önümüzdeki yerel seçimlere göre çok değişecek olan seçim sonuçlarıdır..
2013teki yerel seçimlerde doğu ve güneydoğuda bdp oy oranını arttıracaktır.. akp denize inip çoğu belediyeyi alacaktır, chp aynı yerinde sayacak ve birkaç belediyesini kaybedecektir, mhp yerinde sayacak ya da birkaç belediye kaybedecektir..
trakyanın rengi yine kırmızı kalacaktır..
ankara yine yeni yeniden akp nin olacaktır ne yazık ki.
izmir bunca baskıya nasıl dayanır bilinmemekle birlikte chp-akp arasında müthiş bir rekabete konu olacaktır..
istanbul ise chp nin mustafa sarıgül ü aday göstermesi halinde 2009 seçimleri gibi başabaş gidecektir. sonuç kirli tezgahlarda belli olacaktır.
hükümetimizin ve muhalefetimizin okur-yazar vekillerinin takkelerini önlerine koyup sonuçlarını türkçe okumasını tavsiye ettiğim seçimlerdir.zira başarısız politikalar ve başarısız muhalefet...fütursuzca, kazanılan yada kaybedilen birkaç ilin derdine düşmek yada sevinmek değil ülkemizi alenen parçalamaya yönelik politikalar güden particiklere karşı önlem alınmalıdır.kanımca diğerlerinde olduğu gibi bu seçimlerden milletimiz adına hiçbir sonuç alınamamıştır...her seçimde olduğu gibi bu seçimde de adayların hala zorla seçtirilmeside ayrı bir muhakeme konusudur.doludur yazmak istemiyor.
seçim sonrasında istanbul'da oylarını yükselten chp, bu ilde %75 oy oranı ile rekor kırdığı bölge ise konutların 3 ile 6 milyon tl civarında değeri olan, acarkent ve beykoz konakları nın bulunduğu acarkent mahallesiymiş.
kazananı mhp ve dtp olan seçimlerdir. diğer partilerde yaklaşık konumlarını korumuşlardır. iktidar partisine milleten gelen sinyal göz ardı edilmemelidir.
akp'nin başarısız olduğu sonuçlardır. elbetteki %39 oy azımsanıcak bir miktar değildir lakin seçim kampanyasına verilen önem ve başbakanın yüksek dozda hırsı göz önüne alındığında beklentilerin çok çok altında kaldığı net bir şekilde söylenebilir. neden %39 a rağmen başarısız olduklarının nedenlerini sıralamam gerekirse:
* 2007 seçimlerine alınan %47'lik oy, akp'nin yerel seçimlerde halkı iktidar yanına daha fazla çekmesiyle sonuçlanmalıydı. bu gerçekleşmedi.
* iktidarın bakanları tarafından halk açıktan açığa tehdit edildi "iktidar yanında olmazsanız hizmet gelmez." diyerekten ama bu da oyların düşmesini engellemedi.
* bütçe açığı göz önüne alınırsa ne denli büyük bir seçim yardımının yapıldığı gözler önüne daha iyi serilir. fakat bunca kömüre rağmen oylar yine sabit olmadı. önümüz yaz diyedir büyük ihtimal.. he ayrıca tunceli'nin attığı "fake" de beni fazlasıyla güldürmüştür. tunceli başbakana adeta "are you wathcing closely?" demiştir.
peki neden oyları düşmüştür akp'nin? neden başbakan %50'yi zorlamayı beklerken %40'ın altında kalmıştır?
* çünkü başbakan yerel seçimi genel seçim havasında yaşamıştır. "ceketimi koysam başkan olur" mantığı ile siyaset yapmıştır.
* bir durup düşünelim siyasal parti liderlerini bir kenara bırakarak. başbakanın yorum yapmadığı bir olay var mıdır türkiye'de? mehmet ali erbil'den uğur dündar'a, televole'den gazetelere herkesle kavga etmiştir.
* türkiye akp ile 4. seçimini yaşamıştır. bu 4 seçimin 3'ünde akp mazlum edebiyatı üretmiş ve oylarını giderek artırmıştır. lakin son seçimde akp mazlum edebiyatı bir tarafa başbakan önderliğinde adeta "enel hak" demiştir. 22 temmuz seçimleri akşamında verdiği kucaklayıcı mesajı unutmuş, çoğulcu demokrasiden ödünler vermiştir. hatta kimi zaman davos'ta olduğu gibi milli görüş gömleği sırtında tepkiler vermiştir.
*israil'e katil derken, sudan'daki darfur soykırımının baş sorumlusu kişi ile elele gezmesi gibi nice çelişkilere imza atması akp'nin düşüşüne faktör olmuştur diyebiliriz.
şimdi başbakan ya aklı başında düşünecek ve türk seçmeninin kamplaşmaya giden yolunda kucaklayıcı etken olucak -ki buna hiç mi hiç ihtimal veremiyorum-. ya da bu düşüşün paniği ile 22 temmuzdan beri dozunu artırdığı "tek adam"lık imajının uçlarında gezinmeye çalışacak. 2.sinin doğurduğu sonuçları düşünmek bile istemiyorum.
not: seçim haritasına bakıldığında resmiyet kazanan bir şey daha vardır ki akp seçmeni denize karşı rakı içen insanlar değillerdir*.
hala "halkı küçük görüyürler, milli iradeye saygı göstermiyürler" edebiyatının iş yaptığını gösteren sonuçlardır. halkın yüzde 40 ına cahil denilmiyormuş. dünya halkı aşağılama enstitüsünün verdiği oran yüzde 29 imiş.
düşünün ki bundan sadece 10 sene öncesine kadar 3 parti birleşip anca hükümet kurabiliyor ve siyasi iktidarlar haliyle çok zayıf oluyordu. şimdi sadece akp yüzde 40 oy alıyor ve bu oy genel seçim olsa çok çok rahat hükümet kurmaya yetecek bir oy.
bu oy aylardır sürdürülen malum medya organlarının her türlü çabasına ayrıca hükümette olan partinin dünyanın her yerinde meydana gelen yıpranma payına karşın alınıyor.
hala birileri çıkıp diyebiliyor ki bu şartlar altında yüzde 40 oy başarı değil. bırakın bu şartları her şart lehinize bile olsa yüzde 40 oy almak çok büyük bir başarıdır.
haliyle akp nin yüzde 40 oy alması gayet güzel bir başarıdır. ancak yüzde 47 daha büyük bir başarı oldugu için ak partinin çıkatı yüksek o kadar.
Ortada ne Chp, ne de akape başarısı olan seçim sonuçlarıdır. Birkaç ilin büyükşehir belediyelerinin el değiştirmesi haricinde pek de büyütülecek konu yoktur kanımca her iki parti açısından da. Bir genel seçim olsaydı şayet, yine görülecekti ki Akape yine iktidar olabiliyorken, Chp ve Mhp yine muhalefet sandalyesine çakılı vaziyette. Dileğimiz solun* önümüzdeki yıllarda bir yükselişe geçmesidir. Zamanı geldi de geçiyor.
Şayet oy sayımında herhangi bir şaibe meydana gelmemiş ise; Ankara komedyasına değinmeye gerek bile duymuyorum. Yürü be Melih, kim tutar seni. Sen ne yapsan müstehak bu halka.
12 eylul fasizminin gurur tablosu olsa gerektir. bu ulkenin tum aydinlarini katlettikleri yetmiyormus gibi birde oylesin silik, duyarsiz ve aptal bir nesil yarattilar ki gurur duysunlar kendileriyle..
mazoşizmi yanlış öğretmişler bize ya da ankaralılar hep bir ağızdan "şakkaaa" diye bağıracaklar biz de güleceğiz.
akp kan kaybediyor kriz büyük olunca yeterince kömür dağıtamadılar tabi...
r.t.e'nin israil tavrı sayesinde kıçı toparladılar.
chp tarihten ders almış düşmanın etrafını sarmış hilal taktiği yapıyor sanki... köy köy, kasaba kasaba gezmiyorlar normal olarak geride kalıyorlar.%47yi yok sayarak 2 büyük şehiri alma hayallerine giriştiler seçim siyasetleri ellerinde patladı... ankara'da kılıçdaroğlu-gökçek duellosu çok daha mantıklı bir tercih olacaktı ama gökçek'e kaybetmek kılıçtaroğlu'nun siyasi kariyerinde büyük bir yenilgi olurdu, riske girmediler biraz da aç gözlülük var evet.
mhp, pkk'ya tavrı ve diğer seçimlere göre daha sert beyanatlarda bulunmasının ekmeğini yedi kurtlar vadisi'nin tekrar gösterime girmesi bile etken olabilir o kadar ilginç bir ülkeyiz.
dtp'nin başarısı düşündürücü, güney doğuda güzel şeyler olacağını düşünmüyorum.
koca ülkede solu temsil eden doğru dürüst bir parti yok.
seneler önce tartaklanıp susturulan gençler; analarımız babalarımız, çocuklarını siyasetten çok uzak tuttular malesef çok daha kötü günler bekliyor bizi.
bazı akp sempatizanlarının sonrasında acımadı kiiii acımadı kiiiii tadındaki arsızlıkları gözlemleniyor. akp güç kaybetmeye başlamıştır.
bir kere akp %40 ya da yüzde 39 değil, yüzde 38.8 oy almıştır. yani %40'ın ve %39'un altındadır bu alınan oy. ne çok seviyoruz yuvarlamayı.biz yine de idolleri melih gökçek olanlara serzenişde bulunalım, vatandaşlık görevimizi yaparak, "fazla yuvarlamacılık ve yuvarlaklık iyi değil. "
acıdır ama gerçektir. 20 senelik anap dönemi gibi uzun bir akp dönemi de yavaş yavaş ilk çöküş sinyalini vermiştir. halk bir şey yapmadan her şeyi yaptım taklidi yapan akp'ye seni değiştirmeye başlıyorum dedi. bu seçim başta başbakan olmak üzere hiçbir akp'liyi tatmin etmemiştir.
