portodan daha iyi oynadığımız maç. maç boyunca serdar özkan ve zaman zaman uğur inceman hariç bütün takım harika senkronize oldu , şampiyon olduğumuz geçen sene 5 pası yapamayan takım nasıl bu kadar değişebilmiş hayret ediyorum. cisse nin yerine fink i monte edenden de allah razı olsun ernst le beraber top kaptırmama yarışına girdiler diyebiliriz.
şu kupada ş.ligi nin kalifiye takımlarından portove lyon a karşı pozitif futbol oynamak geleceğimiz adına umut verici. porto takımı sadece hulk canavarına pas atıyım yardırsın vursun gömsünatsın hesabıyla oynadı başarılı olamadı , arada bir komple hücum ettiler ama defansta sivok ferrari geçit vermedi.
bu takıma tello nobre nihat da girdiğinde vitesi 3 ten 5 e çıkaracağımız da aşikar.
ayrıca 2 ağustos da febe ile cacık cup yapacak olmamız moralimi bi hayli bozdu.
mustafa denizli çok güzel söyledi 10.5 numara lazım diye. yani delgado yusuf gibi tek yönlü adamlarla olmayacağını biliyor. eğer orta sahaya denizli'nin istediği kalitede adam alınırsa beşiktaş bu sene iyi işler yapabilir.
çok tartışılan ferrari henüz hazır görünmüyor.
ayrıca mustafa denizli acilen serdar özkan takıntısından vazgeçmeli.
mümkünse tekrar edilmese de eve dönsek uyusak. nedense bu maçı izlemek çok yordu. Geç oldu. Tamam hadi, gelin yurda. Fenerbahçe'yle kupa maçı yapın. Onu da kaybedin. Çok önemli değil. Sonra da güzel bir kurada Şampiyonlar Ligi torbası dolsun taşsın. Hayat bayram olsun.
serdar özkan bir an önce aklını başına toplayıp mental seviyesi ve motivasyonunu yeteneği ile aynı seviyeye cıkaramazsa gelecek sene bir anadolu kulubune gider, bir sonraki sene 2. ligin yolunu tutar. bunu gösteren maç.
her top kaybinda mutlaka serdar ozkan'in icinde bulundugu bir macti. sayin denizliye iki soru sormak istiyorum; 1. bobo oynamiyorken niye nobre ile baslamiyorsun? 2. nihati son 10 dakika sokmak yerine niye 65-70'lerde oyuna dahil edip hucuma yonelmiyorsun?
beşiktaş'ın çok daha iyi oynadığı, çok daha iyi paslaştığı, çok daha iyi pozisyonlarının olduğu ancak gol atamayarak berabere kalıp, yarı finale çıkamadığı karşılaşmadır.
olsun problem değil. bu turnuvada hem lyon maçı, hem de porto maçı göstermiştir ki, denizli gerçekten takımın eksikliklerine nokta tespitlerde bularak çözümü üretmiştir.
takımda inanılmaz bir pas senkronizasyonu var. erhan güven ve ismail köybaşı hiç sırıtmıyorlar.
şahsen o maçta mağlup olmamızı istiyorum sırf tüpçü kongreye "3 kupa kazandık" edebiyatıyla girmesin ve kazanamasın diye ama bir tarafımız da "ulan fener bu yenmek lazım" diyor. hayırlısı neyse o olsun. kazanırsak eğlenirim, kazanmazsak da cinsel organımda olmaz.
bu arada maçı "gol tv" diye bir kanaldan izledim, spikerler ingilizdi. delgado'nun ilk yarıyı kapattığından bahsettiler. inşallah sözleşme askıya alınır. maç içinde de bol bol beşiktaş'ı övdüler, beşiktaş'ın liverpool'dan 8 yemesini şanssızlığa falan bağladı adamlar. maç içinde beşiktaşla alakalı ayrıntılı bilgiler verdiler ki, şaşırdım cidden o kadar ayrıntıya.
velhasıl, bu takım bu sezona gümbür gümbür geliyor bunu gördük.
ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim, serdar özkan'ı gökhan zan'a bonus olarak verseydik ya anasını satayım? ulan sezon bittikten sonra bir yerde okudum norveç'e mi, isveç'e mi gitmişsin çalışıyormuşsun falan. umutlanmıştım lan bir an ama allah cezanı versin. beşiktaş mümkünse jübile teklif etsin bu genç dedeye.
beşiktaşımızın barış kupasındaki 2. mücadelesidir. ilk yarısı 0-0 sona ermiştir. ilk yarıda beşiktaşımızın etkili hücum elemanları kenarda olmasına rağmen, porto karşısında iyi bir futbol ortaya koyup porto'ya net pozisyon vermezken, bir topu da direkten dönmüştür.
ilk yarı itibari ile temsilcimizde iki kötü isim dışında herkes iyi oynamıştır. özellikle serdar özkan'ın biraz daha istekli ama tamamen top kaybına yönelik oyunu artık bezdirmiştir. saçma sapan çalım sevdası, fizik olarak iyi olmaması vs. bir yarı itibari ile ciddi sayıda topla buluşmasına rağmen tamamına yakınını itina ile ezmiştir. bir diğer kötü isim ise ofansif açıdan %80 top kaybı ile oynayan uğur inceman'dı diyebiliriz. defansif açıdan sahadaki tüm oyuncularımız özellikle ferrari harikaydı ilk yarı itibariyle. sivok biraz oyunda görülmedi ama onun da işi zor zira hulk gibi bir adamı tutmak zorunda. ernst ile fink her zamanki gibi harikalar. yahu adam bir top kaybı yapmaz mı? maşallah diyorum, cidden faydalı iş cıkarıyorlar bu adamlar. tertemiz takım oyunu! ileri uçta bobo bugün biraz daha istekli gibi, holosko ise daha canlanmış sanki. ilk yarının başında rakiplerinden harika sıyrıldığı pozisyonda attığı şut direkte patlamasa daha güzel olacaktı. erhan güven ve ismail köybaşı ise karşılarında onlara göre çok tecrübeli isimlere karşı oynamalarına rağmen fazla sırıtmadılar. arada hücuma verdikleri destek de tam kararında. zira bugün mustafa hoca porto'nun kontra futboluna karşı onlara fazla çıkmama emri vermiş belli.
serdar özkan'ın yerine tello; uğur inceman'ın yerine nihat ve bobo'nun yerine nobre girerse bu porto'ya sahayı dar ederler bugün. bu da benden demesi. porto'nun bugünkü tek gol şansı beklerimizi ileride yakaladığı pozisyonlarda hulk'u topla buluşturmalarından geçiyor. sahada abartılacak bir porto yok! tabiki ikinci yarı ne gösterir, mustafa hoca neler yapar orasını bilemem ama bu serdar özkan'a biri artık dur demeli! yaptığı sayısız top kaybı bobo, holosko gibi pozisyon almaya çalışan futbolcularımzı da oyundan düşürüyor.
bakalım ikinci yarı neler gösterecek. beşiktaş gitgide daha iyi olmaya başladı. lige %80 hazırlar diyebiliriz.
beşiktaşın 30 dk içerisinde biraz daha etkin gözüktüğü karşılaşma.direkten dönen topumuz ve kaçırdığımız pozisyonlarımız var. ayrıca porto ceza sahası dışından binlerce serbest vuruş kullandı herkes kayıyo lan ne iş.