amerika bile okyanus ötesinden tebrikte bulunurken, bizim kutlamamamız çok manidar! bu sayede uluslararası düzeydeki saygınlığımız da eksilmiştir. sen çok yaşa akepe.
annelerinin mesleği çok değişik kişilerle irtibat kurmayı gerektiren bazı kanı bozuklarda "şeref ve namus" gibi erdemler zaten olmadığından onlar açısından eksilen bir şey olmamıştır. insan açık açık yazmaya utanır.
sembollerin önemli olduğu gerçeğini ele alırsak eksilecek çok şey vardır. söz uçar yazı kalır. yazı da bir semboldür. yazı olmazsa sözle gelen şeyler unutulmaya yüz tutar. e her sene düezenlenen törenleri de kaldır, ne kaldı geriye? halk çok mu tarihini okuyan bir halk? birşeyi göz önünde tutmakla onu tamamen silmek arasıda çok fark vardır. ki burada bahsi edilen cumhuriyetin kurulması allah aşkına. ve çok da uzak olmayan bir geçmişin olayı. yani bilemiyorum, bu kadar yakın bir geçmişi unutmada ya da önemsememekte böyle aceleci isek, bir yüz yıl sonrasını düşünemiyorum. o zaman da şöyle bir şey olurdu herhalde:
-e cumhuriyet kaldırıldı işte ne olacak, ne eksildi?
çok önemli edit: bazı entry lerde cumhuriyetin önemsiz olduğu ve bunu da başka ülkelerle örneklendirildiğini gördüm.
bu tıpkı şuna benzer: e costa rica'da askerlik zorunlu değiiill? veya işte estonya'da vicdani ret vaaarrr?
benzer şekilde ülkelerin idari yapıları da karşılaştırılamaz. her ülkenin tarihi, geçirdiği dönemler farklıdır. haliyle siyasi yapısı da yaşadığı tarihe göre değişiklik gösterecektir. ispanya bir francisco franco görmüşse, gelecekte dikatörlüğe asla taviz vermez bir daha. veya bir iran bugün bunları yaşıyorsa, belki yüz yıl sonra çok farklı bir ülke olacak. e haliyle o kadar savaş görmüş, buhranlar geçirmiş, hala da terörizmle uğraşan bir türk milletine sen askerlik kalktı diyemezsin. benzer şekilde yozlaşmaya başlamış bir halifelik sistemi geçirmiş ülkeye cumhuriyet şurada yok burada yok bak nasıl yaşıyorlar diyemezsin.
bu tür kutlamalarda neyin eksildiğini göremeyen toplumlar, o eksikliği olmayan toplumlara yem olurlar, diye karşılık vereceğim bi iddiadır. abd´liler ahanda böyle 300 milyon adam 4 temmuz´da "egemenlik" lerini ilan edişlerini kutlarlar, ingilizler, fransızlar hele fransızlar, "la france" a aşıktırlar. komunisti kendine göre, dincisi kendine göre sever "la france" ı. rusların ikinci dünya savaşını kazanma bayramları vardır.
bu o milletin tarihinde gerçekleşmiş büyük ve gurur verici olayların anılmasına amacıyla yapılan bir kutlamadır. totaliter rejimle ilintisi yoktur. rejim, sadece bu kutlamaların daha güzel olabilmesi için, "sahneleme" işini üzerine alır. sen fransa´da öyle bir bayramı yasaklamaya cesaret edemezsin. fransızlar çünkü fransız olduklarında gurur duyan bir toplumdurlar. özgürlüklerine, milletçe oluşturdukları geleneklere aşıktırlar, ki göründüğü kadarıyla türklerden çok daha fazla. almanlar fransa´yı işgal ettiklerinde en gözü dönmüş naziler bile diyorlardı, böyle özgürlük aşığı bir milleti nasıl 100 yıl falan zaptedebiliriz ki, zor bizim işimiz, diye.
sonuçta milletin kendi kültürüne dair bir değeri yasaklamaya çalışmaktır. iktidar halkın hislerine tercüman olmakla mükelleftir, gerek burada, gerek gazetelerde, gerek her türlü platformda okuduğumuz kadarıyla 29 ekim kutlamalarının iptaline memleketin her yerinden büyük tepkiler verilmiştir. bu da iktidarın kimin suyuna gitmekte olduğunu göstermiştir.
millet nedir, devletin resmi ideolojisi millet kavramını nasıl tanımlamış?
millet kavramının içine kimleri katmış kimleri yok saymış..
sen daha sistemini kurarken bazı ırkları millet kavramına dahil etmemişsin. törenlerle, her sabah "ne mutlu türküm" cümleleri ile millet olma bilinci oluşturacaksın ha...güldürme beni..
dünya "ulus devlet" kavramından vaz geçiyor..bunun parçalayıcı ve ayrıştırıcı bir yaklaşım olduğunu görüyorlar..
artık modern devlet anlayışı hakim oluyor.
modern devleti oluşturan "millet" nasıl tanımlanıyor biliyor musunuz?
modern millet; bir devletin ona sadakat duygusuyla bağlı olan ve ortak çıkarlar doğrultusunda birlikte hareket etme duygusuna sahip bireylerin oluşturduğu topluluktur.
bundan daha kapsayıcı "millet bilinci" açıklaman varsa buyur paylaş. yoksa geçen yüzyılın eskimiş kavramlarıyla deneme-yanılma oynamaktan usanın artık!
"atatürk'ün bize verdiği en güzel şey, cumhuriyet, kutlanılmaz mı?" demişler.
arkadaş, bu ülke cumhuriyeti kutlayarak kurmadı.
atatürk'ün ve tüm vatanın neler çektiğini hepimiz biliyoruz.
ben bugünü kutlarsam cumhuriyetime sahip mı çıkmış oluyorum?
hayır. tamam, bugün 88. yılımız. kutlu olsun. nice 88 yıllara. allah bu vatanın bayrağını indirmesin.
ama; ben eğer, topluma yararlı bir birey olmak için çalışıyorsam, ve ülkemin gelişimine tırnak kadar da olsa katkıda buluyorsam, işte o zaman ben bu emanete hıyanet etmemiş olurum. cumhuriyeti en iyi de o şekilde kutlarım. çalışarak. gazilerimizin, şehitlerimizin, atalarımızın yaptığı gibi.
yazarın bu söyleminden anladığım, birinci nesillerden de troll çıkabiliyormuş. gelelim arkadaşın sorduğu soruya.
bu tarz kutlamalar bize geçmişi hatırlatır, bizi geçmişe çivilemez, geri bırakmaz. bu tarz kutlamalar millet olma bilincini, ülkesini sevme bilincini aşılar, ondan soğumayı değil. bu tarz kutlamalar kenetlenme günleridir, atalarının ne zorluklarla bu ülkeyi kurtardığını hatırlama günleridir, bu kutlamalar hiç eskimez o yüzden.
peki bu kutlamalar gitse ne olur diyorsun. bir daha yapılmasa ne olur diyorsun. yukarıda saydıklarım kaybolunca bir millete ne olursa, işte o olur. millet olma bilinci kaybedilidiğinde, bu vatanın ne zorluklarla kurtarıldığı unutulduğunda ne olacaksa o olur işte. ayrıca da mustafa kemalin ilan ettiği cumhuriyetle, kutlanan darbe arasında nasıl bir bağlantı kurdun onu da çözebilmiş değilim. ne içtiysen bana da yolla.
bir milleti yok etmek istiyorsan ilk önce onun millet olma bilincini yok edersin. şimdi senin bu entel dantel, yeni dünya, yeni fikirler gibi düşüncelerin, küçük devletlerin yutulmasına olanak sağlayan bir fikir. nedir o fikir peki? millet olma bilincini yok etmek, parçalayıp yutmak. yok öyle bir şey. artık dünya değişti falan filan yok. dünya değişseydi eğer, şu anda ingiltere de euro'yu kullanırdı. ama hala sterlini kullanıyor. dünya değişseydi eğer, hiç bir yerde sağ partiler iktidarda olmaz, barışçıl ve eşitlikçi mesajlar veren insanlar başta olurdu. bak büyük devletlerin hepsine. partilerine bak. sonra gel konuş dünya değişti mi değişmedi mi?
bir de bizim gibi ülkelere bak. ota boka özenen entel dantel ülkelere ve onların özenti, marjinalliği, farklı düşünce sıçmayı bir bok sanan insanlarına bak. nedense hep bizim gibi insanlar söylüyor bu dünya değişti lafını.
sen hala bu kafada devam et. yarın öbür gün karını yatağından aldıklarında da; "ne olacak ki? karım zaten bana nikahlı." dersin.
sanılanın aksine, bu milli bayramların çoğu; faşist italyadan değil, osmanlının son döneminden alınmıştır.hayvan kesip cennete gideceğine inanan sığ kesimin bunu eleştirmesi ironik.
1930lardaki totaliter rejimlerden kalma militarist gösteriler, zorla törene getirilen çocukların eziyeti eksildi.
türkiye'de insanların cumhuriyet denilen rejimi beğenmeme hakları kanunen vardır ve işin aslı toplumun önemli bölümü için cumhuriyet anlamsız bir kavramdır.
şunu bir kez daha hatırlatmak lazım: ingiltere cumhuriyet değildir, iran cumhuriyettir. ispanya cumhuriyet değildir, kuzey kore cumhuriyettir.
29 Ekim Cumhuriyet bayramı kutlu olsun yaşasın diktatörsüz çok partili demokratik cumhuriyet....bu sene resepsiyon falan yok bi sene kutlamadık diye cumhuriyet gitmez şeriat gelmez korkmaya gerek yok rahat olalım ayrıca kutsal ''sözcü'' gazetemiz yapıştırmış manşeti:
<< sene 1937, atatürk çok hasta.. doktorlar "gitmeniz intihar" diyor ama o "hayır" diyor.. "halkın morali bozulur, kutlamalar olacak ve ben gideceğim... >>
lakin,
sene 1938, atatürk öldü.
yani: siz siz olun hastayken kutlamalara falan gitmeyin kambersiz düğün olmaz falan demeyin.hele ülkeniz yastayken hiç gitmeyin. sağlığınıza ve ahlakınıza dikkat edin.
o kadar ilginç insanlara sahip bir yerde yaşıyoruz ki.. 29 ekim gelmiş gelmemiş umuru olmayan insanlar, şimdi sırf desinler olsun klavye başında ülkesine sahip çıktığı anlaşılsın diye, resmi geçit töreni iptal edildi diye ah vah ediyor..
bu kadar tribüne oynanmaz ki ama ya.. sonra da derler bu ülkenin hali nereye gidiyor diye.
sen kalk doğal afet olan depremde ölen insanlar için "oh pis kürtlere iyi oldu az bile" demeye utanma.. oradaki masum insanlarla hepsini aynı kefeye koy. bu acı ve felaket dolayısıyla geçit töreni iptal edilince hükümete say söv..
yok bu ülkenin hali ne olacakmış..
sen önce bi insan olup kaybettiğin vicdanını bi ara bul da.. ondan sonra gel hesap sor dingil..
geçit törenleri iptal edildi diye şereflerini kaybettiklerini söyleyenler,, şeref ve tören eşleşmesi ile yeni bi çığır açmış bulunmaktalar. harika..
"bir şey eksilmedi diyenler cumhuriyeti önemsemiyor" zihniyeti ile bakanlara söyleyecek cümlemiz yok malesef..
birşey eksilmedi. kutlayan, cumhuriyet'e sahip çıkan kendince zaten kutladı. sadece devlet bunu emrederek kutlanmadı, insanlar içinden geldiği için kutladılar. işte bu daha önemli. ülke kazandı bile denebilir.
edit: cumhuriyet'in sevincini stadlarda el kol sallayarak, vatan caddesinde tankları yürüterek kutlamaya devam edin siz. tüm türkiye'nin de bu coşkuyu yüreğinde hissettiğini sanmaya. ülkenin de böyle korunduğuna.
bu yeni neslin bi' boktan haberi yok. ya da kavram anlamları ile ilgili sorunsalları var. neyin ne olduğunu, ne için yapıldığını bilmiyorlar. bu bayramların en yücesi için yataklarındaki güzel uykudan feragat edemiyorlar. resmi bayramlar onlar için bando takımı ve öğrencilerin yaptığı gösterilerden ibaret. cumhuriyetin ruhunu hissetmeyen hiçbiriniz zaten bu bayramı kutlamayı hak etmiyorsunuz. sizin için isabetli bir karar olmuş.
küçük yaşımda soğuktan donduğum günlerde eğer yatağımda yatıyor olsaydım bugunun ehemmiyetini belki net göremeyecektim. anneme ve babama, küçüklüğümde beni bando takımına katılmamı sağladıkları için, özellikle bugunu daha net anlayabilmemi sağladıkları için, sonsuz şükran borçluyum.
işte eşek hoşaftan ne anlar atasözüne çok uygun bir örnek entry, başlık. aynı zamanda zırcahil de bu entry ve başlığın sahibi. amerikada 4 temmuzun, japonyada onur gününün, çinde 'golden week' denen bağımsızlık haftasının, yeni zellanda, kore ve benzeri bir çok ülkede benzeri bir çok kutlama olduğunu bilmeyen, sadece ortalığı karıştırıp, kendi kapasitesinin yetmediği, algısı dışındaki konular hakkında yorum yapmaya merak salmış anlaşılan.
kısaca açıklayayım neyin eksileceğini**; bir devletin üniter bütünlüğü sağlamak ve halkı bir birine kenetlemek için gerçekleştirilen etkinlikler olmadığı zaman, tek yürek olmayı anlayamayan seni gibi dangalaklar olduğu zaman bu ülkeye huzur, barış gelmeyecek.
totaliter rejim ne demek ona da bir değineyim, totaliter rejim halkı baskıyla kendi istediği kalıba sokmaya çalışan hükümetlerin veya diktatörlerin dayatmasıdır. bu ülke şehit kanıyla, bu ülkeyi köleleştirmek, sömürge altına almak isteyenlerin ellerinden alındı. hür, dayatmasız yaşayabilelim diye. totaliterlerin ellerinde kalmayalım diye... ama sen, senin bugün şu sözleri söylemene imkan veren şehitlerinin kanına bile ihanet edebilecek kadar basit ve sığ düşünceli birisisin.
depremlerde ölenlere, kayıplara elbette üzüldük. elimizden geldiğince yardım ediyoruz. ama bu bayram bu ülkeye hayat veren bayramdır. anlamı sığ beyinlerce anlanamaz. kutlanması şarttır, eğer ki bu ülke adına üzülüp, sevinebiliyorsan. eğer onun için biraz olsun göz yaşı dökebiliyorsan... deprem kısvesi altında bu bayramı kutlatmayanlar, tatilini niye iptal ettirmediler? depremse bahane, postane kapalıydı. yardımları gönderemedik.
edit= imla
2.edit= eksileyen kapasitesizlere ve bu vatanın ferdi olmak ne demekmiş anlayamayanlara da sadece acıyorum.
cumhuriyet bayramı kutlamaları iptalini neyim eksildi diyerek uygun gören yüce kişiliklere bir soru.. hicri takvime göre her yıl 10 gün atması gereken kutlu doğum haftasını 8 yıldır 23 nisan haftasına çakan, okullara bu haftanın kutlaması için yazı gönderen zihniyet 29 ekim kutlamalarını iptal ederse yerine hangi kutlamaları getirecektir?
23 nisanda çocukların o kutlamalara nasıl hazırlandığından habersiz insan sıçmığı. Ulan o küçücük çocuklar senin soğukta dediğin yerde beklemek için can atıyor lan, öyle mutlu oluyorlar ki orada bir müzik eşliğinde dönmekten oynamaktan. Biz bir kere yağmur nedeni ile iptal ettik. Ağlaya ağlaya evlerine gidenler oldu. Ulan büyüyünce anlarsınız değilmiş büyüyünce aptallaşırmış insan. Neymiş çocuklar soğukta üşüyormuş. Ulan seninki imama kızıp namazı terketmek değildir de nedir? oradaki insanların yanlışları bu etkinlikleri yanlış yapmaz. istemeyen siktirsin gitsin.
