maçtan bir süre geçtikten sonra da üzerine bir şeyler yazılası maçtır.
bu maç biz izmirliler için önemlidir. lakin tribünü takip etmeyen insanlar için ne yazık ki bu derbi havada kalmaktadır. hatta bugün göztepe - karşıyaka maçı var dediğimizde birçok insan boşver gel büyük parka gidip içelim demektedir. izmirli birçok insan bile bunu yapabilmektedir yani. bazen düşünüyorum da, sadece biz mi gözümüzde büyütüyoruz bu maçı diye...
lakin değil be kardeşim. birincisi bulunduğumuz ligden kaybediyoruz. bank asya'yı kim takip eder?
el classico dediğimiz şeyi takip etme nedenimiz de bu iki takımın çok iyi durumda olması değil mi?
neden inter - ac milan maçı bu kadar takip edilmiyor yani?
demek ki her şey lig ve kalite ile alakalıymış.
tribündeki kalite ne yazık ki siklenmiyor. o yüzden göztepe'nin 35. dakika şovu da hak ettiği değeri göremedi ne yazık. karşıyaka'dan da bir karşı atak beklerdim lakin ne yazık pek hazırlanmamışlar. yani elle hazırlanan pankart candır ama hiçbir zaman coşturucu değildirbe kardeşim.
umarım bir gün tüm türkiye bu maç hakkında konuşur ve üç büyükler diye bahsedilen kulüpler bu haldeyken iki takımda kısa sürede süper lig de kafaya oynar. işte o zaman gerçek derbinin keyfini herkes alır.
rengi her ne olursa olsun, bu derbide elini taşın altına sokmuş herkese sonsuz teşekkürler, umarım birbirimizi bu denli rahatsız ettikten sonra daha iyiye gidebiliriz.
karşıyakalıların alışagelmiş galibiyetlerinden biri ile sonuçlanmış maç. ancak ne var ki yenilen taraf durup durup 35. dakikada yakılan birkaç meşale ile maça damga vurduklarını beyan etmektedirler. işte izmir futbolunda geride kalanlar bu sebeptendir. futbol sahada oynanır, tribünde kutlanır. sonra neden amatöre düştük vs.
--spoiler--
gelin olmuş gidiyorsun, meşale yakmış övünüyorsun.
--spoiler--
bu maçta olay çıkmış ve bunu haber yapmışlar ya saşıyorum. ancak pazar gününün tatil olması kadar garip olan bir eylem artık bu derbilerde olay çıkması. hiç kimse garipsemiyor. dileğimiz ise şiddetin yeşil sahalardan uzaklaşması.
sosyal mesajımı da verdim. artık gönül rahatlığıyla uyuyabilirim sözlük.
20-25 sene önce efsane bir maç oynamıştı bu iki takım. 2.lig izlenme rekoru kırılmıştı o maçta.
kayda geçen rakamlara göre 60.000 ama biletsiz girenlerle, aslında o rakamın en az 80.000 olduğunu hepimiz bilyoruz.
*
o efsane maçta 80.000 göztepeli veya 80.000 karşıyakalı yoktu stadta. yani yarıyarıyaydı.
dünkü maçta olduğu gibi konuk ekibe 2.500 bilet ayrılmamıştı.
dünkü maçta da boş tribünlerin olma sebebi de budur. eğer rakip takıma daha çok bilet ayrılsaydı,
böyle olunca karşıyakalılar daha çok gelirdi maça.
*
tabi bunların olabilmesi için tribünlerin sahaya yabancı cisim atan,
saha dışında organize olarak kavgalar edenlerden temizlenmesi gerekiyor.
böyle adamların sahalara alınmaması gerekiyor.
*
inanıyorum ki o zaman her göztepe-karşıyaka maçı dopdolu tribünlere karşı oynanacak.
bunların dışında söyleyebileceğim; umarım iki takım da süper lige bir an evvel çıkar.
maalesef takım tutmanın rakip takımın taraftarına ana avrat küfür etmek derecesine ulaştığını gösteren maç oldu bize. bu ezeli rekabeti taraftarlar olarak bu şekilde sürdürecekseniz mümkünse süper lige hiç çıkmayın. bir arkadaşınız sırf rakip takımı tutuyor diye ailesinin suçu nedir? tezahüratınız onlara küfür etmek mi? allah aşkına oluyor mu bu böyle? sevdiğimiz renklerden, takımlardan da tiksindirdiniz ya helal olsun.
göztepe'nin tribün şovu ile anılacak derbidir. kimse boş muhabbet yapmasın. sahadaki skor eğer farklı değilse hiçbir zaman hatırlanmaz. ama romavari kale arkası tribününü türkiye'de kimse unutmaz. buna karşın rakibin defalarca omuz omuza yapması bir başka komedidir. tezahürat kısırlığı çeken rakibimizin kısa sürede bu dertten kurtulmalarını diliyoruz.
karşıyaka'yı tebrik ettiğim ancak bizim oyun üstünlüğünü kabul etmeleri gereken maçtır. bu arada maçı falan geçtim zaten sinirliyim o ayrı mesele ama söylemek istediğim bambaşka bişey var.
dersimiz: tribün
sorumuz: bu denyolar nereye bakıyor?
saat 14.30 dan itibaren kale arkası tribününde yerimi almış birisi olaraktan gözlemlerim, yorumlarım şöyledir.
öncelikle şunu belirteyim stada gidiş yolunda ve gişelerdeki kuyrukta meşaleler yakıldı yani kimsenin götüne meşale soktuğu falan olmadı. göztepe taraftarına ayrılan 2500 biletin 2500ü de tükendi, bir çok kişi sahte biletlerle girdi, bir çok kişide balkondan bilet atıp bileti olmayanların girmesine yardımcı oldu. yani demek istediğim o ki 2500 kişiden fazlaydı göztepe taraftarı. maç başlamadan 5 dakika önce bir göztepe taraftarı elinde bayrakla sahaya girmek isterken polis tarafından engellendi.
sahada oynanan oyunda top hakimeti göztepe'de gibi gözüksede daha sağlam duran taraf karşıyaka takımıydı, haklı bir galibiyet aldılar diyebiliriz.
35. dakikadan 42 43. dakikalara kadar sahayı göremedim, yoğun sis çökmüştü her yere orada polisin üzerine denk gelen meşaleler yüzünden polisin göztepe taraftarına ilk kıllığı başlamış oldu.
karşıyaka tribünleri beklediğimiz gibi dolmadı. açık yarı yarıyaydı, kapalının sağ tarafı komple dolmuştu sol tarafı da yarı yarıyaydı, skorbord kale arkası tribünü ise hiç açmamışlardı. tribünlerde trabzonspor, karagümrükspor atkıları dikkatimi çekti. 18.000 bilet satılmış ki 2500 tanesi göztepe'ye verilen biletlerde dahil. ilk devrede oynanan maçta göztepe'nin sattığı bilet 23.000 taneydi. bu da tribün konusunda göztepe'nin üstünlüğünü gösteren bir olaydır. kimse hede hödö demesin, resmi rakamlar konuşuyor.
maçın son düdüğüyle beraber, göztepe taraftarları bütün koltukları sökerek polisin üzerine fırlattı, hatta bir köftecinin tezgahını polise atıldı, polis sadece küfür etmek ve atılan koltukları geriye atmakla karşılık verdi, herhangi bir müdahalede bulunmadı.
karşıyaka taraftarı stadı terkettikten sonra, göztepe taraftarları koltukları yaktı, itfaiye geldi, gitti sonra bir daha geldi, kale arkasında koltuk kalmadı belki çok büyük cezalar gelecektir.
tam iki buçuk saat stadta tutulduk, kapılar açıldıgında saat 23.45 ti tam 9 saat kale arkası tribünlerindeydik. bu da organizasyonun büyük bir ayıbıdır.
emniyetin ayıbına gelirsek, dışarı çıktığımız esnada orantısız kuvvet uygulandı, resmen çevik kuvvet ordusu bizi sahanın giriş, çıkış kapısında bekliyordu. koridor yapan polislerin arasından geçerek çıkmak durumundaydık ve tekme, ve cop kullanıldı. polis resmen kin tutmuş. bu da belgesi.
maç çıkışında halkapınar istasyonu yakınlarında 3-4 tane karşıyaka taraftarıyla denk gelen göztepe taraftarı karşıyaka taraftarına saldırdı, polis yine biber gazı ve copla müdahale etti, karşıyaka taraftarına hiç bir şey yapmaması ise benim gözümden kaçmadı.
şu ana kadar 125 göztepe gözaltına alınmış. 2 polis, 2 göztepe taraftarı yaralanmış.
enteresan bir derbi oldu, sahada kazanan karşıyaka'ydı fakat tribünde kazanan kesinlikle göztepe'ydi. saha tribünlere yakın olsa bu maç kesin tatil edilirdi.
'göztepe artık sahada değil, tribündedir.' tezini doğrulayan maçtır.
ben ki büyük bir beşiktaş taraftarı olarak bu maçı izlemeye, o tribündeki heyecanı bir göztepe sempatizanı olarak yaşamaya gittim.
maçtan önce forumlarda, facebookta ve diğer tüm internet sitelerinde atıp tutan karşıyaka taraftarı neredeydi? yok efendim stada giremeyecekler, yok geceden yoklamaya gideceğiz, asacağız, yok keseceğiz. bir ton zırvalar uyduran karşıyaka taraftarı için söylenecek tek cümle saha dışındaki hezimetleri olmuştur.
futbol asla sadece futbol değildir. tribün ruhu taşıyan herkes de bunu böyle bilir. maç öncesi mevzu yapan göztepeydi ve mevzunun noktasını koyan yine göztepeydi. öğlen saat 14.30 gibi 7-8 tane liseli sayılabilecek yaşta göztepe taraftarını kovalamaları sonucu, karakola sığınan çocukların fotoğraflarını çekip ve fotoğrafların altına kaçtılar diye manşetler atıp internete koymaktan öteye gidememiştir karşıyaka taraftarı.
maç saatine yakın bir zamanda ise 40 yaşlarda ağır abi ayakları yapıp elinde çocuğuyla göztepe taraftarlarına doğru yürüyen bir karşıyaka taraftarı vardı ki akıllara zarar. yanındaki çocuğuna güvenip artislik yapan ağır abi bir temiz dayak yemiştir ve çocuğuda bu dayaktan nasibini almıştır. bu olayın duyulmasıyla yaklaşık 40-50 kadar sayıda karşıyaka taraftarı olay yerine gelmek üzereyken sokak aralarından çıkan göztepe taraftarı o 40-50 kişinin canını da fena yakmıştır. türk polisi izlemekle yetinmiştir tüm olanları. maça giremeyen ve saat 23.30'a kadar geceyi farklı karakollarda geçiren tam 153 göztepe taraftarı vardır bu akşam. 100. yılına böylesine bir derbi rezaleti yaşatan karşıyaka taraftarı, yine bildiğimiz kolpa çarşıdır.
"saat 19.00 ile 20.45 arası göztepe a.ş. yi gören oldu mu?" denilesi maçtır. maçtan sonra gördüğüm bu swf ise beni yerlere yatırmıştır. http://inciswf.com/390inciy6134103.swf
ilk yarı rüzgarın karşıyaka kalesine estiği fakat göztepe' nin bunu değerlendiremediği maçtır. rüzgar durmaz ya da yön değiştirmezse karşıyaka ikinci golü rahatlıkla bulacaktır.