı stadda izleyenlerin yorumlarından da anlaşılacağı üzere genel kanı şu;
savunma fena değil ama servet aksıyor, aykut galatasaray' ın kalecisi olamaz, mehmet batdal daha tecrübesiz mutlaka iyi bir santrafor lazım ve en önemlisi mourinho da gelse ayhan-barış-mustafa ile bir halt olmaz. bu takıma acilen doğru düzgün bir orta saha oyuncusu lazım. hatta en az bir.
kalecimiz, forvetimiz bucaspor' da çok güzel oynar ama galatasaray' da olmuyor. ayhan, sabri, barış özbek gibi elemanlarla galatasaray bu sezon bir halt yapamaz. kombine aldık, tribünde avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz, öyle inanmışız ki yeneceğimize.. ama beyefendiler işin taşağında afedersin. 4-5 gol beklerken 2-2 gibi boktan bir skora razı olduk. herşeye rağmen sızlanmanın zamanı değil. yönetim acil transferler yapmalı, bu sene sonunda geçen seneki gibi bir tablo olursa artık moraller bozulmaya başlayacak.
ayrıca lan 2.maçta belgrad' a 5 gol atmadan gelirseniz bursa maçına çıkmayın.
galatasarayımızın bu sezonda beklentileri karşılayacak bir takım oyunu oynayamayacağının izini veren maç. bu yargım; maç 2 0 ken de böyleydi, 2 2 olunca da böyle.
sen ideale yakın kadronla, adı sanı duyulmamış bir takımdan ali sami yen'de 7 dakikada 2 gol yiyorsan, bir terslik var demektir bu işte.
haa evet, baroş yoktu, kewell, cana, pino sonradan girdi oyuna. aykut iyi kaleci değil. tabii ya, haklısınız. geçen sezonu da böyle diyerek yediniz zaten.
bu camia yatsın kalksın arda turan'a dua etsin. başka da bir şey bilmem ben.
alın yazılarından gurbet ellerde de kurtulamadıklarını çabuk unutup, young boys un beraberliği ile gelenksel renk değiştirme şenliğinin startını veren pembişsaraylıarın suratına indirilmiş güzel bir şamadır bu maç. özellikle skoru pek bi düşündürücü.
lefter bartu de souza nın sözlükteki sessizliğini bozmak için sessizce köşesinde sonuçlanmasını beklediği maçtır. çekin lan klavyelerinizi galatasaray'ımın üstünden...
görülmüştür ki orta sahaya ve forvete transfer beklemek konusunda gayet haklıyız. ayrıca bu transferlerin taraftarı da heyecanlandıracak bir transfer olması lazım tamam arda,kewell başımızın üstünde yerleri var kewell dün sahanın kenarına geldi bütün stad ayağa kalktı tezahurata başladı ama yeni alınacak transferlerinde bu etkiyi yaratması lazım. hee kimden bekliyoruz bu transferi adnan sezgin den. (bkz: ya lan ben varya neyse bişey demiyorum)