--spoiler--
cumhurbaşkanımız sayın abdullah gül'ün ayak serçe parmağını dolap kenarına vurması sonucu hastaneye kaldırıldı. bu yüzden törenler iptal.
--spoiler--
ilginç bir durum 10 gün kalmasına rağmen ne başbakan ne cumhurbaşkanı rahatsızlandı. istanbuldaki deprem bahane olabilirmi? bekleyip göreceğiz. az evel f4 ler geçti lan tepemizden, şaka maka kutlayacaklar galiba.
edit: aha şimdide f16lar geçiyo lan yoksa kutlamamak için yunanistanla savaş mı çıkardık naptık, zira uçaklar batıya gidiyor.
ne diye 29 ekimin 19 mayıssın 23 nisanın ve 30 ağustosun iptaline şaşıyorsunuz ki? onlar bizim zaferlerimizi yobaz gerici kesim ile iktidar ve yalakalarının yenilgilerini temsil ediyor. Hiç rum istanbulun fethini kutlar mı değil mi ya? yada amerikan bağımsızlık günü ingilizlerce kutalnır mı?
Ankara Valiliği'nden yapılan açıklama sonucu "29 Ekim için seferberlik yürüyüşü" ve "Vatan ve Cumhuriyet için halk Buluşması" adı altında yapılacak yürüyüşün Anayasa'ya aykırı olduğunu öğrendiğimiz cumhuriyet bayramıdır. Aykırılığın gerekçesi ise 2911 sayılı Toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa bağlanıyor ve yürüyüşü yapanlar hakkında yasal işlem gerçekleştirileceği bildiriliyor. Cumhuriyet kutlamalarının yasal zeminde gerçekleşmesi gerektiği, ayrıca valiliğin organize ettiği şekilde kutlanacağı bildiriliyor. Bunun dışındaki hiçbir yürüyüş meşru kılınmıyor.
istanbul'daki bayrak krizi bunun yanında hiçbir şey kalıyor. Halkın kendi bayramını kutlama isteği Ankara valiliği tarafından reddedildi. Görüyoruz ki, valilik kutlamaları kendi istediği şekilde, kendi istediği sınırda kutlamayı dikte ediyor. Yani bir nevi artık halkın da bayramını kutlaması el altından yasaklanmaya çalışılıyor. Elbette ki ülke genelindeki halkın çoğunluğu bu uyarılara kulak asmadan, bayramını eline bayrak alarak ve sahip olduğu değerlere kol kanat gererek yürüyecektir.
Asıl soru şu: Ankara valiliği halkın yürüyüşünü kendisinin yapmasına neden karşı çıkıyor? Neden kendi dikte ettiği şekilde kutlanmasını istiyor? Ortaya çıkması muhtemel provokasyonlardan korkuyor olabilir mi? Muhtemelen... Buradaki provokasyondan kasıt, elbette ki akp karşıtı bir eylem hazırlığı. Yoksa bir yerlere saldırılacağı, meşru olmayan birtakım örgütlerin propagandasının yapılacağı değil elbette. Korkulan tam manasıyla bu. Yoksa istanbul'da olduğu gibi bayramdan Mustafa Kemal'i mi çıkartmak istiyorlar? Burası da muhtemel.
Kim ne derse desin, hiçbir dönem ülkenin arası 1923-1938 dönemi ile bu kadar kötü olmadı. Hükümet açık açık söylemeyip, bu propagandayı el altından yürüttüğü içinde çok büyük tepkilere maruz kalmıyor. Ancak toplumun büyük bir kesimi sorunun farkında. Elbette ki amaç cumhuriyet'in yıkılıp yerine başka bir sistemin getirilmesi değil. Ancak Mustafa Kemal ve ilkelerinden çekindikleri bir gerçek. AKP hükumetine oy veren seçmenlerin çoğunun da atatürk çizgisinden gittiği bir gerçek. Her ne olursa olsun, Atatürk'ü kabul eden ve onu seven insanlar çoğunlukta. Bu durumdan çekindikleri için de sinsi bir şekilde, yavaş yavaş gerçekleştiriyorlar emellerini. Burada bir soru daha ve bana kalırsa en önemli soru ortaya çıkıyor: AKP hükumeti Mustafa Kemal'den neden bu kadar korkuyor ve onun izlerini silmeye çalışıyor? Birinin buna açık açık cevap vermesi lazım.
29 ekim 2012 yılında çoşkuyla kutlanacak olan bayrama akp ve ankara valiliği tarafından ulus meydanında yapılması planlanan etkinliklere metro çalışması ve trafiği kilitler adı altında yapılan engelleme ve yasaklardır.bir diğeri ise kadıköyde yapılacak kutlamalara ibb tarafından yapılan engelleme.artık nerelere gidiyoruz.inşallah sonumuz hayırlı olur.
edit:vay anasını satayım ne çok cumhuriyet düşmanı varmış habire eksiliyorlar.
29 Ekim yasaklandı...
Aslında cumhuriyet bayramının yasaklanmadığı, her sene ısrarla cumhuriyet bayramına denk getirilen 29 ekim'in yasaklandığı açıklandı hicri takvime geçilene kadar ekimle şubat'ın yer değiştirilmesine, mart'ın senede bir 32 çekmesine karar verildi.
19 mayıs yasaklandı...
aslında gençlik ve spor bayramının yasaklanmadığı, havaların her mayısta eksi 27 derece olduğu, statları sel görütdüğü, okul bahçelerine çığ düştüğü memleketimiz maalesef olumsuz meteorolojik şartlarda kurtarıldığı için, çocuklarımız zaatüre olmasınlar diye törenlerin iptal edildiği açıklandı.
23 nisan yasaklandı...
aslında çocuk bayramının yasaklanmadığı, isteyen çocuklarımızın kenyaca, somalice ezberleyerek, gesi bağlarında dolanıyorum türküsünü okuyabileceği... nutuk okumakta direnen çocukların ise psikolojik tedavi altına alınıp, okul sütü akıl küpü içirilerek zihinlerinin dezenfekte edileceği açıklandı.
9 eylül yasaklandı...
aslında işgal edilmediğimiz altın harflerle yazılan şanlı yunan tarihinde bizimle savaş falan olmadığı, şehitlerimizin temsili gavur izmir yangının da provokasyonu olduğu... yaksa yaksa hasan tahsin'in yakmış olabilieceği... bu tarihi gerçekler ışığında, şehit gazeteci ali kemal'e istiklal madalyası verilene kadar, hasan-ma tahsin genelgesinin yürürlükte kalacağı açıklandı.
30 ağustos yasaklandı...
aslında zafer bayramının yasaklanmadığı, çelenk israfına son verildiği... hatta garnizon komutanının aynı sazın teliyiz biz'i mırıldanarak zafer bayramı pastası kestiği... başkomutanlık meydan muharebesi olarak da, tanıtım potansiyeli olan popüler kişi'ye afyon sucuğu hediye edildiği açıklandı...
saltanatın kaldırıldığı 1 kasım yasaklandı...
kubilay'ın şehit olduğu 23 aralık yasaklandı...
10 kasım serbest bırakıldı...
mustafa kemal'im ölümünün, tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde törenle kutlanacağı, milli bayram ilan edileceği, anıtkabir'de havayi dişek gösterisi yapılacağı açıklandı.
güvenlik gerekçesiyle uygulanan yasaklardır. ankara'nın orta noktasında o kadar insanı toplayacaksınız ve açık hedef haline geleceksiniz. çoluk çocuk mu ölsün, yoksa saygı duruşuna mı geçelim?
buradan bile kendine muhalefet çıkaranlar bayatladı artık. olayı hemen rejim kavgasına çeviriyorlar. ayrıca spor salonunda tören yapılacak nedir derdiniz?
zorunlu yasaklardandır. terörle iç içe olan bir toplumda yaşadığını anlamayan sığırlara gelince, olayı rejim kavgasına çevirenler sizlersiniz, aynı o buruşuk jakoben teyzeleriniz gibi. cumhuriyet için açık hedef olmayın çalışın ve yaşayın.
Tehdit algısı her zaman ve her yerde mevcuttur. Bugün tepemize bir uçağın düşmeyeceğini kim garanti edebilir ki?
Ya da trenlere, metrolara, vapurlara canlı bombaların binip kendilerini infilak ettirerek terör eylemi gerçekleştireceğini hangimiz yadsıyabiliriz?
Bu korkular var diye sokaklara çıkmayalım mı, ulaşım araçlarına binip seyahat etmeyelim mi? Korkalım pısalım sinelim mi!
Bugün terörden korkarsak yarın kendi ellerimizle teslim ederiz topraklarımızı!
Bu ülkede siyasi parti mitingleri daha tehlikelidir. Ne bilelim Meczubun birinin kalabalığa el bombası atmayacağını?..
Ankara valiliği yarın onbinlerin toplanacağı bir akp mitingini güvenlik gerekçesiyle iptal etmezse devletin değil de, hükümetin ve tayyibin bir kuruluşu olduğunu bütün türkiyeye tescil ettirir...