öncesinde 2 kişiden 1'inin oyunu alan bir partinin, bugün 2 buçuk kişiden 1'inin oyunu aldı diye başarısızlıkla suçlandığı ilginç bir seçim olmuştur. öncelikle "akp kaybetti", "onları sandığa gömdük!" gibi yorumlar gerçekten komik gelmektedir. yüzde 40 oy almış bir parti kaybettiyse, diğer partiler ne oldu? diye sorarım.
benim için sonuçlara damgasını vuran olay, erdoğan'ın dün geceki konuşmasındaki haliydi. umduğunu bulamamış, gardı düşmüş, zavallı hallerine, mimiklerine içim acıdı açıkcası. demek ki neymiş, halk medyayla uğraşmana, verip veriştirmene kızıyormuş. demek ki neymiş, milyonların güvendiği türk ordusuyla fazla uğraşmayacakmışsın. demek ki neymiş, ekonomik kriz teğet geçmemiş. demek ki neymiş, öz güven sahibi olacakmışsın, ama kibirli olmayacak, etrafa saldırmayacakmışsın.
halk akp'nin oy oranını yüzde 39'a düşürerek sarı kartı göstermiştir. mesajı aldılarsa sorun yok. ama bu gidişat sürerse kırmızı geliyor valla.
zira son yapılan genel seçimlerde engellenen bir cumhurbaşkanlığı süreci ve bir muhtıra vardı.verilen oyların "parlatıcı kısmı" bu düşünceden kazanılmıştı.
ayrıca 2004 yerel seçimleriyle karşılaştırıldığında ortada 1-2 puanlık bir kayıp var.
hala akp'nin oyları chp ve mhp'nin toplamına eşit ya da fazla.hala alınan belediye sayıları chp,mhp,dsp,dtp ve sp toplamından fazla.
yumrukmuş...
unutmadan , kuyruğuna basılmış aydın doğan medyası ve ergenekonun geri kalıp da dışarıda çalışmalarına devam eden kısmının çabalarıyla bir erken seçim olursa asıl yumruğu Türkiye yiyecektir o ayrı...
şeklinde gerçekleşmiştir. akp'nin 8 puana yakın bir kaybı var. genel seçimler için düşünüldüğünde saadet partisindeki yükseliş trendi akp oylarını birkaç puan daha aşağı çekecek ve muhtemelen akp oylarını %30-%35 seviyelerinde göreceğiz.
akp'nin belediyecelik yetisi esas alınarak oylanan ve bu şekilde seçmen beğenisi oluşturan bir yapısı olduğunu inkar edemeyiz. akp'nin belediyelerde çözülmesi -bu saatten sonra muhtemelen erken- genel seçimlerde birkaç puan daha çözülmesini işaret ediyor. çok yerde eriyerek kazandılar. bu seçim akp için tam bir yumruk oldu.
chp beklenen oyunu almıştır. kemal kılıçdaroğlu'nu ankara'da kullanarak bir belediye kazanabilirdi. sanırım belediye kazanmaktan ziyade oy sayısına oynadılar. kıyı şeritlerinde sarsılmaz konumda olduklarını gösterdiler. öcüler, şeriatçılar, bizi recmedecekler çizgisinden kayıp yolsuzluklar üzerine siyaset yapmanın semeresini gördü chp. her ne kadar aman aman patlama yapmasa da chp seçimden morali bozuk olarak ayrılmamıştır.
mhp kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyor. iyice merkeze oturmaya başladılar. türkeş zamanlarında 5-8 puanların partisi olan mhp şimdi her durumda kendisini barajın üstüne atacak kabiliyete sahip olduğunu gösterdi. denilebilir ki ülkücüler %7-%8 olan kemik oylarını %10'a %11'e çıkardılar.
birkaç söz de numan kurtulmuş'a...tayyip erdoğan'ın başına ciddi derecede dert olacak gibi bu profesör.
bu seçimlerde başarısız olarak adledilen ak partinin yüzde 40'lara dayanan bir oy potansiyeli var. dikkatinizi çekerim bu oran başarısız bir partinin aldığı oy oranıdır. fikret bila, trt'deki seçim programında diyor ki chp, sonuçlardan tatmin olmuştur. sayın bila'yı anlamak gerçekten zor. bir ana muhalefet partisi bir kriz ortamında yapılan seçimlerde böyle bir oy oranı alıyorsa bu nasıl bir başarı olabiliyor? ak parti iki dönemdir iktidarda, sen yaptığın/yapabildigin muhalefetle kayanın ancak tozunu alabilmişsin ve bunu bir başarı olarak görüyorsun.
bu şunu gösterir: artık istisnasız herkes ak partinin büyüklüğünü kabul ediyor. ve bu kaçınılmaz gerçek karşısında alınabilecek en ufak başarı zafer anlamına geliyor.
bir düşünün medyanın büyük desteğini arkasına almış, aylardır arkasında bir fırtına bir gazla seçime sokulan kılıçdaroğlu, kadir topbaş'ın yüzde 5 gerisinde kalıyor ve henüz seçim akşamı ben zaten yüzde 40'ı hedefliyordum gibi bir açıklama yapma gereği duyuyor. yani ben zaten kazanamayacağımı biliyordum, yenildik ama ezilmedik demeye getiriyor. şimdi kaybeden kim oluyor? koltuğa oturacak olan topbaş mı? yoksa bundan sonrası ne olacağı belirsiz kılıçdaroğlu mu?
can dündar seçim yazısında; "Milliyetçiler, TRT Şeş'e kızıp MHP'yi seçerken, Kürtler, TRT Şeş'i izleyip DTP'yi seçti.
Güneydoğu, sorununun ekonomik değil, siyasi olduğunu anlattı. Türkiye'nin 4. partisi yaptığı DTP'yi Kürt sorununun muhatabı olarak gösterdi. Seçmen 'Sadaka istemem, kalsın' dedi." demiş. şimdi can dündar gibi bir gazetecinin böyle bir açmaza girmesi gerçekten kayda değer. dündar, ak parti yanlış ata oynadı demek istiyor. yani ak parti yıllardır alıştığımız bir politika güdecek ve kendi tabanını korumak için politika geliştirecekti. yani yapması gereken buydu. ne diye kürt sorununa el atıyor diyor.
ak parti'nin doğuda gerçekleştirdiği çalışmalar takdire şayandır. ister kabul edin, ister etmeyin. ak parti iki dönemdir iktidar partisidir. ve türkiye'nin yıllardır içinden çıkamadığı kürt meselesine çözümler üretmesi neden insanları rahatsız ediyor? bunu anlamak güç. bu ülkenin diğer iki büyük partisi chp ve mhp doğu illerine adeta sırtını sönmüş, miting yapma gereği bile duymamışlar. iki türlü kaybetmek vardır. kaybedersin kılıçdaroğlu gibi ben zaten falan fistan dersin herkes onu bile başarı olarak görür, kaybetmek vardır kazanmak için sonuna kadar çalışırsın kaybedersin herkes bunu sürpriz olarak görür, hayal kırıklığı olarak görür. çünkü herkes senin kazanacağından o kadar emindir ki. en azından kılıçdaroğlu ve avanesi gibi seçim yenilgisini ışıkların kesilmesine, suların akmamasına bağlamazsın.
full objektif, aklıma ilk hangi parti geldiyse onu yazıyorum.
chp: oyları, öz chp oylarından ve akp'yi her ne koşulda olursa olsun istemeyen seçmenlerden oluşmakta. aldığı %23.21'lik oyun ancak yüzde 12-13'ü kendilerine ait. gerisi dışardan gelme oylar. bu oy oranı, chp'nin halkın %23'ü tarafından desteklendiği veya chp'nin oylarını yükselttiği anlamına gelmez. ancak, istanbul'da birçok ilçeyi aldılar. genede helal olsun. izmir'i almalıra seviniyorlar, anlamak mümkün değil. adamlar, bütün sol oyları toplayacakları yerine %24 oy almışlar utanmasalar halay çekecekler. ulan, sen chp kimliğinden çıkıp, anti-akp olmuşsun haberin yok. akp bittiği gün chp'de bitecekçünkü varlığı akp'ye endekslenmiş durumda. akp olmasa, deniz baykal o kadar oyu alabilecek mi? koskoca hayır. deniz baykal'ın ellerine sağlık. (bkz: mustafa sarıgül)
mhp: chp diyince, insanın aklında türban karşıtlığı, kör bir şekilde laiklik savunuculuğu geliyor. akp denilince akla, bir türlü kapanmayan yolsuzluklar, eşe dosta sağlanan rantlar geliyor. ha birde unutmadan, tabiki buzdolabı.( bu arada tunceli'yi can-ı gönülden tebrik ediyorum. aldılar buzdolabını, vermediler oyu. hepsinin ellerinden öpüyorum.). ancak, mhp denilince akla hiçbirşey gelmiyor. partinin ne bir vizyonu ne de, bir açılımı var. unutmayınız, bu parti bize soğuk savaşın ikramı. devlet bahçeli denilince, şahsen aklıma gelen tek şey kısık sesiyle avaz avaz bağıran bir adam. mhp denilince aklıma gelen tek şey ise mhp. gereğinden fazla oy aldılar. laf,laf,laf,laf,laf,laf.....
dsp: kadınların sevdiği, bir boka yaramayan centilmen ve kibar parti. burada, dışardan devşirme olsada, mustafa sarıgül ve yılmaz büyükerşen'i ayırıyorum. zeki sezer'i kutlamamak elde değil. adam, diğer partilere resmen seviye dersi verdi. ama acı gerçek: sıfır icraat. insan, "niye dsp'ye oy vereyim?" diye kendi kendine soru sorunca bir cevap bulamıyor. keşke bulabilseler. çok çok çok acı bir gerçek daha: dürüst olmak yetersiz.
sp: tek kelimeyle seçimin yıldızı. chp çarçaflılara rozet taktığı gibi, bunlarda mitinglerinde rap'çi çıkardılar. sakalsız bir başkan. akıllıca konuşan bir adam imajı. adamlar resmen, akp'nin oylarını çaldılar. tam bir sürpriz. alkış alkış.
bbp: (bkz: ruhuna el fatiha) sivas'ı kazandılar. bence yeterde artar bile. başkanlarını hakkaten boktan bir kazada kaybettiler. ama yılmadılar, seçimden çekilmediler. bence sivas'ta iyi iş çıkarırlarsa, gelecek yerel seçimlerde daha iyi olacaklar.
recep tayyip erdoğan: akp demiyorum. recep tayyip erdoğan, an itibari ile tek adam olmanın hesabını veriyor. ama bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. eğer bir parti %39 oy aldığı için eleştiriliyorsa, bu partiyi göz ardı edemezsiniz. birçok belediyeyi kaybettiler. şahsen iyide oldu. akp yıllarca, diğer partilere cevap verme gereği duymayan, ben işime bakarım havasındaydı. bu havayı kaybettiler ve, durmadan koca karı gibi diğer partilere cevap yetiştirdi. yani bir bakıma diğer partilerin ekmeğine yağ sürdü. sen koskoca tek partili bir hükümette başbakansın, hala taş devrinden kalma zihniyetle haraket ediliyor. bu hava devam ederse, daha çooooooook oy kaybeder. ama büyük ihtimal, genel seçimde gene tek başına iktidar. tabi bu sefer buzdolabı dağıtmazsa. insanları aptal yerine koymanın bedeli bu sefer az ödediler, bir dahaki sefer çok daha ağır öderler.
akp'nin kötü adaylarından dolayı oy kaybına uğradığı yerel seçim. muhalefet aha düşüş başladı ilk seçimlerde tamamen gider diye düşünüyorsa da genel seçimlerde milletin yarısı yine akp diyecektir büyük ihtimalle.
ne kadar aptal bir ülkedir ki;
kriz var diye yerel seçimlerde muhalefet bundan nemalanmaktadır.
yerel seçim kardeşim bu yapılan.. partiler önemli değil..adaylar önemli..senin kafanın içindeki düşünceler örümcek ağlarıyla kaplı ama haberin yok..kerhanedeki hayat kadını kadar ruhsuz ve inatçısın..
ve bazı şehirler var ki; s.ksen tabanı olduğu partiyi değiştirmesi mümkün değil..
izmir,konya,eskişehir..
yazıklaaaarr olsun..
kişi başına düşen balık tüketiminin görece olarak türkiye ortalamasının altında olduğu iç kesimlerde ak partinin büyük üstünlüğüyle sonuçlanan seçimlerdir.
Seçimler demokrasinin en güzel yanı peki ya hile karışmışsa? Ya seçilenler "güzel" olmaktan uzak karanlıksa?
2009 yerel seçimleri bitti, oylar sayıldı; kazananlar belli oldu!
Su ve doğalgazdan dünyanın parasını kıranlar seçildi..
Yandaşını doyuranlar, ahbap çavuş ile köşeyi dönenler - döndürenler seçildi..
Ali Dibo'lar, Bilmemkim Dişli'ler kazandı.. Aynı zihniyettekiler kaymağı yemeye devam edecek bir beş yıl daha..
Takım kurup para aklayanlar, çalıp çırpanlar, sandık kaçıranlar, elektrik kesenler kazandı..
Biz kaybettik..
Her seçimde olduğu gibi gene filler tepişti, çimenler ezildi..
Biz, yani masum seçmen, yani ülkesinin geleceğini düşünen aydınlık yarınlardan şüphe duyan, karanlıktan korkan seçmen...
Kaybetti..
Kazanan belli!
"istikrar" diye diye ekonomik krizi yok saydıranlar kazandı!
Tebrikler!
Çuval çuval dağıttıkları ama parasını ödemedikleri kömürler yüzünden ulusal şirketi 1.1 katrilyon zarara sokanlar kazandı!
Tebrikler!
Haksız yere sattığı, sonra da aldığı her parayı geri ödediği doğalgaz sayacının müsebbibi kazandı!
Tebrikler!
Ölümlerin suçluları kazandı!
Tebrikler!
Herkese tebrikler, onları seçenlere de kocaman alkışlar!
istikrar diye diye ülkeyi kararttıkları için..
"Herkesi kucaklayacağız" dedikleri halde karşıt en ufak sese tahammülü olmayanlar kazandı!
Tebrikler!
Dediğim gibi, kazanan belli!
Peki ya kaybeden kim?
ipucu vereyim isterseniz; Asya ve Avrupa arasında bir köprü vazifesi gören, ABD'nin sözde stratejik ortağı, ingilizce karşılığı "Hindi" olan bir ülke var.. Tanıdık gelmiştir sanırım!
her zaman olduğu gibi yine tvde ve internette çok büyük yanlışların yapıldığı seçimdir. bir ili alan parti o ili bir renge boyuyor ve sanki o ildeki herkes o partiye oy vermiş gibi oluyor. homojen ülkem benim. ne güzel grafikler...
bu sonuçlarla baktığımızda güzelim ülkemizin haritası sevr haritasına dönmüştür. trakya, egenin batısı, izmir, güney sahiller baykal'a; adana, osmaniye bahçeli'ye, güneydoğu ne üdğü belirsiz kişilere. anadolu akpye. sevr e hayır diyerek konuyu kapatıyoruz efendim.
interent aleminde birincinin ntvmsnbc olduğu seçimlerdir. web 0.2 teknolojisi ile sonuçları hızlı, güzel grafikler eşiliğinde veren siteyi tebrik ediyoruz.
Yerel seçimlere kan bulaştı... Şanlıurfa, Diyarbakır, Ağrı, Kars, Van ve Afyon'da çıkan silahlı kavgalarda 12 kişi öldü, onlarca kişi yaralandı...
hırsızlık ve rant için millet birbirini öldürmüştür. demokrasi hırsızların sistemidir. demokraside hırsızlar ve düzenbazlar kazanır. kaybeden hep halktır. bu olaylar sistemin nasıl olduğunu gün yüzüne çıkarmıştır.
elden gelen tek şey; ölenlerin ailelerine baş sağlığı dileyip, öldürenlere ve yaralılara geçmiş olsun demektir.
bu seçimde adayların genellikle partilerinden daha yüksek oy aldığını göstermiş bir seçimdir. akp'nin istanbul'un bu yakasında adalar, maltepe, kartal, karşı yakada çatalca, silivri ve sarıyer'i kaybetmesi; beykoz, beyoğlu, eyüp, pendik, tuzla, üsküdar, beylikdüzü, sancaktepe ve çekmeköy'ü az farkla kazanabilmesi dikkat çekicidir. ayrıca, akp'nin genelde birinci olmasına rağmen büyük ölçüde iç kesime sıkıştığı gözümden kaçmamıştır. kanımca seçimler şu mesajı vermiştir:
1) chp lideri baykal ve mhp lideri bahçeli çekilmeli, ikisi de onursal başkanlıkla yetinmelidir.
2) chp'de gürsel tekin-kemal kılıçdaroğlu ikilisi başa çekmelidir.
3) parti içi demokrasiye acilen geçilmelidir. çünkü adayların doğru seçiminin önemi ortaya çıkmıştır.
4) seçime katılan her parti, kaybettikleri il ve ilçe teşkilatlarını yenilemelidir.
5) chp işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk siyasetini türkiye geneline yaymalı ve doğu ve güneydoğuda varlık göstermesini sağlayacak gerçekçi siyasete girişmelidir.
6) dtp'yi doğuda yenmenin yolu, oradaki vatandaşları tehdit etmekten değil, onlara ekonomik ve eğitimsel kalkınmaya yönelik ve somut projelerden geçer.
ülke için hayırlı olması temenni edilen sonuçlardır. ama bu seçimi ne akp kazandı ne de chp. bana göre bu seçimi kazana iki parti vardı; biri mhp diğeri ise dtp. (belediye kazanımları olarak demiyorum, genel oya göre tabiki)iki partinin de görüş açıları bilindiğine göre ben nedense hiç de iyiye yormuyorum. iki zıt partinin atağa geçmesini de ülke için tehlikeli buluyorum. umarım yanılırım.
oy oranlarından, belediye başkanlarından falan ziyade bize çok daha başka bir şeyi göstermiş sonuçlardır. ki o da "halkı küçümseme" edebiyatından ekmek yiyen, sürekli "milli iradeye saygı göstermiyonuz" çığlıkları atan akp nin ufacık bir oy kaybında bile sözde o çok saygı gösterdiğini söylediği milli iradeye karşı duruşunun 180 derece değişmiş olmasıdır. akp nin çankaya adayı bülen akarcalı nın "chp şeriat geliyor diyerek yine çankaya yı kazandı" , melih gökçek in "çankaya kendi kendini cezalandırdı" gibi beyanatları; rte nin antalya için "oraya çok hizmet götürdük ama demek ki orada hizmet karşılık bulmuyormuş" vecizesi bunun en açık kanıtlarıdır. şu saatten sonra kimse bana akp yi demokrasi havarisi gibi göstermeye kalkmasın. bu adamların demokratlığı kaybedene kadar çünkü.