nedense fenerbahçe' ye yenileceğimizi düşündüren maçtır. beşiktaş iyi oynayabilir, kötü de oynayabilir ancak ertuğrul sağlam' ın oynattığı kişiliksiz, pısırık, bir puan alırsam ne ala taktiğiyle yer almayacaktır sahada. o bakımdan yenilsek te canımı yakmayacak maçtır. neticede 1924' ten beri yeniyoruz, yeniliyoruz.
sonucunda hakemlerin yerine futbolun konuşulmasını dilediğim maç. nedense son senelerde bütün fb-bjk maçlarına hakem damgasını vurmuştur. verilmeyen goller, kartlar,penaltılar kıçtan uydurulan ofsaytların maçın sonucuna etki etmemesi temennimiz.
aslında tansiyon açısından bakarsak bjk-fb derbileri gs-fb derbilerinden kat kat üstün olmaya başladı son senelerde. bunların bilimum nedenleri arasında çoğunluğu bjk aleyhine yapılan hakem hataları olmak üzere, fenere duyulan anti fenercilik ruhuda baskın olabiliyor.
maç analizine geçersek son senelerde fenerin bjk ye karşı hipermetrop olanların dahi görebileceği bir üstünlüğü var. ancak bu sefer fenerbahce nin karşısında ertuğrul sağlam değil, kurt hoca mustafa denizli var, formda bir tello var, az hata yapan bir defansı var, formda bir kalecisi var. bu yönlerden beşiktaş favori olarak çıksa da derbi maçların havası çok farklı olur. o yüzden sözlük ahalisine tavsiyem entry sildiren veya bir ay boyunca sözlüğe giremeyeceğiniz entryler girmekten sakınınız.
her nedense beşiktaşlılar için büyük önem taşıyan bir maç olmuştur. ki sözlükten de anlaşılıyor bu. yıllar önce bunu galatasaraylılar da yapmıştı sonuç olarak samuel johnson la geri dönmüşlerdi. bu maçı şampiyonlar ligi finali gibi gören beşiktaşlılara selam eder sıradaki şarkıyı kendilerine armağan ederim.
(bkz: you will never walk alone)
kombinesi olan fenerbahçeli arkadaşımın iş seyahatine girmesi nedeniyle seyretme olanağı bulabilecekkene fenerbahçeli taraftarlar arasında tepkisiz kalabileceğime güvenmediğim için fenerbahçeli yeğenimi göndereceğim maç.
beşiktaş son maçlarında bol gol pozisyonuna giriyor, defans da eskisi gibi gudik hatalar yapmıyor ama kendini taraftarına affettirmeye çalışacak olan yaralı kanarya'nın karşımızda coşmasından da korkuyorum doğrusu.
sonucu her ne olursa olsun şampiyonluğu belirleyecek maç değildir sonuçta. ama alsak iyi olur o ayrı.
en ucuz maç biletinin 66 ytl, ortalama bir taksi ücretinin gidiş geliş 40 ytl, yemek ücretinin 25 ytl olduğu ama ezeli rakibi yenmenin keyfine paha biçilemeyecek karşılaşmadır.
Gönül ve mantık beşiktaş dese de, fenerbahçe'nin de şansı vardır. Ancak sergen yalçın'ın da dediği gibi zapotocny (sergen'in deyişi ile zapotocki) kendi kalesine gol atmadıkça pek de mümkün görünmemektedir. luis'in son çırpınışı da belki bir fayda getirebilir. Holosko - Bobo - tello üçlüsü maçı sirkulase edecek, fenerbaçe de alex ve deivid'in ayağına bakacaktır...
fenerbahçe'nin kaybetmesi kazanmasından daha hayırlı olacak gibi görünen maç.
kaybedersek takıma aylardır beklediğimiz, istediğimiz neşter vurulabilir. başta aragones ve ekibi olmak üzere bazı ruhsuz futbolcular gönderilecekse ben bu maçı kazanalım istemiyorum.
porto maçından sonra her yönüyle beşiktaşımız için daha bir zorlaşan mücadele olacaktır.
ama şunu rahatlıkla söylebilirim ki beşiktaş orta sahada fenerbahçe'yi top kaybına zorlarsa ve mustafa denizli mücadeleci bir ortasaha ile maça çıkarsa saraçoğlu buz keser.
Beşiktaş'ın kadıköyde , Fener'in de inönü de rahat oynayacağ maç olacaktır.Fener dün Porto'ya yenilmiş ve iyi de oynamamıştır . ibre Beşiktaş'ı göstermektedir ama zaten bu şerefsiz ibre kimi gösterse o göt olmuştur . Skor ne olur bilmem ama her zamanki gibi Kadıköy'de fener taraftarı ağzı açık bizi dinleyecek ve içlerinden ulan 55.000 kişiyiz 2500 kişiyi susturamıyoz amuğa koyiim gibisinden laflar geçirecektir . Ha sustururlar ama ne zaman sadece gol attıktan sonraki 3-5 dakika içerisinde . Beşiktaş feslerse ise ne sen sor ne ben söyleyeyim sözlük . Sadece Tigana zamanındaki 0-0 biten lig maçını hatırlayın yeter .
beşiktaş' ın volkan demirel, yasin ve edu drecana' yı ilk 11 de oynatırsa kesinlikle kazanacağı maçtır. ha tabi taktik gereği sarı lacivert formayla rakip takım adına oynuyormuş gibi gözükeceklerdir.
bazı febeli yazar arkadaşların küçük gördüğü beşiktaşıma deliler gibi saldırmasına sebep olan maçtır. bizim asla büyüklük küçüklük gibi bir derdimiz yoktur o sadece sizin kompleksinizdir. maça gelince ortada bir maç. febe yenilirse çok şey kaybeder ama beşiktaşım yenilirse sadece bir maç kaybeder. onun için bu başlıktan gelen "yusuf yusuf" seslerine hak vermemek elde değil. geçmiş geçmişte kaldı ve çok sevdiğiniz aziz başkanın hataları sonucunda artık ligin orta sıralarındaki bir takımsınız bu sezon o da ayrı bir gerçek. ha febe yener beşiktaşım yener açıkçası ipimde de değil. dediğim gibi sadece bir maç kaybetmiş olacağız. onun için herkes yerini bilsin. artı beşiktaşım kadıköyde geseden çok daha rahat bir psikoloji ile oynamaktadır. geçen seneki yenildiğimiz maçta da durum böyleydi. yani fenerbahçenin geseyi ezdği gibi bir maç yoktu sadece beşiktaşım bobo ve batuhanla girdiği çok önemli fırsatları kaçırdığı için puan alamamıştır. ayrıca çok net bir golü de iptal etmiştir. ayrıca maçta febe beşiktaşı eze eze yenerse ben de buradan bütün febeli yazar arkadaşları tebrik edeceğim buradan da söz veriyorum. yani rekabet, derbi maçlarını yaşamak güzel şey. insanlar birbirini kızdırmadan, laf sokmadan derbi maçlarının anlamı olmaz ama şunu da unutmayalım ki düşman olmaya hiç gerek yok. hepimiz bu ülkenin çocuğuyuz, aynı ekmeği ve suyu paylaşıyoruz. yani hangimizin askerdeki, mahalladeki, okuldaki can arkadaşlarından en az birisi rakip takım taraftarı değildi? yani yazdığım gibi sonuçta futbol maçı bu ve derbi maçlar birbirini kızdırmadan ve laf sokmadan zevkli olmaz. *
bu maçı düşününce aklıma babaannemim bir anısı geliyor. bizim halayı zamanında istemeye gelmişler. hala istemiyomuş aslında bu erifi. neyse efendim gelmişler adamlar, çikolata çiçek felan. babaannem hükümet gibi bi kadın olduğundan kendi deyimiyle köpek götüne sokup çıkarmış bunları, sepetlemiş evden. sonra olayı merak eden komşular ve akrabalara olayı anlatırken, sonuç cümlesi olarak hep "götün geriye döndüler" cümlesini kullanmış. köyde dillere slogan olmuş babaannemin sözü. yaa bu da benim böyle bi anımdı.
ister kabul edilsin, ister edilmesin türkiye'deki üçüncü büyük takımın birinci büyük takımın sahasına gideceği karşılaşmadır. bunu da nereden çıkarttın demeyin. beşiktaş'ın kadıköy'de aldığı beraberliklerden sonra taraftarının sevinçlerine, yöneticilerinin demeçlerine bir bakın ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız. şayet beşiktaş, fenerbahçe'yi kadıköy'de en son 2005' yılında 4-3'lük mucizevi maçta yenebilmiştir. neredeyse dört sene olacakmış bak. inönü'deki maçları hiç yazmak istemiyorum o maçları beşiktaş'lı arkadaşlar fenerbahçelilerden çok daha iyi hatırlıyor.
inleyen nagmelerin simdiden ruhumu sarmasina sebep olan, gelenleri "gel bakalim, gel bakalim kadikoy'e gel bakalim" bestesi ile bekledigimiz turkcell super lig mucadelesi. besiktas'in fenerbahce'ye karsi ustun oldugunu iddia eden arkadaslara da istatistikleri acip bir daha bakmalarini oneriyorum simdiden. malesef son 6 senedir elle tutulur tek basarisi fenerbahce galibiyetleri olan besiktas o ustunlugunu de kaybedeli bayagi oldu cunku. guzel bir mac olmasi dilegiyle.
bir de gecen sezon "geliyoruz, bekleyin" diye ruzgar yaptiktan sonra iskeleye gelmeyen
besiktasli taraftarlardan ricamiz bu sefer sozlerinin eri olmalaridir.