- hangi takımlısınız?
+ galatasaray efendim.
- maçları takip ediyor musunuz?
+ valla ablacım maç başlamadan önce kadrolara bakıyorum ayhan, barış, mustafa sarp triosundan en az ikisi oynuyorsa direk kapatıyorum televizyonu.
- ya üçü birden oynuyorsa?
+ o zaman rakımı mezelerimi hazırlayıp geçiyorum tv'nin karşısına acıların en büyüğü yemin ediyorum. dertleniyorum, efkarlanıyorum.
üzerinde sarı kırmızı forma olan adamlar ile üzerinde yeşil beyaz forma olan adamların al gülüm ver gülüm orta sahadan uzattım yakala gülümlü iki perdelik trajedisi. futbol üzerine konuşulacak bir şey bulamıyorum. bir galatasaraylı olarak ( bir çok galatasaraylı gibi) maç izlemeyi bırakmıştım. izlemez olaydım lan. 90 dakikalık karın, diş, migren ağrısı. ayhan ın atılmasından sonra biraz ümitlensekte ikinci yarıdaki pas idmanını görünce bütün ümitlerimizi kaybettik haliyle.
arada eğlenceli görüntüler vardı. lazer tutan arkadaşın kamufulaj çabaları gibi. ayhanlı, barışlı, ufuklu, sarplı cümleler kurmak yersiz. bu takım üzerinde insiyatif sahibi arkadaşlara hatırlatmak isteriz ki floryanın iki kapısı vardır. üzerinde "exit" yazan kapıyı bulamamış olsalar ki hala içerideler. a.ş. ler birleşti cart, stad yaptırdık curt türünden cümleleri boşuna kurmayın. sportif yöndeki başarızılığınızı örtemezsiniz. eliniz balçık bulaşığı ile uğraşıyorsunuz hala. gölgeniz boyunuzdan uzun farkındamısınız.
lig'in en güçlü şampiyonluk adayı bursaspor ile lig'e renk katan istanbul takımı galatasaray'ın mücadelesiydi.
öncelikle demiştim, oldu.
sistemi olmayan bir takım, isteği olmayan futbolcular ve beceri bulunmayan teknik adamla bursaspor'u yenmeye geliyoruz diyen kişinin futbol bilgisini sorgularım arkadaş.
bırakın sağa sola çamur atmayı, düştüğünüz halin farkına varın. yok el var yok ofsayt. göt soğutma çalışması sadece. bursaspor kedinin fare ile oynadığı gibi oynadı. üstelik takımda sercan gibi insua gibi topçularını yedek bekletirken. darısı fenere, jimsantiğe..
araba parası kadar yatıracak param yoktu* ama çok sağolsun bana bir play station 3 (400 euro yatırıp 880 euro kazandım) kazandırmış maçtır.
umarım yazdığıma güvenip timsahlarımıza o orandan tek maçlık bahis yapan olmuş ve cebini bir şekilde doldurmuştur. skor tahminim yanlıştı belki, (skor bahisi oynayanlardan özür diliyorum gerçekten, o tarz bahisleri tutturmak zor. skoru da bursamızın kesin kazanacağını empoze etmeye çalıştığımdan verdim yoksa çok güvendiğim skorlar değildi) ama maçın böyle biteceği haftalar öncesinden belliydi.
1-2 saat içerisinde sony bayisine gideceğim. teşekkürler bursam. teşekkürler koca timsahlar, şanlı yiğitler. yeşillerim.. god of war 3 oynarken hep sizi anacağım.
edit: bir kaç çapsız yalan söylüyorsun temalı mesaj attı. biz de kanıtlayalım.
edit2: bu kendi tarafımdan yazılan bir yasal edit. türkiye sınırları içerisinde yaşıyorsanız iddaa dışında hiçbir kuruluştan bahis oynamayınız aksi takdirde tck'ya göre cezalandırılırsınız. ben yurtdışında yaşıyorum ve çifte vatandaşlığım var. bu giri online illegal bahise özendirici amaçla yazılmamıştır.
bahis oynamayın. oynayacaksanız da yasal yollardan yapın.
bursaspor un zorlanmadan kazandığı karşılaşmadır. ben tribünde zevk almadım oynanan futboldan, galatasaray ın kalitesiz futboluna bursaspor da uydu ve zevksiz bir maç oldu, gecenin tek güzel yanı alınan 3 puan ve bursaspor tribünlerindeki coşkuydu.
aslında pek analiz yapmayı gerektirecek bir maç olmadı. hagi geldiğinden beri yaptığı hataları yaptı, galatasaray kaybetti. ilk golün ofsayt olması, ya da ne bileyim ufuk ceylan'ın benim kurtarabileceğim topu içeri alması falan mazeret değil. onlar girmese başkası girecekti çok bariz belliydi. ivankov kurtarış yapmadı şu maçta, neyin savunmasını yapabilirim ki? ama yine de teker teker yazmak lazım, belki gözden kaçan bir ayrıntı vardır.
ufuk ceylan: olmasa da olur. kalecisiz oynasaydık, ya da sabri falan oynasaydı kalede, 4 tane falan yerdik en fazla.
servet çetin: mücadelesini etti, ama takım bu sistemle oynadığı zaman onun da yapacak bir şeyi kalmıyor. bir geçmez iki geçmez, ama üçüncü geçiyor işte.
hakan balta: stoperde kesinlikle bekte oynadığından daha faydalı. ama neill gelince yine sola çekecek kendisini dahi hagi.
sabri sarıoğlu: serkan kurtuluş varken bekte değil kanatta oynatılmassı gerektiğini düşünüyorum. ama süper yıldızımız emre çolak'ı oynatabilmek için kendisini beke çekti dahi hagi. etkisiz kaldı.
emiliano insua: sezon sonunda kalmak isteyeceğini hiç sanmıyorum ama bir şekilde ikna edilmeli ve sözleşme imzalatılmalı. dahi hagi kendisini oynatmasa da dahi hagi'nin kovulması gibi hayırlı bir durumda onun yerine kim gelirse gelsin ilk 11'in değişmez elemanı olur.
barış özbek: yedeği mustafa sarp olduğu için çıkışı orta sahayı bursaspor'a emanet etmemiz anlamına geliyordu, öyle de oldu. bizi bu adama bile muhtaç eden yöneticilerin kulaklarını çınlatıyoruz mütemadiyen.
ayhan akman: 34 yaşında iyi bir yedek olması gerekirken doğru düzgün bir kadro kuramayan adnanlar yüzünden her maç 90 dakika koşup orta sahayı tek başına tutuyor bu adam. çirkefliğine de, kırmızı kartına da, bağırıp çağırmasına da eyvallah. keşke herkes bu adam gibi mücadele etse.
juan culio: koşuyo mücadele ediyor, çalım atıyor, pas atıyor, elinden geleni yapmaya çalışıyor. ama yanında emre çolak, mustafa sarp gibi adamlar olunca, dahi hagi ona ayak uydurabilecek tek kişi olan kazım'ı da iki kulenin arasına dikip top şişirttiği için faydası olmuyor haliyle.
yekta kurtuluş: dahi hagi kendisini ikinci forvet gibi kullanmak istiyor ama kazım'ı ceza sahasının önüne dikip yekta'yı orta sahaya koyuyor. tabi savunma apması lazım barcelona'yla oynuyoruz ya. kaliteli futbolcu.
kazım kazım: forvet arkası ya da 4-3-3'ün sağ açığı oynaması gerekirken dahi hagi tarafından tek forvet oynatılıyor, haliyle bir şey yapamıyor. sen yok musun hagi.
----
mustafa sarp: kendisini futbola yönlendirenlere çok ağır laflar hazırladım.
bogdan stancu: kadroda kazım'la önlü arkalı oynayabilecek kalitedeki tek adam olmasına rağmen kendisi dahi hagi tarafından emre çolak'ın yedeği olarak kullanılıyor. iyi futbolcu.
aydın yılmaz: patlama yapacak diye beklerken galatasaray'da jübile yapacak diye korkuyorum. kendisini ikinci lige gönderemediğimiz için biz takım olarak ikinci lige gidicez sanırım.
ve:
gheorghe hagi: teknik direktörlüğü hakkında bir şeyler yazmak istiyorum ama öyle bir vasfı olmadığından yazacak bir şey bulamıyorum. zvjezdan misimovic'e yaptıkları kendisinin kalitesini zaten belli etmektedir. keşke hep galatasaray'ın futbolcusu olarak kalsaydın be. dışardan gelenlerin içinde senden daha çok kimseyi sevmedik biz.
kadro'yu gördüğümde yenileceğimizi anladığım maç. zaten oradan belliydi ne olacağı. as takımızın neredeyse yarısı yoktu arkadaşlar. bu kadar galeyana gelmemek lazım. bu maçta en çok şaşırtan şey ufuk'un orta saha'dan gol yemesiydi. ama o da her kalecinin başına gelebilecek bir şeydi.
benim anlamadığım iki şey var ;
1:) hagi niye uzun zamandır gol atamayan, çünkü uzun zamandır golcüsü olmayan takım'da stancu'yu değil de emre çolağı oynatıyor ilk 11'de?
2:)neden insanlar böyle bir kadro'nun (yerlerde sürünüyor kalitesi) bursaspor'a deplasmanda yenilmesine şaşırıyor? orta sahanda mustafa sarp ve ayhan akmanla oynuyorsan (yıllardır) ve bir tane bile iyi oyun kurucun ve ön liberon yoksa, misimovic paf takımında oynuyorsa .... bu yenilgi ve silik futbol normaldir.
edit : ha ofsaytı ve eli es geçen hakem bozuntusuna hiç değinmek istemem. küfretmeyeyim şimdi.
edit : ha bir de keita vardı. hani ligin açık ara en iyi sağ açığı, sol bekleri ağlatan adam. ne oldu ona?
les adnansları istifaya çağırdığım maçtır.
Gelin sizinle tibet'e gidelim. 7 yıl meditasyon yapıp, Nirvana'ya ulaşalım. Kurutulmuş karınca yiyelim. Bok yiyelim. ama gidin artık. valla bende gelicem!! lütfen yaaa!!!
galatasaray ın galip geleceğini düşündüğüm maçtı. ilk 15-20 dk oldu olacak diye beklerken hakem abinin ofsaytı görmemesi ve ufuk un şukela hatası sayesinde mağlup duruma düştük. hadi toplarsınız siz derken ikinci leo franco faciasıyla tüm bağlar kopmuş, oyuncular bitsede gitsek havasında oynamışlardır. tâki ayhan-ulan yaş 34, ayhan ismi bile eski türk filimlerinde kaldı- adlı tarihi k.eser hakemin hırsınında katkısıyla ikinci sarıyla erken gitme vizesini alana kadar... bu bölümden sonra takımımız "yusuf yusuf" taktiğiyle oyunu bitirmeye çalışmıştır.
yüreğim acıdı, ama çook ta sevindim. Bursaspor'un galibiyete ihtiyacı vardı.
maçı izleyemedim zaten de, yürek dayanmaz çünkü. maraton da izlediğim kadarıyla, Miller'ın golünde ofsayt ve el var. Ama hakemin görmesi imkansız. Önü kalabalık çünkü.
wederson un golü zaten bi olay. ufuğun yapmaması gerek bir hataydı.
ayhanın ayrı, sarp ın ayrı, özbek in ayrı ayrı belasını verecek allah.
..
her halükarda, arda sız , baros suz, kewell sız, neill sız, lorik'siz aslan, bu kadrosuyla Güçlü istikralı bursasporumla sabaha kadar oynasa, yenemez. miller o golü atmasa diğerini atardı zaten.
türkiye kalecilerin suçu yok. adamlar 25 yaşında geldiklerinde iki maç üst üste forma giymemiş oluyorlar. yetenek başka şey tecrübe başka şey. on yedi yaşında forma versek üç maç yakarlar takımı sonra casıllas ya da valdez olup çıkarlar.
ayhan akman, mustafa sarp bırak artık, hacca git.
kazımı kim aldıysa aptal sanırım kendisi.
yeni transfer sol ayaklı olan lütfen frikik atmasın.
bu sezon geçti, gençlere tecrübe kazandırsalar.
son birkaç sene, galatasaray yazısı yazmaya çalışan ben ve benim gibiler için işkenceden de öte bir hal aldı.
şahsen, yazılarımın sonunu getirebilmek için her türlü yola başvurur oldum(başlamak ne kadar zor, ona girmiyorum bile.) sarkastik mi olsam, agresyon dozajı yüksek bir kalem mi olsam, silgisiz mi yazsam, konsept mi yaratsam, hepsini denedim, yemin ederim.
sarı ile kırmızının hiç olmadığı kadar uyumsuzlaştığı şu günlerin en sonuncusunda da, bari david bowie konsepti yapayım dedim. aklıma birçok fikir de gelmedi değil hani; marsta yaşam diye bir başlık takar, altına da galatasarayın ölen futboluna refere ederek- rockn roll i̇ntiharı başını iliştiririm falan dedim.
hepsinden geçip, galatasaraylı bazı futbolculara lady in red şarkısını söylemeyi bile düşündüm.
sonra aklıma cesur yürek, demirdöküm kafa, şırınga dokunuşu, uranyum ayak, elastik bacak gibi über lakapları uygun gördüğümüz insanlar, sonrasında da onların yaptıkları geldi.
öyle ya, cesur yüreğimiz bırakın cesur olmayı, korkak olmayı bile on futbolcusunu kendi ceza sahasına üstüste yığarak becerememişti birkaç sene önce. en büyük galatasaraylı kaptan arda turan hepimizden daha çok taraftar olduğunu kanıtlamak için tribünden ayrılmaz oldu mesela. futbolculuk zamanında, takımını rakip sahaya takla bile atarak taşıyan hagi, şimdi mağlup duruma düşse bile geriye doğru atıyor taklalarını, en acı örnekle söylemek gerekirse.
bunlardan da vazgeçip, müzik konsepti olayına döneyim en iyisi dedim. the who, atmışlarda the kids are allright derken, the offspring ise doksanlarda the kids arent allright diyordu mesela. bak buradan çok güzel malzeme çıkardı ama o sırada leonard cohenden im your man dinlediğimi farkettim. o yüzden bundan da vazgeçtim.
vazgeçtim işte. galatasarayda bir anlam aramaktan vazgeçtim. ayhan kırmızı kart görmek için, mustafa sarp geriye oynamak için, ufuk elli metreden gol yemek için bu kadar uğraşırken ekranımı kapattım, müziği açtım. bundan sonra eğlenceli yazılar okumak isterseniz, adresiniz benim; tabii siz de ekranınızı kapatacak cesareti gösterebilirseniz.
(bkz: #10641582)öngördüğümüz şekilde bursaspor'un kazanıp yarınki maçı beklemeye başladığı maç.
buralarda cimbom kazanır diye entry yazanlar çoktan silmeye başlamış olmalı...olsun.
neticede onlar da insan.
tıpkı maç 0-0 giderken tribünlerde meşale yakan bir avuç gassaray'lı zevat gibi...
meşaleleri yaktılar ama ardından gol yeyip sus pus oldular. görülmeye değer bir enstantaneydi.
maça gelince.
tek ihtimalli bir maçtı zaten. kadro kalitesi olarak da bursaspor daha üstündü galatasaray'dan.
hal böyle olunca bir de hava şartlarını sikine takmayan bursa seyircisinin de desteği ile maçı net bir skorla kazanmak güç olmadı bursaspor için...
bursaspor bu şaka olmaz.
kimine timsah yürüyüşü yaptırır, kimine meşale yaktırır. bakalım daha neler göreceğiz...
şampiyon ekip şampiyon taraftarıyla bütünleşerek 3 puan almıştır efendim.
hayırlı uğurlu olsun. şahsım için haftaya oynayacağımız sivas maçı kadar önem verdiğim bir maçtı, geçti gitti...bu arada kenny miller ilk golünü attı, güzel mücadele etti, önümüzdeki günlerde çok daha iyi şeyler olacak.
bekleyin,
takip edin,
sene sonunda da alkışlayın ulan...
--spoiler--
"teslim aldık istanbul'u,
gözün aydın anadolu..."
--spoiler--